Röportajlar Agora Röportajı

Geçen gün arkadaşım Hürşah ile amatör gruplar üzerine sohbet ederken Agora’dan bahsetti bana ve dikkatle incelemeye başladım grubu. Oldukça iyi bir sound ve kaliteli kayıtları var Agora’nın. Gothic Metal sevenler için içinde Doom altyapısı da barındıran başarılı parçalara sahip grup. Şimdi sizleri Agora ile daha yakından tanıştırmak istiyorum, Hürşah’ın röportajı bir başlangıç olsun…Agora hakkında bilmek istedikleriniz röportajın devamında...

Hürşah: Türkiye’de kısıtlı bir kesimin dinlediği Senfonik Gothic Metal tarzında müzik yapıyorsunuz. Bu müziği yapmaya karar vermenizdeki en büyük etkenler neler oldu. Ve ilham kaynağınız olan gruplar hangileri?
Agora: Bu senelerdir yapmayı arzuladığım fakat bir türlü gerçekleştiremediğim bir düştü benim için. Akustik enstrümanlar, klasik müzik öğeleri ile metalin birleşimi... Benim için karanlık ile aydınlığın sınır noktasıydı. Kıvanç Şengül (vokal) ile tanıştığımda onunda düşü olan bu müziği artık hayata geçirebileceğimiz kararına vardık. Ben, Kıvanç ve İsa (Gitar) bu düşü gerçekleştirmek için hızlı bir şekilde çalışmalara başladık. İlham kaynağımız gruplar Nightwish ve Haggard’dır temel olarak. Ama onun dışında birçok gruptan etkileniyor tabii ki grup elemanlarımız. Ama hiçbir zaman bu gruplara benzeme çabasında bulunmadık. Zaten içimizden geleni yansıtıyoruz müziğimize ve buda çok fazla diğer gruplara benzemememizi sağlıyor… Agora olduğundan fazlası ile kendine has bir karaktere sahip bir grup bu yüzden…

Hürşah: Bu şekilde bir müzikle dinleyicinin karşısına çıkmanın zorlukları nelerdir?
Agora: Her şeyden önce enstrüman yoğunluğu. Soundcheck bizim için oldukça zor oluyor. Seslerin ayarlanması ve tonlamalar büyük bir hassasiyetle yapılıyor ve baya vakit alıyor. Keman, yan flüt gibi enstrümanların seslerinin ayarlanması baya uğraştırıyor bizi. Bunun dışında brutal vokali seyirciye benimsetmekte oldukça zor. İnsanlar yadırgıyor çoğu zaman. Ama dinledikçe alışmaya başlıyorlar. Bir yerden sonra oda vazgeçilmez oluyor.

Hürşah: İlk demonuzu Türkiye’de piyasaya sürmemenizin nedeni nedir?
Agora: Türkiye’den çok bir beklentimiz olarak başlamadık açıkçası. Herkesin direk köstek olup taşlamaya ve karalamalara başlayacağını biliyorduk (şuanda olduğu gibi). Bu yüzden önce gerçek eleştirileri alabilmek için yurt dışına yolladık. Gerçekten yapıcı ve olumlu eleştiriler aldık. Bizim için oldukça amatör bir çalışma olmasına rağmen yurt dışında (o zamanlar 3 aylık bir gruptuk) 3 aylık bir gruba göre baya bir takdir aldık. Gelen eleştirilere göre kendimizi toparlayıp ve şarkıları düzenleyip DESOLATION ANGEL (EP) adlı kaydımızı 2004 Aralığında piyasaya sürdük. Türkiye’de de,yurt dışındada güzel tepkiler aldık bu kayıtlarda. Yurt dışında bir çok sitede güzel destek gördük. Türkiye’de de meyve veren her ağaca yapıldığı gibi bireysel siteler tarafından pek ilgi görmedik hatta karalandık bile diyebilirim.

