Entonasyon (In-tonation)

Selam arkadaşlar, değerli forum ahalileri. Bu başlığı uzun süre önce açmak istiyordum ama kısmet bu güneymiş. Uzun süredir bir entonasyon boşluğu var. Kimi gitaristler entonasyonu telin perdeye vurması olarak zannetmekte kimiside telin sustaini ile karıştırmakta, kıyısında köşesinden biraz toparlayıp yazmak istedim. Bi hatamız olursa affola.

Entonasyonun sınıflandırması her enstrumanda değişir, sözlük anlamı itibarıyle: Bir enstrumanın, ses frekanslarını, şaşmaz bir tabloda sergilemesidir yani akort edilmiş bir enstrumanın bütün sesleri aynı doğrulukta-netlikte-kararlılıkta sergileyebilmesidir. Kısaca; in-tonation= tonal stabilizasyon, tonal kararlılık anlamına gelir ( bazen, in-notation-innotasyon olarak da dile getirilir fakat aynı fikiri barındırırlar). Her enstruman entonasyon değerleri açısından farklıöz nitelikler taşırlar, kimi enstrumanlarda entonasyon yoktur, icracının entonasyonunun kuvvetli olması gerekir.

Gitar ise entonasyonu olmayan enstrumanlar grubuna girer. Tampere sistemle perde taksimatı yapılmış, matematiksel olarak formule edilmiş, iyileştirmeler yapılmış olmasına rağmen, bir gitarın entonasyonu onu çalan gitaristin kontrolü altındadır.

Gitarda entonasyon, parmağımızla tele basarken uyguladığımız kuvvetle doğru orantılır. Bu baskı arttıkça üst sınıra yaklaşırız baskı ne kadar hafif ise alt sınıra okadar sadık kalırız. Parmağımızla tele basarken birazcık gaza gelip sertçe basarsak, bastığımız notanın kaydığını görürüz. İşte bir entonasyon handkapının ortasındayız. Bir gitarın entonasyonu ayarlanırken nerede kim tarafından çalınacağı ve entonasyonu yapan kişinin icra yeteneği bu noktada çok çok önemlidir. Bir gitarist entonasyon ayarını yaptırırkenmutlaka ve mutlaka tuşe derecesini luthier ine açıklamalı, sahnedemi, kayıttamı, yoksa evdemi çalacağını belirtmelidir. Gitarist sahnede çalarken daha sert tavırla çalar, bundan dolayı ent. %1 civarında düşük yapılmalıdır, buna; alkol, yüksek volüm ve assembly (orkestral ansamble) eklenince tavır sertleşir ve tuşeye yapılan baskılar artar. Bu sebepledir ki canlı performans için kullanılacak gitarların minicik bir detaylandırmaya ihtiyacı olur. Studyo gitarları bu işin tam tersinde kalır. Gitarist, kayıt esnasında daha hafif tuşe kullanır daha dikkatlidir. Kontrol 2-3 kat artar, sesleri daha net duyar ve kaçırdığı yeri telafi edebileceği için (baştan kayıt) daha rahat çalar. Stüdyonun telafisi vardır 10 defa 100 defa dinlersiniz çaldığınızı, ama "canlı" da o şans olmaz sahneyi kesip " hoop olmadı bi deha çalalımmı" yada " abiler şu pasajı baştan bi dönelimmi" deme şansımız olmaz bunun için performans gitarların daha az alengire daha çok mojo ya ihtiyacı vardır Smile .

Buraya kadar gitaristle alakalı olan kısımları derledik, şimdi de biraz gitarlara ve donanımlarının entonasyonu nasıl etkilediğine bakalım.

