Özel yapım yerli gitarlar şuan daha mı mantıklı gibi?

Arkadaş merhabalar, başlangıç gitarı bir telecaster bile en az 2-3 bin olmuş. Eskiden 1000 liraya falan alınıyordu, Ozaman mantıklı geliyordu. Şuanda bana çok çekici gelmiyor fiyat nedeniyle. Gitar ihtiyacım yok, ama gitar ihtiyacım olsaydı yerli luthierlerden birine yaptırırdım.

İnanıyorum güzel/yetecek kalitede işler yapabilecek ustalar var. Şuan yeniden gitara başlayacak olsam 3 bin param olsa, 1-1.5 daha bulur bı ustaya sapını/gövdesini falan yaptırırdım. Veya partcaster şeklinde parça parça hazır olarak toplardım. Ama şu da var; özel yapım gitarı satmaya kalkarsan alıcısı da özel olur, belki geç satılabilir.

Siz ne düşünüyorsunuz?
 
Son düzenleme:
. Ama şu da var; özel yapım gitarı satmaya kalkarsan alıcısı da özel olur, belki geç satılabilir.
Dediğiniz gibi bence satılmayabilir hatta satılmayabilir.

4-5 bine yine 2.elde telecaster veya güzel gitarlar alınabilir.
Gitarda halen çok acemiyim olmak istediğimin çeyreğinde bile değilim ama bir gün gitar yaptıracak olsam bunu tamamen ömürlük bir gitarlık olmasını isterdim.

Ek olarak parça fiyatları malum, fender noiseless manyetik seti şu an 2k, daha burgusu köprüsü işçiliği derken bence yerini tutmaz.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #3
Dediğiniz gibi bence satılmayabilir hatta satılmayabilir.

4-5 bine yine 2.elde telecaster veya güzel gitarlar alınabilir.
Gitarda halen çok acemiyim olmak istediğimin çeyreğinde bile değilim ama bir gün gitar yaptıracak olsam bunu tamamen ömürlük bir gitarlık olmasını isterdim.

Ek olarak parça fiyatları malum, fender noiseless manyetik seti şu an 2k, daha burgusu köprüsü işçiliği derken bence yerini tutmaz.

4/5 Bine ikinci el bulunur doğru, ama koskoca bir kapalı kutu adı üstünde "ikinci el". İkinci el Gitarın fiyat bandı düştükçe, haliyle daha hor kullanılıyor, Sahipleri tarafından önemsenmiyor. Posası çıkmış hurdaya dönmüş çok gitara rastladım ikinci elde...

Belki 4-5 bine iyi-idare eder birşey bulunur ama Fender falan çok zor bulunur o paraya.

Custom gitarda fretinize tek tek işçilik yapıyor ustalar, titiz çalışıyorlar. Ucuz bir model de yapsalar kimse kendi ellerinden berbat bir ürün çıksın istemez. İllaki özenli ürün yaparlar.

Fiyat/Performans ürünü toplamaya çalışıyoruz ki bu nedenle Fender manyetiğe ne hacet. Fenderin 1/10 parasına manyetik aldım geçen gün(wilkinson), inan bana fiyatının 5 katı iş yapıyordu. Hatta çok başarılı şaşırttı beni. Bu arada siz custom gitar yaptıracaksanız zaten ustalar tüm parçaları fiyat bandına göre hallediyor standart olarak.(özel bir istediğiniz varsa durum değişdir). İsterseniz manyetiği kendiniz seçiyorsunuz.
 
Son düzenleme:
Luthierlarda gitarı ne kadar çabuk almak istersen fiyat o kadar artar. Hali hazırda gitar çalan elinde de gitarı bulunan birisi gitar yaptırayım 4 ay 5 ay sonra elime geçsin diyebilirken yeni başlayan birinin o hevesle o kadar uzun süre bekleyeceğini sanmıyorum.
 
Custom işini bilmiyorum ama partscaster bu ülkede bence intihar olur. Ömürlük olsun kimseye satmam derseniz belki ama bizim piyasamız halihazırda inanılmaz dar, hep belli başlı marka ve modeller el değiştiriyor.

3-4 sene önce bir Epiphone Firebird'üm vardı, satana kadar illallah etmiştim. Ki o zamanın Les Paul Standard'larından daha uygun bir fiyata veriyordum. En son yurtdışından birisi gelip aldı. Partscaster sıkılırsanız elinizde kalır.
 
Sadece fiyat açısından bakılırsa custom gitar yaptırmanın ekonomik olacağını düşünmüyorum. Çünkü gitar fiyatlarının artmasının sebebi kur farkıysa, gitarı oluşturacak componentlerin de kur farkından etkileneceği aşikar. İşçilik de fabrikasyon işlere nazaran çok değerli ve maliyetli olacaktır.

