.
Son düzenleme:
Hocam sizinle aynı yolları tepeli yıllar yıllar olmadı ama size şunu söyleyebilirim. 5 dakikadan fazla bir şarkıya konsantre olup kayıt almak bile birçok beceri gerektiriyor. Bence çok doğru yoldasınız. Ayrıca bend tekniğinin hakkını vermek kolay değil, özellikle Gilmour bendlerinin tabii ki. Her ne kadar tam sese oturmayan bendleriniz olsa da, ki çok olağan bir durum yeni bir gitarist için, bence sese cuk oturan bendler de bir hayli fazla. Henüz çok yeni bir gitarist olduğunuzu da düşünerek sizde gördüğüm, bence erkenden düzeltilmesi gereken tek teknik kusur, bazen bendlerin bilekten değil de parmaktan çıkması. Bu stil hem yorucudur hem de hataya çok müsaittir. Aynı zamanda bend yaparken diğer telleri susturamamanıza da sebep olabilir. Tecrübeli forumdaşlar bu konuda benimle hemfikirdirler diye düşünüyorum. Ha bir de küçük parmağınızı kullanabileceğiniz bazı yerlerde kullanmayıp işi yüzük parmağına bindirmişsiniz. Bu bir tercih meselesi, hiç kullanmayan gitaristler de var ama sizin kullandığınız kısımları da gördüm. Eğer küçük parmağınızı bu işe dahil edecekseniz, zor gelişen bir parmak olduğundan kullanabileceğiniz her yerde kullanın bence. Elinize sağlık.
Ustalar çok sağ olun yorumlarınız ve tavsiyeleriniz için, çok teşekkür ediyorum. Siz de söyleyince videoyu tekrardan izleyip bend yaptığım kısımlara dikkat ettim sadece parmağımla yaptığım bendler tam kararında olmayıp hem tam oturmuyor hem de çok yoruyordu. Fakat bileğimle sapı kavrayıp bahsettiğiniz dairesel hareketi yaptığımda bendler daha güçlü ve daha az yorucu oluyor ayrıca bend release yaparken de diğer telleri izole etmiş oluyoruz. Bu benim için büyük sorun oluyordu ve hatalı bendler yapmama sebep oluyordu. Bu tekniği dikkate alıp üzerinde daha da çalışacağımÖncelikle kendine bir hedef koyman çok güzel, ne kadar yaklaşabilirsen o kadar iyi olacaktır. Daha önceki 2 ay geçmiş ile bir duman solosuydu sanırım, oradaki bendler de beni şaşırtmıştı. burada da 4 aylık geçmiş için bu performans çok umut verici. Soloda tabiki bazı hatalar var, 5 dakika üzeri bir david gilmour solosundan bahsediyoruz.
Yukarıdaki yoruma katılıyorum, destekleyici bir örnek 3:42'te bileğinizin gücünü almadan tamamen parmak gücüyle bend yapıyorsunuz. Burada baş parmağı sapın biraz üstüne getirip bileğinizden kuvvet alıp çeyrek dairesel bir hareket yapmak gerekiyor, bu daha kararlı, güçlü ve daha az yorucu bir bend yapmanızı sağlar. Özellikle 1,5 ses bendlerde (Gilmour Reyiz bendleri). Buradan anlatmak zor oldu ama youtube'da milyonlarca video var bununla ilgili. Biraz da pull-off çalışmak gerekiyor. Şimdiden düzeltmekte fayda var.
Özetle 4 aylık geçmiş ile bu soloyu çalabiliyorsan 5. veya 10. senende neden istediğin yerde olmayasın. Çalışmaya devam
NOT: Geçen bir konuda yeni nesilin duman hastalığı nolacak diye boomer bir konu vardı. Sadece bu ışıl ışıl parlayan genç arkadaşımız örnek olsun diyorum.