Manyetikler, bilindiği üzere manyetik malzeme etrafına sarılan bobinlerden ibaret, olmazsa olmaz komponentlerden biridir. Manyetikler yapım özelliklerine ve malzeme özelliklerine göre, çekim alanları değişen bir donanım parçasıdır. Tellere fazlaca yakın duran manyetik tellerin salınımı üstünde olumsuz rol oynar, telin doğru salınımını bozar ve susutaini kötü yönde etkiler. Özellikle 90-97 arası stratlarda (3 parça) bolca karşımızı çıkar (özellikle 95 lerde) tellere düzgün biçimde yaklaştıramayız manyetikleri. Seste titreme, buğu çok çabuk sonümlenme gibi sonuçlara sebep olur. Bu gibi sorunlarla karşılaşmamak için; ses ve tondan taviz vermeden, tellerin salınımıda bozmadan yapılan manyetik ayarı ideal bir ölçüdür. Bu arada "referans değerleri" gitaristlerin isteklerine göre değişebilir. Kendi gitarımın ref. aralığı neck single E1: 3 mm- E6: 5 mm -- bridge hum E1: 2.5mm- E6:3.5 mm.-- mid single E1:3.5mm -- E64.5 mm (klasik fat strat)

Alt eşik blokları, kalın ve kütle olarak büyük diye niteleyebileceğimiz parçalar seslerde mutlaka filtrelemeye sebep olur, bu sebeple köprüye yapacagımız en iyi modifiye herhalde hafifletmek olur çünkü bu işlem; telin titreşimi sırasında - her spir esnasında "telin doğuşkanları" dahil hiç bir temel tınıyı bozmadan aktaramasına ve tekrarlayabilmesine katkıda bulunur. Kütleli saddle parçaları, orta seslerin daha fazla filtrelenmesine sebep olur. Bu yapıdaki köprülere sahip gitarların, yüksek perdelere çıktıkça daha tizleştiğini duyarız. Bu durumda ent. ayarının normalden % 1-2 daha düşük olması icab edebilir. Stratlar için çelikten mamul kıvırımlı olan saddle ların, amerikan standart saddle larına göre daha fazla olumlu etki barındırır.

Sap açısı, bu paragraf çok çok uzun olacak bunu sonra ekliycem ama kabaca bi üstünden gecelim. Hiç fark edilmeyen ve gitar alınırken bile dikkat edilmeyen bir faktördür. Dip perdelere gidildikçe perde genişliğine, eşiğe olan mesafe kısa olmasından dolayı tel yüksekliğine ve telin dar alanda çok salınmasına kısaca " ivme " hesabı diyoruz. İvme hesabı iyi ayarlanmazsa, gitar; hiçbir zaman düzgün entonasyona sahip olamaz. Buna (uygunsuz sap açısına) birde kütle ağırlığı düşük sap ağacı eklenirse "stratitis" veya "dead note" bir gitara sahip olmamız işten bile değil. Bunu dengeleyen en güzel şey head stock taki veya saptaki ağırlıklardır. ( Bu arada bana gitar yaptıran arkadaşlar umarım anlamıştır neden sert ve yüksek yoğunluklu ağaçları tercih ettiğimi) bu ağırlıklar sap-gövde uyumunu dengeler, sustain arttırı ve notaların daha belirgin çıkmasına "frekans kararlılığına" yardımcı olur. Bu paragrafı tekrar genişleticem daha sonra.

Fretler, Geniş yüzeyli fretler, telin perdelenmesinde yeteri kadar kararlılık göstermezler, üstüne zamanla erime durumu da binince entonasyon asla sağlıklı olarak elde edilemez. İnce fretler daha iyi entonasyon sağlarlar.

Şöyle bir tablo yapalım*:

ince fret : iyi entonasyon, iyi tesviye ömrü, orta rahatlık
jumbo fret : orta entonasyon, iyi tesviye ömrü, iyi rahatlık
alçak fret : iyi entonasyon, orta tesviye ömrü, iyi rahatlık.

*bu tablodakiler ortalama tercihler göz önünde bulundurularak yapılmıştır.

