Honoré De Balzac

Genç arkadaşlarımız bu yazarın kitaplarını pek beğenmezler. Bir zambak demetini 3 sayfa anlatabilen bir yazar. Kibar Fahişeler kitabında bir kızın kaş kemiğinden başlayıp sayfalarca o güzel yüzü bize aktarabiliyor. İnanılmaz şiirsel bir ruhla doldurur azılarını.
Balzac'ın en önemli özelliği ise karakterleridir. 100den fazla romanında 2504 tane karakteri kullanmıştır. Bir kitabında kullanılan baş karakter öbür romanda aynı kişilik ve isimle karşımıza yardımcı bir rolde çıkabiliyor. İşte böylelikle bütün karakterlerle farklı kitaplarda da olsa içli dışlı oluyorsunuz.
Balzac'ta aldığım edebi zevki çok az kitapta aldım. Bu konuda forumdaşlarım ne düşünüyo merak ediyorum...
 
Kimilerine göre dünyanın en iyi yazarıdır, gerçekten Balzac okurken ayrı bir zevk alırım, ayrıca kendisinin hovarda biri olduğu ve parası bitince kapanıp kitap yazdığı hikayeleri anlatılır bildiğim kadarıylada doğrudur, yaşarken azda olsa değeri bilinmiş ender yazarlardandır aslında.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #4
İlginç tabii. Balzac değilde ayşe Kulin başlığı açsam daha çok dolardı. Yada Duman grubuyla ilgili bi başlık açsam.
...
Ka'yla konuşmuştuk opopüler kültü hakkında. Rock bile popülarize edilmeye çalışılan bir sektör olmuşken Balzac üzerine fikirlerini beyan edecek insanda az olması o kadar doğal...
 
Annemin kitaplığında görmüştüm ilk çocukken :) Vadideki Zambak... İlginç de bir kokusu vardı o kitabın cidden tam nostalji kokuyor. Betimlemeler çok ağır gelmişti. Felix'i okuyup bunalıma girerdim ara ara :) O zamanlar kitabı okurken Radihead olsaydı fonda kesin daha da sorunlu geçerdi çocukluğum. Taşınırken kitaplarını benim eve getirdim Goriot Baba, Chabert, Maskeli Aşk ,Vadideki Zambak benim bildiklerim. Yarattığı anti-kahramanlar hoşuma gidiyor benim. Sürekli melankolik ve tükenmiş karakterleri işler ki bu da benim çok sevdiğim Kara Film e yakındır. François Truffaut'un da en sevdiği yazarlardandır.

Appassionata bu arada yazdığın " Bir kitabında kullanılan baş karakter öbür romanda aynı kişilik ve isimle karşımıza yardımcı bir rolde çıkabiliyor." yazısına da takıldım. Güzel tespit :) Bir de Vadideki Zambak'ta da Natalie de tek kişi değildi sanırım değil mi yanlış hatırlamıyorsam.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #6
Nathalie'yi hatırlamadım. Ama örneğin, Vadideki Zambakta bir rahip vardır. İsmi sanırım F'yle başlayan bişiydi. Soyadı Biroteau. Bu F. Biroteau'nun kardeşi, César Biroteau Balzac'ın Kitaplarından birinin adıdır. :)
Aynı Şekilde Goriot Baba'da ki öğrenci Rastignac, Kibar Fahişeler Kitabında yine karşımıza çıkar. Du Tillet isimli tefeciyi ben 3 kitabında yakaladım. Yani bu karakterlerin hepsi bir hayal ürünü olmasına rağmen bütün romanları toplandığında bunların hayal ürünü bir dünya oluşturduğu görülür. İşte bu yüzden Balzac yapıtlarını Dante'den esinlenerek "İnsanlık Komedya"sı diye adlandırır. Bir grup karakterin farklı şekilde uyaşamlarını izliyoruz her romanda...
 
bu adamın iki kitabını okudum ve okuduğum kitaplar hakkında size birşey anlatamam.çünkü hiç bir halt anlamadım kitaplardan.bu kadar sanatsal ve ağır yazılmaz.sanat dediğiniz sade ve yalın olmalıdır anlaşılır olmalıdır.ben bu konuda çehov gibi düşünüyorum "herşey sade olmalıdır" diyorum.ve bir daha balzac okumayıda düşünmüyorum.zaten okusamda hiç bir halt anlamıyorum.felsefe okuyorum ve anlıyorum ama balzac anlamıyorum.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #8
Edebiyatla gerçekten ilgilenen insanların Balzac sevmeme gibi bir lüksü olamaz bana göre. Balzac sevmiyorsa biri ben ona romandan anlamıyopr derim. Hiç kusuruma bakmayın.
Nabokov'un da dili ağırdır. Ondan da ayrı bir zevk alırım. Balzac okurken onun süslü olmayan bir tümcesini bulsam bile üzülüyorum :)
 
Ben okuyamadım daha ama Balzac'ın kralcı ve Katolik olduğunu duymuştum, ama yazdığı romanlar öyle değil sanırım. Önemli olan bu değil aslında, edebi değeri asıl önemli olan. Şu Proust'u bir bitireyim, başlayacağım Vadideki Zambak'a.
 
