Korku Filmleri

filmlerde hayalet olmadığı sürece her türlü korku filmini seyrediyorum(seyrederim),ama hayalet çıkınca aklımdan çıkmıyor ya,geçenler van helsing i seyrettim,vampirleri korku öğesi olarak göstermek artık saçmalıktan öteye geçmiyor,underworld daki gibi anca karizma yaparlar.
Korku filmine gelince Stanley Kubrick in shinnig adlı filmi çok iyidir,gerçi o adamın her filmi çok iyidir,ölümü bile film setinde olmuş ve çok değerli bi yönetmendi,bide bi ara onlar diye bi film seyretmiştim,ne rezil bir şeydi ya,korkudan korkmak gibi bi konusu vardı,eskiden korku filmini severdim ama artık fazla akılcı bulmuyorum(gerçi fantastik filmleri ne diye seyrediyorsam)
 
En son izlediğim The Others beni etkiledi bu anlamda...onun dışında bende uzun zamandır kaliteli korku filmlerine hasretim...Belki the others da pek korku filmi sayılmaz ama gerek senaryosu gerek filmin sonuyla beklentilerimi karşıladı diyebilirim...
Korku filmi deyince aklıma Alien serisi gelir(3üncüsü ve predatör olayı hariç)..özellikle birnci ve ikinci filmi ne zaman izlesem etkiler beni..fakat artık eskisi gibi korku filmleri çıkmıyor maalesef..Sektör o eski ruhunu kaybetti film ne denli büyük bir prodüksiyon olsa o denli ruhsuz oluyor..dolayısıyla eskilerle idare etmekten başka şansımız yok
 
DU_HAST demiş ki:
hulyaengm demiş ki:
japon korku filmlerinin üstüne tanımam.
ama ben tam bir Alfred Hitchcock hayranıyım. kelimenin tam anlamıyla bu yönetmene hastayım.
Japon korku filmlerinden nefret ederim.Çok saçma oluyolar.


japon kültür ve felsefesinden anlamayanlara daha doğrusu bu kültürün sana hitap etmemesi "saçma" yorumunu yapmana neden olabilir. kaldı ki, japon kültürünü çok beğeniyor ve hiç te saçma bulmuyorum..
 
hulyaengm demiş ki:
ama ben tam bir Alfred Hitchcock hayranıyım. kelimenin tam anlamıyla bu yönetmene hastayım.

alfred hitchcock gerçekten değinilmesi gereken bi yönetmen, sapık gerilim filmleri arasında 1 numaradır, norman'ın evi, evin penceresinden görünen anne silüeti,duş sahnesi ve tabi ki içinizi doğrayan bi bıçak etkisi yapan o mükemmel müziği, sapık bence tek filmle sınırlı değil serinin diğer filmleri de 1 kadar olmasa da iyidir...hitchcock korku-gerilim seven biri için tam bi hazinedir...
 
gerilimi iliklerine kadar hissetmek ve tam bir başyapıt izlemek isteyenler için Alfred Hitchcock filmlerinin hazine değerinde olduğu fikrine sonuna kadar katılıyorum...
 
hulyaengm demiş ki:
DU_HAST demiş ki:
hulyaengm demiş ki:
japon korku filmlerinin üstüne tanımam.
ama ben tam bir Alfred Hitchcock hayranıyım. kelimenin tam anlamıyla bu yönetmene hastayım.
Japon korku filmlerinden nefret ederim.Çok saçma oluyolar.


japon kültür ve felsefesinden anlamayanlara daha doğrusu bu kültürün sana hitap etmemesi "saçma" yorumunu yapmana neden olabilir. kaldı ki, japon kültürünü çok beğeniyor ve hiç te saçma bulmuyorum..
Zaten kendi fikrimi söyledim sana nası olurda japon korku filmi seversin gibi bi ifadede bulunmadım bana göre her 10 japon filinden en az 8 tanesi saçma oluyo yani konuları bakımından en azından BENİ sarmıyo sen ne düşünürsün bilmem senin bilecein iş zevk meselesidir bu.
 
