Double tracking ile oluşan chorus hissini yönetmek ?

Hep tavsiye edildiği için ben de ilk defa distortion efektli ritm gitarlarımı üst üste iki track olarak kaydetmeyi denedim.
Gelgelelim, oluşan chorus hissi (evet, doğal olduğunu BİLİYORUM...) beni rahatsız ediyor.
İki tracki %50 panlı şeklinde sağ ve sol olarak kullanıyorum.
Çıkan soundun hacimli olması beni memnun etti etmesine ama, bu hissi minimize etmenin bir yolu var mı acaba ? Profesyonel kayıtlarda sürekli kullanıldığını duyuyorum bu tekniğin, ama bunu da bir şekilde yönetiyorlar muhtemelen ?
 
Hep tavsiye edildiği için ben de ilk defa distortion efektli ritm gitarlarımı üst üste iki track olarak kaydetmeyi denedim.
Gelgelelim, oluşan chorus hissi (evet, doğal olduğunu BİLİYORUM...) beni rahatsız ediyor.
İki tracki %50 panlı şeklinde sağ ve sol olarak kullanıyorum.
Çıkan soundun hacimli olması beni memnun etti etmesine ama, bu hissi minimize etmenin bir yolu var mı acaba ? Profesyonel kayıtlarda sürekli kullanıldığını duyuyorum bu tekniğin, ama bunu da bir şekilde yönetiyorlar muhtemelen ?
Eğer chorus hissi belli yerlerde artıyorsa, ufak kesip biçme hareketleri ile senkronize edebilirsiniz. Onun haricinde işin kitabında ne yazar bilmiyorum ama, pan oranını artırmak da bu hissiyatı azaltıyor. Onun haricinde aynı Tracki duplicate edip birini biraz geciktirebilir veya doubler kullanabilirsiniz(Bu muhtemelen aklınıza gelmiştir ve neden tercih etmediğinizi merak ettim). Ama derdim soundun hacimli olması ve yöntem illaki bu olmak zorunda değil diyorsanız; aynı kanalı üç kez duplicate edersiniz, i̇lk kanalı centerda duymak istediğiniz gibi tonlayıp, i̇kinci kanalı L/R panlayıp eq dan bassları artırıp tizleri kısarak tonladıktan sonra üçüncü kanalı da tam tersi şekilde (diğer tarafa panlayıp, eqnun x eksenine göre simetrisini almak ) ayarlarsanız hacmin arttığını göreceksiniz.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #3
Eğer chorus hissi belli yerlerde artıyorsa, ufak kesip biçme hareketleri ile senkronize edebilirsiniz. Onun haricinde işin kitabında ne yazar bilmiyorum ama, pan oranını artırmak da bu hissiyatı azaltıyor. Onun haricinde aynı Tracki duplicate edip birini biraz geciktirebilir veya doubler kullanabilirsiniz(Bu muhtemelen aklınıza gelmiştir ve neden tercih etmediğinizi merak ettim). Ama derdim soundun hacimli olması ve yöntem illaki bu olmak zorunda değil diyorsanız; aynı kanalı üç kez duplicate edersiniz, i̇lk kanalı centerda duymak istediğiniz gibi tonlayıp, i̇kinci kanalı L/R panlayıp eq dan bassları artırıp tizleri kısarak tonladıktan sonra üçüncü kanalı da tam tersi şekilde (diğer tarafa panlayıp, eqnun x eksenine göre simetrisini almak ) ayarlarsanız hacmin arttığını göreceksiniz.
Çok teşekkür ederim.
Kanalı duplike etmemeyi, bu şekilde stereo imaj oluşmayacağını söyleyen çok kişi var, o yüzden ben böyle de denemek istedim.
Orta kanalı daha çok vokallere ve sololara ayırmayı seviyorum, o yüzden o kısma çok dokunmak istemedim. Belki enstrümantal işlerde tercih edilebilir gerçi.
Doubler ile oluşan hissiyat ise zaten basbayağı chorus hissi oluyor genellikle.
 
Kanalı çoğaltıp geciktirdiğiniz zaman çalımla olduğu kadar doğal bir sonuç alınmıyor. Çünkü bu stereo imajdaki mantık 2 gitar arasındaki ufak nüans farkları. Tam olarak aynı anda vurmadığımız gibi, %100 aynı tellere aynı güçle, aynı hisle vurmuyoruz. Bu da iki farklı gitarist çalıyor hissini yaratmaya başlıyor.