Teller, gitarımıza yeni bir takım tel taktığımızı düşünelim ve günde 1 saat çaldığımızı farzedelim, 1 hafta-10 gün sonra o takım telde entonasyon aramamak gerekir. Tellerin perdelere sürtünmesi, ter ve asitlerin aşındırması, eldeki deri ve lipit lerin teller üstünde yerleşmesi sonucunda homojen salınım kaybolur. Eski teller tiz perdelere çıktıkça " vavlama" veya hırıltıya yakın bir ses cıkarır (enelde paslanmaya yüz tutmuş tellerde) bu ses geliyorsa tel değiştirin, ses ortadan kalkar ayrıça paslı tellerle çalmak normal tellerle çalmaktan 8-9 kat fazla fret erimesine sebep olur. Gitarınıza entonasyon ayarı yapıldıktan sonra aynı marka ve numara teli kullanmaya devam ederseniz entonasyonunuz kolay kolay kaçmaz. nikel alerjiniz varsa terlediğinizde ve alinizdeki asetik yapıda değişiklikler olabilir, bu yüzden çelik veya nikel e geçiş yaparsanız ent. ayarınız büyük ihtimalle değişecektir.

Daha bir çok faktör var yazının başında çok ağdalı idi yazdıklarım ama anlaşılabilir bir dille anlatmaya çalıştım çok terim var, formul var en sade bu şekilde çıkarız işin içinden. Bu arada piyano, flut ve kemanda yukarda yazdıklarımızdan çok çok başka özelliklere sahiptirler, bunlarla ilgili bilgiler isterseniz gene bu başlık altında yazarım, ama sakın gitar ent. ile başka aletlerin entonasyonu karşılaştırmayın çünkü yanlış yönlenmelere sebep olabilir. Örnek olarak en basiti: 440Hz : la sesidir-880 hz : 1 oktav üstte la sesidir, ama piyanoda 440Hz : la sesi verirken 1 oktav üstü 883-885 hz la sesini vermektedir. Baskı aynı, çekiçleme aynı, velosite aynı ama "filtre"leyiciler ve tel yapıları, eşik sistemleri bambaşka. Flutün sıcaklığı ise 15 derece den yukarı çıkmadan doğru dürüst ent. tutmuyor bile, piyano ve flütte duo bir durum varsa flutun 3 oktavı biraz daha sert çalması gerekiyor her aletin referans değerleri başka, en sadesi gitar yahu....
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #2
her notayı kusursuz yakalamak kağıt üstünde mümkün. Pratikte bu kararlılığı sağlamak için hata tolerans sınırının ne olduğuna bağlı. Piyasada bulabileceğin en hassas tuner % 1 hata payı veriyor ve fiyatı 300 dolar v e %1 e kadar olan hataları yok sayıyor. BU noktada 12 den vuramayacağımızı anlamışızdır umarım Smile eğer hassas tuner istersek "Strobe Tuner" denen akort aletlerini kullanmak gerekir. 1 Tam sesin % 1 ini 1/16 veya 1/32 hassasiyetle akort edebiliyoruz ( bu ayarda tam akort edebilen bi şahıs bulamadım ben bu arada Smile ) şimdi işin içinde sen çık bakalım.

Gitarda en hatasız ent. ise NOVAX isimli fanned fret sistem gitarlardır www.novaxguitars.com buradan ulaşabilirsin.

" 3. ve 12. perdede fretlerin birbirine uzaklığı birbirinden farklı aynı sertlikte basılsa da 3. perdede bastığımız yüzeyin daha geniş olması sebebiyle tel daha fazla geriliyor"

Burada dediğin şeyi şöyle açıklamaya çalışayım; bastığın perdenin alt eşiğe uzaklığı, ivme hesaplarını dengeliyor. Yani sen 3 perdeye bastığında 62 cm tel geriyorsun ama 12. perdeye bastığında 32.5 cm tel geriyorsun yani tel mesafesi perde mesafesiyle aynı oranda, fakat kalın tel ile ince tel farklılığı var, bu yüzden de eşikte tellerin geçtiği saddle lar farklı farklı yerlerde.