Son dönem gerilim filmlerinden Testere1 bence gayet iyiydi.Baya gerildim yani.. Eskilerden de Stephen King'in 'o' romanının uyarlaması bi korku filmi var.Ben onu baya küçükken izlemiştim acaip etkilenmiştim.Palyaçolardan korkan insanlara hak veririm hala sırf o film yüzünden.Sonra yaş ilerleyince kitabını okudum.Kitabı da çok iyi.Geçenlerde aklıma geldi gittim buldum filmi izledim bi kez daha aynı etkiyi yaratmadı ama yinede tavsiye ediyorum filim kalitesi adına pek bir şey bulamasanızda(çekim,ışık,efekt vs..) hayal gücü sınır tanımıyor hakkaten..tabi aynı etkiyi yaratmamasının nedeni belki çocukluğuma inmem ve korkularımla yüzleşmemdir :)
 
Bide o(it) in yanında exorcist in bi merdiven sahnesi vardıya malum hatun merdivenlerden böyle ters sırt üstü falan garip bi pozisyonda iniyordu çok korkunçtu vallahi
 
DU_HAST demiş ki:
hulyaengm demiş ki:
DU_HAST demiş ki:
hulyaengm demiş ki:
japon korku filmlerinin üstüne tanımam.
ama ben tam bir Alfred Hitchcock hayranıyım. kelimenin tam anlamıyla bu yönetmene hastayım.
Japon korku filmlerinden nefret ederim.Çok saçma oluyolar.


japon kültür ve felsefesinden anlamayanlara daha doğrusu bu kültürün sana hitap etmemesi "saçma" yorumunu yapmana neden olabilir. kaldı ki, japon kültürünü çok beğeniyor ve hiç te saçma bulmuyorum..
Zaten kendi fikrimi söyledim sana nası olurda japon korku filmi seversin gibi bi ifadede bulunmadım bana göre her 10 japon filinden en az 8 tanesi saçma oluyo yani konuları bakımından en azından BENİ sarmıyo sen ne düşünürsün bilmem senin bilecein iş zevk meselesidir bu.


bence saçma demen çok saçma çünkü saçma bulduğun şeyler köklü bi felsefeye dayanıyo. beğenmiyor olabilirsin ama saçma yorumunu yapman gerçekten gereksiz.
 
dasboot demiş ki:
"O" diye bir film vardı, mükemmeldi izlerken bir hayli tırsmıştım. Bir de şu Lovecraft'ın kitaplarından bir film yapsalar olmaz mı?

Dagon'u deneyebilirsin. Güzel bir Lovecraft uyarlamasıdır.

In The Mouth Of Madness, ise harika bir korku filmidir. Birebir bir Lovecraft uyarlaması değildir, fakat bariz bir biçimde Lovecraft vari öğelerle dolu bir filmdir.
 
pang brothers yönetmenliğindeki the eye filminde ısrar ediyorum. gece izlemiştim. beni bu kadar gereceğini, tüylerimi diken diken edeceğini hatta bir süreden sonra rahatsız edeceğini tahmin etmiyordum. her yönüyle son zamanlarda izlediğim en muhteşem korku filmlerindendir the eye. izlemeyen herkese izlemesini tavsiye ediyorum. gerilim, korku ve dram insanı etkisi altına alıyor.
 
1-2 hafta önce "dead end" isimli bi film izledim. türkçe ismi yanılmıyosam ölüm çıkmazı ydı. acayip etkilendim. çok ürtükücüydü çok farklıydı. bilen var mı?
 
gezegendegezentekgen demiş ki:
Blair Witch'in son yarım saati bana yetmişti.
Ben tam bir Halloween fanatiğiyim aslında.
Ama gene de ;