Ayrıca köprü, manyetikler vb bunları büyük firmalar çok daha ucuza alıyorlar , luthier ve bizim aldıklarımızdan. Harley Benton'ın head'inin röportajını izlemiştim, nasıl bu kadar uygun gitarlar üretebiliyorsunuz sorusuna bu tür parçaları ağacından manyetiğine çok çok uyguna aldıklarını söylemişlerdi. Ki sadece manyetik ve köprü fiyatına (biz piyasadan sipariş versek) gitarları var. Sonuçta binlerce gitar için binlerce sipariş veriliyor, toptan satış ile parekende bir olmaz.

Yukarıdaki yorumlarda olduğu gibi custom gitar, tam olarak size hitap eden, terzinin üzerine biçtiği kıyafet gibi fit oturması gereken bir yöntem. Ne istediğini bilmek çok kritik. Bu amaçla buraya gidilmeli, bu çok size özel bir gitar olacağı için başkasına uyması zor olabilir, bu da satarken karşılaşılan zorluklar işte.
 
Ibanez'in endonezya fabrikası var mesela, premium serilerini de orada üretiyorlar. Ki bildiğim kadarıyla fabrika üst düzey ekipmanla dolu. Bir kısmı Fujigen fabrikasının eski makineleri.

Şimdi, 10'larca belki 100'lerce luthier'in bir arada bulunup günde 100'lerce gitar üretilen bir fabrikasında o luthierlerin bilgi deneyim ve tecrübeleriyle üretilen gitar mı daha kaliteli olur?

Yoksa en fazla 2-3 kişinin çalıştığı bir gitar atölyesinde, o kadar iyi makinelere sahip olmayan ve bırakın günde 100'lerce gitar üretilmesini belki ömrü boyunca 100 gitar üretmemiş veya üretemeyecek olan bir kişinin ürettiği gitar mı? Ve o ürettikleri gitarı Ibanez Japon Prestige serileriyle aynı hatta daha fazla fiyata satıyorlar nerdeyse. Ibamez J Custom ile aynı fiyatları verenler var.

Ki, Ibanez alsanız hiç değilse 2.el piyasası var, dünyanın her yerinde paraya ihtiyacınız olduğu an satışa koyup satabilmeniz de cabası.

Bakın mesela, Ibanez'in RG5121 modeli var. Bir de Ibanez LHM1 TGG (signature).

Manyetikler, metal aksamlar neredeyse birebir aynı. Kullanılan ağaçlar farklı ve finish kısmı. RG5121 Maun ağacı, LHM1 TGG ise Maple top. Kullanılan ağaçların fiyatı bile birbirinden çok farklı değil.
Ona rağmen Fujigen Japonya'da ürettikleri RG5121, Endonezya'da ürettikleri LHM1 TGG'den çok daha pahalı. Üstelik manyetik, köprü, burgu vs aynı, ağaçların ise fiyatları neredeyse aynı olmasına rağmen. Ki tek ağaç fiyatı bile o kadar fark etmez. (Bu arada yurt dışında en ucuz ağaçlardan birisi, Fender'in kullandığı Alder'dir. Hatta bir kısım Basswood'lar, Alder ve Maun'dan daha pahalıdır. Ama bu fiyat farkları, gitarın fiyatını %5-10'dan fazla etkilemez. Neyse konumuz bu değil)

Yani demem o ki, Ibanez aynı parçaları kullanarak o gitarı Endonezya'da değil de Japonya'da üretince fiyatı yaklaşık %40 pahalı oluyor. Neden acaba?

Şöyle sorayım, aynı eti, tuzu, biberi kullanan bir adamın lokantasının önünde kuyruk olurken diğeri sinek avlıyor. Neden acaba?

O yüzden ben, kalitesi dünyaca kanıtlanmış marka almayı, daha fazla ödeyeceğim luthierlere tercih ederim. Luthier 3-4 bin TL'ye yapsa tamam diyeceğim ama adam sırf sap ve gövdeye geçen sene 7 bin TL fiyat verdi.
Fender'in tüm aksamı hazır Player veya Japon üretim Telecaster'ı zaten 6 bin ile 7.5 arası değişiyordu. Pazarlıkla 500 TL daha düş. Ben anlamıyorum bir gitara 2 bib, 3 bin dolar isteyen luthierleri.
Tamam onlarınki de ekmek parası ama, onlara onca parayı bayılan müzikseverlerinki para değil de pul mu çöp mü yani.
 
