Fifty Dead Men Walking

fifty_dead_men_walking.jpg


Zorba İngiliz ordusu ve IRA kabusu arasında gidip gelen 80'ler İrlanda'sını oldukça etkileyici bir biçimde yansıtan film, İngiliz polisiyle işbirliği yaparak IRA içine sızan İrlandalı genç Martin McGartland'ın gerçek hikayesini anlatıyor.

Imdb'de aldığı 7.0'a çok şaşırdım açıkçası. Uzun zamandır bu kadar iyi bir politik dram izlememiştim. Usta aktör Ben Kingsley ve genç oyuncu Jim Sturgess'in çok güçlü performansları da bal kaymak olmuş. Müzikler de sağlam. Tavsiye ederim naçizane..


Not: Eğer başlık daha önce açılmışsa kusura bakmayın. Arattım ama yüzlerce sonuç çıkıyor, bakamadım hepsine tek tek. :roll:
 
Valla önce şunu söylemek isterim; Jim Sturgess olmuş. Hakikaten olmuş. Seneler içerisinde farklı aksanları çok başarılı olarak kotarabildiğini gördük ve bunu aynen devam ettiriyor; bunun yanı sıra 21 ve The Other Boleyn Girl'den sonra hakikaten kendini aşarak devam etmiş, inanılmaz beğendim performansını. Şu Oscar denen hedeyi her daim kafama takmıyorum ama keşke bu tip performanslar da bir şekilde onore edilebilse. Bir performansın hakkının verilmesi için dağıtımcısının ya da bilmemnecisinin cemiyet içerisinde ne kadar popüler ve sözügeçen olduğuna bakılmasa... Çok şey mi istedim lan?

Filme gelecek olursam; The Last King of Scotland ile birlikte son dönemin belki de en iyi politik dramı. İki filmde de genç isimlerin öne çıkan performanslarını görmek sevindiriyor insanı, en azından beni. Fakat gel gör ki, filmi bitirip kulaklıkları kulağından çıkardıktan sonra şöyle bir arkana yaslandın mı, tüm bu olayların esasında yaşanmış olduğunu düşünmek insanı kötü yapıyor. Nispeten ne denli sakin bir hayat sürdüğünün farkına varıyor insan. Martin'in içinde bulunduğu durum öyle böyle değil. Evlenme eşiğinde olduğu hamile bir kız arkadaşı ve hali hazırda doğmuş olan bir oğlu olması da durumunu kat kat güçleştiriyor.

İkisi de birbirinden beter iki örgüt; IRA ve İngiliz ordusu. Gizli anlaşmalar, silinip giden hayatlar. Ve tam arada yer alan kimilerinin bir yandan normal hissetmeye çalışıp diğer yandan yaşadıkları gel-gitler. Kullandığım kalemi veya telefon numaramı değiştirme düşüncesi bile bana sıkıntı verirken, can korkusundan ayda bir isim ve adres değiştirme yükümlülüğünde geçen bir yaşam... Yalnız, o suikast girişiminin ardından halen yaşıyor olması da enteresan. Adamın ağzına füze mi sokacaklardı yani anlamadım ben. Öldürmeyen allah öldürmüyor. :)

Son olarak o nasıl bir cilve ulan allahsız diyerek kızıl hatuna bir selam çakarken, ağır İrlanda aksanına da -ülkenin kendisini çok sevmeme rağmen- breh diyorum. Biraz yavaş konuşun kardeşim.
 
bunu hep dr da 4.99 a görüyordum. açıkçası konuyu bilmediğim için dandik sanıyordum. bir daha görürsem alıcam. seviyorum ira hikayelerini.
 
Geri
Üst