Tenis

böyle bir forum vardı diye hatırlıyom ama gözükmüyo şu anda...
ne yalan söyliym sırf dünkü federer-nadal maçı, wimbledon finali hakkında 2-3 satır bişey karalıym diye açtım başlığı, yok böyle bi maç, genel olarak tenisle fazla ilgilenen bir insan değilim, sadece denk geldiği zaman izlerim, gerçi izlemesini de çok severim fakat dünkü maç tarihe geçecek bir maçtı herhalde, hadi bizi geç yıllardır bu işe gönül veren insanlar bile uzun zamandır böyle bir maç izlememişlerdir diye düşünüyorum...
16.00 da başlayan maç hem yağmurun hem de iki tenisçinin oyunu sürekli kafa kafaya götürmesiyle 23.15 sularında bitti, hesaplayın kaç saat işte, rekor bi maçtı gerçekten, kelimeler kifayetsiz kalıyo bu maç hakkında birşeylerden bahsetmek için, tv nin başında "siz insansanız biz neyiz" demekten kendimi alıkoyamadım...
 
haklısın babacım,ben de aynen senin gibi tenisle pek ilgilenmem ama dünkü maçı keyifle izledim.nadal önce rahat bi skor yakaladı ama federer arayı kapatmaya başladı.araya yağmur girdi,oyun dişe diş devam etti ve sonuçta latin kazandı.belki de bu maç sayesinde tenise ilgi duymaya başlıycam.
 
Bu başlık vardı doğrudur, tıpkı Formula 1 başlığı gibi; ama fark ettiyseniz forum git gide bir kaç sayfadan tek sayfaya düşmüş ve bir çok başlık gitmiş. Neyse iyi oldu açıldığı.

Ben kimi gruplar ile olan -örneğin GNR- ilgi ve alakamı "Best ofçusuyum" şeklinde anlatırım, yani sadece en iyi şarkılarından ibarettir o gruplarla olan ilişkim; aynı şekilde tenisle de böyleyim ama esasında bana çok zevk veren bir şey. Wimbledon ise zaten bu işin NBA'i diyebileceğimiz bir platform; seyretmesi en zevkli olanı, oyunculardaki ihtirasların en yüksek seviyeye ulaştığı turnuva.. Bu maçın özet görüntülerine bakabildim ancak, başladığı saatlerde yola çıkmak zorunda kaldım, oysa ki F1 Silverstone GP'sinin üzerine müthiş bir devam olacaktı pazar günü için. Merak ediyorum acaba 2001 finali kadar güzel oldu mu..

O maç benim hayatımda izleyip de en çok kanımı donduran maçtı ve Patrick Rafter ile Goran Ivaniseviç arasında oynanmıştı; herif Rafter'ı yendi ve Wimbledon'a girmek için ilk 100'e girmek gerekiyordu fakat kendisi 125. idi sıralamada; dolayısı ile WildCard diye bir şeye sahip olarak katılmıştı ve gelip şampiyon olmuştu. Bu olayı Danimarka'nın '92 Avrupa Şampiyonasına sonradan özel davet ile katılıp şampiyon olmasına benzetmişimdir her daim. Zaten WildCard ile katılıp bir Grand Slam kazanan ilk ve tek tenisçi olması lazım. Manyak derecede "ace" yapıyordu ve servisi çok iyiydi. Valla o maçta Rafter'ı desteklemiştim ama Ivaniseviç kupayı kaldırdığında trafik kazasında ölen basketbolcu Drazen Petrovic için ellerini yukarıya kaldırıp "This one is for you man" demişti, duygulanmıştım hakikaten.

Sözün özü fazla zaman ayırmasam da tenis zevkli ve kaliteli oyundur, kişisel eforu fazlasıyla ön plana çıkarır ve Wimbledon hakikaten candır. İleride daha düzenli takip ettiğim günler de gelir umarım.
 