Bu 2 farklı gitarist hissiyatını büyütmek için farklı gitarlar, farklı amfi ve kabinler deneyebilirsiniz. Gerçekten başka bir gitariste çaldırma şansınız varsa o da güzel iş görüyor.

Belirgin bir chorus efekti olmasının sebebi çalım sebebiyle "flam" oluşması. Yani bir gitar atıyorum tam ölçü başında vuruşu yapıyor ama diğeri biraz ileride ya da geride vuruyor gibi. Bunu DAW programınızda ses dalgalarına zoom yaparak görebilirsiniz. İkisinin peak noktası tam üst üste binmiş mi, yoksa biraz farklı zamanlarda mı vuruyorlar

Daha "precise", "kesin" bir zamanlama ile çalımları daha çok üst üste bindirdiğinizde chorus etkisi olmuyor. Stereo genişlik oluyor ama chorus olmuyor.

Edit ile çalımları üst üste oturtmak da mümkün tabii ama kanalınıza ne kadar dokunursanız doğallıktan da o kadar uzaklaşacağını unutmamak lazım.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #5
Kanalı çoğaltıp geciktirdiğiniz zaman çalımla olduğu kadar doğal bir sonuç alınmıyor. Çünkü bu stereo imajdaki mantık 2 gitar arasındaki ufak nüans farkları. Tam olarak aynı anda vurmadığımız gibi, %100 aynı tellere aynı güçle, aynı hisle vurmuyoruz. Bu da iki farklı gitarist çalıyor hissini yaratmaya başlıyor.

Bu 2 farklı gitarist hissiyatını büyütmek için farklı gitarlar, farklı amfi ve kabinler deneyebilirsiniz. Gerçekten başka bir gitariste çaldırma şansınız varsa o da güzel iş görüyor.

Belirgin bir chorus efekti olmasının sebebi çalım sebebiyle "flam" oluşması. Yani bir gitar atıyorum tam ölçü başında vuruşu yapıyor ama diğeri biraz ileride ya da geride vuruyor gibi. Bunu DAW programınızda ses dalgalarına zoom yaparak görebilirsiniz. İkisinin peak noktası tam üst üste binmiş mi, yoksa biraz farklı zamanlarda mı vuruyorlar

Daha "precise", "kesin" bir zamanlama ile çalımları daha çok üst üste bindirdiğinizde chorus etkisi olmuyor. Stereo genişlik oluyor ama chorus olmuyor.

Edit ile çalımları üst üste oturtmak da mümkün tabii ama kanalınıza ne kadar dokunursanız doğallıktan da o kadar uzaklaşacağını unutmamak lazım.
Yanıtlar için herkese çok teşekkür ediyorum.
Sorunumun sandığımdan biraz daha karmaşık olduğunu anlamış bulunuyorum. Çünkü tek kanalı dinlediğimde de hafif bir dalgalanma olduğunu fark ettim. Tek kanalı duplike ettiğimde elbette artıyor, iki kanalı ayrı çalınca doğal olarak abartılı hale geliyor.
Sinyal yolu ve plug in vs ayarlarını da bir gözden geçireceğim bu durumda.
 
Müzik prodüksiyonuna hoşgeldin. Şu incelikte bir şeyi -ki duyan için pek ince olmayan bir şeydir- duyup da rahatsız olmak, işte olması gereken bu. Bir de şu var, "abi kayıt yaptım, süper oldu, ben bu işi çözdüm."

Doğru acılar çekiyorsun, yararlı acılar :)

Bunu akustik gitarda çözmenin bir yolu olarak ben şöyle yapıyorum, sağ-sol iki akustik gitar senaryosuna göre, iki farklı mikrofon ( kondenser ve dinamik 57 mesela) gitarın iki ayrı yere bakacak şekilde, ve iki ayrı sağ el ve penalama konumu. Akustik gitarda, sonradan çok eq gerektirmeyecek en doğru yeri bulmak için gitarda çokça deneme kaydı yaparak bulduğum bir şey. Tabi başka gitarda her şey değişecektir. Mikrofonların iki ayrı yere bakması çokça denenerek, gitarına göre elde edilecek bir bir şey, genel formüller pek işe yaramıyor.

