Fringe

Paralel evrenler de güzel de böyle saati ileri almışlar, o da hoşuma gitti. Şehir görüntülerinin birinde gene Blade Runner'a çok benzer görüntüler vardı, çok hoşuma gitti.
 
Yeni bölümü de izledik, ben beğendim ama ulen böyle mi olacak bundan böyle diye düşünen de çok.

Walter'ın planı kaybolmuştu. Bütün bölümü bir video kasetini ele geçirmeye ayırarak planı geri alma yoluna girdiler onu anladık. Kaseti hazırlayan Walter olunca tabi bir kerede çözemiyorsun mevzuyu. Öyle bir bağladılar ki kalan şu 8-10 bölümün her birinde bir kaset arayacaksak işimiz yaş. Düşün her bölümün finalinde "thank you mario but princess is in another castle" cevabı aldığını. Keserim kendimi.
Öte yandan Olivia'ya yapılan vurgudan ben dünyayı kurtaracak olanın gene o olduğunu anlıyoruz. Aksini iddia eden çarplır zaten. Öyle iyi biri ki yüzüne bakan kaybettiği duygularını, insanlığa olan inancını geri kazanıyor maşallah.
 
Bir haftalık aradan sonra yeni bölüm de geldi ama senaristler öyle bir şey yaptı ki izlemez olaydım dedim. Diziyi bırakmanın eşiğine geldim.

Etta'yı nasıl öldürürsünüz, güzelim kıza nasıl kıyarsınız ulan şerefsiz namussuzlar? Yazacağınız senaryoya sokayım. Onu geçtim, dizinin ortasında antimadde bombası gösterdiniz ve patlatmanız lazım biliyoruz. Son 30 saniye kala bombanın yanındayız. Bizim takım o yaşlı Walter ile birlikte en az 1 km kaçabiliyor o süre içinde. Uzay ve zamanı büküp istediği noktaya istediği an gidebilen observerlar 3 saniye kala görüyor gene kaçamıyor. Bu kafayla senaryo yazan insanlar Etta'yı öldürüyor işte. Artık Walter'ın Peter'ı çaldığı gibi paralel Etta'yı mı getirirler naparlar bilmiyorum ama baksınlar bi çaresine, çok uyuz oldum.
 
Savarain, aslında hiç de beklenmedik bir gelişme değildi bahsettiğin. Bu çok tipik bir taktiktir. Fantastik kurguda gerçekçiliği sağlayan en temel öğeler, seyircinin veya okurun hikayedeki baş kötünün gerçekten kötü olduğuna inanması ve kahraman(lar)ın canının yandığını hissetmesidir. Bunun en tipik örnekleri, Star Wars ve Dune serilerindeki kahramanların ailelerinin filmin/kitabın başında öldürülmesidir. Böylece hepimiz kahramana haksızlık yapıldığını hisseder ve kötü kişiye karşı beslediği hislere ortak oluruz. Bu, aynı zamanda kötü kişiye de (Darth Vader - Baron Harkonen) gerçeklik kazandırır.

Fringe'in bu yeni sezonunda iyi kurgulanmış bir baş kötüye ihtiyaç vardı. Önce Walter'a işkence eden baş kötü (yaşlı gözcü), bahsettiğin gelişme ile de konumunu perçinlemiş oldu:) Artık hepimiz onun cezalandırılmasını vicdanen onaylamış durumdayız:) Diziyi de bu beklenti ile izleyeceğiz.

Ayrıca, çok fazla baş karakteri idare etmek de son derece güç oluyor sanırım. Bu nedenle karakter sayısını azaltmak da senaristlerin işine geliyor, bir taşla bir kaç kuş vurmuş oluyorlar:)
 
Bu bölüm fena değildi. Walter yine akıllarda kalacak bir repliğe imza attı;

+Belly, you monster!
- What's wrong Peter?
+ He stole my Bowie!

:D

Hahah çok iyiydi. Filmin sonundaki The Man Who Sold the World çok şık oldu, bayadır dinlemiyordum hiç bir versiyonunu.
 
Ha şu da var ki; albüm hacılamanın gönüllerdeki cezası ağırdır... O sahnede hem güldüm hem de seneler öncesinden bir olay geldi aklıma: Bir arkadaşım, Radical Noise - Make a Wish kasedimi ödünç istemişti benden, biraz dinleyeyim de vereyim hesabı. Yakın da arkadaşımdı o zamanlar, herkese albüm ödünç vermezdim ama ona güvendim verdim. Zaman geçti, bandı koptu abi çok üzgünüm dedi. Çok üzüldüm ama canın sağolsun dedim. Sonra bunun evde sabahlamacalı bir toplaşmada kasetlerin arasında gördüm, bir baktım sapasağlam. Koydum sete, verdim sesi... anladı durumu.

O gün bu gündür ayda-yılda bir konuşuruz. Diyeceğim o ki; Walter affedeceği olsaydı bile bu olaydan sonra affetmezdi. : )
 
Bir ay önce başlayıp yakaladım diziyi. Tek geçerim. Lost'tan sonra Abrams projesine şüpheyle yaklaşmıştım ama oyuncu seçimi çok başarılı bence. Senaryoya girmiyorum zaten. Başlayınca bırakamıyor insan.
 
4 ve 5.bölüm üzerine...
evveliyatını siktiklerim niye öldürdünüz güzelim ettayı. gayet güzel oynuyor,olayların gelişiminde katkısı oluyordu. bunun dışında bitsede gitsek şeklinde sıkılarak izledim bu iki bölümü. ha bide peter gaza gelip keltoştan çıkardığı şeyi kendi götüne soktu. bakalım ne olucak. yine somn bölümlerde coşacak sanırım.
 
Yıl olmuş 2139, Walter hala asit masit takılıyor. Ne içiyorsa ben de ondan istiyorum lan, nasıl kafalar öyle onlar. Gerçi dinlediği şarkı tek başına uyuşturucu zaten, o da ayrı.

 
Özellikle bundan önceki bölümde ben bildiğiniz uyudum. Koltukta kafam elimden düştü uyandım, baktım Olivia ile Peter çömelmiş konuşuyorlar halen daha. Bunu Savarain'e anlattım ki, meğer o da aynı yerde uyumuş ahahahh. Hakikaten çok kötü bir bölümdü. Ha bu son bölüm de iyi değildi ama Walter yüksek kafa triplerini çok iyi yapıyor. :D Bir ara çizgiye bağladılar, ne oluyor dedim.

Şaka maka kötü gitse bile böyle geçmişi olan dizilerde insan hüzünleniyor sona yaklaştıkça... Aha şimdi Spartacus'de başlayacak, o da bitecek.
 
Geri
Üst