Valla gitar hakkındaki yorumum, Resident Evil'daki yada Dark Souls serilerindeki gibi mutasyon geçirmiş oyun sonu canavarları gibi..... Yaşlandıkça sadeliğe doğru gideceğine mutasyona girmiş abimiz....
Andropozun bir başka türü olsa gerek
Passion and Warfare'den bu yana, yani en az 30 senedir yaptığı şeyin aynısını bir daha yapmak için ambalajı değiştirmesi lazım. Aslında yaptığı bundan ibaret.
Bir konuda takdir ediyorum adamı; sunum-promosyon-halkla ilişkiler dehşet gerçekten. Bugün Malmsteen'i eleştirenlerin en sık odaklandığı şey, adamın sürekli aynı şeyleri çalmasıdır. Devamlı aynı diminished 7li sweepler, sürekli aynı armonik minör/İspanyol frigya modunda sololar, "viü viüüü shred çalıyor" geyikleri...
İyi de bu adam da senelerdir Lydian modunda çalıyor, çala çala bitiremedi, ne modmuş be kardeşim. Ama adam kendini pek bir derinlikli ve entellektüel olarak satmayı başardı, işte böyle şovmence işleri müzisyenlik dehası şeklinde paketleyebiliyor. E tabii, sen bir zahmet hayatında Stanley Jordan (veya Martin Taylor) dinlememişsen, "vay be" dersin... "Adam aynı anda 3 gitar çalmış". Aynı anda bir gitarı 3 gitar gibi duyuranları ne yapsak acaba.... Onların tek suçu böyle pazarlama bilmemek zaten.
Böylece, Ferrari koleksiyoncusu Malmsteen, bunun yanında sonradan görme kaldı, iyi mi ?
Şöyle 3-4 saplı bir Strat yaptırmayı akıl edemedi ki gariban.