Şimdi sağlıklı entonasyon nasıl kontrol edilir ve detaylı ayar ayar yapılır ona bakalım.

En çok bilinen kanı boş perde ile 12. perdenin kontrol edilmesidir. Bu gibi kontrollerde 12. fretten sonra seslerde verildiği ara sıra görülmüştür, bu akor cihazının % 1 lik hata yuvarlama davranışından dolayı gerçekleşiyor. bu arada fabrikasyon gitarlarda baş eşik yerleştirilmesi çoğu zaman fiyasko diyebileceğimiz ayarlarda. Mutlaka baş eşik yüksekliği için gitarınızı bir luthiere gösteriniz eğer ayarlayabiliyorsanız ayarını yapmayı ihmal etmeyiniz. Neden: baş eşiğin yüksek olması ilk 3 perdede notalara basarken normalden fazla gerilime ve dolayısı ile bozuk komalı seslere sebep olur. Akort ve ent. tam ama sesler bozuk.... Bu işlemi atolyemde gitarınızın başka şeylerden kaynaklanan sorunu yoksa ücretsiz yapıyorum, rahat olun danışmanlık için getirebilirsiniz.

Benim ayar yöntemim ise şu: Boş tel ve 12. perde referansını bi kenara ayırıyorum. 3. perde ile 12. perdeyi ayarlıyorum, boş ve 12. perde genelde yanıltıyor (tunerdan dolayı) sonra her perdeyi tek tek ent. doğrumu yanlışmı kontrol ediyorum-yani sadece 0 ve 12 yi değil, toplamda gitardaki bütün seslerin doğtu cıkmasını hedefleyerek bütün perdelerde o ayarı yapıyorum. Bu güne kadar bu şekilde ayar yaptığım gitarlarda genel olarak; kalın mi 9. perde 14. perde bircok gitarda hata veriyor ve ancak bu şekilde iş en temiz biçimde sonuçlanabiliyor. Yani ayar 2 perdede değil 22 veya 24 her perdede yapılmalıdır-ki sonuç alınabilsin.

Entonasyon kabaca şöyle yapılır; üst perde ses daha tiz ise eşik geriye alınır, daha pes ise eşik öne alınır bu işlem her gitarda farklıdır 2 adet herşeyi ile tamamen aynı gitarda dahi farklıdır. Bunun en belirgin sebebi, "Kütlelerin yansıttığı dalgalar kaynaktan gelenlerden farklıdır" bunu altın kural olarak alırsak her soru ve sorun "cevap" bulur. En basitinden farklı ağaçlar neden farklı şekilde tını ve tonlamalar yaratır, cevabı bu kuralda.

Siz ne yapacaksınız, muhtemelen bu yazıyı okuyunca tunerlara sarılıp kontroller yapacaksınız tuner a güvenmeyenler hemen frekan analiz spektrumlarına yada sweepgen lere yüklenecek. Rahat olun muhtemelen aklınjızdaki sorulara doğru cevap bulamayacaksınız.

Neden:

1- Takıldıktan sonra 3 günden fazla süre geçen tel ile ayar olmaz yaparsanınz % 80-90 yanıltıcı sonuçlar alırsınız.
2- tellerin üzerinde tele ait olmayan deri-lipit-ter kalıntıları ve erozyon bölgeleri oluşur bu stabil tınlamayı engeller.
3- gitarınızı ayarlattırdıysanız aynı marka-model-numara teli teli taktığınız takdirde ent. sorunu yaşamazsınız.
4- rahat olun kafanıza takılan ciddi bi nokta varsa bu gne kadar nasıl sağlıklı bir şekilde gitarınızı çaldığınızı ve hiç rahatsız etmediğini hatırlayın :)

Ps: Bu arada neden entonasyon ayarı için 3. perdeden referans aldığımı soylemeyi unuttum arkadaşlar. Boş tele vurduğunuzda ses ( eşik malzemesi artık her ne ise ) plastik veya yapay malzemelerden dönüyor bu yanıltıcı olabiliyor. Onun için 3. perde başlangıç noktası oluyor. Umarım gitarist arkadaşları az da olsa aydınlatabilmişimdir. Sevgi ve saygılarımla.
 
