50 TL'lik elektro gitar teline 80 TL alınması

D'Addario NICKEL WOUND EXL110 10/46 elektro gitar teli fiyatı 50 TL. Gitarımı tamire verdiğim yer 80 TL yazdı. Yalan yok ben 60 TL biliyordum, dolar yüzünden artmış sandım. 10 € manyetik tuşu (tamir gördü, değişmedi), yaklaşık bu fiyatta teli tutan köprü parçası değişimi, paslı manyetiklerin temizlenmesi masrafının toplamı 320 lira tuttu, 300 lira olsun dedi. 300 liranın yarısı işçilik dedi. Sizce bu tamir tutarı doğru mudur? 50 TL'lik tele 80 TL yazmak, üstüne diğer şeyler için de bu kadar işçilik almak hak mıdır?
 
İşçilik kısmı tamamen göreceli, gitarı teslim etmeden önce konuşmak lazım. Tel konusunda ise kontrol ettim, dedim acaba liste fiyatı 80 de indirimle mi 50 diye, ciddi ciddi liste fiyatı 50 tl, %60 da saplanmamalı bence.

Neresi bunu yapan yer?
 
Ben de geçtiğimiz günlerde bir gitarımın 3 yollu switch ve volume pot değişimi için fiyat aldım, sadece işçilik için 300 TL fiyat verildi. Kaliteli bir pot & switch alayım dersen yaklaşık 600 TL gibi bir fiyata tekabul ediyor. Bazı luthierler gitarı görmeden fiyatta vermiyor. (Gitarımda sadece çift humbucker 1 adet 3 yollu switch, 1 adet volume potu var) Fiyatlar güncellenmiş sanırım.
 
Son düzenleme:
Şimdi bu işçilik meselesinde harcanacak zaman, alet edevat yıpranma payı ve işin riski gibi belirleyenler var. Gitar teknisyenleri (ya da hadi 'lühfiyeee') ona göre fiyat çekiyorlar. Bu da mantıklı çünkü dükkan kirası başta bir sürü gider var ki bir de üstüne geçim sağlanacak para kazanılacak. Belki gitarınızın üstünde ne kadar zaman harcanmış onu sorabilirsiniz. Yani mesela yarım saatte yapılan işe 150TL fazla. Hani bilmiyorum belki pastan arındırma uzun sürmüştür. Parça değiştirmeden manyetik switch'e 10 euro almak da garip zira o parçaların yenisi o fiyatlarda, o da kailteli olanlar.

Yalnız ben son iki üç ayda gördüğüm bir şeyi söyleyeyim. Pandemi müzik sektörünü çok fena vurdu. Konuştuğum gitar teknisyenlerinin bir çoğunun işleri çok kötü. İstanbul'da pandemi kaynaklı durgunluğa ek olarak bir de piyasada doygunluk var. Epey gitar teknisyeni var etrafta. Beklersiniz ki fiyatlar düşecek ama öyle olmuyor sonuçta bu işletmelerin çoğu ucu ucuna yürüyen işletmeler. Aksine müşteri azalınca işçilik ücretleri arttı sanki.
 
Şimdi bu işçilik meselesinde harcanacak zaman, alet edevat yıpranma payı ve işin riski gibi belirleyenler var. Gitar teknisyenleri (ya da hadi 'lühfiyeee') ona göre fiyat çekiyorlar. Bu da mantıklı çünkü dükkan kirası başta bir sürü gider var ki bir de üstüne geçim sağlanacak para kazanılacak. Belki gitarınızın üstünde ne kadar zaman harcanmış onu sorabilirsiniz. Yani mesela yarım saatte yapılan işe 150TL fazla. Hani bilmiyorum belki pastan arındırma uzun sürmüştür. Parça değiştirmeden manyetik switch'e 10 euro almak da garip zira o parçaların yenisi o fiyatlarda, o da kailteli olanlar.

