Uefa Avrupa Ligi

J

jason

Evet sayın arkadaşlar, ben de böyle bir başlık açıp artık UEFA Avrupa Ligi'ni burada tartışalım istiyorum. Haydi bakalım, yapın yorumlarınızı. Bakın alta, ilk yorum benden :)
 
Eveeet arkadaşlar, aslında bu başlığı açtım açmasına da keşke burada yorum yaparken bizim ülkemizin takımlarını da yorumlayabilseydik hep beraber. Şimdiden söyleyeyim burada Fenerbahçe,Beşiktaş veyahut Galatasaray ya da diğer takımların kavgasını yapmayacağız.

Gördükçe oha diyorum bir o kadar da üzülüyorum. Portekiz'den tam 3 tane takım yarı final seviyesinde ve %99 bir Portekiz takımlarının olduğu bir UEFA finali izleyeceğiz. Porto maalesef bu UEFA Avrupa ligine azcık fazla bir takım görüntüsünde. Barcelona gibi gelene gideni devirip bir de üstüne utanmadan 5 atıyorlar. Her 3 yılda bir kadroları neredeyse %50-%75 oranında değişiyor ama futbol aynı futbol, başarı yine aynı başarı, örnek alınası bir kulüp kesinlikle.

Madalyonun öbür yüzünde ise bizim ülkemizin takımları var. Milyonlarca eurolar verip erken erken elenmeleri ile ünlü bizim takımlarımızda... Maalesef... Espri gibi duruyor ama gerçekten de öyle. Geçen yıl Fenerbahçe ve Galatasaray'ın durumları ortadaydı. Ha Beşiktaş farklımıydı kesinlikle hayır. Porto haricinde grubundaki bedava takımları bile 1-0 ya da 2-1 zar zor yendi. İş ne zaman Porto gibi Dinamo Kiev gibi ciddi rakiplere geldi Beşiktaş toplam 8 tane gol yedi iki maçta.

Emin olun 7 yemişiz 8 yemişiz umrumda değil. Amma velakin saha da 8 yemesine rağmen mücadele eden, kasan, kastıran bir takım görsem içim yanmayacak. Ama maalesef kötü değil ÇOK KÖTÜ Avrupa'da ki durumumuz.
Trabzonspor senelerdir bir yapılanma içerisinde ve düzene girdiler. Geçen yıl ki en büyük şanssızlıkları Liverpool gibi Avrupa'nın dev takımlarından birisine denk geldi. Her ne kadar forumsuz olsalar da Liverpool bu sonuçta.

Ülke olarak futbol kalitesi açısından ve ülke puanımızın bir an önce ilk 2 takımımızın direkt şampiyonlar ligine, üçüncü takımımızın eleme ile şampiyonlar ligine, 4 ve 5nci sıradaki takımlarımızında UEFA Avrupa ligine gidecek kıvama gelmesi lazım.

Umarım seneye Fenerbahçe ve Trabzonspor şampiyonlar liginde bizi en iyi şekilde temsil ederler, şahsen Fenerbahçe'den bir üst tur bekliyorum bu yıl. Hoş rakipler bile belli değil ama Fenerbahçe'nin kadro kalitesi iyi. Trabzonspor ise elinden gelenin en iyisini yapıp ne yapıp edip kalmalı Şampiyonlar ligine. Beşiktaş ise UEFA Avrupa liginde olacak yüksek ihtimal.
 
Valla daha önce yazmıştım, belki birden fazla yazmıştım hem de. Porto, benim gözümde dünyanın en büyük kulüplerinden biridir. Bunu Villareal', 5-1 yendikleri için de söylemiyorum, alakası yok. Oha lan ayrıca, Villareal gibi takımı nasıl 5-1 yeniyorsun? Benim gözümde kazanılan kupalar tek kriter değildir büyüklük için. Ki adamların kazanmadığı kupa da yok gibi, orası da ayrı. Neyse aynı şeyleri tekrar etmeyeceğim.

