2010 Dünya Basketbol Şampiyonası

Eh, bunu da tartışmaya başlayalım artık, zamanıdır. Ülkemizde düzenlenecek olması büyük olay, basketbolun dünya kupasına ev sahipliği yapıyoruz. 2001'de ev sahipliği yaptığımız Avrupa Şampiyonası'nın ülkede basketbolun sevilmesine ve sahiplenilmesine çok büyük katkısı olduğunu düşünüyorum; inanılmaz bir takım/taraftar bütünleşmesi, tanıtım araçlarının başarılı kullanılıp kültler arasına giren bir slogan üretilmesi gibi açılardan çok heyecan verici bir tecrübeydi fakat Dejan Bodiroga denen yaratığa karşı kupa almak elbette o kadar da kolay değildi. Ülke olarak basketbolda çağ atladığımızı düşündüğüm o turnuvadan bugüne tam 9 yıl geçti ve şimdi dünya şampiyonası ile karşı karşıyayız. Otellerin eylül doluluk oranları da artmaya başladı, bu da güzel bir gelişme tabii.

28 ağustosta başlıyor fakat şehrin her yerinde ilan panolarını süsleyen Kobe'li fotoğrafların temsil ettiği "yıldızlar geçidi" bir nebze yalan oldu; zira Olimpiyat Şampiyonu olan ABD takımında forma giyen hiç bir oyuncunun bu kadroda yer almayacağı; bunların yerine takımın yükünü çekecek en büyük isimlerin Amare Stoudamire, Derrick Rose ve Kevin Durant olacağı açıklandı. Yani bu da Kobe, Wade, LeBron, Howard ve nicelerini izleyemeyeceğimiz anlamına geliyor. Sadece ABD değil, Rusya'da Kirilenko ve İspanya'da Gasol gibi isimler de gelmeyeceklerini açıkladılar. Gasol aslında geliyor ama İspanyol kanalına yorum yapacakmış. Turnuva öncesinde hayal kırıklığı yaratmaya aday bir diğer konu da salonların inşaat süreçlerinde yaşanan aksaklıklardı ama halledildi, özellikle Sinan Erdem Spor Salonu süper gözüküyor; Avrupa'nın en büyük 3. salonu olmuş.

Maçlar Ankara, İstanbul, İzmir ve Kayseri'de oynanacak. Toplam kaç salonda oynanacak onu bilmiyorum ama.

Hido'nun son dünya şampiyonası olacak olması da daha bir önemli kılıyor bu olayı. Umutlu muyum, umutsuz muyum tam bilmiyorum ama yarı final hissi var içimde.

Haydi bakalım, rastgele.
 
Dopingcilerin sahtekarların oluşturduğu takıma milli takım deme talihsizliğine düşülmez umarım bu topikte.

Ben bu seneyi bay geçiyorum, açıkçası sitimde değil ne bok yendiği.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #4
Başlığı kapatalım o zaman, konuşmayalım. :)

Yahu en azından basketbol seyredersin işte, Maltepe sahilindeki maçları tercih ediyorsan bilmem. :)

2002 Dünya Kupası'nda da biz, "bu ne lan, alayı Galatasaray'lı milli takım, sokarım böyle işe izlemiyorum" demiştik de; özellikle Brezilya maçında Hasan Şaş çakınca koltukların tepesinde bulduk kendimizi. :D
 
İsterse sarı kırmızı forma ile çıksın, milli takım milli takımdır,. Ama dopingcilerin sahtekarların olduğu takıma Milli Takım denmemeli. Tabii aralarındaki cengaverleri tenzih ederim.
 
abi dopingcilerin oluşturduğu cenahı milli takımla özdeşleştirmek biraz haksızlık olmuyor mu? milliyetçi duyguları yerin dibinde sürünen benim gibi bir adam bile bu dediğini kabul etmiyorsa, bir sigara yakıp benim dediğimi düşünmen gerek :D
 
önemli kararlar hep cigara içerken verilir ;) :)
benim bu doping davası hakkında fazla bilgim yok, tek bir kişi o haltı yedi diye biliyorum. bu yüzden bir camiayı veya ulusal takımı silmeye gerek yok.
eğer o dopingci veya dopingciler hatalarını tekrarlarsa yeniden konuşuruz, bu hayatta herkese 1 şans verilmeli bence.
 
Geçen sene final serisinde kurayla doping kontrolüne çağrılan iki efeslide de doping çıkıyor, kerem gönlüm herkese ne verdilerse bana da ondan verdiler doping nerden geldi anlamadım diyor ve olay örtbas ediliyor,işin daha da vahimi Fener yönetimi olayın üstüne gideceğiz dedikten sonra efes ile sponsorluk anlaşması yaklaşık 3 katı bir fiyata yenileniyor ve yönetim de suspus oluyor. Milli takıma da bu efesliler çağrılıyor, üstüne üstlük bu dopingcilerden kaya peker de Fenere transfer oluyor, ensest kadar rahatsızlık verici bir olay basketbol adına ama işin başında efes olduğu için herkes suspus.
 
bu dediklerini ilk kez duyuyorum abi önceden de demiştim zaten fazla bilgim yok diye. eğer hakkatten iş kulüp bazlıysa ve birden fazla kişide doping istemli bir şekilde yapılmış veya göz yumulmuşsa biraz netamelileşir bu hadise.
en tehlikeli ihtimal de kulübün, sporcuların bilgisi haricinde, sporcuların haberi olmaksızın sporcuları dopinglemesi. bu, hakkatten aymazlığın kralı olur.
işte federasyon federasyon olacak, işin peşini bırakmayacak. hassasiyetlerini anlıyorum abi, haklısın ne diyim.
 
İzleyen yok mu ya turnuvayı?
Favoriler alıyor maçları fakat Çin'e yazık oldu,iyi mücadele ettiler beklemiyordum Yunan'lılar karşısında bu kadar direnmelerini.
Bizim de turnuvada ne yapacağımızı merak ediyorum.Hazırlık sürecinde beğenmedim takımı ama her oyuncu kendini turnuvaya saklar bakalım göreceğiz..
 
fildişi'nin her yeri basketbol olsa n'olur? hepsinin basketbol iq'sunu toplasan semih erden'inki kadar etmez.

hazırlık maçı gibiydi ve iyi geçti. özellikle zenci atletizmine sahip sinan güler güzel şov yaptı. oyun kurucu ve şutör sıkıntımız var. ömer onan garibim çabalıyor. orhun ene'den sonra adam gibi bir oyun kurucu çıkaramadık ya, pes...

yalnız engin atsür'ün sakatlığı kötü oldu. kerem ve ender'in alternatifi olabileceği gibi iyi bir şutördü.
 
Yapmayın canım şimdi Kerem de iyidir,eski zamanları daha da iyiydi tabi.Ender kendini fazla geliştiremedi halbuki ne umutlarım vardı onun geleceği hakkında.Bunun dışında her turnuvada olduğu gibi Hidayet'in durgunluğu hep bir dezavantaj.Uzunlarımız da çok çalışkan değil.Semih'in artık yaptığı basit hatalardan ders çıkarması lazım.Ersan ise her zaman çabalıyor ve takımın skor yükünü taşıyor.

Bizim takım haricinde ise beğendiğim oyuncular var turnuvada.Hırvatistan'dan Tomic gerçekten iyi bir uzun.Çok çabalıyor zaten R. Madrid transfer etmiş.Porto Rico'dan ise Barea tam istediğim bir oyun kurucu.Çin'de ise Jianlian Yi (yanlışım yoksa buydu ismi) adlı pivotları kaliteli.
 
Geri
Üst