Nesnel Gerçeklikleri Hiçe Saymak

İşte siz bu kadarsınız!Moda haline getirdiniz her başlığa enteresan yorumlar yapmayı.İlla taşlayacaksınız ya (recm) Acınası popülizm ve gelenek tutkunları...Hepsini çorba yapıp amacınıza ulaşıyorsunuz değil mi?Sizi ve beyninizi kutsayacak Muhammed.
 
Atatürk ismini ağzından düşürmeyenlere de bir söz:Ata , farkındaysanız tek yol bilim ve fendir demişti...
 
ka demiş ki:
senin entel bir başlık açma çabası dediğin başlıkkonu ile inançlara,politik sistemlere,eğitim amacına,insanları neye nasıl yönlendirileceğine kadar gidiyor be gülüm...
Hmm tabi ya. Nesnel gerçeklik değil mi? Özür dilerim :D Nedir hocam nesnel gerçeklikleri hiçe saymak? Ne yaptın sen ya? Her şeyi tek kelimede anlatmak için "nesnel gerçeklik" :D Muhteşem!! Aynen devam... :twisted:
 
ka demiş ki:
Sanother demiş ki:
hayaller nesnel gerçekler değildir ama gelişim için hayal kurmak gerekir, ayrıca sorgulamaya çalıştığın din veya inançsa polemikten öteye gitmez bu tartışma...

hayal dediğin şey senin daha önce gördüğün ve beyninde protein olarak saklanan bilgilerin beyin tarafında kombine edilmesi ile oluşan yeni görüntülerdir ki bu da nesnel bir olaydır..
nesnel bir olay olduğu doğru olabilir ama gerçek olduklarını sanmıyorum, söylediklerine lafım yokta ben genellemelerin çoğuna karışıyım...
 
bir gerçeklik, nesnel olabiliyorsa, öznel de olabilir. ve öznel gerçeklik de nesnel gerçeklik kadar vardır.
ayrıca dikkat etmek gerekir ki bilimin ilerlemesini metafizik sağlamıştır. metafizik olarak görülen, açıklanamayan olayların uyandırdığı merak, yüzlerce binlerce yıl boyunca bilimin ilerlemesini sağlamış, bilimi şu anki konumuna getiren adımların çoğu metafiziğin koyduğu sınırların arştırılmasıyla olmuştur. rönesans, metafiziğin göz ardı edilişi ile değil skolastik dogmaların yıkılması ile ortaya çıkmıştır ve bu iki durum birbirinden çok farklıdır.

asıl sorun, öznel gerçekliğin var oluşu değildir. öznel ve nesnel gerçeklikler bir arada uyum içinde bulunabilir aslında. sorun nesnel gerçeklikle öznel gerçeklik arasındaki dengeyi oturtamamak ya da bir çok doğu felsefesinde olduğu gibi nesnel gerçeği tamamen göz ardı etmektir. bu insanı dinginci görünen bir pasifliğe ve belki de teslimiyetçiliğe sürükler.
(şu anda dünyada insanın kendi iç dünyasını tanıması ve kendisiyle barışık olması adına; insanları pasifleştirme, insanları mutlu olacakları dünyayı yaratmaya çalışmak yerine bulundukları dünyayı sorgulamayıp, her çözümü kendi içlerinde aramaya yönlendirme amacıyla kullanılıyor doğu felsefeleri ve moda haline getirildi.)

tanrının varlığını (konunun geleceği veya gelmeye başladığı nokta burası olduğu için yazıyorum) tartışmak ise tamamen saçmalık bence. tanrı eğer kabul edildiği gibiyse onu mantıkla kavramamız mümkün değil. çünkü bizim mantığımızın çok ötesinde, çok dışında. mantıkla kavrayamadığımız hiçbirşeyin varlığını veya yokluğunu savunma şansımız yok çünkü savunu mantıksal analizlerimize dayanır.

biz sadece inanmayı veya inanmamayı seçeriz.hangisinin bizi hayatta daha MUTLU, GÜÇLÜve DEÐERLİ kıldığına İNANIYORSAK!
 