Fenerbahçe için "Şampiyonlar Ligi'nde üst tur" dileklerine teşekkür ederekten; bazı bölgelere ciddi transferler yapılmadığı sürece bunun tatlı bir rüya olarak kalacağını söylemek isterim. Sevilla maçları geliyor aklıma, diken diken oluyor tüylerim... Fakat öncelikli olarak orta sahaya bir Appiah, sol beke de orjinal bir sol bek almadığımız sürece -eğer şampiyon olup katılırsak- işimiz zor. Ligde 2. olanın Şampiyonlar Ligi'ne katılamayacağını düşünüyorum.
 
Evet ligimizde ikinci olacak takımın muhtemel rakipleri arasında Liverpool, Juventus, Olympic Lyon ve daha bir çok sayamadığım büyük takımlar var.

Ben Beşiktaş ve Bursapor'dan birazcık umutluyum, çünkü her iki takımda kadro kalitesi itibari ile tam UEFA Avrupa Ligi'ne uygun ve denk takımlar, haydi bakalım inşallah bir şeyler olur :)
 
Evet arkadaşlar UEFA Avrupa Ligi'ndeki takımlarımızın rakipleri belli oldu;

Bursapor - Gomel ve yendiği taktirde L.Varşova - Gaziantepspor.

Muhtemelen bir terslik olmaz ise geçen seneki tecrübelerinden ders alarak Bursapor bu turu çok rahat geçecektir diye umut ediyorum. Gaziantepspor ise farkında olmadığı kadar dişli bir rakiple eşleşecek turu geçerse eğer. L.Varşova Polonya takımı olmasına rağmen oldukça dişli ve ters bir takım. Hani kesinlikle hafife alınmaması gereken bir takım. Görünürde tam dişimize göre gibi bir rakip görüntüsünde ama isminden biraz daha ağır bir takım.

Umarım tüm takımlarımız en azından gruplara kalarak az da olsa ülke puanımıza katkıda bulunurlar.
 
Dün gece oynanan maçlarda;

Bursapor: 2 - Gomel:1 ve Gaziantepspor:0 - Varşova:1

Bursapor yüksek ihtimalle turu geçecektir fakat dün TrT 1 ekranlarında Gaziantep maçını izledim de bu Varşova takımı bana aynı Yunanistan Milli Takımı'nın 2004 Avrupa Şampiyonluğunu hatırlattı, inanılmaz çağ dışı bir futbol oynayarak sadece defansı tutara bir şeyler yapmışlardı... Varşova takımının dün en iyi yaptığı şey defans yapmaktı...

Bunun yanında Gaziantepspor'da Olcan Adın ve Cenk'i hiç göremedim desem yeridir. Olcan son derece bencil oyun oynadı. Topu resmen tribünlere gönderdi kaç defa... Bu futbol ile Polonya'da maç almamız biraz zor gözüküyor. Olcan Adın ve Cenk Tosun'un daha aktif rol oynaması gerekiyor maç kazanmamız için. Umarım orada işi bitiririz...
 
Şimdiiiiik, gene aynı iyi niyetlerimizi sunalım; ülke puanı, prestij, küresel ısınma, katledilen fok balıkları vs. içün keşke Gazi Enteb bu maçı alsaydı diyorum. Fakat böyle bir maçı, bu şekilde kapanmış bir rakibe karşı kaybetmiş olmaları umuyorum Tolunayım Kafkasıma ders de olmuştur, kapak da. Biraz empati yeteneği de kazanmıştır bakarsın, nitekim Kadıköy'de ortaya koydukları mücadelenin yarısını gösterseler Varşova'nın bütün takımları birleşse babayı alırdı Kamil Ocak Stadından :D

Şaka bir yana, deplasman seyircisi meşaleleri de parlatmış Enteb'in göbeğinde. Maç sonrası da basın toplantısında epey bir saçmalamış sanırım Tolunay :D

198716_10150266556651428_280951126427_7887872_2682447_n.jpg
 
Evet arkadaşlar Avrupa'daki temsilcilerimizden Bursapor Gomel'i son 12 dakika da attığı 3 gol ile 3-1 yenerek tur atladı. Bursapor'u ülke adına aldığı puanlar için tebrik ederiz.