It
The Others
Psycho
Suspiria
Exorcist'i de unutmamak lazım
HALLOWEEN :tap: :D Bende Halloween hastası bir insanım, hala bıkmadan seyrederim. bunun dışında son dönem korku filmlerinden TESTERE süper bence.. herşey çok akıllıca,filmin sonu dumur etkisi yaratıyor insanda. eskileden Friday 13 th serisi ama 1 ve 2 özellikle, texaschainsaw massacre, psycho,It, birde Dracula dicem..
 
dasboot demiş ki:
"O" diye bir film vardı, mükemmeldi izlerken bir hayli tırsmıştım. Bir de şu Lovecraft'ın kitaplarından bir film yapsalar olmaz mı?
Lovecraft filmi var zaten ismini unuttum ama var biliyorum... "o" filmi de hakkaten güzeldi, çok korkunç diildi ama filminden önce kitabını okuyanlar filmden daha çok gerilmişlerdim eminimki :)
 
cevapsız arama-chakushin ari japon sinema camiasina bir kez daha saygı duymama neden olan film. son sahnelerde o kadar cok gerildim ki sinemadan çıktiğımda bacaklarımı zor oynatıyordum. ancak ringu serisini ya da feardotcom'u izlediyseniz "ben bu filmi görmüştüm" diyebilirsiniz.
 
hulyaengm demiş ki:
DU_HAST demiş ki:
hulyaengm demiş ki:
japon korku filmlerinin üstüne tanımam.
ama ben tam bir Alfred Hitchcock hayranıyım. kelimenin tam anlamıyla bu yönetmene hastayım.
Japon korku filmlerinden nefret ederim.Çok saçma oluyolar.


japon kültür ve felsefesinden anlamayanlara daha doğrusu bu kültürün sana hitap etmemesi "saçma" yorumunu yapmana neden olabilir. kaldı ki, japon kültürünü çok beğeniyor ve hiç te saçma bulmuyorum..

Evrenin ve Japonya’nın yaratılışı, İzanagi ve İzanami ile başlar. Doğan ilk çocukları; iğrenç bir sülüğe benziyordur. Bu çocuğu yanlarında tutmak istemezler ve denize bırakırlar… (Çocuğun sakat olma nedeni, çiftleşme öncesi ilk olarak KADININ KONUŞMASIDIR ki, bu evrenin düzenini bozan bir unsurdur!)

Elbette bu giriş, Japon mitinin vandalca budanarak mikro hale getirilmişidir. Ringu mitinin (aslında üçleme olmasını beklediğim ama devam filmi olmaktan öteye gidemeyen halkanın) atası, karanlık sular, akasya, garez vs.. de sürekli yinelenen tema ‘ailenin gizi’ nin atası..

Go’suyla, No’suyla, Samuray’ıyla bana son derece çekici, uzak, yabancı ve insanüstü gelen Japon kültürü; fabrikasyon bir sömürmeyle (sıçratan korku) kıllarından al yanağını göremediğimiz körpelerle yada (entelektüel korku) bedene eziyet/ mazoşizm/ hazcılık/ bedensel tanrıcılığın (ki, kaynağı tiyatrosu olan No’nun mükemmeliyetçi ezasıdır) tadını çıkarmıştır. Şahsen BRUŞLİİ’yi her daim daha dürüst bulmuş biri olarak, kültürünü modifiye ederek cepten yeme kısmına da karşıyım. (Ha, izlemiyor muyum? İzliyorum, ayrı).

Batılılaşma perspektifi ile ‘batının yalnızca iyi şeylerini alalım’ anlayışının birlikteliği; bu zengin ama ataerkil kültürün çatırtısını ta karşı anakaradan duyuruyor(röh!)
E, noluyor? Kadının toplumdaki yeri şekilce Katar’dan ileri, içerikçe en feodalden de geri olan ülke; tür mür ayırmadan her şekilde feminist prop. yapıyor. Kadınlar canavarlaştırılıyor, gizemli ve hakim kılınıyor ya da direkman en hakikisinden streetfighter oluyor.
(Aynı zamanda sanat, sosyal hayat ve zürafa sokak fonunda geyşalığı da çatır çatır pazarlıyor.)
 
Geri
Üst