Şöyleki; kovboy akorlarıyla, power chrodlarla, parmakla, ince veya kalın penayla, drop vocinglerle, boş tel akorlarıyla ve diğer alternatif malzemelerle gitarın tellerine nereden nasıl, hangi sertlikte vurursam nasıl ton gelir onu tespit ettim önce. Yazılan partisyon ve tabiki gitarda uygulamalı armoni tecrübesi en belirleyici unsur. Çünkü partisyona göre deneme yapıyorum, iş belirli bir şarkıyı kaydetme olduğundan, olan partisyonu deniyorum. Mesela sağ gitar daha köprüye yakınsa, sol gitarı daha sapa yakın bir yerden ama tam belirlediğim gitarın üstüne işaretlediğim noktalarda sağ elimi konumlandırıp çalıyorum. Bu ise çok stresli bir iş. Çünkü yazılı partisyonu gözümle takip ederken bir yandan, alttan gelen müziği dinleyip diğer yandan da sağ elimin pozisyonunu bozmadan ve sandalyeyi gıcırdatmadan oturmak, diğer yandan tüm dünya barışı için dua ederek kayıt yapmaya çalışıyorum. Öncesinde bedeni ıstmak da önemli, sırtımız tutuluyor, bundan bahseden yok hiç:)

Yukarıda bahsedilen "flam"e düşmemek için partisyonlar yazılı ve önceden çokça çalarak denenmiş olarak yazılı olması lazım, yazdım oldu değil tabi. Sonrasında yazan neyse birebir mükemmel çalım için şahsen 5-10 take çaldığım oluyor. Sonra takeleri seçiyorum, hangisi ne kadar doğru gelmişse.
 
Son düzenleme:
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #7
Müzik prodüksiyonuna hoşgeldin. Şu incelikte bir şeyi -ki duyan için pek ince olmayan bir şeydir- duyup da rahatsız olmak, işte olması gereken bu. Bir de şu var, "abi kayıt yaptım, süper oldu, ben bu işi çözdüm."

Doğru acılar çekiyorsun, yararlı acılar :)

Bunu akustik gitarda çözmenin bir yolu olarak ben şöyle yapıyorum, sağ-sol iki akustik gitar senaryosuna göre, iki farklı mikrofon ( kondenser ve dinamik 57 mesela) ve iki ayrı sağ el ve penalama konumu. Akustik gitarda, sonradan çok eq gerektirmeyecek en doğru yeri bulmak için gitarda çokça deneme kaydı yaparak bulduğum bir şey. Tabi başka gitarda her şey değişecektir.

Şöyleki; kovboy akorlarıyla, power chrodlarla, parmakla, ince veya kalın penayla, drop vocinglerle, boş tel akorlarıyla ve diğer alternatif malzemelerle gitarın tellerine nereden nasıl, hangi sertlikte vurursam nasıl ton gelir onu tespit ettim önce. Yazılan partisyon ve tabiki gitarda uygulamalı armoni tecrübesi en belirleyici unsur. Çünkü partisyona göre deneme yapıyorum, iş belirli bir şarkıyı kaydetme olduğundan, olan partisyonu deniyorum. Mesela sağ gitar daha köprüye yakınsa, sol gitarı daha sapa yakın bir yerden ama tam belirlediğim gitarın üstüne işaretlediğim noktalarda sağ elimi konumlandırıp çalıyorum. Bu ise çok stresli bir iş. Çünkü yazılı partisyonu gözümle takip ederken bir yandan, alttan gelen müziği dinleyip diğer yandan da sağ elimin pozisyonunu bozmadan ve sandalyeyi gıcırdatmadan oturmak, diğer yandan tüm dünya barışı için dua ederek kayıt yapmaya çalışıyorum. Öncesinde bedeni ıstmak da önemli, sırtımız tutuluyor, bundan bahseden yok hiç:)

Yukarıda bahsedilen "flam"e düşmemek için partisyonlar yazılı ve önceden çokça çalarak denenmiş olarak yazılı olması lazım, yazdım oldu değil tabi. Sonrasında yazan neyse birebir mükemmel çalım için şahsen 5-10 take çaldığım oluyor. Sonra takeleri seçiyorum, hangisi ne kadar doğru gelmişse.
Akustik gitarı mikrofonla kaydetmenin fikri bile tüylerimi ürpertiyor Alpan:) Hiç özenmiyorum valla o tip prodüksiyon yapanlara... Çok zor iş.
Sırt-boyun civarları kas ve eklemler itinayla haşat edilmiştir tarafımdan da defalarca.
Özetle deniyor ki, iki gitarın sinyal yolları da farklı olsun... Öyle gibi anladım.
 
