Gossip Girl

gossip_girl.JPG


BİRAZ DEDİKODU YAPALIM
Manhattan’ın en zengin gençleri, özenilerek izlenen sıradışı hayatları, dramatik aşk ilişkileri ve sorunları... Hepsi çok yakında GossipGirl’ün blog sayfasında. 2008’e damgasını vuran gençlik draması Gossip Girl, Eylül'de CNBC-e’de.
Kim bu GossipGirl? New York’un en zengin mahallesinde yaşayan gençlerin hayatları hakkında en son dedikoduları henüz kendileri bile bilmeden önce internet sitesinde yayınlıyor. GossipGirl’ün kimliği şu an için önemli değil. Önemli olan blog sayfasında yayınladığı dedikodular ve bu dedikoduların baş kahramanları. Bir grup zengin gencin dışarıdan özenilerek izlenen sıradışı hayatları, dramatik aşk ilişkileri ve sorunları... Seneye damgasını vuran gençlik draması Gossip Girl, efsanevi gençlik dizisi The O.C.’nin yaratıcısı Josh Schwartz’ın imzasını taşıyor.
Manhattan’daki son dedikoduya göre kendi isteğiyle yatılı bir okula giden “eski kraliçe” Serena van der Woodsen şehre geri dönmüş. Bu haber en çok Serena’nın eski en yakın arkadaşı Blair’in kafasını karıştıracak. Serena’nın yokluğunda spot ışıkları onun üzerine dönmüş, arkadaş çemberlerinin ilgi odağı olmuştu. Mükemmel bir yaşantısı, yakışıklı bir sevgilisi var. Rüya okulu Yale’e gitmeyi planlıyor. Serena’nın dönüşüyle bu görünüşteki mükemmel yaşantısı, hatta okulundaki tüm ilişkilerin dengesi değişecek. Erkek arkadaşı Nate’in Serena’ya ilgi duymasıysa cabası. Diğer taraftan o kadar varlıklı olmasalar da Blair’la aynı okula giden Dan Humphrey ve kardeşi Jenny’nin hayatları da ait olmadıkları bu çemberin içine girince değişecek. New York’un zengin çocuklarının hayatları görüldüğü kadar sıradışı mı yoksa ışıltılı görünüşlerinin altında onlar kadar varlıklı olmayanlarla aynı sorunları mı paylaşıyorlar? Tüm bunların cevabı sonbaharda Gossip Girl’de.



Ben ilk bölümünü izledim ve çok sevdim..güzel bir gençlik dizisi olmuş..devamını indiriyorum..amerika da 2. sezonu başlamış..sizinde yorumlarınızı bekliyorum..
 
kesinlikle o.c yle karşılaştırılamaz ben okadar beğenmedim ama izliyorum bana daha çok ingiliz gençlik dizilerini anımsatıyor. bide o.c deki kadar yakışıklı ya da güzel elemanlar yok.
 
Bu dizi de böyle dedikodularla mı ilgili bilmiyorum ama adını duyunca aklıma gelen bir Gossip filmi var mesela o doğrultuda. Cyclops'u oynayan eleman, Kate Hudson ve yüce kralımız Leonidas'ın zevcesi rolünün yanı sıra Cnbc-e'de başlayacak olan Terminator: Sarah Connor Chronicles'da da boy gösteren Lena Headey'in baş rollerini oynadığı izlenesi bir film. O.C. ve Gossip Girl gibi diziler ise asla popülerliğini kaybetmez, aynen devam eder çünkü hitap kitleleri sabit, risksiz, her geçen gün de büyüyor.
 
Ben reklamlarını gördüğümde kızlar arasında ki dedikodular dan ibaret ergen dizisi olduğunu düşünmüştüm. İlk bölümü izledikten sonra bütün küçümseyici fikirlerimi silip attı. Dizinin yaratıcısı THE O.C ve Chuck dizisininde yaratıcısı.
 
Hiç özenilesi bir hayatları yok aslen.Aslında dizi adından anlaşıldıgı gibi dedikodu temalıda değil.O gossip girl ismi, dizide serena rolündeki hatunun arases olarak milletin ve kendi hakkında dedikodu yapması sürekli.Yok "B" şöyle yaptıda "S" aslında öyle düsünmüyordu falan filan.Yoksa ordaki hatun kişilikler ve erkekler dedikoducu tipler degiller.Benimde aslen hiç ilgilenmediğim bir tema fakat hatunlara kanıp biraz sürüklendim bu diziye :)
 
Arases serenanın değil. Heroes'ta elektrik gücü olan sarışın hatun varya, adını unuttum, eskiden veronica mars diye bir dizisi vardı. işte o...
 
Geri
Üst