Röportajlar Cenotaph Röportajı

Bu sefer ki röportajımda sitemizin ekstrem boşluğunu kapatacak bir grup seçmek istedim ki; ülkemizi yurt dışında iyi bir şekilde temsil eden Cenotaph oldu bu. Cenotaph’ın yurt dışı başarıları ve kuruluşundan bu yana istikrarlı gelişimini konuştuk Batu’yla. Elbette sizin sorularınızı da es geçmedim…

mbk: Cenotaph köklü bir grup ve ülkemiz adına çok kaliteli işlere imza atmakta. Röportaja Cenotaph'ın yurt dışındaki konumuyla başlamak istiyorum. Bize Cenotaph'ın yurt dışında ki yeri ve önemini anlatır mısın?

Batu: Grup 1994’de kurulduğundan beri amacı yurt dışıydı, ekstrem müziğe yerli piyasamızda gereken ilgi yeterince gösterilmiyordu ve yaptığımız müziğin gerçek piyasası Amerika ve Avrupa da, bu yüzden Cenotaph yurt içinden çok yurt dışına hitap eden bir grup ve bunun sonucu olarak ta yabancı ekstrem müzik piyasasında adı duyulmuş bir grup, bu sayeye metal festivallerden teklifler alıyoruz ve çalıyoruz. Sanıyorum bu konumu ilerleyen senelerde daha çok pekiştireceğiz, önümüzde gelecek birçok yurt dişi konser ve turu var.

mbk: Grindcore ülkemiz için eskiden duyulmuş ama hak ettiği konuma bir türlü ulaşamayan bir tarz. Yıllardır Rock müzik piyasasının içindeyim ve en çok cevap verdiğim sorulardan biri Grindcore müzik mi, müzikal bir teknik mi oldu. Şimdi ben sana aynı soruyu soracağım. Grindcore bir tarz mı, yoksa müzikal bir teknik mi?

Batu: Öncelikle Cenotaph Grindcore grubu değil. Bu senelerdir tekrar tekrar söylenen bir hata, bizim çaldığımız tür brutal teknik Death Grind Gory temalar… Grindcore daha çok Punk ve Death Metal karışımı bir müzik ve Napalm Death’in başlattığı bir akım. Bizim stilimize brutal Death Metal de diyenler var. Aslında isimlendirme konusunda bir takıntımız yok isteyen istediğini diyebilir. Sonuç olarak ekstrem bir müzik ve ekstrem insanlar için… Herkesin müzik zevkleri farklı ve herkes istediği türü sevip dinlemekte özgür. Biz bu müziği dinlemeyi ve yapmayı seviyoruz, çünkü içinde kendimizden öğeler var. Şiddet, nefret, brutalite… Soruna gelecek olursak evet Grindcore bir tarz ve 80’lerin sonlarından beri devam eden, bir tür Punk, Hardcore ve Death Metal karışımından doğan hızlı ve sert bir müzik. Bizim çaldığımız stil daha çok Death Metal ağırlıklı ve Grind etkileri olan ve teknik olan stil. Brutal Death Gore Grind’i bu şekilde özetleyebiliriz

mbk: Sanırım Grindcore tabiri seni sinirlendiriyor. Üzgünüm ama daha çok sinirleneceksin, çünkü Türkiye Cenotaph'ı Grindcore grubu olarak tanıdı. Cenotaph kaç albüm çıkarttı ve bu albümlerden kısaca bahseder misin?

Batu: Hayır buna senelerdir alıştık. Yani Cenotaph’a Grindcore grubu denmesine. Sorun yok, dediğim gibi isteyen istediği kategoriye sokmakta serbest. Ben sadece gerçekten çaldığımız olayın Death Gore Grind olduğunu açıklamak istedim, Cenotaph üç albüm, bir toplama albüm ve iki demo yayınladı. Dördüncü albüm için önümüzdeki ay stüdyoya gireceğiz. Sanıyorum bahar sonu raflardaki yerini alır. 1995 senesinde ilk demomuz "life immortal"ı yayınladık ve yurt içinde ismimizi duyurmamızı sağladı,1996 da ikinci demomuz "promo tape 96"yı yayınladık ve yurt dışına bu demoyla acildik diyebiliriz. Aynı sene 1996 yazında ilk albümümüz "voluptuously minced "ı yayınladık yurt içi ve yurt dişi gelen tepkiler iyiydi, o dönemde Türkiye bu tarz bir müziğe tam hazır değildi belki ve daha çok olumlu tepkiler dışardan geldi. İki sene sonra 1998 de ikinci albümümüz "puked genital purulency"yi yayınladık, bu albümle piyasadaki yerimizi daha fazla sağlamlaştırdığımıza inanıyorum, oldukça başarılı bir dağıtım ve tanıtımla albüm gerekli yerlere ulaştı. 2003 senesinde üçüncü albümümüz "pseudo verminal cadaverium"u kayıt ettik ve ilk iki albümün başarısı Amerikalı şirketlerin dikkatini çekti ve albümü amerikan şirket United Guttural Records ve Deadgasm Records’dan yayınladık, Avrupa da albüm kendi şirketim Drain Productions ve Türkiye’de Atlantis müzik tarafından yayınlandı. 2005 sonu ilk iki albümümüz ‘’voluptuously minced’’ ve ‘’puked genital purulency’’ Amerikalı başka bir şirket Burning Dogma Records tarafından tek CD’de Best Of şeklinde basıldı. Bu albümün adı "voluptuously puked genitals" 2006 da söylediğim gibi dördüncü albümümüzü kayıt edeceğiz ve sanıyorum yine Amerikalı bir şirketten yayınlayacağız.