Yalnız ben son iki üç ayda gördüğüm bir şeyi söyleyeyim. Pandemi müzik sektörünü çok fena vurdu. Konuştuğum gitar teknisyenlerinin bir çoğunun işleri çok kötü. İstanbul'da pandemi kaynaklı durgunluğa ek olarak bir de piyasada doygunluk var. Epey gitar teknisyeni var etrafta. Beklersiniz ki fiyatlar düşecek ama öyle olmuyor sonuçta bu işletmelerin çoğu ucu ucuna yürüyen işletmeler. Aksine müşteri azalınca işçilik ücretleri arttı sanki.

Konuyu başka yerlere çekip memleket meselelerine getirmek istemiyorum. Ancak belirttiğiniz gibi bazı sektörler çok daha derin etkilendi. Müzik sektöründeki her türlü iş (müzisyen, sahne teknisyenleri, gitar teknisyenleri), garsonlar vb. bunların başında geliyor. Bu işlerde çalışan insanların haline ben ciddi anlamda üzülür olduğumdan normalde gıcık olacağım şeylere artık olamıyorum. Özellikle esnaflı, işçilikli meslek gruplarının fiyat belirlemelerine bir önyargım vardır oldum olası ama artık ses çıkarmıyorum. Elbette kimsenin fazladan 30 40 TL para verip ses çıkarmamasını beklemiyorum ama ben başlığı açan arkadaşın yerinde olsam sizin belirttiğiniz gibi şu berbat dönemde insanlara ek bir katkı yapmış gibi düşünüp biraz daha iyi hissederdim kendimi, bu iş de huzurla çözülürdü :)
 
Ben öğrenciyim, aileme destek olmak için çalışıyordum, işimden oldum. Babamın pandemiden beri 20 bin liraya yakın maaşı kesildi, kesilmeye devam ediyor. Bunları da cepten değil, öğrenci kredimle ödedim. Gitar Yamaha Aes 720. Yeri vermeyeceğim, ama Kocaeli'de yaşıyorum ben. Switchde gözle görülür bir değişiklik yok, çünkü switchin etrafındaki halka hala aynı bu yüzden switchin kendisi değişmedi diyorum. Ayrıca buna gitar teli fiyatı, 2. manyetiklerin iyi temizlenmemiş olması da dahil. Bilen biri olsam veya daha dikkatli olsam bunlar yaşanmayacaktı. Teşekkür ettim ve konuşmayı sonlandırdım yapan kişi ile, tekrar yazmak konusunda kararsızım.
 
Ben öğrenciyim, aileme destek olmak için çalışıyordum, işimden oldum. Babamın pandemiden beri 20 bin liraya yakın maaşı kesildi, kesilmeye devam ediyor. Bunları da cepten değil, öğrenci kredimle ödedim. Gitar Yamaha Aes 720. Yeri vermeyeceğim, ama Kocaeli'de yaşıyorum ben. Switchde gözle görülür bir değişiklik yok, çünkü switchin etrafındaki halka hala aynı bu yüzden switchin kendisi değişmedi diyorum. Ayrıca buna gitar teli fiyatı, 2. manyetiklerin iyi temizlenmemiş olması da dahil. Bilen biri olsam veya daha dikkatli olsam bunlar yaşanmayacaktı. Teşekkür ettim ve konuşmayı sonlandırdım yapan kişi ile, tekrar yazmak konusunda kararsızım
Anladığım kadarıyla yapılan işe dair kafanızda şüphe var. Size söylenenlerin yapılmadığını düşünüyorsanız mutlaka sormalısınız, bir haksızlık varsa da hakkınızı aramalısınız.
 
Geri yazdım. Bana, manyetikeri bakır tel ile üst kısımdan temizlediğini, manyetiklerin içine girdiği kadar temizlendiğini söyledi. Ayrıca bu aralar gitarı çalma fırsatım oldukça bakıyorum yeni bir şey buluyorum. Bana manyetik tuşunun değişeceğini söyleyip 10€ aldı, manyetik tuşunun geçişinde temassızlık oluyor. Tuşu ayarına getiriyorum, amfiyle bağlantısı kesilmiş gibi kalıyor. Çekip (hafif bir şekilde) oynayınca geliyor. Fiyatlandırmayı yaptığı kağıdı istedim, kağıdı tutmayıp attığını söyledi. Bakın ben evli barklı adam diye isim vermek istemiyorum, işi bozulmasın. Ama tepem atıyor. İşçiliğe, emeğe saygım sonsuz, ama ben gitarı kullandıkça canım sıkılmaya başladı. Bana bunun doğru ya da yanlış olduğunu söyleyin ki ben gitarı her elime aldığımda bunu düşünmeyeyim artık. Gidebilirsem başka tamir yapan birine götüreceğim, yapılanın doğru olup olmadığını söyler.
 