Bunun yanında Gaziantepspor L.Varşova ile deplasmanda berabere kalarak elendi.

Açıkçası Gaziantepspor için değil de Tolunay Kafkas için söylenecek çok şey var bana göre. Terbiye sınırlarını aşmayaraktan bir kaç bir şey yazmak istiyorum. Benim futbol anlayışıma göre Tolunay Kafkas ancak Türkiye Ligi'nde teknik direktör olur. Çünkü açıklamaları, hal ve hareketleri, saha kenarında maç esnasında tek dizinin üstüne çöküp etrafa manasızca bakması çok vahim... " Varşova top oynamadı..." demiş ama hani Gaziantep'te öyle maça asılmadıki... En azından kendi evinde yaldır yaldır saldırmalıydı Antep... Ama gel gör ki olmadı...

Her neyse bundan sonrası için Bursaspor, Beşiktaş ve Trabzonspor'a başarılar dileriz, umarım her üç takımımız da gruplara kalırlar da ülkeye biraz puan gelir...
 
Gaziantep maçının ilk yarısını komple, ikinci yarısını kısmen izledim. Antep daha baskılı oynadı, sağlı sollu bindirdi, Varşova kontratak kovaladı. Özellikle sağ kanatta İsmael Sosa epey dağıttı rakibi ama olmadı. Şu şike davasından da artık tiksinti geldi arkadaş. Aynı akşam iki takımımız Avrupa maçı oynuyor, yayın yok. Netten izlemek için link mink kovalıyoruz ezik gibi. Gündemin en tepesinde olması gereken aslında bu maçlar.

Maçtan sonra Tolunay gene konuşmuş :D "Varşova kazanmak için hiçbir şey yapmadı" demiş :D Yaptı efenim, yaptı. İlk maçı zaten deplasmanda kazanmış adamlar. Avrupa maçlarının doğası gereği bu avantajı korudular. Duran toplarda ve kornerlerde de çok etkili oldular. Aslında Tolunay'ın sinirini bozan, Varşova'nın iki maçta da Gaziantepspor'u kendi silahıyla vurması. İstanbul deplasmanındaki Anadolu takımı taktiğiyle tur atladı adamlar :D
 
Vallahi aynen de öyle oldu, son cümlene binaen. Yani Tolunay Kafkas konuşuyor da, nereye konuşuyor. İki maçta bir tane golün yok be adam. Varşova sıkıcı futbol oynuyor olabilir fakat elindeki malzeme bu kadar, ona uygun haddini bilerek oynamaya çalışıyor demek ki. İddia ettiğin kadar üstün olsan bu takımdan, ki doğru olabilir, iki maçta bir kere açamadıysan o defansı oturup düşüneceksin biraz.

Bursaspor da korku filmi izlemiş inceden. O kırmızı kart gelmese maç bu hale gelir miydi, bilemiyorum... Her nerede görüyorsak kendimizi, orada değiliz.
 
Değiliz, vallahi değiliz. Alışmışız Avrupa'da babayı almaya, ardından klişelere boğulmaya. Ne zaman bir Türk takımı Avrupa'da elenip "tecrübesizdik" dememiş siz bana bunun cevabını verin. Bu lanet olası tecrübe nasıl bir şey ki, gelmiyor bir türlü. Tekrar ediyorum, şu Gaziantepspor, Kadıköy'deki son maçımızda oynadığının yarısını oynasa, yarısı kadar motive olsa turu geçerdi.
 
Beşiktaş'ın rakibini evire çevire eleyeceğini düşünüyorum bu turda...

Bunların dışında takımlarımız tam dişine göre rakip buldu bu kez. Trabzonspor Athletic Bilbao ve Bursapor'da Anderlecht ile eşleşti.

Trabzonspor'un işi Bursapor'a göre daha zor. Ne derseniz deyin Bilbao Madridin Barcelonanın bulunduğu ligde mücadele ediyor. Dayağın alasını yedikleri için bence Trabzona karşı çatır çatır bir mücadele göstereceklerdir. Bursapor ise bir şekilde gruplara kalmalıdır.
 