Bu konu özellikle son bir iki yıldır gitaristlerin canını sıkıyor. Evet telinizin kopma ihtimali her zaman var. 2 tam seslik bend yaparsınız kopmaz, yarım ses bendde de kopabilir. Gitarın perde işçiliği, üst eşik işçiliği ve kalitesi, köprü kalitesi, saddle kalitesi ve ayarlamaları ne kadar iyiyse bu telin kopma ihtimali teorik o kadar aza iner. Ama şu da bir gerçek ki telin kopacağı varsa kopar. Paketten çıkan her tel kusursuz olmayabiliyor. Yani bu tel koparmamanın tekniği olduğunu hiç sanmıyorum. Ama kendi tecrübelerime göre şunu söyleyebilirim. 10 numara ve üstü teller daha zor kopuyor, hiç 11 numara Elixir Optiweb koparamadım. Ha kopabilir mi o da kopar. Earnie Ball'un 60 70 lira arası telleri takarken ve ilk gün patlamadıysa daha da patlamadı bende. Ama tonunu erken kaybeden teller, zaten değişim istiyor. Şu Daddario'nun pahalıları ne kadar sağlamsa, ucuzları da bir o kadar kolay patlıyor bende 11 numara bile olsa. Tabii bunlar kendi gitarlarımdaki izlenimlerim. Dolar kurundan ötürü haklı olarak bend yapmaya korkar olduk. 11 numara Elixir takılı bende, şimdiye kadar hiç kopmadı 4. setim. Size iki şey tavsiye edeyim. Tellerinizi çalımdan önce ve sonra mikrofiber bir bezle silin, eliniz terliyorsa elinizi de arada kurulayın. Teller ne kadar az okside olursa o kadar geç kopar teorik olarak. Son olarak da, tek tel koptuğunda sadece o teli değiştirebileceğiniz tel setlerine yönelin bence. Maddi sebepleri dışarıda tutacak olursak, telin kopması zaten korkulması gereken bir olay değildir. Sadece aman dikkat edin, tel değişimini kendiniz yapıyorsanız yüzünüzü klavyeye yaklaştırmayın, tam karşısından bakmayın. Ben çalma pozisyonunda tel değiştiriyorum, riski minimuma indirsem de yine de gözüme gözlük takıyorum. Çünkü teller en çok takarken patlar. Bend tekniği konusunda da dün Youtube'a muazzam bir video attı bence Gökhan Büyükkara, yarım saatinizi vermenizi şiddetle tavsiye ederimBir de bendler hakkında aklıma takılan bir soru vardı konusu açılmışken sormak istiyorum. Sürekli 1,5-2 seslik bendler yaparsak telleri zorlayıp kopmasına sebep olabilir miyiz? Tam seslik bendlerin üzerine çıkabiliyorum kuvvetim buna müsait fakat teller kopacak diye korkuyorum, bunun da bir tekniği varsa anlatabilirseniz çok memnun olurum. Bu arada Ernie Ball 10-46 kullanıyorum.
Bu konu özellikle son bir iki yıldır gitaristlerin canını sıkıyor. Evet telinizin kopma ihtimali her zaman var. 2 tam seslik bend yaparsınız kopmaz, yarım ses bendde de kopabilir. Gitarın perde işçiliği, üst eşik işçiliği ve kalitesi, köprü kalitesi, saddle kalitesi ve ayarlamaları ne kadar iyiyse bu telin kopma ihtimali teorik o kadar aza iner. Ama şu da bir gerçek ki telin kopacağı varsa kopar. Paketten çıkan her tel kusursuz olmayabiliyor. Yani bu tel koparmamanın tekniği olduğunu hiç sanmıyorum. Ama kendi tecrübelerime göre şunu söyleyebilirim. 10 numara ve üstü teller daha zor kopuyor, hiç 11 numara Elixir Optiweb koparamadım. Ha kopabilir mi o da kopar. Earnie Ball'un 60 70 lira arası telleri takarken ve ilk gün patlamadıysa daha da patlamadı bende. Ama tonunu erken kaybeden teller, zaten değişim istiyor. Şu Daddario'nun pahalıları ne kadar sağlamsa, ucuzları da bir o kadar kolay patlıyor bende 11 numara bile olsa. Tabii bunlar kendi gitarlarımdaki izlenimlerim. Dolar kurundan ötürü haklı olarak bend yapmaya korkar olduk. 11 numara Elixir takılı bende, şimdiye kadar hiç kopmadı 4. setim. Size iki şey tavsiye edeyim. Tellerinizi çalımdan önce ve sonra mikrofiber bir bezle silin, eliniz terliyorsa elinizi de arada kurulayın. Teller ne kadar az okside olursa o kadar geç kopar teorik olarak. Son olarak da, tek tel koptuğunda sadece o teli değiştirebileceğiniz tel setlerine yönelin bence. Maddi sebepleri dışarıda tutacak olursak, telin kopması zaten korkulması gereken bir olay değildir. Sadece aman dikkat edin, tel değişimini kendiniz yapıyorsanız yüzünüzü klavyeye yaklaştırmayın, tam karşısından bakmayın. Ben çalma pozisyonunda tel değiştiriyorum, riski minimuma indirsem de yine de gözüme gözlük takıyorum. Çünkü teller en çok takarken patlar. Bend tekniği konusunda da dün Youtube'a muazzam bir video attı bence Gökhan Büyükkara, yarım saatinizi vermenizi şiddetle tavsiye ederim