Fatih Usta çok faydalı olmuş; kendi adıma teşekkür ederim.

Acaba Earvana ve Buzz-feiten sistemleri hakkında da bizi aydınlatabilir misin?
Sistemlerin vaad ettikleri ortada ama bunu nasıl yapabiliyorlar?
Tabi aklımı karıştıran bir diğer durum da; teller eskidğinde de bu sistemler entonasyonu korumaya yardımcı olabilir mi? (eski tellerin entonasyon dışında yarattıkları sıkıntılar ayrı konu zaten)

Saygılarımla usta, İsmail.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #4
GIRNATA demiş ki:
Fatih Usta çok faydalı olmuş; kendi adıma teşekkür ederim.

Acaba Earvana ve Buzz-feiten sistemleri hakkında da bizi aydınlatabilir misin?
Sistemlerin vaad ettikleri ortada ama bunu nasıl yapabiliyorlar?
Tabi aklımı karıştıran bir diğer durum da; teller eskidğinde de bu sistemler entonasyonu korumaya yardımcı olabilir mi? (eski tellerin entonasyon dışında yarattıkları sıkıntılar ayrı konu zaten)

Saygılarımla usta, İsmail.

Selamlar, ilk önce şunu belirtmeli eskiyen telden kimseye fayda yok :) yani eskiyen telin kalibrasyonu bozulmuştur, düzgün titremez, bu yüzden eskiyor zaten (paslanma vs aşınma = kalibre, yapı bozukluğu) buzzfeiten' da baş eşiğin yeri değişiyor ve kendi özel akort cihazı ile tekrar akortlanıp entonasyon ayarı yapılıyor ( basitce üst eşik 1 mm kadar kısaltılıyor) bu şekilde ayarlanıyor, büyük oranda etkilidir. Fakat earvana ise aynı işlemi eşik üstünde farklı aralıklarla değiştirip dengeliyor ve buzzfeiten dan daha iyidir. Bana en dengelisini soracak olursan Novax derim, farklı olmasına rağmen en iyi neticeyi veriyor.



Her teli, aynı aralıkta bölündüğümüzde sağlıklı olarak frekans bölüünmesi yaratamıyoruz. bu sistemler bunu başarmamıza yardım ediyor. Umarım aydınlatabildim , sevgi ve saygılarımla, Fatih.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #5
Enstrumanlarda "İvme"

Teknik olarak enstrumanlarda (gitar, keman, tar, buzuki, kemençe, kontrbas v.b.) tuşe üzerinden geçen tellere basarak ( yani kısaca parmak baskıları ile tellerin boylarını kısaltarak ) farklı frekanslarda sesler elde edilir. Bu icra tekniği beraberinde 2 büyük handikapı barındırır. bunlardan ilki farklı kalınlıkta teller kullanmak zorunda olmamız, ikincisi ise, tiz perdelere yaklaştıkça parmak baskısı ile alt eşik birbirine yaklaştığı için ( tel mesafesi kısaldığı için) boyuna göre cizmesi gerekenden daha geniş bir titreşim alanı çizmesidir. Bunları biraz açalım, telleri kalınlaştırmak için sırma tel denen merkez tel üstune, 2. bir tel sarma yöntemiyle elde edilmiş telleri kullanıyoruz(genelde gitarda üst üç tel sırma dır (wounded stell) alt üç tel çıplaktır (plain stell).

Telin sertliğini arttırmak için içteki veya dıştaki teli kalınlaştırız.