Ibanez'in endonezya fabrikası var mesela, premium serilerini de orada üretiyorlar. Ki bildiğim kadarıyla fabrika üst düzey ekipmanla dolu. Bir kısmı Fujigen fabrikasının eski makineleri.

Şimdi, 10'larca belki 100'lerce luthier'in bir arada bulunup günde 100'lerce gitar üretilen bir fabrikasında o luthierlerin bilgi deneyim ve tecrübeleriyle üretilen gitar mı daha kaliteli olur?

Yoksa en fazla 2-3 kişinin çalıştığı bir gitar atölyesinde, o kadar iyi makinelere sahip olmayan ve bırakın günde 100'lerce gitar üretilmesini belki ömrü boyunca 100 gitar üretmemiş veya üretemeyecek olan bir kişinin ürettiği gitar mı? Ve o ürettikleri gitarı Ibanez Japon Prestige serileriyle aynı hatta daha fazla fiyata satıyorlar nerdeyse. Ibamez J Custom ile aynı fiyatları verenler var.

Ki, Ibanez alsanız hiç değilse 2.el piyasası var, dünyanın her yerinde paraya ihtiyacınız olduğu an satışa koyup satabilmeniz de cabası.

Bakın mesela, Ibanez'in RG5121 modeli var. Bir de Ibanez LHM1 TGG (signature).

Manyetikler, metal aksamlar neredeyse birebir aynı. Kullanılan ağaçlar farklı ve finish kısmı. RG5121 Maun ağacı, LHM1 TGG ise Maple top. Kullanılan ağaçların fiyatı bile birbirinden çok farklı değil.
Ona rağmen Fujigen Japonya'da ürettikleri RG5121, Endonezya'da ürettikleri LHM1 TGG'den çok daha pahalı. Üstelik manyetik, köprü, burgu vs aynı, ağaçların ise fiyatları neredeyse aynı olmasına rağmen. Ki tek ağaç fiyatı bile o kadar fark etmez. (Bu arada yurt dışında en ucuz ağaçlardan birisi, Fender'in kullandığı Alder'dir. Hatta bir kısım Basswood'lar, Alder ve Maun'dan daha pahalıdır. Ama bu fiyat farkları, gitarın fiyatını %5-10'dan fazla etkilemez. Neyse konumuz bu değil)

Yani demem o ki, Ibanez aynı parçaları kullanarak o gitarı Endonezya'da değil de Japonya'da üretince fiyatı yaklaşık %40 pahalı oluyor. Neden acaba?

Şöyle sorayım, aynı eti, tuzu, biberi kullanan bir adamın lokantasının önünde kuyruk olurken diğeri sinek avlıyor. Neden acaba?

O yüzden ben, kalitesi dünyaca kanıtlanmış marka almayı, daha fazla ödeyeceğim luthierlere tercih ederim. Luthier 3-4 bin TL'ye yapsa tamam diyeceğim ama adam sırf sap ve gövdeye geçen sene 7 bin TL fiyat verdi.
Fender'in tüm aksamı hazır Player veya Japon üretim Telecaster'ı zaten 6 bin ile 7.5 arası değişiyordu. Pazarlıkla 500 TL daha düş. Ben anlamıyorum bir gitara 2 bib, 3 bin dolar isteyen luthierleri.
Tamam onlarınki de ekmek parası ama, onlara onca parayı bayılan müzikseverlerinki para değil de pul mu çöp mü yani.
Fiat Egea da yüzlerce mühendisin çalıştığı fabrikada yılda yüzbinlerce üretiliyor. Ama Aston Martin 10-20 tane mühendisin çalıştığı fabrikada, yılda 100-200 tane üretiliyor.

Neyse konu bu değil zaten. Lüthiyere ucuz olsun diye gitar yaptırılmaz. Ne istediğinizi biliyorsunuzdur, baştan sonra bütün sürece sizin dahil olduğunuz bir icraattir lüthiyere gitar yaptırmak. Zaten bu yüzden yaptırılır.

Geçenlerde (burada da çokça ismi geçen) lüthiyer arkadaşıma “ne zaman yapmaya başlıyorsun benim gitarı dedim”, “abi aşk olsun, beraber yapıyoruz dersen sevinirim” dedi. Meselenin özü budur.

İyi bir lüthiyere yaptırdığınız gitarın, standart üretim demiyorum dikkat edin, özel siparişle yaptırıp 1 yıldan fazla beklediğiniz Suhr’dan, Tom Anderson’dan farkı olmaz. Ayrıca daha ucuz olur. Nereden biliyorsun derseniz, onlarca kez denedim. Gitar yapım olayını müthiş derecede abartmamak lazım, yeni bi teknoloji değil, nereden baksanız 70-80 yıldır üretilen aletler. Biraz azim ve sabırlar, uygun ekipmanları temin edecek bütçeniz ve günde 1-2 saat orta şiddette sese müsamaha gösterecek komşularınız ve ev ahaliniz varsa, sağı solu oldukça kirleterek siz de oldukça güzel bir gitar yapabilirsiniz. Belki ilk seferde olmaz, ikinci seferde olur ama olur yani. Her yer kaynak dolu.
 
