Referans Monitörü

Eğer istediğin soundstage ise açık bir kulaklık alman gerek, kapalılar ya da AKG'nin yarı açıkları işini görmez. Ucuza Philips SHP9500 alabilirsin mesela. Tek kötü yanları sub-bass performansları ama gitarın sub-bass ile ilgisi yok.
 
Kötü değil. Sadece soundstage açısından kulaklıklar açık > yarı açık > kapalı diye giderler. Yoksa ATH-M50x ya da DT 770 alabileceğin en iyi kulaklıklardan ama ikisinde de soundstage kötü mesela.

Ne almak istediğine karar ver önce. Gitar standart akortta 82Hz-1319Hz arasında, Drop-D'de 73Hz-1319Hz, 7 tel standart ile de 62Hz-1319Hz arasında verir. 1319Hz'yi E4'ten 24 perde olarak hesapladım. DT 770 mesela bu frekansların hepsini mükemmele yakın veriyor. SHP9500 80Hz altında düşmeye başlıyor ama 45Hz'ye kadar pek sorunu olmadığından gitara uygun bir açık kulaklık. K240 ama bas olarak en kötülerden, gitara (özellikle metal için) pek önermezdim.

Harman curve ve amfi simülasyonları için konuşuyorum bu arada.
 
Superlux hd668b diye bir kulaklık buldum yarı açık. AKG K240'ın Çinli çakması gibi birşey. Fiyatına göre iyi demiş herkes, bakalım deneyeceğim.

İnternette videoları ve karşılaştırma yorumlarını izledikten sonra aradığım şeyin aslında soundstage olduğunu düşünüyorum. Çünkü örneğin bir adam beyer dynamic DT770 (kapalı kulaklıklar) ile DT990'ı (açık kulaklıklar) karşılaştırmış. Dediğini Türkçe'ye çevirince: sanki 3d sese geçmiş gibi oldum, etrafımda sanal bir sahne var gibi oldu. DT770'in de soundstage'i fena değil fakat açık kulaklık olunca daha iyi oldu gibisinden şeyler söylemiş. Superlux markasına da ararken rastgeldim, ucuz fiyatı diğerlerine kıyasla. İstediğimin soundstage özelliği olup olmadığından tam emin olmadan çok harcama yapmak istemedim. Superlux iyi birşey çıkarsa yazarım burdan.
 
birkaç kişi dediki ref monitörü alacağına ref kulaklığı al daha güzel olur ayrıca ref monitörü aldığında oda akustiğini falan ayarlamalısın pahalıya gelir dedi,kulaklığın fiyatı yarı yarıya neredeyse aklım karışmadı değil..Hangisini tercih etmeliyim @GERGE
 
Arkadaşlar bu yazılanlar vesilesi ile bir saptama yapmak istiyorum : Esasında kulaklık sürekli kullanılacak bir nesne değil. Bunun en önemli nedeni kulak sağlığı üzerindeki olumsuz etkisi. Ben kulaklığı minimal düzeyde kullanıyorum. Geçenlerde ses kaynaklarının dB şiddetleri konusundaki bir çalışmayı okuduktan sonra kulaklık konusundan iyice soğudum.

Siz bakmayın ; ses seviyesini çok açmadan kullanılırsa kulaklığın bir mahzuru olmaz diyenlere. Kulaklık ; kısık volümde kullanılsa dahi siz farkında olmadan orta ve uzun vadede kulak sağlığı üzerinde olumsuz etki yaratıyor. Nokta !

Üstelik unutmayın ki ; göz ve kulak gibi organlarımızda kayıp edilen bir şey maalesef tekrar geri gelmiyor.

Hoparlör kullanmanın kulaklık kullanmaya karşı tek dezavantajı akustik düzenleme yatırımı icap ettirmesi. Evet hoparlörden maksimum verimi almak için ( near field hoparlör kullanılsa dahi ) şu veya bu şekilde böyle bir zorunluluk var. Ama unutmayalım ki ; dünyanın en iyi kulaklığı dahi , yapısı gereği hoparlörün verdiği doğal duyumu hiç bir zaman sağlayamıyor. Doğal duyumu tam sağlayamasa da yaklaşan kulaklıklar var. Ancak onların fiyatları da 2000 -3000.- USD'lardan başlıyor.

Dolayısıyla duyum konusunda optimum çözüm ; yukarıda verdiğim gerekçeler nedeniyle , kendi bütçelerimiz çerçevesinde akustiği düzenlenmiş bir odada hoparlör kullanmaktır. Amerika'yı yeniden keşfetmeye hiç gerek yok. Bunu hiç bir zaman göz ardı etmeyelim.
 
Superlux çok iyi birşey çıkmadı fakat fiyatına göre iyi. Kulaklıkla dinleyince acayip bir şey olmadı yani 😆

Hoparlör için Logitech Z130, Logitech Z313 (subwoofer'lı) bir hoparlör sistemi mi almak iyi olur yoksa Presonus Eris 3.5, 5 gibi referans monitör mü almak iyidir?
(Maksat yazılımla veya prosesörle elektro gitar çalmak. Müzik üretme amacım yok; sadece gitar çalayım sesi de çok çıkmasın ama az seviyedeki seslerde iyi çıksın.)
 
Kulaklık konusunun en önemli noktası apartmanda yaşamak. Müstakil evin varsa ya da komşu derdin yoksa akustik olmadan da bir şekilde halledilir yani bütçe yetmese de zamanla oda kurulur. Dediğiniz gibi sağlık çok önemli ama maalesef Türkiye gerçekleri de var. Türkiye de yaşayan yurtta kalan biri olarak gitar çalacak bir oda bile bulamıyorum. En alt katta soğuk rutubetli çamaşır bölümünde tıngır tıngır çalışan çamaşır makineleriyle aynı yerde gitar çalıyorum. Yani sizin durumunuz farklı tabi ama verdiğim örneklerde yaşıyorsanız kulaklık çok büyük kolaylık.
 
Geri
Üst