Valla zamanında Patrick Rafter vardı,iyiydi.O zamanlar izlerdim baya tenisi Agassiler,Beckerler falan dönemi.Zevkle izlerdim o zamanlar.Bi de hatunum Jelena Dokic vardı.Hastaydım hatuna.
 
evet ben de pat rafter'ı çok severdim. agassi-sempras rekabeti pek bir güzeldi eskiden.
şimdi de federer-nadal var ama federer artık iyicene saldı kendini. olimpiyatlarda blake'e yenilmesi de bunu gösteriyo. yanlış anlaşılmasın aslında blake çok sevdiğim ve çok yetenekli bir tenisçi ama genelde bütün maç boyunca iyi oynayamıyor. çok dikkati dağınık ve duygusal bir tenisçi. federer'in ona yenilmesi bana federer'in oldukça kötü durumda olduğunu düşündürüyor.
umarım yanılıyorumdum
 
Selam,

Borg ve sonra gelen Boris
Becker, Edberg, McEnroe, Stich, İvaniseviç dönemleri daha güzeldi sanki,
Şimdi bir Federer-Nadal dan başka kimse yok...
Her tenisçinin kendine has tarzı vardı...
günümüz tenisçileri sanki tek düze ...
bir Roland Garos, Wimbledon turnuvaları spor haberlerinde çok kısa geçiliyor...
Bu konuda tv de basketbol-futbol yorumcuları gibi...
uzun süre takip etmiş yorumcular gerek...
Turnuvaları, maçları, güzel, ilginç anlarını
gösteren geniş özetler olan programlar olması gerek..
Tenisin bir özelliğide gösteri ve eğlence sporuna olanak sağlaması...
İşte meşhur Bahrami
http://www.youtube.com/watch?v=vMtsTr0JR0A&feature=related

Hoşçakalın
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #9
karambole geldi söylemeyi unuttuk, avustralya açık bitti fakat öyle bir maç oldu ki yarı finalde, nadal-verdasco yarı final maçından bahsediyom, böyle bir maç yok, az kalsın dünyanın en uzun süren tenis maçı ünvanını alcaktı, o ünvanı alamadı ama avustralya açık'ın en uzun süren maçı ünvanını aldı, maç 5 saat 18 dakka sürdü diye aklımda kaldı, yanılıyor olabilirim de yanlışsam düzeltin, ben bi arkadaşın hatırlatmasıyla maça sonradan yetiştim ve yaklaşık 3 saatlik kısmını izledim, wimbledon finalinde federer-nadal maçından daha çekişmeli bi maçtı, versdasco yenildi ama hakkını vermek lazım, bi insan bu kadar mı savaşçı olur yaa, resmen nadalı adım adım takip etti, nadal önde o arkada öyle 5 saat sürdü maç sonra tiebreak'te arka arkaya yaptığı çift hatalarla verdi maçı...

finali izleyemedim ama nadalın finale çıkması halinde turnuvayı da kazanacağından emindim ve nitekim federer'i devirmiş wimbledon'da yaptığı gibi, bu nadal çok büyük tenisçi :)
 
EE finali izlemediysen işte asıl çekişmeyi o zaman kaçırmışsın :) final de 4 saati aşkın sürdü ve ben hayatımda tv başından kalkmadan bu kadar uzun süreli bir tenis maçı izlemedim. Normalde Federer taraftarıyım fakat hangi sporcu sayıyı alırsa alsın yapılan hareketlerden dolayı çok büyük haz aldım maçtan. Nadal'a helal olsun valla.
 
wimbledon turnuvasının yarı finalinden itibaren maçları cnn türk veriyor fakat biss şifresi uyguladıkları için uydudan izleyenler yine izleyemiyorlar. ben anlamadım bu işi arkadaş, senelerdir şu biss olayı çözülemedi gitti, uydusu olan vatandaş üvey evlat mı bu memlekette, niye şifreyi internet sitelerinden açıklamazlar, hayret birşey yahu, dışarıdan elin adamına izlettirmemek için bize de izletmiyorlar.
 
Yahu pek zamanım yok ama ben de yazmak istiyorum Wimbledon hakkında bir şeyler. Hakikaten beni çok heyecanlandıran ve televizyon başına mıhlayan bir olay bu, tenis sporunu bu turnuva sayesinde sevdim hakikaten. Top toplayıcı çocukların üzerine yüklenen saçma ve aşırı resmiyet bile keyfimi bozmuyor asla. Turnuva başlarken daha kimin verdiğini bile bilmiyordum ama evine yeni sayılabilecek bir zaman önce D-Smart bağlatan dedemin yanındaydım bir süredir ve bir de baktım D-Spor veriyormuş, hemen hemen tüm maçları izledim ve harika maçlar oldu gerçekten. Federer backhand'ini konuşturuyor Nadal'ın yokluğunda, Roddick ise benim favorim ve umarım kazanır diyorum, neredeyse 100 yıl olacak Wimbledon Britanya'lı bri şampiyon görmeyeli. :D