1. örnek: 0.9 takım telin la telini inceleyelim. merkez kalınlığı 0.18" kalibre edilmiş paslanmaz çelik, dış sarımı ise 0.20" kalibre edilmiş nikel sarımdır.

2. örnek: 0.10 takım telin la telini inceleyelim. merkez kalınlığı 0.18" kalibre edilmiş paslanmaz çelik, dış sarımı ise 0.22" kalibre edilmiş nikel sarımdır.

Çekirdek aynı fakat giydirme farklı bu yüzden teller farklı tınlıyor. yani ayak aynı ayak fakat birinde sandalet diğerinde bot giyiyor. Hangisinde hızlı koşarsın? doğru cevap: kullanıldığı yerler farklı olacak Smile. İşte deniz kenarında sandalet, kar yağarken bot giyme işlemine entonasyon ayarı diyoruz. Kışın sandalet giyersek motoru bozar dağıtırız mevzuyu Smile - yazın bot giyersek ayaklar terler pişik yapar, insan bunu nasıl ayarlıyorsa enstrumanını da öyle ayarlamalıdır.

Şimdide 2. meseleye geçelim. Teller kalınlaştıkça, gerilime daha hızlı cevap verir. İnce mi telinin burgusunu 1/4 tur çevirin, sonuç 2-4 cent lik nota kaymasıdır - ama sol telinin burgusunu 1/4 tur çevirin, sonuş 8-10 cent lik nota kaymasıdır. Şimdi bu kuralı bi elimizde tutalım. Enstrumanlarda dip perdelere gidildikçe, tuşa veya perdelere çarpmaması için teller yüksek bırakılır, bunuda diğer elimizde tutalım. Bu yükseltme işi cızlamaları ortadan kaldırır, ama yüksek tellere bastığımızda , tel normalden fazla yük altında kalır-olması gerekenden daha fazla gerilir. Sonuç olarak kalın mi teli ince mi telinden daha yüksekte olmalıdır çünkü teller kalınlaştıkça kabaca; kalınlık x telin gerilimi = telin salınım alanı dır bu yüz den kalın teller daha yüksektir - bu yüzden eşikler eğimli yapılır.


Kısaca:

İvme = tel boyu x tel kalınlığı
----------------------
eşik noktası

Buna sap açıları, sap kalınlıkları da eklenince hesap tam tutuyor.


1. sayfada yazının başında "Kimi gitaristler entonasyonu telin perdeye vurması olarak zannetmekte kimiside telin sustaini ile karıştırmakta, kıyısında köşesinden biraz toparlayıp yazmak istedim. Bi hatamız olursa affola" diye yazmıştım şimdi bu cümlemi açıklayayım.

-Kimi gitaristler entonasyonu telin perdeye vurması olarak zannetmekte- burada tellerin olması gerektiğinden alçak olduğu ve yeterli ivme hesabının olmamasından dem verdim.
-kimiside telin sustaini ile karıştırmakta- yüksek teller daha gür ve ve daha uzun tınlar, sesi gürleyip sustaini arttırmak için tel yükseltilir ama ent. doğal olarak bozulur, buradada telin perdeye değene kadar normalden fazla gerilmesinden ve ent. bozulmasından dem verdim. Yahu orta okuldaki matematik-fen hocaları gibi konuştum biraz ama idare edelim, okuyalım, sıkılmayalım
 
gerçekten çok açıklayıcı bi yazı olmuş elleriniz dert görmesin ama burdanda arkadaşlara benden tavsiye hemen okuyupta ben entonasyon yapabilirim fikrine kapılmasınlar :D sonu hüsran her perdede ayrı ses nerdeyim ben çığlıklarına kadar dönüşebilir :D bu arada gerçekten güzel bir yazı ve çok ta öğreticide tekrar elinize sağlık
 
merhaba fatih abiicimm bilgi icin teşekkürlerr

sendenn ufakk bi isteğim olacakk forum ahalisine işçilik hakkında biraz bilgi veriri misinn
endonezya kore mexico çin japon usa
bu işçilik konusu önemli mi?? yoksa, işi götüren etmenler manyetik, köprü , burgu gibi parçalar mıı
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #8
wodyy demiş ki:
merhaba fatih abiicimm bilgi icin teşekkürlerr

sendenn ufakk bi isteğim olacakk forum ahalisine işçilik hakkında biraz bilgi veriri misinn
endonezya kore mexico çin japon usa
bu işçilik konusu önemli mi?? yoksa, işi götüren etmenler manyetik, köprü , burgu gibi parçalar mıı