Son düzenleme:
Ibanez'in endonezya fabrikası var mesela, premium serilerini de orada üretiyorlar. Ki bildiğim kadarıyla fabrika üst düzey ekipmanla dolu. Bir kısmı Fujigen fabrikasının eski makineleri.

Şimdi, 10'larca belki 100'lerce luthier'in bir arada bulunup günde 100'lerce gitar üretilen bir fabrikasında o luthierlerin bilgi deneyim ve tecrübeleriyle üretilen gitar mı daha kaliteli olur?

Yoksa en fazla 2-3 kişinin çalıştığı bir gitar atölyesinde, o kadar iyi makinelere sahip olmayan ve bırakın günde 100'lerce gitar üretilmesini belki ömrü boyunca 100 gitar üretmemiş veya üretemeyecek olan bir kişinin ürettiği gitar mı? Ve o ürettikleri gitarı Ibanez Japon Prestige serileriyle aynı hatta daha fazla fiyata satıyorlar nerdeyse. Ibamez J Custom ile aynı fiyatları verenler var.

Ki, Ibanez alsanız hiç değilse 2.el piyasası var, dünyanın her yerinde paraya ihtiyacınız olduğu an satışa koyup satabilmeniz de cabası.

Bakın mesela, Ibanez'in RG5121 modeli var. Bir de Ibanez LHM1 TGG (signature).

Manyetikler, metal aksamlar neredeyse birebir aynı. Kullanılan ağaçlar farklı ve finish kısmı. RG5121 Maun ağacı, LHM1 TGG ise Maple top. Kullanılan ağaçların fiyatı bile birbirinden çok farklı değil.
Ona rağmen Fujigen Japonya'da ürettikleri RG5121, Endonezya'da ürettikleri LHM1 TGG'den çok daha pahalı. Üstelik manyetik, köprü, burgu vs aynı, ağaçların ise fiyatları neredeyse aynı olmasına rağmen. Ki tek ağaç fiyatı bile o kadar fark etmez. (Bu arada yurt dışında en ucuz ağaçlardan birisi, Fender'in kullandığı Alder'dir. Hatta bir kısım Basswood'lar, Alder ve Maun'dan daha pahalıdır. Ama bu fiyat farkları, gitarın fiyatını %5-10'dan fazla etkilemez. Neyse konumuz bu değil)

Yani demem o ki, Ibanez aynı parçaları kullanarak o gitarı Endonezya'da değil de Japonya'da üretince fiyatı yaklaşık %40 pahalı oluyor. Neden acaba?

Şöyle sorayım, aynı eti, tuzu, biberi kullanan bir adamın lokantasının önünde kuyruk olurken diğeri sinek avlıyor. Neden acaba?

O yüzden ben, kalitesi dünyaca kanıtlanmış marka almayı, daha fazla ödeyeceğim luthierlere tercih ederim. Luthier 3-4 bin TL'ye yapsa tamam diyeceğim ama adam sırf sap ve gövdeye geçen sene 7 bin TL fiyat verdi.
Fender'in tüm aksamı hazır Player veya Japon üretim Telecaster'ı zaten 6 bin ile 7.5 arası değişiyordu. Pazarlıkla 500 TL daha düş. Ben anlamıyorum bir gitara 2 bib, 3 bin dolar isteyen luthierleri.
Tamam onlarınki de ekmek parası ama, onlara onca parayı bayılan müzikseverlerinki para değil de pul mu çöp mü yani.
Yüzlerce mühendis çalışması sanırım gitar konusunda birşey ifade etmiyor. Etseydi, seri üretim gitarlarda korkunç fret hatalarına rastlanmazdı.
Çalışan sayısı çok olunca, büyük bir atölye/fabrikada üretilince iyi olacak diye bir şart yok. Mesela bir firmanın 2000 personelinin çalıştığı fabrikada üretilen gitarları 500 dolarken, aynı firmanın masterbuiti olan ustanın tek başına yaptığı gitarları 25000 dolar :)
Size 7bintl fiyat vermişler, ustasına göre değişir. Pahalı diye iyi-kötü olacak diyemeyiz. Bence önemli olan işinde disiplinli ve yetenekli birine denk gelmek.