Evet bir yerde öyle ama elektrikli gitarda saydığım durumları ampli mikrofon pozisyonu olarak uygulamak lazım tabi evde ses kartı ile kayıt yapma senaryosunda durum bende şöyle oluyor:

Sağ ve sol iki strat çalınan senaryoda öncelikle hangi manyetik kombinasyonları olacağını düşünmeye bakıyorum. Mutlaka sağ el pozisyonu da etkili, akustik kadar olmasa da.. ama manyetik pozisyon seçimi temel birkonu olarak burada eldeki en güçlü silah.. Bunun için Guitar pro'da (GP), önceden çalıp deneyerek belirlediğim partileri, gitar manyetik seçimini ve efektlerini de ayarlayarak yazmaya çalışıyorum. Bunu yapmanın avantajı, GP çalarken ben DAW'a kayıt yapıldığında ne olacağına dair bir dışarıdan bakış almaya çalışıyorum. Önce böyle bir deniyorum, partileri sadeleştirme eğiliminde olmaya çalışıyorum ki frekans çakışması olmasın, tabi vokali ve bası da takip ederek. En sonda da IR seçimleri ile mikrofon pozsiyon seçimi üstünde çalışıyorum.

Özetle, iki gitarın birbirinden hem ayrı ve hem de bir olması lazım diyerek klasik mantık çizgisinin temellerine dinamit koyuyorum. Ayrı olması gerçekten ayrı olması demek, partilerin tel setlerine göre iyi paylaştırılması lazım, iki gitar aynı sesleri aynı pozisyonda çalarsa "totoloji" oluyor, işte chorus o demek aslında, goy goy yani. Hani bayramlarda bizim millet aynı anda konuşur ya onun gibi :) Aksi taktirde çalınan şeyler müziğe değil gürültüye kayıyor. Çalınanların aynı olması gerekliliği de şurada yatıyor, birinde olanın diğerinde olmaması ve bunun mümkün mertebe aynı anda çalınarak kaydedilmesi. Tabi, bazı yerlerde aynı olmaması da lazım, önce biri sonra diğeri ama orada zaten çakışma olmaz belki kuyrukları iç içe geçerken biraz efekt oluşabilir, o kadar.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #9
Evet bir yerde öyle ama elektrikli gitarda saydığım durumları ampli mikrofon pozisyonu olarak uygulamak lazım tabi evde ses kartı ile kayıt yapma senaryosunda durum bende şöyle oluyor:

Sağ ve sol iki strat çalınan senaryoda öncelikle hangi manyetik kombinasyonları olacağını düşünmeye bakıyorum. Mutlaka sağ el pozisyonu da etkili, akustik kadar olmasa da.. ama manyetik pozisyon seçimi temel birkonu olarak burada eldeki en güçlü silah.. Bunun için Guitar pro'da (GP), önceden çalıp deneyerek belirlediğim partileri, gitar manyetik seçimini ve efektlerini de ayarlayarak yazmaya çalışıyorum. Bunu yapmanın avantajı, GP çalarken ben DAW'a kayıt yapıldığında ne olacağına dair bir dışarıdan bakış almaya çalışıyorum. Önce böyle bir deniyorum, partileri sadeleştirme eğiliminde olmaya çalışıyorum ki frekans çakışması olmasın, tabi vokali ve bası da takip ederek. En sonda da IR seçimleri ile mikrofon pozsiyon seçimi üstünde çalışıyorum.

Özetle, iki gitarın birbirinden hem ayrı ve hem de bir olması lazım diyerek klasik mantık çizgisinin temellerine dinamit koyuyorum. Ayrı olması gerçekten ayrı olması demek, partilerin tel setlerine göre iyi paylaştırılması lazım, iki gitar aynı sesleri aynı pozisyonda çalarsa "totoloji" oluyor, işte chorus o demek aslında, goy goy yani. Hani bayramlarda bizim millet aynı anda konuşur ya onun gibi :) Aksi taktirde çalınan şeyler müziğe değil gürültüye kayıyor. Çalınanların aynı olması gerekliliği de şurada yatıyor, birinde olanın diğerinde olmaması ve bunun mümkün mertebe aynı anda çalınarak kaydedilmesi. Tabi, bazı yerlerde aynı olmaması da lazım, önce biri sonra diğeri ama orada zaten çakışma olmaz belki kuyrukları iç içe geçerken biraz efekt oluşabilir, o kadar.
Ben bu dediğini pratikte yaptım ve işe yaradı. O yüzden dediğini anladığımı sanıyorum.
Aynı partileri çalmak yerine, aynı partiyi çiftleyen ama aynı olmayan bir kaç şey çaldım. Ben distortion ile uğraşıyorum tabii şu ara, o yüzden de power chordlu işler çok. Onları mesela Wes tarzı oktavlar ile çiftlemeyi denedim. Aynı şekilde, tek nota ve/veya geri vokal mantığında konsonant aralık (3'lü..) çalmayı denedim. Ritmik olarak yeterli keskinlikte olması şartıyla bunlar üstüste konduğunda ses büyüyor pek ala (ayrı ayrı duyulmuyorlar zaten...), ama o çirkin chorus hissi de oluşmuyor.
 