Ewt katı kralcı ve katolik. Kitabında da bunları rahatça farkedebilirsiniz. Ama ciddi bir gerçekçilikte var. Yinede ilk balarda beni çok rahatsız ediyordu "hristiyanca, meleksi, tanrısal" vs gibi lafları.
Ama alışıyorsun. Başka özelliklere dikkat ediyorsun. Ama tek kitabıyla yetinilemez..
 
goriot baba,vadideki zambak ve eugenie grandet okuduğum kitaplarıdır,romanı kafamda bir film gibi döndüren ender yazarlardandır,okumayan okumalı,anlamayan bir daha okumalıdır,vakit kaybetmeyin gereksiz yazarlarla derim ben,balzac'ın yazdığı gibi aşık olun,acı çekin,umutlanın,ağlayın.
 
futurist demiş ki:
Bir de Vadideki Zambak'ta da Natalie de tek kişi değildi sanırım değil mi yanlış hatırlamıyorsam.

Dün bir anda aklıma geldi ve hatırladım kitaba bakınca. Nathalie de Manerville, Felix Vandenesse'in hikayesini anlattığı kişi. Onu sanırım ben César Biroteau romanında gördüm.
...
Bu arada Felix'in aşık olduğu Henriette de Mortsauf'un torunuyla, Kibar Fahişeler kitabında okuyucu tekrar karşılaşıyor.
Yaw hepsini bi yerden tanıyorsun. İşte bu yüzden Balzac'ın tek bir kitabı okunamaz sadewce. :)
 
betimleme yapmak önemlidir.balzac'ın romalarında yapılan betimlemeler öyledir ki , eğer anlattığı bir hansa siz o hanı hissedersiniz,şatoysa duvarlarına dokunursunuz,bir kadın vücuduysa o kadınla dans etmiş kadar olursunuz.
balzc okumak demek,kitaplarındakileri yaşamak demek...
 
otuz yasindaki kadin adli romani cok güzeldi. karakterleri anlatim sekli cok hos. belki bir saniye bile sürmeyen refleksle göz göze gelmeyi bir sayfaya yakin anlatiyor:)
 
Appassionata demiş ki:
Edebiyatla gerçekten ilgilenen insanların Balzac sevmeme gibi bir lüksü olamaz bana göre. Balzac sevmiyorsa biri ben ona romandan anlamıyopr derim. Hiç kusuruma bakmayın.
Nabokov'un da dili ağırdır. Ondan da ayrı bir zevk alırım. Balzac okurken onun süslü olmayan bir tümcesini bulsam bile üzülüyorum :)
oldukça saçma bir düşüncen var!edebiyat seven bir insan balzac sevmek zorundaymış.ne bu şimdi?tabu ise yık bunları kafanda.ben istediğim insanları hatta insanları değil kitaplarını sevmekte özgürüm.ben balzac sevmiyorum ama victor hugo,dostoyevski,çehov,kafka,oğuz atay,hemingway,gorki yi seviyorum ama balzac ı sevmiyorum bundan dolayıda edebiyattan anlamıyorum.herkes herşeyi biliyor zaten!
 
Ucar kişisel düşüncem. Bu kadar tepki vermene gerek yok. Hala arkasındayım. Benim için yıkılmaz bir tabu bu :) Anlayış göster. Yoksa iğnelemek için yazmadım.
Bu konuda objektif değilim, tamamen ve dugusal öznel yorumumdur. Yermek için söylemediğimi anlamışsındır şimdi..
 
appassionata tepkim aslında az bile.çünkü kendi düşüncenin başkaları tarafından da kabul edilmesini istiyorsun.oysa ben balzac sevmiyorsam sevmem senin buna saçma bir yaklaşımla edebiyat sevmiyorsun demen tepkimin böyle olmasına neden oldu.ama neyse daha fazla uzatmanın gereği yok.yani sen balzac okumaya devam et!
 
Vizeler araya girdiği için Kibar Fahişe'leri daha bitiremedim. Ama ilginç bir bilgi aldım.
2002 yapımı Fransız Vidocq filminde, Gerard Depardieu'nün canlandırdığı Vidocq karaklteri gerçekmiş. Hatta kürek cezası almış bir gizli polismiş.
Balzac'ın yakın bir dostuymuş Vidocq. Romanlarında geçen ve kılıktan kılığa giren Jacques Collin isimli "mezar kaçkını" lakaplı karakteri Vidocq'un verdiği bilgilerle yaratmıştır. J. Collin Goriot Baba kitabında Vautrin soyismiyle karşımıza çıkar, Kibar Fahişelerde de ispanyol rahibi kılığında Carlos Herrera olarak görünür. Goriot Baba'yı tek seven kişi olan Rastignac adlı öğrenci bu J. Collin'in kötü niyetli tavsiyelerine kapılmamış, ama buna rağmen sosyetede yükselmiştir. Rastignac'ın kapılmadığı büyüye, Kibar Fahişeler'de Lucien De Rubempré kapılmıştır. J. Collin sayesinde sosyeteye girmiş ve zenginlik yolunda epey ilerlemiş. Goriot Baba kitabında görülen görülen Rastignac, Kibar Fahişeler'de sosyeteye ismini kazımış oalrak tekrar karşımıza çıkar. Ve bu J. Collin'i tanıyabilecek tek kişide odur. Hala bekliyorum acaba karşılaşacakmı diye. J. Collin bu sefer Rahip kılığında tabii :)
 
o film mi gerçek yoksa o karakter mi?o film harika bir filmdi yaa...pitof un ilk filmiydi ve efektler muazzam.eğer balzac ın eserlerinde o karakterle ilgili olaylar varsa balzac ın bulduğum bütün eserlerini okurum.
 
Geri
Üst