çok iyi bi noktaya değindin bununla ilgili bi taslağım var en kısa zamanda buralarda göreceksin abi :) sevgi ve saygılarımla.

not: okulda kavgayı bırak az adam ol :p
 
vigiliante demiş ki:
wodyy demiş ki:
merhaba fatih abiicimm bilgi icin teşekkürlerr

sendenn ufakk bi isteğim olacakk forum ahalisine işçilik hakkında biraz bilgi veriri misinn
endonezya kore mexico çin japon usa
bu işçilik konusu önemli mi?? yoksa, işi götüren etmenler manyetik, köprü , burgu gibi parçalar mıı

çok iyi bi noktaya değindin bununla ilgili bi taslağım var en kısa zamanda buralarda göreceksin abi :) sevgi ve saygılarımla.

not: okulda kavgayı bırak az adam ol :p


vayy abicim unutmamışsınn beni :D hazırladığın taslağı dört gözle bekliyorumm. bu arada o kavga bi kazaydıı bidaha olmaz söz :D:D
 
vigiliante demiş ki:
sen güvenlik gorevlisini döv üstune 2 ögrenciiyi döv sonra kantinciyi tartakla ohooo vukaat adammışsın valla korktum senden :;)

yok artık daha neler :DD
seni sevmeyen ölsün fatih abii, az sevenin mi teli kopsun :D

bu arada gitarımın klavyesine scalooped midir nedir işte onu yaptımm bi ara fotoları sana atarım 10 üzerinden puan verirsin :) hoşçakall
 
okumaya doyamadım gerçekten , daha önce duymadığım birçok şeyi öğrendim , bilgiler için çok teşekkür ederiz gerçekten de, zamanınız oldukça devamını dileriz.
 
vigiliante demiş ki:
lotion demiş ki:
ellerinize sağlık, mükemmel aydınlatıcı bilgilendirici bi makale olmuş

Çok teşekkür ederim üstad, faydalı olabildiyse ne mutlu :) .

birşey danışmak isterim,

bir adet 1960 ri gibson lespaul special custom um var

012 tel kullanmayı tercih ediyorum.

zaman zaman entonasyon problemi yaşadığımı düşünerek kontrol ediyorum entonasyonu , ve ufakta olsa problem olduğunu goruyorum,

ince mi ve sol de duyduğum sorunu saddle lar a müdahale ile çözüyorum ancak, ince mi de saddle sonda olmasına rağmen hala tiz kalıyor ses , ve saddle daha gidemediği için çözemiyorum sıkıntımı,

ve okuduğum birçok yazıda lespaul için max 0 11 tel kullanılmasını tavsiye ediyorlar.
sıkıntımı nasıl çözebilirim acaba , stop bar ı yükseltip alçaltmak ile çözüm alabilirmiyim, ancak bu sefer de tansiyon değişecek ?




ps. bahsettiğim konu çok çok ince bir kayma , yani duymak oldukca güç
ama kimi zaman kayıtta vs batıyor kulağa,

bir tane de vintage studiom var . onda bu sıkıntıları yaşamıyorum. okuduğum bir makalede 1960 ri modellerinin enonasyon problemi hep olduğu bunu dert etmemek gerektiği yazıyordu :)
bu konuda ne düşünüyorsunuz :)



son soru olarak da hollow body bir gitarda telleri değiştirirken sabit olmayan eşikler kimi zaman yerini kaybediyor.

köprüyü hizalamak geereken yer F hollerinin çentiklerimidir, yoksa başka bir yontemi varmıdır,

sırf entonasyon ile uğrasmamak için telleri sırayla bir bir değiştiriyorm bu sefer de temizlik ve bakım fırsatı olmuyor :)

paylaştığınız değerli bilgileriniz için;
tekrar tekrar teşekkurler.
 
