A Beautiful Mind

Russel Crow un basrolde oynadigi muhtesem bir film. 2001 de cikmis olan bu film John Nash diye bir matematik dahisinden bahs ediyor. Deli gibi calisan ve baska matematikcilerin basaramadigini basarabilen bu adam maalesef sizofren oluyor, ve bir süre boyunca bu hastaliga yenik kaliyor. Karisinin yardimi ile sonunda hastaligi yeniyor ve Nobelödülünü aliyor.

Izlenmesi gereken en iyi filmlerden birisi bence bu. Adamin sizofren oldugunu anladigimda cok ma cok sasirmistim cünkü bütün film boyunca bunu anlayamiyorsun, adamin gördüklerini ve yasadiklarini gercek saniyorsun...yani beni cok etkileyen bir filmdi. En cok o birtane arkadasinin gercek olmadigini gördügümde üzülmüstüm..hayir bu olamaz dedirtmisti bana...Bence izlemediyseniz mutlaka izleyin!

oyuncular:

Russell Crowe .... John Nash
Ed Harris .... William Parcher
Jennifer Connelly .... Alicia Larde Nash
Christopher Plummer .... Dr. Rosen
Paul Bettany .... Charles Herman
Adam Goldberg .... Sol
Josh Lucas .... Martin Hansen
Anthony Rapp .... Bender
Jason Gray-Stanford .... Ainsley
Judd Hirsch .... Prof. Helinger
Austin Pendleton .... Thomas King
Vivien Cardone .... Marcee Herman
Jill M. Simon .... Bar Co-Ed
Victor Steinbach .... Prof. Horner
Tanya Clarke .... Becky
 
ya ben çok etkilenmiştim filmden.özellikle acıma duygum kabarmıştı.bi de bi sahne var çoğu kişi hatırlamıyo.
hani okula ilk başladığında tanışıyo arkadaşlarıyla işte.o soradan buna yardım edicek olan adam kıldı ya hani başlarda..ona elini uzatıyo Russell Crowe,adam elini vermiyo buna...aaagggghhhh :cry:
ben orda başlıyorum ağlamaya..
 
Ewet bi de hayal kırıklığına uğradığı an :( En iyi arkadaşı hayal olduğu, ajan adamında aynen öyle..İğne falan yaparken onu kimsenin anlamaması...Gerçekten muhteşem bi filmdi...Ama Jennifer Connelly de gerçekten çok güzel kadındaı yani :p
 
bende filmi izlerken uzun bir müddet şizofren olduğunu anlayamamıştım,yönetmen o kadar iyi gizlemişki bunu anlamak gerçekten zor.deli dehşet bir film izlemeyen ölsün :)
 
beni en çok etkileyen film buydu sanırım.gitmeye de son anda karar vermiştim,iyiki gitmişim..
russel crowe oldukça başarılıydı,hatta en iyi oynayabilecek tek insandı bence..ve senaryo da müthiş..hele nobel ödülü aldığı sırada,kürsüdeki konuşması..resmen aşk filmine çevirdi :)
süper zekayla delilik arasındaki ince çizgide geçen film.
harika!
 
Russell Crowe u oyuncu olarak begenmiyodum bi filmi izleyene kadar bu filmde ne kadar ustun oyuncu oldugunu kanitladi bence ve cok guzel yapilmis....aslinda bu filmin sinemaya cikmak icin yapilmadigini falan duymustum sadece özel bi mevkideki insanlara göstermek icin yapilmis diye ama sonra bi kavga cikinca yapimci piyasaya surmus falan diye ama dogrulunu bilmiyorum...
 
filimin sonuna dogru yani sizofren oldugunu anlamaya baslidigim anda...hersey kafami karma karisim yapti..o kücük kiz yoktu...o arkadasi yoktu..bir sahnede sanki arkadasi masasini camdan atiyor gibi gözüküyordu ya...o bile aslinda yoktu yani masayi kendi firlatmisti camdan bunlari anladigimda..hayir olamaz bütün yasadiklari olamaz diyordum...ama bence cok iyi yapilmis bir film...cok "zekice":)
 
Bir kalıp içinde eğitim vermenin saçma olduğunu ve bu kalıbın dışına çıkmak gerektiği söyleyen matematikçi John Nash'in ders kitaplarını çöp kutusuna atması filmin verdiği güzel bir mesajdı... :roll:
 
izlediğimde hiçbişeye şaşırmadım,zira ondan çok önce kitabını okudum..John Nash Oyun Kuramı yaratıcısıdır..eşcinseldir gerçekte..2 kadından
(biri hemşire diğeri sürekli kendisinin peşinden koşan zeki ve zengin öğrencisi) 2 oğlu olup,biri babası gibi şizofren olur..Nash Jr..ki o da babası kadar zeki bi çocuktur..buarada 2-3 sene önce flndı sanırsam Nash İstanbul'a geldi..
 
beni en çok etkileyen sahne fakülteye tekrar döndüğünde yeni öğrencilerin o yürürken ve aklından bir şeyler geçirirken onun arkasından taklidini yapmalarıydı neredeyse 10 kişi aynı şekilde defterlerini tutup yürüyolardı peşinden, o zaman gerçekten bazı insanlara bazı değerlerin anlatılamayacağını kavramıştım, üzülmüştüm çok. film geneli üzücü zaten, bu kadar zeki bir insanın bu kadar acı çekmiş olması..
 
iktisat dersinden kacıp gitmiştik bu filme!
ve derste nash equilibrium u anlatıyordu
abi filmin konusundan fln haberim yoktu , dumur olmuştuk hepimiz
filmin arasında hemen kucağımızdaki kitapları acıp
bulmuştuk adamı cok eğlenmiştim
mükemmel bir film kesinlikle , bu arada oyun teorisi cok zevkli bir konudur arkadaslar herkeslere filmi izlemelerini ve oyun teorisini araştırmalarını tavsiye ediyorum....
 
ben adamın şizofren olduğunu kadın kulübeye girip,duvardaki kağıtları görünce anlamıştım anca...
en iyi sahne de nobel ödülünü aldıktan sonra hayali kahramanlarının onu arkada alkışlıyor olmalarıydı:)
 
abi harika bi filmdi gerçekten çok etkilenmiştim en çok en yakın arkadaşının gerçek olmadığını öğrendiğimde garip olmuştum çünkü ne bileyim o adamda kendimdende birşeyler bulmuştum dur ya canım çekti tekrar izlicem şizofreni üzerine çok güzel filmler yapılıyor buda örneklerinden biri(başka bir örnek:fight club)
 
Geri
Üst