Bu gibi şeylere takılıp fazla keyif kaçırmamaya çalışın derim ama yine de enstrümanınızı tamir için götürüp, ödeme yaptığınız halde tamir olmadan aldıysanız bir sorun var demektir. Başka bir yere tamir için gitmeden önce para ödediğiniz kişiye sorunun devam ettiğini söyleyip götürün derim. Ya iade yapsın ya da sorunu gidersin.
 
Yakup, forumda yazmayacağım lafımı yiyip yazıyorum çünkü yazdıklarını görünce ben de sinirlendim. Haksızlığa gelemiyorum. Yaşını bilmiyorum ama öğrenciyim dediğinden dolayı şu nasihati vermek istedim; bu ülkede maalesef ama maalesef esnafların default çakallık oranı %50 ile başlıyor. Bazı dallarda ise bu oran artıyor. Kendi gözlemlerim ve tecrübelerim ile gitar esnafında bu oradan %70'den aşağı değildir. Önce bunu bir değişmez olarak cebimize koyalım.

Tel 50 lirayken 80 lira alan kişiden düzgün iş beklemem ben. Hatta telden fazla bir kuruş bile almamalı. Eğer telden fazla para alan böyle tiplere denk gelirsen ve iş işten geçmişse al yeni bir paket, ver eline, paranı al bir daha oraya gitme.

Switch konusunda ise, o gitarda 3 yollu toggle switch var ve bunların geçişi sağlayan ayakları zamanla esner, sertliğini kaybeder ve görevini düzgün yapamaz. O ayakları sıkarsın birbirine değsin diye ama yine bir süre sonra, sıfır bir parçaya kıyasla çok daha çabuk yine temassızlık yapmaya başlar. 10 euro şu an 90 lira yapıyor. Sendeki switch bu kadar çabuk bozulduysa eğer, değiştirmişse Çin malı 5 liralık bir şey takmıştır ya da yok değiştirmediyse -ki bence öyle, dediğim gibi ayakları sıkıp 90 lirayı cebe atmış gibi duruyor.

Manyetiklerin durumunu bilmediğim için ona aldığı 150 liraya bir şey diyemem, çok kötü durumdaysa az bile almış olabilir ama üstteki iki falsodan dolayı öyle olduğunu sanmıyorum.

Son olarak, artık internette yazılı ve görsel olarak bir sürü kaynak var. Özellikle İngilizce kaynaklarla Boeing 747'yi teorik olarak da olsa nasıl indireceğini öğrenebilirsin. Böyle ufak sorunlarda interneti iyi kullanmak lazım. O switch konusunda emin ol 2000'lerin başından itibaren internette sürüyle açılmış konu vardır. Demek istediğim bu kadar çakalın olduğu piyasada bu kadar bilgisiz olunca maalesef durum şu oluyor.

Foruma fazla girmiyorum, bir şey sorarsan görmem büyük ihtimal ama yapılacak çok bir şey de yok zaten. Gitarı götürürsen switch kanatlarını sıkıp geri verir en fazla. Çok kafaya takma, yeter ki bu olay ders olsun. Herkesin zamanında başına geldi böyle şeyler. Özellikle dediğim gibi bu kadar bilgi yoktu eskiden. Zamanında herkesi güzel sömürdüler bizim çakallar.
 
Tel 50, takması entonasyon, belki gerekirse sap ayarı vs 30 lira. Sebebi de şu bana kalırsa: Artık herşey pahalı. Sana yaptığı işçilik karşısında adam ancak 2 paket ucuz sigara alabiliyor. Parliament malboro alamaz bile. O parayla yarım kilo kıyma anca alabiliyor. Pazara çıksa anca domastes soğan falan alır, 1 2 torba doldurur. Herkes vatandaş, herkes geçim derdinde. Tam memleket meselesi bu, başka açıklaması yok.
 