Mikste ne çıkacağını hesaplayarak baştan girişmek, uygulamalı klavye armonisine hakimiyet, sağ-sol tekniği, efekt seçimi = 20 sene

Bu chorus belasından öte bir de gitarda entonasyon denen illet var. Melodyne filan da hikaye onu da söyleyeyim. Melodyne, bastaki entonasyon sorunlarında çoğu zaman kurtarıyor, kısa kısa çalınan chunky, funky "strumming" de kurtarıyor çoğu zaman ama yavaş tempoda çalınmış veya uzayan bir gitar akoru kesinlikle baştan mükemmelen şarkının farklı yerlerinde farklı pozisyonlar varsa oraya göre akortlanarak çalınmalı, benim tecrübem bu yönde. Melodyne, hiç bir şekilde işe yaramıyor, en küçük yani bir kaç centlik düzeltmeyi bile yapamıyor, sesi kesinlikle bozuyor. Hiç anlatıldığı gibi değil. Youtube videolarına dikkat et, hep transpoze ediyorlar, 1 yarım 2 tam, ya da daha fazla yukarı veya aşağı filan ama cent bazında yapmıyorlar. İstisnasız, ne varsa izledim dikkatle. Onlar da farkında yani..

Melodyne hakkında bir uyarı daha yazayım aklıma gelmişken, hiç bir değiştirme yapmzsan bile, eğer açıksa sese kompresyon ekliyor, eziyor yani ama çok az, bana göre azı çoğu yok gerçi. Kesinlikle transparan değil.

Hatta bir kere bir bas telinda yaşadım, melodyne doğru gösteriyor, tuner doğru gösteriyor ama 10 cent kadar pes geliyor kulağa, ben de melodyne'a göre tiz yapıyorum ama doğru duyuluyor. Tecrübe ede ede işte biraz öğrendik galiba.
 
Son düzenleme:
Mikste ne çıkacağını hesaplayarak baştan girişmek, uygulamalı klavye armonisine hakimiyet, sağ-sol tekniği, efekt seçimi = 20 sene

Bu chorus belasından öte bir de gitarda entonasyon denen illet var. Melodyne filan da hikaye onu da söyleyeyim. Melodyne, bastaki entonasyon sorunlarında çoğu zaman kurtarıyor, kısa kısa çalınan chunky, funky "strumming" de kurtarıyor çoğu zaman ama yavaş tempoda çalınmış veya uzayan bir gitar akoru kesinlikle baştan mükemmelen şarkının farklı yerlerinde farklı pozisyonlar varsa oraya göre akortlanarak çalınmalı, benim tecrübem bu yönde. Melodyne, hiç bir şekilde işe yaramıyor, en küçük yani bir kaç centlik düzeltmeyi bile yapamıyor, sesi kesinlikle bozuyor. Hiç anlatıldığı gibi değil. Youtube videolarına dikkat et, hep transpoze ediyorlar, 1 yarım 2 tam, ya da daha fazla yukarı veya aşağı filan ama cent bazında yapmıyorlar. İstisnasız, ne varsa izledim dikkatle. Onlar da farkında yani..

Melodyne hakkında bir uyarı daha yazayım aklıma gelmişken, hiç bir değiştirme yapmzsan bile, eğer açıksa sese kompresyon ekliyor, eziyor yani ama çok az, bana göre azı çoğu yok gerçi. Kesinlikle transparan değil.