Ekonomik açıdan düşünürsek, el yapımı kişiye özel gitarı satması zordur, bu konuda hepimiz hemfikiriz zaten.
 
Son düzenleme:
Aynı firmanın masterbuilt'i işte o 2500 luthier arasından sivrilip çıkan ve masterbuilt seviyesine ulaşan kişilerdir :)
Ve yaptığı gitarlar, 2500 luthier'in aynı malzemelerle yaptığı gitara fark atmıştır ki o seviyeye gelmiştir. Ki tek odaklanacağımız konu, fabrikada çalışan insan sayısı da değil dikkat ederseniz.

Ayrıca Fiat ve Ferrari aynı grubun. Adamlar bütçeye göre kimine Ferrari yapıyor, kimine Egea. Ibanez de öyle. Kimine RG8570 üretiyor, kimine başlangıç modeli gitar.
Ha, Ferrari ve Fiat aynı grup olmasa da çok fark etmezdi. Ruhsat, plaka vs kısımlarını bir yana bıraksaydık, sanayideki çok beğendiğiniz bir ustaya o arabaların parçalarını getirttirip yeni bir araba yaptırır mıydınız?

Ben yaptırmazdım mesela. Ama tabii ki yaptırmak isteyenler de çıkabilirdi sonuçta herkesin parası kendine.

Bu arada gitar yapımının çok basit olduğu fikrine de katılmıyorum, ama madem gerçekten öyleyse bir luthier'e neden o kadar para ödemeyi kabul ettiğinizi merak ederim. Evde kendiniz yapabiliyosanız, o para cebinizde kalsa daha iyi olurdu bence. (Bu arada pek çok yerli ve yabancı müzik alışveriş sitelerinde gitar diy setleri var hem de çok çok ucuz. Onu alıp, istediğiniz manyetiği filan da takıp çok çok ucuza gitar elde edebilirsiniz, o da bir seçenek. Neden pek tercih edilmiyor bilmiyorum.
Biraz bütçe yükseltip Hosco marka gitar parçaları toplayıp, istediğiniz manyetik ve burgularla da çok iyi gitar elde edileceğini düşünüyorum ve inanın luthierlerin yaptığı gitardan çok geride kalmaz)

Ben luthierleri teknik eleman olarak değerlendiriyorum daha çok. Fretler canımı sıkıyorsa, sap ayarı gerekiyorsa evet o konuda gayet iyiler. Ama o konuda bile müşteri şikayetlerini bu forumda bolca okuyoruz maalesef.
 
Aynı firmanın masterbuilt'i işte o 2500 luthier arasından sivrilip çıkan ve masterbuilt seviyesine ulaşan kişilerdir :)
Ve yaptığı gitarlar, 2500 luthier'in aynı malzemelerle yaptığı gitara fark atmıştır ki o seviyeye gelmiştir. Ki tek odaklanacağımız konu, fabrikada çalışan insan sayısı da değil dikkat ederseniz.

Ayrıca Fiat ve Ferrari aynı grubun. Adamlar bütçeye göre kimine Ferrari yapıyor, kimine Egea. Ibanez de öyle. Kimine RG8570 üretiyor, kimine başlangıç modeli gitar.
Ha, Ferrari ve Fiat aynı grup olmasa da çok fark etmezdi. Ruhsat, plaka vs kısımlarını bir yana bıraksaydık, sanayideki çok beğendiğiniz bir ustaya o arabaların parçalarını getirttirip yeni bir araba yaptırır mıydınız?

Ben yaptırmazdım mesela. Ama tabii ki yaptırmak isteyenler de çıkabilirdi sonuçta herkesin parası kendine.

Bu arada gitar yapımının çok basit olduğu fikrine de katılmıyorum, ama madem gerçekten öyleyse bir luthier'e neden o kadar para ödemeyi kabul ettiğinizi merak ederim. Evde kendiniz yapabiliyosanız, o para cebinizde kalsa daha iyi olurdu bence. (Bu arada pek çok yerli ve yabancı müzik alışveriş sitelerinde gitar diy setleri var hem de çok çok ucuz. Onu alıp, istediğiniz manyetiği filan da takıp çok çok ucuza gitar elde edebilirsiniz, o da bir seçenek. Neden pek tercih edilmiyor bilmiyorum.
Biraz bütçe yükseltip Hosco marka gitar parçaları toplayıp, istediğiniz manyetik ve burgularla da çok iyi gitar elde edileceğini düşünüyorum ve inanın luthierlerin yaptığı gitardan çok geride kalmaz)

Ben luthierleri teknik eleman olarak değerlendiriyorum daha çok. Fretler canımı sıkıyorsa, sap ayarı gerekiyorsa evet o konuda gayet iyiler. Ama o konuda bile müşteri şikayetlerini bu forumda bolca okuyoruz maalesef.
Sonuç olarak, tek bir usta fabrikada seri üretim yapan yüzlerce kişiden daha iyi gitar yapabiliyor. Herşey yetenekle alakalı.
Gitar yapımının basit olduğunu falan söylemedi kimse. Çok aşırı abartmaya gerek yok demiş arkadaş. Yani zordur, teknik konudur, hassas konudur, ama imkansız bir şeymiş gibi görmemek lazım. Öğrenen nasıl öğreniyor?