Geri yazdım. Bana, manyetikeri bakır tel ile üst kısımdan temizlediğini, manyetiklerin içine girdiği kadar temizlendiğini söyledi. Ayrıca bu aralar gitarı çalma fırsatım oldukça bakıyorum yeni bir şey buluyorum. Bana manyetik tuşunun değişeceğini söyleyip 10€ aldı, manyetik tuşunun geçişinde temassızlık oluyor. Tuşu ayarına getiriyorum, amfiyle bağlantısı kesilmiş gibi kalıyor. Çekip (hafif bir şekilde) oynayınca geliyor. Fiyatlandırmayı yaptığı kağıdı istedim, kağıdı tutmayıp attığını söyledi. Bakın ben evli barklı adam diye isim vermek istemiyorum, işi bozulmasın. Ama tepem atıyor. İşçiliğe, emeğe saygım sonsuz, ama ben gitarı kullandıkça canım sıkılmaya başladı. Bana bunun doğru ya da yanlış olduğunu söyleyin ki ben gitarı her elime aldığımda bunu düşünmeyeyim artık. Gidebilirsem başka tamir yapan birine götüreceğim, yapılanın doğru olup olmadığını söyler.

Konuya böyle bakmanız bence yanlış. İşi bozulacaksa bozulsun, mesleğine saygısı yoksa sonuçlarına katlanmayı zaten göze almıştır. Almadıysa da kendi sorunu, bu kadar basit. Hem bu “adı bende kalsın” düsturuyla sizden başkalarına da aynı dümeni çevirmesine bir anlamda imkan yaratmış oluyorsunuz. Biliyorum bunu istemediğinizi, fakat olan bu oluyor. Kötülük yapıyormuş gibi düşünmeyin, o sizin temiz kalpliliğiniz.

Belki bakış açınızı değiştirir, kendi deneyimimi anlatayım;

Vaktinde İzmirli birkaç esnaf için yedikleri haltlar üzerine konuştuk burada. Ortaya çıktı ki sandığımızdan da fazla kişi benzer durumlardan muzdaripmiş. Nihayetinde ne mi oldu? Bunlardan biri tutup burada deşifre etti kendini. Bir gram utanç duymadı, üstüne gelip doğrudan beni ve birkaç kişiyi daha hedef alarak aklınca bir şeyler geveledi. Yetmedi gidip hemen her hafta uğrayıp alışveriş yaptığım, personeliyle lafladığım bir müzik mağazasının çalışanlarına “onu bulayım şöyle yapacağım böyle edeceğim” diye atıp tutma gafletine düştü. Aramakla yormayayım dedim kendisini. O sırıtışlar, göz kaçırmalar, “ya sen de ihi ihi”ler... Bu sebeple beklenmedik anlarda karşılaşılması hiç istenmeyen kişi olmayı çok severim, harika bir deneyimdir.

Bu zat halen daha o bölgenin esnafından iş alabiliyor, yer yön bilmeyen toy deneyimsiz birini gördüğünde bildiğini okuyabiliyor. Daha da komik olanı söz konusu bölgede iş yaptığı mağazalardan biri Türkiye’nin en büyük zincir markalarından birisi ve bu durumdan haberdar olmalarına rağmen hiçbir şey değişmedi, değişmeyecek de. Ancak biz uyarıp uyandırabildiklerimizi koruyabildik o kadar. Teknesi gayet yüzüyor kısaca. Ha belki ticari bakışına bir çekidüzen verir, bir etik algısı oturtur o zaman canı sağ olsun; varsın olsun gemileri yatları yüzsün. Kimsenin mutsuzluğuna ekmek banmıyoruz sonuçta. Fakat henüz böyle olmadığını da biliyorum.

Özetle; böylelerinin tekerine kolay kolay çomak girmiyor merak etmeyin. Sizin burada yazdıklarınızı okuyup kendini kollayacak kişi sayısı 3-5 ise eğer, en az 2-3 katı da yıllarca daimi müşterisi olacaktır. Maalesef bu böyle.
 