Usta şimdi şöyle oldu parçanın büyük bir kısmı klavyenin alt kısımlarında gidip geldiği için perdelere parmaklarım rahatça yetişebiliyordu o yüzden serçe parmağımı pek dahil etmedim. Serçe parmağımı daha çok klavyenin sağ üst kısımlarında çalarken kullanıyorum onun dışında akor-arpej yaparken kullanıyorum. Serçe parmağı kullanmanın önemini daha önce de duymuştum hatta Nurkan Renda "Adam 4. parmağı yokmuş gibi sadece şu üçünü kullanıyo" demişti Sizler de söyleyince önemini bir kez daha anladım, bundan sonraki çalışmalarda mümkün olduğunca serçe parmağı da dahil etmeye dikkat edeceğim, çok teşekkürler =)serçe parğı yani 4. parmağı bu işe mutlak surette dahil etmen gerekiyor. İyi bir müzisyen kesinlikle olabilirsin önemli olan buna inanmak ve inandığın yolda doğru adımlar ile ilerlemek. Yanlız daha önce de tartışma konusu olan bir durumu da belirtmek isterim. Solfej bilgin olmadığı sürece gitarist olabilirsin ama solfej bilgisi ile iyi bir müzisyen olabilirsin.
Doğru söylüyorsun usta ben hem penalarken hem de perdelere basarken gereğinden fazla kuvvet uyguluyorum bu ilk zamanlardan beridir böyle aslında, yani böyle alışmışım böyle devam etmiş. Yanlış mı yapıyorum doğru mu yapıyorum ilerde bir sorun olur mu bilmiyorum ama şu ana kadar kramp, zorlama veya sakatlık yaşamadım çok şükür. Bir parçayı çalarken o anki hisle böyle olduğumu düşünüyorum, çalışırken de böyleyim ama kendimi kasmadım veya zorlamadım, hep olduğum tarzda çalıştığım gibi çaldımYani birde dikkatimi birşey çekti ki aslında kendimle kıyaslayınca da bu bana çok normal geldi. Sanki biraz kendini kasmışsın. ilk video olması ve ilk deneyim falan olunca tabi. Yani perdelere falan basış tarzın biraz haşince yani kuvvet uygulamışsın sanki gereğinden fazla. Yada bana öyle geldi. Eğer öyle ise kasmamaya dikkat et kendini. Bu defa sinirler ve kaslar geriliyor ve çalarken daha fazla güç harcamak durumunda kalıyorsun bu durum aynı zamanda da kolda ve parmaklarda kramplara ve ağrıyada sebep verir.
Ne kadar fazla kamera karşısına geçerseniz Amon'un bahsettiği o kasılma durumu o kadar azalacaktır zaten. Siz yine de minimum kuvvet perdelerden ses almaya çalışın, penaladığınız elin tansiyonu da sizin kontrolünüzde olsun. Çalım hissiyatı penayı tutan elle büyük oranda ilişkili çünkü. Ben ilk başlarken çevremdeki tecrübelilerden hep aynısını işittim. Yeni başlayan bazı kişiler ya çok narin bir sağ el tekniğine sahip oluyorlar (bu bende olandı), çalım tansiyonunu isteseler de yükseltemiyorlar yani, ya da çok kaba bir sağ ele sahip oluyorlar. Bu da duyumdaki tansiyonu düşürememekle sonuçlanıyor. O sebepteen, iki elinizin de kontrolü sizde olsun. Perdelere basan elinizle çok baskı yapmayın, frete de yakın basın. Bu gitarda sorun yaşamıyor olabilirsiniz ama başka bir gitarda (özellikle jumbo fretli) entonasyon sorunları yaşayabilirsiniz.Doğru söylüyorsun usta ben hem penalarken hem de perdelere basarken gereğinden fazla kuvvet uyguluyorum bu ilk zamanlardan beridir böyle aslında, yani böyle alışmışım böyle devam etmiş. Yanlış mı yapıyorum doğru mu yapıyorum ilerde bir sorun olur mu bilmiyorum ama şu ana kadar kramp, zorlama veya sakatlık yaşamadım çok şükür. Bir parçayı çalarken o anki hisle böyle olduğumu düşünüyorum, çalışırken de böyleyim ama kendimi kasmadım veya zorlamadım, hep olduğum tarzda çalıştığım gibi çaldım