mbk: Voluptuously Puked Genitals karması bence Cenotaph için çok önemli bir albüm. Bu albüm sayesinde sesinizi daha çok duyuracağınızı düşünüyorum, sence?

Batu: Aslında ‘’voluptuously minced’’ ve ‘’puked genital purulency’’ albümleri yurt dışında çok fazla satıldı ve bu iki albüm hala aranmaktaydı. Özellikle Usa’da insanlar artık müzik marketlerde bulamadıklarından şikayetçi oluyorlardı. Bizde ilk iki albümü tek CD’de "voluptuously puked genitals" adı altında Burning Dogma Records’dan yayınlamayı uygun gördük. Bu sorunu gidermek için, mayısta çalacağımız Maryland Death Fest öncesi bir piyasa tazelemesi gibi bir şeydi, sonuçtan memnunuz.

mbk: Cenotaph'ın en köklü elemanısın, bu açıdan röportajı seninle gerçekleştirmeyi uygun gördüm. Her gün aramıza katılan yeni Rocker’lar var ve Cenotaph'ı bilmeyen ya da Türk grubu olduğunu bilmeyenler vardır muhakkak. Bu açıdan klasik grup nasıl kuruldunun dışında Cenotaph'ı anlatır mısın?

Batu: Evet, 1994 yazında Cenotaph’ı Anakara da kurdum, Death Metal ve Grindcore hastası biriydim ve lise yıllarında bu stil bir grup kurma fikri kafamda oluşmuştu, bu müziği dinlemekten çok zevk alan biriyim ve halada içimdeki bu ekstrem müziğe tutkum deli gibi. Öncelikle doğru insanları bulmakla başlıyor bir grubun kuruluş aşaması buda oldukça zor. Çünkü bu tip sert ve ekstrem müzik seven ve çalabilen yetenekli insanları bulabilmek oldukça zordu, ama sanıyorum amacıma ulaştım ve geriye baktığımda baya yol kat ettiğimizi görmek sevindirici.

mbk: Cenotaph kaç toplama albümde yer aldı? Ve 2000 yılında çıkarttığım Underground Scream Of Turkey 1 karmasında en çok dikkat çeken isim oldu, bu toplama albümü duymuş muydun? (Gerekli izinleri şirketinizden almıştım.)

Batu: Cenotaph oldukça fazla toplama CD ve kasette yer aldı. Tam sayısını bilemiyorum ama otuzun üstünde olabilir. Bunlardan bence en başarılısı ve dikkat çekeni Nuclear Blast’ın ‘’sound check 20’’ isimli toplama CD si oldu. Bu CD otuz bin adet basıldı ve Nuclear Blast katalogunun yanında ücretsiz olarak dağıtıldı. Aynı şekilde İspanyalı Necromancer isimli oldukça iyi tirajlı bir derginin yayınladığı compilation CD de oldukça iyi işler yaptı ve arşivimde olan birçok başka CD ve kaset compilationlar da yer aldık. Açıkçası toplama CD’lerden hoşlanan biri değilim, ben albümleri seviyorum ama yinede bu tip CD’ler birçok insana yeni grupları keşfetme şansı tanıyor, o yüzden bir şikayetimiz yok bu konuda. Bizden ve şirketimizden izin alınıp kullanıldığı sürece sorun yok. Bahsettiğin toplama albümü duydum ama elime hiç bir zaman geçmedi.

mbk: Cenotaph albümlerinden ziyade konserleriyle de oldukça atakta olan bir grup. Bir grup için konser çok önemli bir tanıtım, şimdilerde ise internet aracılığı ile her an dinleyici grubuna ulaşabiliyor ve interaktif bir şekilde haberleşiyor. Sitenizden bahseder misin biraz?

Batu: Evet konserler bizim için oldukça önemli, albümdeki performansı canlı performansta da gösterimize inanıyorum. Stüdyo imkanlarıyla şişirilmiş bir grup değiliz, albümde ne duyuyorsa insanlar canlı konserde de aynisini veriyoruz. İnternet bir grup için vazgeçilmez öğe artık. Promosyon tanıtım ve her tür amaçla… Web sitemizde grupla ilgili haberler, konser haberleri, röportajlar, konser resimleri, mp3’ler ve çeşitli butonlar mevcut. Yeni albümden sonra çok daha iyi bir tasarımla geleceğiz, günlük oldukça fazla insan ziyaret ediyor, her grup için önemli bir platform olduğunu düşünüyorum

mbk: Cenotaph Türkiye’den hangi grupları dinliyor ve başarılı buluyor?