Selamlar üstad, şimdi birkaç sorum olacak ona göre seçenekleri daraltayım,
- bu entonasyondaki kaymalar tuner da mı görünüyor yoksa kulak mı yakalıyor,
-tel yükseklikleri en son ne zaman ayarlandı,
- ne tip tel kullanırsın ( çelik , nikel)
-satın aldıktan sonra reglaj için bir luthiere götürdünmü.
- tesviye vs fret erzyonu gibi bir durum varmı
-- baş eşik te sorun varmı.

bunları bana cevaplarsan, sorunu daha detaylı cevaplayabilirim.


2. gitar içinse telleri takıp doğru yeri bulduktan sonra o yerlere basit bir haturlatma işareti koyulur genelde bu nokta olarak koyulur böylece sorun kalmaz üstad.
 
vigiliante demiş ki:
Selamlar üstad, şimdi birkaç sorum olacak ona göre seçenekleri daraltayım,
- bu entonasyondaki kaymalar tuner da mı görünüyor yoksa kulak mı yakalıyor,
-tel yükseklikleri en son ne zaman ayarlandı,
- ne tip tel kullanırsın ( çelik , nikel)
-satın aldıktan sonra reglaj için bir luthiere götürdünmü.
- tesviye vs fret erzyonu gibi bir durum varmı
-- baş eşik te sorun varmı.

bunları bana cevaplarsan, sorunu daha detaylı cevaplayabilirim.


2. gitar içinse telleri takıp doğru yeri bulduktan sonra o yerlere basit bir haturlatma işareti koyulur genelde bu nokta olarak koyulur böylece sorun kalmaz üstad.

öncelikle yazdığınız bu bilgilendirici makaleden sonra" üstad " sıfatı size daha yakısıyor gibime gleiyor :)

gibson ile ilgili konuda, tel yuksekliklerini hep sabit kullanmaya çalısıyorum yaklaşık 2 - 2.5 yıldır. earnie ball 0 12 tel seti tercih ediyorum hep aynı seti kullanıyorum.

gitarım 20 yaşında, ben luthier e goturme ihtiyacı duymadım. ankarada malum luthierlere verdiğinizde aylarca gitarlarınızı göremiyorsunuz :)

fretler oldukca temiz, deformasyon pek fazla yok ,yaşlı olmasına karsın, çok kullanılmamış gitar,

en-tonasyon problemi tu-2 ile en ufak düzeyde 5/1 oranında oluyor. e tabi dikkat edince kulak yakalıyor,



eşikler de oldukca düzgün :)

gerçekten enteresan bir durum ,

sanırım tek ihtimal kaldı, tel yüksekliği,

tel yuksekliğini artırmayı deneyim , hazır yeni bir set tel almışken :)


jazz kasa için teşekkur ederim, sanırım çift taraflı bant ile eşiği yapıştıracağım :) ne olur olmaz diye de ufak bir işaret :)


şimdiden cevabınız için teşekkurler,


bu arada başka bir konu için size ozel mesaj atıyorum .

sevgiler saygılar.
 
Teşekkür ederim üstad :)

Hani görmeden bişey söyleyebilmek zor ama ince mi 12. fret te 1-1.2 mm , kalın tel 12. fret te 1.5-1.7 mm yükseklikte ideal oluyor daha yüksek tutma tadımız kaçmasın :) . Abi bu arada Ankarad a olduğunu yeni gördüm istanbula gelme durumun olursa atolyeme beklerim mutlaka :)
 
Geri
Üst