Biz neden yapmıyoruz? Elinden binlerce-yüzlerce gitar geçmiş adam varken ben niye gitar yapmaya kalkayım?

Ayrıca, Über bir yetenek falan yoksa 2. denemede güzel gitar yapılması biraz zor bence, o konuya ben de katılmıyorum.
 
Son düzenleme:
Zaten bir gitarı bir adam yapar veya yapmaz konu o değil. Konu, gitar hakkında uzman 2500 kişinin bir arada olduğu yerdeki tecrübe, bilgi paylaşımı ve rekabet. Ve aynı malzemeleri kullanan 2500 kişinin arasından sivrilmek ve masterbuilt olmak. Yoksa 1 gitar ha bir luthierin elindem geçmiş ha 20.
(Benim odaklandığım mesele bir gitarı kaç kişinin yaptığı değil.)
 
Zaten bir gitarı bir adam yapar veya yapmaz konu o değil. Konu, gitar hakkında uzman 2500 kişinin bir arada olduğu yerdeki tecrübe, bilgi paylaşımı ve rekabet. Ve aynı malzemeleri kullanan 2500 kişinin arasından sivrilmek ve masterbuilt olmak. Yoksa 1 gitar ha bir luthierin elindem geçmiş ha 20.
(Benim odaklandığım mesele bir gitarı kaç kişinin yaptığı değil.)
Tamam biz de sana onu anlamaya çalışıyoruz. 2500 kişinin bilgisi ve tecrübesi bir işe yaramıyor. Bu bir füze üretimi falan değil, orası savunma sanayi falan da değil. Gitar olayı biraz farklı. Adam akıllı bir usta hepsini sekize katlar.
Gitar konusunda, markaların saptaki etiketlerine bu kadar bağlanmayın yahu :)

Uzman 2500 kişi ne gezer? Sana kim dedi bunu? 4-5 bin TL altı gitarların Çoğunun fabrikası Çin'de. Tahmin edebiliyor musun işçilik ücretini ve nasıl bir ortam olduğunu 😃

Ama sizin de haklı olduğunuz noktalar var. Fabrikasyon olup 3-5 bin bandı olan çok güzel gitar seçenekleri de var. Mesela squier classic Vibe güzel gitardır. Genelde işçiliği hep iyi çıkar. Bunun gibi bir sürü marka/model örnek verilebilir.
 
Son düzenleme:
Fabrika görmemiş bir yorum bu... bir fabrikada 100'lerce luthier çalışmaz, hatta gitar değil herhangi bir fabrikada bile 100'lercesi çalışmaz. Endonezya'daki fabrikada 386 tane adam oturmuş tek tek gitar mı üretiyor, hayır, makinalar var ve onları işleten operatörler, muhtemelen 1-2 "mühendis" ve belki 1-2 luthier ki onlarda kalite kontrol vs için.

Üzüm, su, güneş ve fermente tankı .... tüm malzeme ve girdiler aynı, neden bakkaldan alınan 20 liralık şarabın aynısı için iyi bir marka şaraba yüzlerce hatta binlerce lira ödüyor şarap meraklıları?

Herşeyde ama herşeyde fark vardır ama iyi ama kötü. Birim fiyat analizi ile değer biçemeyiz ürüne değer mi değmez mi diye. Bu hesap biraz Türk usülü iyi işi yapan bir mekana bakıp ooo günde 50 müşteri gelse, kirası şu kadar olsa ... vay muuaa ne para kırıyor be demeye benziyor.
 
Aynı firmanın masterbuilt'i işte o 2500 luthier arasından sivrilip çıkan ve masterbuilt seviyesine ulaşan kişilerdir :)
Ve yaptığı gitarlar, 2500 luthier'in aynı malzemelerle yaptığı gitara fark atmıştır ki o seviyeye gelmiştir. Ki tek odaklanacağımız konu, fabrikada çalışan insan sayısı da değil dikkat ederseniz.