Batu: Bu konu ile ilgili beyan vermiyoruz.

mbk: Neden, Cenotaph’ın çekindiği bir şey olduğunu sanmıyorum?

Batu: Yerli piyasa ile ilgili konuşmaktan hoşlanmıyorum hepsi bu!

mbk: İlginç, Cenotaph’ın gelecekteki projeleri neler?

Batu: Yeni albümün yayınlanması, tanıtımı, promosyonu, konserler, turlar vs…

mbk: Röportaj için teşekkür ederim Batu, son sözlerini alabilir miyim?

Batu: Konserlerde görüşmek üzere. Sert kalın!

www.turkrock.com kullanıcılarının soruları;

purgatory: Sahne iletişimi konusunda kendilerini nasıl görüyorlar? Örneğin iki üç ay öncesinde Do-Rock barda çıktıklarında solistin tavırları hemen sağ taraflarındaki masada oturan biri olarak bana bayağı bir ilginç gelmişti. İlginç derken; ''Sağ olun.'' demekten başka bir şey dememiş ve icra ettikleri tür ele alınırsa ziyadesiyle durgun bir tablo çizmişlerdi. Elbette ortalığı dağıtsınlar demiyorum ama Murder-King solisti Özgür'den sonra oradaki hemen hemen herkese epey bir soğuk geldiklerine eminim.

Batu: Normal yaşantımda da sakin ve soğuk biri olduğumu söylüyorlar, normal hayatta nasılsak sahnede den öyleyiz, herhangi bir rol ve yapmacıklık yok hayatımızda, Stand-Up komedi Show’u değil brutal Death Metal çalıyoruz hepsi bu.

jacobian: Ekstrem bir tarz yapıyorlar tabiî ki ama bu müziğinde kendine has kalıpları var. "Puked Genital Purulency" ile "Pseudo Verminal Cadaverium" geçişi tahminimden çok daha keskin oldu. Ben "Puked Genital Purulency" albümünün dinleyiciyi sallamaz, bireysel tatmin için yapılmış ve biraz evvel bahsettiğim kalıp kavramından uzak olduğunu düşünüyorum ve Cenotaph'ın en beğendiğim albümüdür bu. "Pseudo Verminal Cadaverium" geçişinde kafalarındaki tam olarak neydi? Bu kalıplara girmelerinde amaçları neydi veya kendilerini bu kalıpta görüyorlar mı?

Batu: Bence keskin bir geçiş yok, ikisi de sert ve ekstrem bir Cenotaph albümü ve orijinal yaptığımız bir albüm öncekine benzememeli, ‘’puked genital purulency 2’’ adı altında bir albüm yayınlamayacağız asla. Yeni yaptığımız albümde hiç bir Cenotaph albümüne benzemiyor ve bir diğeri de ayni olacak. Ortak yönleri sert, hızlı ve ekstrem olması. Hepsi Cenotaph’ın kurulduğu dönemdeki ruh halimizi yansıtıyor. Kendimizi kalıplara sokmuyoruz veya sınırlandırmıyoruz, sadece kendimizi kopyalamak istemiyoruz, bu yüzden orijinal fikirlerle dolu albümler üretmeye devam edeceğiz.

Pel34: Televizyonda ne zaman göreceğiz sizi?

Batu: Medyatik olma gibi bir amacımız olmadı hiç, albümden sonra yeni parçalardan bir tanesine klip yapmayı düşünüyoruz ama bunu yayınlayacak TV kanalı bulmak da ayrı bir sorun. DVD çıkartma projemiz var. Yurt dışı konserlerimizden görüntüler ve yapacağımız turdan bölümler içerecek, ne zaman yayınlanır bunu söylemek için şu an çok erken.

drumscat: Cenotaph yurtdışında da az çok tanınan bir grup. Yurtdışına açılma konusunu merak ediyorum.

Batu: Cenotaph yurt dışında en çok tanınan Türk ekstrem müzik grubudur.1994’den bu yana gösterdiğiz çabalar sonucu, albümlerimizin birçok ülkede dağıtılıp satılmasıyla ve yurt dışı konserlerimizle ismimizi daha da yaymaya devam ediyoruz. Nerelere, hangi konuma geliriz bilmiyoruz ama amacımıza giden yollardan yavaş ve emin adımlarla geçiyoruz.

exodus deniz: Bülent’siz ve Cem’siz Cenotaph, Cenotaph olabilir mi?

Batu: Cenotaph Batu Çetin’dir. Başka bir şey demiyorum bu konuyla ilgili…

Grubun web sitesi: www.cenotaph.tk
Grubun elektronik postası: [email protected]
Röportaj: Mahir Bora Kayıhan
Tarih: 20.04.2006
 
Geri
Üst