Beşiktaş'ın rakibi bir de küme düştü kendi liginde. Artık "bi Alanya tatili yapalım da gelelim" esprileri dönüyordur takım içinde eminim :) Bursaspor'un da işi zor denebilir ama gene en kazık kura Trabzon'a çıktı.

O değil de, dün habertürkteydi galiba bi haber okudum. "UEFA düğmeye basmışmışmış, Türk takımlarını safdışı bırakma operasyonu yapıyormuşmuş. Trabzon'un verilmeyen penaltıları da buna işaretmiş" Vay vay vay mantığa bak sen. UEFA'dan bahsediyor arkadaş, "%1 ihtimal gerçekleşirse gereğini yapın" kesinliğinde söylemleri olan bir kurumdan bahsediyoruz. Şike davası yüzünden bizim takımları istemeyen UEFA, hakemler yoluyla işimizi bitirecek, yani şike yapacak :D Bizdeki bu spor basınından daha kötüsü, daha rezili ne görülmüştür, ne duyulmuştur dünya yüzünde. "Türk'ün Türk'ten başka dostu yok" edebiyatı nasıl evrim geçiriyor bak. Sanki ilk defa Avrupa maçında yanlış karara maruz kalıyoruz. 90'ların sonunda "Hayrettin yapma" sloganının patladığı PSG-GS eşleşmesinde Arif'e bir daldılar, havada trapezci gibi takla attı bizimki. Hakem bırak kırmızıyı, sarı bile vermedi.
Trabzonspor zaten alışmış mağdur edebiyatına, iyi oynasa da kötü oynasa da hep bunları konuşuyor. Basın da bunlara çanak tutuyor böyle.
 
Şu an, şu dakika oynanan maçlar Bursaspor 1-1, Beşiktaş 2-0 önde, Trabzonspor 0-0 gidiyor. Burak Yılmaz 7. dakikada kırmızı kart görmüş. Sözlükler hakemle ilgili şimdiden şenlenmeye başladı. Nüktedan Sadri de oturduğu yerden bildiri yazmaya başlamıştır eminim :D
 
Eskişehirspor bu akşam St. Johnstone ile oynuyor. Sanırım 30 küsür yıl sonra ilk Avrupa kupası mücadeleleri.

St. Johnstone'da uzun süre sonra Avrupa kupası maçı oynuyor, Rangers'ın durumu nedeniyle onlar davet edilmişler. Taraftarı deplasman yapmış, Eskişehir sokaklarında bugün çekilen fotoğrafları göreniniz var mı bilmiyorum? Ne güzel insanlar lan bu İskoçlar. Ne İngilizler gibi içip sapıtırlar, ne boş beleş işler peşinde koşarlar. Abilerden bir tanesi eşiyle birlikte mayoları çekip Porsuk Çayı'nın kenarına havluyu atmış ve güneşleniyorlar. Gençler Eskişehir'liler ile birlikte içip muhabbet ediyorlar filan. Güzel ve mutlu bir hava var anladığım kadarıyla bugün Eskişehir genelinde.

Maç saat 20.00'de, TRT veriyordur sanırım.
 
Maçın bir kısmını izledim, buradan yola çıkarak notumuzu düşelim, bu kaleci Eskişehirspor'un başını çok yakar. Adam cepheden gelenlerde kararsız, yan toplarda ise allahlık. Yani yabancı kontenjanını, yerli kalecilerden bile kötü yan top hakimiyetine sahip bir kaleciyi bularak ondan yana kullanmak kolay bir iş değil.

Bir sözüm de Eskişehirspor yönetimine... Bizim canımız eşşek canından bile değersizdi de, ondan mı sokuyordunuz o portatif deplasman tribününe? Ne oldu, Evropa'lı gelince oraya sokmaya yemedi dimi maçanız, kapalı tribünün köşesine almışsınız? Bakın görün, ligin ilk maçında yine o katil tribün açılır deplasman taraftarına. Yazık.
 
Geri
Üst