Yorumlarınız için teşekkür ediyorum öncelikle, çok sağ olun. Söylediğiniz gibi 4 aylık bir geçmişle bütün teknikleri tam oturtmadan bir David Gilmour solosuna tekme tokat girer gibi girmek bahsettiğiniz detone seslere yol açtı. O zaman da bunun farkındaydım aslında bariz hatalarım, patlayan, çatlayan sesler olsa da videoyu paylaşmıştım çünkü aslında benim amacım hatalarımı fark edip daha sonra yaptığım hatalar üzerine çalışmaktı. Öyle de yaptım zaten hem bu performans hem de forumdaki diğer paylaşımlarım için tekniklerdeki hatalarımı görüp daha iyisini yapabilmek adına çalıştım. Bir de bahsettiğiniz detone notaların duyulmasında tondaki dengesizliğin de katkısı var diye düşünüyorum çünkü çok farklı bir yöntemle kaydetmiştim gitarı ve olduğundan garip bir sound çıktı ortaya. Tabii ki detone notaların duyulmasında benim tuşem en önemli etkendi ama tondaki dengesizliğin de etkisi olduğunu düşünüyorum. Zaten bu ton hiç içime sinmemişti aslında bu performanstan sonra uzunca bir süre ton üzerinde çalışmaya devam ettim ve bugüne kadar YouTube üzerinde dinlediğim onlarca Marooned performansından orijinal parçaya en yakın tonu elde edebilmeyi başarmıştım. Hatta öyle ki orijinal parçadakiyle aynı gitar sound'ı duyuyordum o kadar iddialı olmuştu. Bu yeni tonlamayla daha iyi bir kayıt almayı düşünüyordum fakat presetim silindi. Bir daha da aynı tonu yakalayamadım Elimde o tonla beraber kaydettiğim bir kayıt kaldı aslında yalın halde, yani montajsız. İsterseniz paylaşabilirim burada yeni halini de görmüş olursunuz hem. Tekrardan teşekkür ederim güzel yorumlarınız içinTekniği,vibratoyu,sağ el pena tutuşu,bendlerdeki hakimiyeti oturtmak uzun zaman alır,4 ay için böyle bir soloya girişince kulak komalı seslere,detone seslere ve ellerde güçsüz cılız bir tutuşa alışır.Emeğiniz muazzam ama önce bol bol etüd,sağ el ve sol el çalışması.Sonra kemik gibi net bend ve vibratolarda görüşmek üzere.
Bu arada metronom olayınız çok iyi tebrikler (ancak detone notalar biraz kulağımı tırmaladı.
Siz bu hızla ve Azimle eminim çok daha iylerini çalarsınız.
O zaman devamını bekleriz elinize sağlıkYorumlarınız için teşekkür ediyorum öncelikle, çok sağ olun. Söylediğiniz gibi 4 aylık bir geçmişle bütün teknikleri tam oturtmadan bir David Gilmour solosuna tekme tokat girer gibi girmek bahsettiğiniz detone seslere yol açtı. O zaman da bunun farkındaydım aslında bariz hatalarım, patlayan, çatlayan sesler olsa da videoyu paylaşmıştım çünkü aslında benim amacım hatalarımı fark edip daha sonra yaptığım hatalar üzerine çalışmaktı. Öyle de yaptım zaten hem bu performans hem de forumdaki diğer paylaşımlarım için tekniklerdeki hatalarımı görüp daha iyisini yapabilmek adına çalıştım. Bir de bahsettiğiniz detone notaların duyulmasında tondaki dengesizliğin de katkısı var diye düşünüyorum çünkü çok farklı bir yöntemle kaydetmiştim gitarı ve olduğundan garip bir sound çıktı ortaya. Tabii ki detone notaların duyulmasında benim tuşem en önemli etkendi ama tondaki dengesizliğin de etkisi olduğunu düşünüyorum. Zaten bu ton hiç içime sinmemişti aslında bu performanstan sonra uzunca bir süre ton üzerinde çalışmaya devam ettim ve bugüne kadar YouTube üzerinde dinlediğim onlarca Marooned performansından orijinal parçaya en yakın tonu elde edebilmeyi başarmıştım. Hatta öyle ki orijinal parçadakiyle aynı gitar sound'ı duyuyordum o kadar iddialı olmuştu. Bu yeni tonlamayla daha iyi bir kayıt almayı düşünüyordum fakat presetim silindi. Bir daha da aynı tonu yakalayamadım Elimde o tonla beraber kaydettiğim bir kayıt kaldı aslında yalın halde, yani montajsız. İsterseniz paylaşabilirim burada yeni halini de görmüş olursunuz hem. Tekrardan teşekkür ederim güzel yorumlarınız için