Son düzenleme:
Yakup, forumda yazmayacağım lafımı yiyip yazıyorum çünkü yazdıklarını görünce ben de sinirlendim. Haksızlığa gelemiyorum. Yaşını bilmiyorum ama öğrenciyim dediğinden dolayı şu nasihati vermek istedim; bu ülkede maalesef ama maalesef esnafların default çakallık oranı %50 ile başlıyor. Bazı dallarda ise bu oran artıyor. Kendi gözlemlerim ve tecrübelerim ile gitar esnafında bu oradan %70'den aşağı değildir. Önce bunu bir değişmez olarak cebimize koyalım.

Tel 50 lirayken 80 lira alan kişiden düzgün iş beklemem ben. Hatta telden fazla bir kuruş bile almamalı. Eğer telden fazla para alan böyle tiplere denk gelirsen ve iş işten geçmişse al yeni bir paket, ver eline, paranı al bir daha oraya gitme.

Switch konusunda ise, o gitarda 3 yollu toggle switch var ve bunların geçişi sağlayan ayakları zamanla esner, sertliğini kaybeder ve görevini düzgün yapamaz. O ayakları sıkarsın birbirine değsin diye ama yine bir süre sonra, sıfır bir parçaya kıyasla çok daha çabuk yine temassızlık yapmaya başlar. 10 euro şu an 90 lira yapıyor. Sendeki switch bu kadar çabuk bozulduysa eğer, değiştirmişse Çin malı 5 liralık bir şey takmıştır ya da yok değiştirmediyse -ki bence öyle, dediğim gibi ayakları sıkıp 90 lirayı cebe atmış gibi duruyor.

Manyetiklerin durumunu bilmediğim için ona aldığı 150 liraya bir şey diyemem, çok kötü durumdaysa az bile almış olabilir ama üstteki iki falsodan dolayı öyle olduğunu sanmıyorum.

Son olarak, artık internette yazılı ve görsel olarak bir sürü kaynak var. Özellikle İngilizce kaynaklarla Boeing 747'yi teorik olarak da olsa nasıl indireceğini öğrenebilirsin. Böyle ufak sorunlarda interneti iyi kullanmak lazım. O switch konusunda emin ol 2000'lerin başından itibaren internette sürüyle açılmış konu vardır. Demek istediğim bu kadar çakalın olduğu piyasada bu kadar bilgisiz olunca maalesef durum şu oluyor.

Foruma fazla girmiyorum, bir şey sorarsan görmem büyük ihtimal ama yapılacak çok bir şey de yok zaten. Gitarı götürürsen switch kanatlarını sıkıp geri verir en fazla. Çok kafaya takma, yeter ki bu olay ders olsun. Herkesin zamanında başına geldi böyle şeyler. Özellikle dediğim gibi bu kadar bilgi yoktu eskiden. Zamanında herkesi güzel sömürdüler bizim çakallar.
Abi çok teşekkürler. Sanırım tam da dediğiniz gibi taksici-turist diyaloğu geçti aramızda. Tamirden önce tuşun içine baktım ben aradaki ince telimsi parça kopmuştu. Şimdi elimde kalmasın diye açmıyorum. Bundan sonra daha dikkatli olacağım.
Tel 50, takması entonasyon, belki gerekirse sap ayarı vs 30 lira. Sebebi de şu bana kalırsa: Artık herşey pahalı. Sana yaptığı işçilik karşısında adam ancak 2 paket ucuz sigara alabiliyor. Parliament malboro alamaz bile. O parayla yarım kilo kıyma anca alabiliyor. Pazara çıksa anca domastes soğan falan alır, 1 2 torba doldurur. Herkes vatandaş, herkes geçim derdinde. Tam memleket meselesi bu, başka açıklaması yok.
Biz de çok defa esnaflık yaptık. Dediğiniz hesaba göre biz keriz kalıyoruz. Sorun pahalı olmasında değil, çıkan sonuçta. Bu paraya, söylenen söze, bu sonuç çıkmaz. Pazara da gitmediğiniz belli. 1 kg soğan, 1 kg domates en kralı toplam 10 TL, abartmaya gerek yok. Aldığın paranın yarısı işçilik (belli ki yarıdan fazlası). Bizler de vatandaş, bizler de geçim derdinde olan insanlarız. Virüs boyunca kesilen paranın, girilen borcun, yapılmayanların haddi var hesabı yok. Şuna inanıyorum. Kendisi benim bu geri dönüşlerde bir şey sezdiğimi düşünse getir bakalım derdi, sorun neyse çözerdi. Bu bana kalırsa al kullan, sen sağ ben selamet gibi bir şeydi.
Konuya böyle bakmanız bence yanlış. İşi bozulacaksa bozulsun, mesleğine saygısı yoksa sonuçlarına katlanmayı zaten göze almıştır. Almadıysa da kendi sorunu, bu kadar basit. Hem bu “adı bende kalsın” düsturuyla sizden başkalarına da aynı dümeni çevirmesine bir anlamda imkan yaratmış oluyorsunuz. Biliyorum bunu istemediğinizi, fakat olan bu oluyor. Kötülük yapıyormuş gibi düşünmeyin, o sizin temiz kalpliliğiniz.