Ayrıca Fiat ve Ferrari aynı grubun. Adamlar bütçeye göre kimine Ferrari yapıyor, kimine Egea. Ibanez de öyle. Kimine RG8570 üretiyor, kimine başlangıç modeli gitar.
Ha, Ferrari ve Fiat aynı grup olmasa da çok fark etmezdi. Ruhsat, plaka vs kısımlarını bir yana bıraksaydık, sanayideki çok beğendiğiniz bir ustaya o arabaların parçalarını getirttirip yeni bir araba yaptırır mıydınız?

Ben yaptırmazdım mesela. Ama tabii ki yaptırmak isteyenler de çıkabilirdi sonuçta herkesin parası kendine.

Bu arada gitar yapımının çok basit olduğu fikrine de katılmıyorum, ama madem gerçekten öyleyse bir luthier'e neden o kadar para ödemeyi kabul ettiğinizi merak ederim. Evde kendiniz yapabiliyosanız, o para cebinizde kalsa daha iyi olurdu bence. (Bu arada pek çok yerli ve yabancı müzik alışveriş sitelerinde gitar diy setleri var hem de çok çok ucuz. Onu alıp, istediğiniz manyetiği filan da takıp çok çok ucuza gitar elde edebilirsiniz, o da bir seçenek. Neden pek tercih edilmiyor bilmiyorum.
Biraz bütçe yükseltip Hosco marka gitar parçaları toplayıp, istediğiniz manyetik ve burgularla da çok iyi gitar elde edileceğini düşünüyorum ve inanın luthierlerin yaptığı gitardan çok geride kalmaz)

Ben luthierleri teknik eleman olarak değerlendiriyorum daha çok. Fretler canımı sıkıyorsa, sap ayarı gerekiyorsa evet o konuda gayet iyiler. Ama o konuda bile müşteri şikayetlerini bu forumda bolca okuyoruz maalesef.

Dostum çok fazla bilgiyi birbiriyle karıştırıyorsun.

Ben araba örneğini, seri üretim ve butik üretim konularının birbirinden farklı süreçler olduğunu vurgulamak için verdim. Mesela senin verdiğin örnekten ilerleyelim. Fiat gibi bir firma, ticari olarak yapmak istediği yatırımlarla alakalı olarak atıyorum Ferrari gibi bir firmayı satın alır. Bütün proje hakları vs... Satın almadan önce Ferrari'de çalışan mühendislerle ön toplantılar yapar. Der ki: ''Dostlarım ben sizin firmanızı alıp kendi bünyeme katmak istiyorum. Size ayrı bir departman kuracağım bünyemde. Normal düzeninizde çalışmaya devam edin siz.'' Bunu da ne için yapar? Ar-ge süreçlerinde sıfırdan araştırarak belli bir bilgi seviyesine ulaşmak, zaten o bilgi seviyesine ulaşmış bir firmayı -eğer satıştaysa- satın almaktan daha maliyetlidir. Bunun dünyada onlarca örneği vardır. Örneğin Volkswagen bünyesinde, Bugatti, Bentley hatta Porsche vardır. Yani Volksvagen Polo'yu üreten adam ''aa sipariş geldi'' diye kalkıp gidip yan tarafta 911 turbo üretmez.

Lüthiyer örneğine gelecek olursak, bugün bir çok büyük gitar üreticisi zaten olaya lüthiyer olarak başlamıştır. Belli bir talep yoğunluğu oluşunca seri üretim departmanı kurup fiyatlarını bir miktar aşağı çekmiştir seri üretim gereği. Bir yandan da custom shop departmanı oluşturup, marka değeri oluşturduğundan dolayı fiyatlarını yükseltip butik üretim yapmaya devam etmiştir. Ayrıca bir gitar fabrikasında yüzlerce mühendisin -ya da lüthiyeri mi kastediyorsun artık? çalıştığı iddiası gerçek değil. Yüzlerce çalışan personel vardır. Herkes kendi departmanında işini yapar. Fender'de, Gibson'da, Ibanez'de alt katlarımızda oturan ''Ayşe teyze, Hüseyin amca'' gibi insanlar çalışır. Kimisi ''finish'' kontrolü yapar, kimisi gövde üretim bandında cncden çıkan gövdenin kavitelerini kontrol eder, çapak kırık çatlak var mı buna bakar geçer. Yani öyle atla deve değil, işe girer belli bir sürede işi öğrenir ve kendi çalıştığı departmanın personelidir artık. Olay bundan ibaret.