Hatta bir kere bir bas telinda yaşadım, melodyne doğru gösteriyor, tuner doğru gösteriyor ama 10 cent kadar pes geliyor kulağa, ben de melodyne'a göre tiz yapıyorum ama doğru duyuluyor. Tecrübe ede ede işte biraz öğrendik galiba.
O tip yazılımların hiç birine inanmadım ve güvenmedim açık söylemek gerekirse. Postmodern düşünürlerden kusursuz çeviri yapabilen bir yazılım geliştirildiği gün belki transparan entonasyon düzeltme yazılımları da yapılabilir:) Oysa sıfır hatayla dikte yapabilen yazılım bile yok...Elon Musk, duydun mu beni...:)
Gitarın entonasyon problemi "içkin" bir sorun. Neyseki kulağım o konularda çok seçici değil, yoksa delirirdim:)
 
Çok teşekkür ederim.
Kanalı duplike etmemeyi, bu şekilde stereo imaj oluşmayacağını söyleyen çok kişi var, o yüzden ben böyle de denemek istedim.
Orta kanalı daha çok vokallere ve sololara ayırmayı seviyorum, o yüzden o kısma çok dokunmak istemedim. Belki enstrümantal işlerde tercih edilebilir gerçi.
Doubler ile oluşan hissiyat ise zaten basbayağı chorus hissi oluyor genellikle.
Edit: Yazdıklarım daha ayrıntılı bir şekilde yukarıda anlatılmış, cevabı sabah yazıp gönderememiştim, akşam da sayfayı yenilemeyince diğer cevapları görmedim. O yüzden okumadan geçebilirsiniz.


Zaten iki kanal arasındaki delay her türlü chorus hissiyatını verecek. Delay süresini mix parametresi gibi düşünmek lazım. Doublerda sadece mix varken iki ayrı kanal çaldığımızda, araya düzensiz bir ratio parametresi giriyor gibi düşünebiliriz.(Nasıl gecikmeyle mixi bağdaştırdıysak gecikmenin azalıp çoğalmasına da ratio diyebiliriz.) Cevabı sabah yazmıştım, akşam dönerken rhcp dinleyeyim dedim ve frusciantenin bir solo kısmını panlarken 100 sağ 100 sol sekilde panladığını fark ettim. (belki de 90 95 bilmiyorum ama iki kanalda da farklı bir Track duyuluyor gibiydi.) aradaki fark çok fazla olmadığından ve iki farklı zamanlamalı çalım üst üste binmediğinden pek bir chorus etkisi olmuyordu.
 
Son düzenleme:
Mikste ne çıkacağını hesaplayarak baştan girişmek, uygulamalı klavye armonisine hakimiyet, sağ-sol tekniği, efekt seçimi = 20 sene

Bu chorus belasından öte bir de gitarda entonasyon denen illet var. Melodyne filan da hikaye onu da söyleyeyim. Melodyne, bastaki entonasyon sorunlarında çoğu zaman kurtarıyor, kısa kısa çalınan chunky, funky "strumming" de kurtarıyor çoğu zaman ama yavaş tempoda çalınmış veya uzayan bir gitar akoru kesinlikle baştan mükemmelen şarkının farklı yerlerinde farklı pozisyonlar varsa oraya göre akortlanarak çalınmalı, benim tecrübem bu yönde. Melodyne, hiç bir şekilde işe yaramıyor, en küçük yani bir kaç centlik düzeltmeyi bile yapamıyor, sesi kesinlikle bozuyor. Hiç anlatıldığı gibi değil. Youtube videolarına dikkat et, hep transpoze ediyorlar, 1 yarım 2 tam, ya da daha fazla yukarı veya aşağı filan ama cent bazında yapmıyorlar. İstisnasız, ne varsa izledim dikkatle. Onlar da farkında yani..

Melodyne hakkında bir uyarı daha yazayım aklıma gelmişken, hiç bir değiştirme yapmzsan bile, eğer açıksa sese kompresyon ekliyor, eziyor yani ama çok az, bana göre azı çoğu yok gerçi. Kesinlikle transparan değil.

Hatta bir kere bir bas telinda yaşadım, melodyne doğru gösteriyor, tuner doğru gösteriyor ama 10 cent kadar pes geliyor kulağa, ben de melodyne'a göre tiz yapıyorum ama doğru duyuluyor. Tecrübe ede ede işte biraz öğrendik galiba.
Bass seslerdeki bu problemi ben de yaşıyorum ama ben kulağımdan kaynaklıdır diye düşünüyordum. Bir de bazen doğru ses gerçekten 10 cent, 20 cent yukarıda/aşağıda oluyor. Belki de melodyne yanlış değildi, sadece sizin olması gerektiğini düşündüğünüz ses oydu.
 
Geri
Üst