Belki bakış açınızı değiştirir, kendi deneyimimi anlatayım;

Vaktinde İzmirli birkaç esnaf için yedikleri haltlar üzerine konuştuk burada. Ortaya çıktı ki sandığımızdan da fazla kişi benzer durumlardan muzdaripmiş. Nihayetinde ne mi oldu? Bunlardan biri tutup burada deşifre etti kendini. Bir gram utanç duymadı, üstüne gelip doğrudan beni ve birkaç kişiyi daha hedef alarak aklınca bir şeyler geveledi. Yetmedi gidip hemen her hafta uğrayıp alışveriş yaptığım, personeliyle lafladığım bir müzik mağazasının çalışanlarına “onu bulayım şöyle yapacağım böyle edeceğim” diye atıp tutma gafletine düştü. Aramakla yormayayım dedim kendisini. O sırıtışlar, göz kaçırmalar, “ya sen de ihi ihi”ler... Bu sebeple beklenmedik anlarda karşılaşılması hiç istenmeyen kişi olmayı çok severim, harika bir deneyimdir.

Bu zat halen daha o bölgenin esnafından iş alabiliyor, yer yön bilmeyen toy deneyimsiz birini gördüğünde bildiğini okuyabiliyor. Daha da komik olanı söz konusu bölgede iş yaptığı mağazalardan biri Türkiye’nin en büyük zincir markalarından birisi ve bu durumdan haberdar olmalarına rağmen hiçbir şey değişmedi, değişmeyecek de. Ancak biz uyarıp uyandırabildiklerimizi koruyabildik o kadar. Teknesi gayet yüzüyor kısaca. Ha belki ticari bakışına bir çekidüzen verir, bir etik algısı oturtur o zaman canı sağ olsun; varsın olsun gemileri yatları yüzsün. Kimsenin mutsuzluğuna ekmek banmıyoruz sonuçta. Fakat henüz böyle olmadığını da biliyorum.

Özetle; böylelerinin tekerine kolay kolay çomak girmiyor merak etmeyin. Sizin burada yazdıklarınızı okuyup kendini kollayacak kişi sayısı 3-5 ise eğer, en az 2-3 katı da yıllarca daimi müşterisi olacaktır. Maalesef bu böyle.
Teşekkürler abi. Olay tam olarak dediğin gibi. Ben dersimi aldım, okuyan varsa daha dikkatli olur. Mümkünse anlayan birine gösterir ardından beraber giderler.
 
Hocam iyi akşamlar, öncelikle ben Kocaeli izmitte oturuyorum.Eğer özelden dahi olsa isim verirsen aynı duruma düşmeyiz ve para kazandırmayız.
 
Hocam iyi akşamlar, öncelikle ben Kocaeli izmitte oturuyorum.Eğer özelden dahi olsa isim verirsen aynı duruma düşmeyiz ve para kazandırmayız.
İyi akşamlar. Ne yazıkki isim veremem. Daha dikkatli ve sorgulayıcı olmadıktan sonra bir anlamı kalmıyor :). Belki de benim yanlışım var, adamı kötülemiş olurum. Ama yazdıklarımım arkasındayım.
 
Geri
Üst