Lüthiyer üretimi bir gitarı, sanayide ustaya araba parçası götürüp ürettirmeye benzetme fikrine gerçekten yorum yapmayacağım :) Çünkü çok kırıcı lüthiyerler açısından :)

Gitar yapmanın basit olduğu fikrine katılmamana saygı duyuyorum. Benim orada vurguladığım şey basit olmasından ziyade abartıldığı kadar ''çok zor'' olmaması. Dediğim gibi, 70-80 yıl öncesine dayanan teknolojiler bunlar. Hiç denemediğiniz için gözünüzde büyütüyorsunuzdur ya da belki de denemişsinizdir, el yatkınlığınız yoktur. Bunlar olabilecek şeyler. YouTube'da ufak bir arama yaparak ''bir kaç keresteyle'' ev ortamında harikalar yaratan onlarca video var. Hatta keresteyi de bırakalım, boya kalemlerinden, telefon sim kartlarından harika gitarlar yapan viral videolar vardı. Yani mesele birazcık istek ve ihtiyaç meselesi. Bu arada sormuşsun ''madem öyle niçin kendin yapmıyorsun lüthiyere bu kadar para veriyorsun'' diye. Dostum evde yapıyorum bir tane. Lüthiyerde de bir tane projemiz var önceden de belirttiğim gibi. Bu arada sevgili @iilkoo benim orada 1-2 diye belirttiğim şey, ''hani yeterince denediğinde yapabilirsin'' mesajıydı :D ''İkinci denemede yapılamaz buna ben de inanmıyorum'' yazdığına gülümsettin beni :) Haklısın, yapılamayabilir, denemekten vazgeçilmediği sürece ''bence'' olacaktır.

Şimdi son olarak lüthiyer kısmında bir iki noktaya değinelim.

Önceki mesajda da belirttim aslında. Lüthiyere ucuz olsun diye gitar yaptırılmaz dostlar!!! Zaten bu fikire sahip insanlar, lüthiyerlerin hedef kitlesinde değildir çoğu zaman. Lüthiyere, özel istekleriniz doğrultusunda gitar yaptırırsınız. Mesela sevgili @Fender Ibanez'den çokça örnek veriyorsun, oradan konuşalım. Diyelim ki sen Ibanez karakteristiğini genel itibarı ile çok seviyorsun fakat en rahat ettiğin sap profili stratlarda. Şimdi Ibanez'den böyle bir gitar almak istesen genel olarak Satriani'lere bakmak durumundasın, ama sen rg gövde tipi istiyorsun? Bir de buna ek olarak düzenli olarak ayda 10-20 sahneye çıkıyorsun, o sebeple istediğin rg gövde profilinin içerisinde boşluklar oluşturup, gitarın ağırlığını 1.5-2 kg civarına inmesini istiyorsun. Ayrıca öyle bir renk istiyorsun ki mavi ışıklar altında cherryburst, kırmızı ışıklar altında sunburst görünsün :) İşte lüthiyer senin bu isteklerini gerçekleştirmeye çalışır. Aynı zamanda sana danışmanlık sağlar. Der ki ''senin isteklerin doğrultusunda bu manyetik doğru seçim değil, ya şu manyetiklere yönelmeliyiz, ya da ortaya bundan ziyade şöyle bir eq dengesi oluşur kabaca''

Bir de yukarıda yanlış hatırlamıyorsam şöyle birşey yazılmış: “hadi 3-4 bin TL olsa anlayacağım da...” Arkadaşlar etmeyin eylemeyin, bugün eli yüzü düzgün bir manyetik seti 2000 liradan başlıyor, bir strat köprüsü olmuş 1000 lira, kilitli burgu desen 700 diye başlayıp gidiyor. Lüthiyer dediğiniz kişi gitar bitene kadar en az 20 saat görüşme yapıyor yerine göre sizinle. Gitarla işi olmayan insanlar bunları yazsa gülüp geçeceğim de gitarist adam bunu yazınca trajikomik bir tablo oluşuyor. Acı acı gülümsüyoruz maalesef.

Yukarıda çok yerinde bir bilgi yazılmış, lüthiyere ürettireceğiniz gitarın satılması elbette zor olacaktır. Bu sizi üzebilir. Ama şöyle de bir gerçek var. Bugüne kadar atıyorum 100 tane (belirtme ihtiyacı hissettim sayı semboliktir ciddiye alıyorsunuz sonra) lüthiyer üretimi gitar varda Türkiye’de en az 80 tanesi hiç satışa konmamıştır bile. Burada sorumlu kişi lüthiyer midir gitar sahibi mi oldukça subjektif bir konu.

Neyse, hayırlısı olsun inşallah ya herkese iyi forumlar :D


FC49224A-3F68-4EFD-8EF3-B6B2447BE825.jpeg

Unutmadan, kendi yapmaya çalıştığım tele'den taze çekilmiş bir foto da ekledim.
 
Son düzenleme:
Geri
Üst