Hürşah: Yurt dışından gelen tepkiler nasıl oldu?
Agora: Yukarda da bahsettiğim gibi oldukça güzel ve yapıcıydı. Bahsettiğim üzere çok amatörce bir çalışmaydı şuan bizim için ve bu bazda güzel eleştiriler aldık. Hatta Therion Türkiye’ye geldiğinde CHRISTOFER JOHNSSON’a da CD yi verme ve muhabbet etme imkanı buldum. Daha sonra ondanda gelen yapıcı eleştiriler beni mutlu etti. İnsanların bizden güzel şeyler beklemeye başlaması mutluluk vericiydi. Ve oldukça gaza getirdi bizleri.

Hürşah: Peki yurt dışında yapmak istediğiniz yada yaptığınız çalışmalar neler oldu?
Agora: Yurt dışında yaptığımız bir çalışma olmadı ama aylardır temas halinde olduğumuz şirketler var. Ve şu anda hazırlamakta olduğumuz albümü ilk olarak onlara göndereceğiz. Belki güzel bir netice alabiliriz. Başta ön yargılı davranışları da zamanla yaptığımız kayıtları yolladıkça Agora’ya karşı olumlu bakışlar aldık şirketlerden. Ama tabii ki ilk albümünü çıkaracak grubun kolundan tutup piyasaya sürüklemek oldukça zor ve bu riski almaları için boyumuzdan büyük işler yapmalıyız ve şu anda da bunu yapmaya çalışıyoruz. Bakalım zaman gösterecek her şeyi.

Hürşah: Son zamanlarda ki konser ve etkinlikleriniz neler oldu?
Agora: Şubat ayından bu yana; İstanbul - Taksim Vox da sahne aldık, ardından Ankara Saklıkent , Mayıs ayında UHF6 festival etkinliği ile İzmir Dangeon Barda ve son olarak Gothic Night III de Kemancı’da 29 Mayısta sahne aldık.

Hürşah: Soprano Vokal Tuğçe Kabaağaç ile yollarınızı ayırmanızın nedeni ne oldu?
Agora: Yeteri kadar bize vakit ayıramaması ve İstanbul dışı etkinliklere öğrenimi nedeniyle katılamaması bizim için iki etkendi.

Hürşah: En sevdiğiniz parçanız hangisi?
Agora: Herkesinki farklı aslında ama genel olarak (ve benimde) In Deep... In Deeper…

Hürşah: Şarkı sözlerindeki genel temanız nedir?
Agora: Şarkı sözleri genel olarak bir hikayeyi anlatıyor. Bir aşk hikayesi. Tanrı yolunda aşkı uğruna dönmüş ve lanetlenmiş bir meleğin ızdırap dolu hikayesini. Ama bu kadar fantastik anlatmıyoruz şarkı sözlerinde. Oldukça hüzünlü ve acı dolu sözler yazıyoruz. Hepside aşk uğruna ve insanın ruh haline yazılmış sözler.
Ama bir sonraki albüm çalışmamızda Osmanlı tarihine yönelik bir hikaye anlatacağız ve oda aşk ve insanın ruh hali ile ilgili temalar içerecek gene...

Hürşah: Son olarak nasıl çalışmalarla geleceğinizi anlatırsanız…
Agora: Son olarak güzel bir albüm çalışması ile dinleyicinin karşısına geliyoruz. Albüm kayıtları yarılandı diyebiliriz ama daha en az 4-5 aylık bir süre var önümüzde bu kayıdın bitmesi için. Yakın zamanda bir klip projemizde var hayata geçecek olan. Belki konser görüntülerinden oluşma belki tema üzerine...
Ve de sık sıkta konser vermeyi amaçlıyoruz kalan vaktimizde... Teşekkür ederiz…

Çetin Çetintaş: Bass Gitar
İsa Doğan: Elektro Gitar
Kıvanç Şengül: Tenor&Scream Vokal
Melih Pekinbaş: Klavye-Synth
Mehmet Çınar: Elektro Gitar
Sezay Demirbacak: Bateri
Oya Çeken: Famale Vokal
Şeyda Çakır: Soprano Vokal
Gönül Yaşar: Yan Flüt

Röportaj: Hürşah Utku KAYA
Yayın tarihi: 09.08.2005
 
Geri
Üst