Sahaların her geçen gün nasıl daha kelleştiğine de şahit oluyor insan, bu turnuva futbol turnuvalarına filan zıt şekilde, maçların derecesi arttıkça bozulan bir zeminde devam ediyor; en bozuk zemin de en büyük maç olan final maçına denk geliyor dolayısıyla. :D Bayanlarda Dementieva ve Sharapova'yı eleyen Arjantin'li hatun bayanlarda, Roddick ve Federer'de erkeklerde oyunlarıyla çok güzel anlar geçirtiyor izleyenlere. Dementieva-Williams maçının 2. setinin ortasında çıkmak zorunda kaldım gerçi, ne oldu o maç bilmiyorum. Bir parantez de Federer'in götünden kan almaya çok yaklaşan Kohlschreiber'a. Helal olsun diyorum inadı için. İşler ufaktan kötü gitmeye başlayınca panikleyen bir psikolojiye sahip Federer'i alaşağı ediyordu ama yeteneği yetmedi.

Forza Patrick Rafter diyorum yazımı bitirirken. Yarı finallerden itibaren açık kanala da geçmesi güzel olmuş ama şu uyduları da komple imha etmek lazım yani, hiç sevemedim o olayı. Umarım herkes istediği maçları seyredebilir.
 
Herşey iyi güzel de, Williams kardeşlerden bahsetmezsek eksik olur bişeyler bence. Bir wimbledon finali daha ve finalde yine iki kardeş var. Bu kez venüs diyorum ben, pek çokları gibi yarı final performansına bakarak ama hiç belli olmaz, serena bu.. Özellikle Rusyadan sıkı rakipler çıkmaya başlamıştı bu ikilinin karşısına ve Fransa'nın,Sırbistanın ve İspanya'nın da bariz bir atağı var sporcular bazında.Ancak bayanlarda eğer bir sakatlıkları yoksa, çok zor williams kardeşlerin geride kalması.
 
Çok güzel bir maç izlettiler bize.Federer ne büyük bir usta olduğunu yine gösterdi ve umarım bu kupayı alarak, dünya sıralamasındaki gerçek yerine yani birinciliğe yükselecek.
 
tenis maçına bile şifre koymuşlar yaa! ntv gibi sitelerindende açıklamıyorlar 2 tane daha dekoder satılsın diye.Ulan şu ülkede spor karşılaşması izleyemez hale geldik be. Kimse kural falan demesin,Alman Ard-Zdf kanalları hotbird uydusunda euro2008 ve bir çok maçı çatır çatır şifresiz verdi-veriyor.Biz daha tenis maçını izleyemiyoruz yerel uydumuzdan.
 
doğan medyanın yıldırma politikasından başka birşey değildir bu. şampiyonlar ligine biss şifresi, tenis maçına biss şifresi. tamamıyla memleketteki uydu üzerinden tv izleyen vatandaşlara illallah getirtmek amaç. göya millet yılıp ta d-smart alıcak, peh.
geçen sene euro 2008'i atv verdi, şifreyi açıkladı, ondan önce 2006 dünya kupasını kanal 1 verdi, onlar da şifreyi açıkladılar. ki ilnino'nun dediği gibi biz uydu üzerinden tv izleyen izleyiciler geçen seneki avrupa kupasını alman kanallarından bile izleyebildik, hatta ben bu memleketin bir vatandaşı olarak bir Türk takımının bu sene içinde oynadığı bir şampiyonlar ligi maçını kendi ülkemdeki kanaldan izleyemediğim için yine bir alman kanalından izledim. tam anlamıyla rezalet.
 
Eğer bu maçı izleyemediyseniz bu yüzden, kahrolsun bu herifler diyorum başka bir şey demiyorum.Kaç kişi gidipde wimbledon yarı finalini izleyemiyorum diye gidip decoder alır bu memlekette, bu nasıl bir zihniyettir ?
 
Elin adamı dediğimiz Pete Sampras ile Jim Courier 95 senesinde (o zamanlar ben ilkokul üçteyim, tabii tenis denen spordan bihaberim) bir turnuvanın finalinde karşılaşıyorlar. Neyse efendim, Sampras setlerde 2-0 geride. Tribünden birisi bağırıyor. "Koçun için kazanmalısın Pete!" Koçu da o zamanlar hastaymış, kanser teşhisi haberini tribündeki bir hayranından alıyor. Maç boyunca hüngür hüngür ağlaya ağlaya rakibini 2-0 geriden, 3-2 yeniyor. Videosunu bugün izledim, tamamını koymamışlar. İçim bir hoş oldu yahu. Biricik ülkemizden de böyle efsanevi ve duygusal tenisçiler çıkması temennisiyle...
 

Benzer konular

Geri
Üst