Metafiziği elinin tersiyle bir anda çöpe atmak pek akıllıca bir işdeğil.

Hayal dediğimiz şey olmasaydı şuanda televizyon ve bilgisayar olmazdı.

Senin gerçek dediğin şey bilim tarafıdan elektirik sinyali olarak tanımlandı .Ayrıca bu ekranda gördüğümüz şeylerde birer elektirik sinyalidir ama kendi içinde bir gerçekliği vardır.
 
abi felsefe bölümünde okuyan bir insan olarak ben zavallı yaratık bunu okuyunca şimdi hayatın anlamsızlığının anlamına ve varoluş amacımın saçmalığıma eriştim :LOL: :LOL:
bravo yani tebrik ederim..
topic açılır,saçma açılır falan..ama buna diyecek söz bulamadım arkadaşım..kusura bakma :D

ben ne diye girip okuduysam???harbi sağlam bir deneme falan yazdın zannetmiştim.. :p
 
belki kusursuz duyularimiz olsa kavrayabilirdik,ama su an kusursuzlugu bile kavrayamayacagimiz için nesnel gerceklik asla kavrayamiycagimiz bi sey bence
 
ka demiş ki:
insanlığın önünde kazık gibi dikilen engel:METAFİZİK...
metafizik dediğimiz şey, fiziğin açıklayamadığı olaylar, olgular değil mi?
sadece fizik olarak almayalım, bilimin açıklayamadığı, yorumlamakta bilginin/bildiklerimizin yetersiz kaldığı diyelim.
şurası gerçek. bilimin açıklayamadığı çok şey var. hatta bu öyle bir kısır döngü ki, öğrendikçe ne kadar çok şey bilmediğimizi farkediyoruz. bilim ilerledikçe bilinmeyenler çoğalıyor.
ve insan her zaman merak eder ve merakını gidermek ister. peki bu bilinmeyenleri ne yapacağız? düşünmeyecekmiyiz? olmuyor işte, insan merak eder. merak ediyor, bilim çerçevesinde açıklamaya, yorumlamaya çalışıyor ve işte bilimin yorumlayamadığı noktada metafizik devreye giriyor. fizikötesi... burada yanlış olan ne?
 
psychopogo demiş ki:
ka demiş ki:
insanlığın önünde kazık gibi dikilen engel:METAFİZİK...
metafizik dediğimiz şey, fiziğin açıklayamadığı olaylar, olgular değil mi?
sadece fizik olarak almayalım, bilimin açıklayamadığı, yorumlamakta bilginin/bildiklerimizin yetersiz kaldığı diyelim.
şurası gerçek. bilimin açıklayamadığı çok şey var. hatta bu öyle bir kısır döngü ki, öğrendikçe ne kadar çok şey bilmediğimizi farkediyoruz. bilim ilerledikçe bilinmeyenler çoğalıyor.
ve insan her zaman merak eder ve merakını gidermek ister. peki bu bilinmeyenleri ne yapacağız? düşünmeyecekmiyiz? olmuyor işte, insan merak eder. merak ediyor, bilim çerçevesinde açıklamaya, yorumlamaya çalışıyor ve işte bilimin yorumlayamadığı noktada metafizik devreye giriyor. fizikötesi... burada yanlış olan ne?

metafizik olgularla uğraşmaz,uğraşamaz...
öyle bir yetisi yoktur...
 
abi ben mi anlamıorum yoksa olay mı karışık hayaller nesnel falan ne demek şimdi bu biri açıklasın kendimi özürlü gibi hissediorm KA cım cevap bekliorz
 
material_girl demiş ki:
abi ben mi anlamıorum yoksa olay mı karışık hayaller nesnel falan ne demek şimdi bu biri açıklasın kendimi özürlü gibi hissediorm KA cım cevap bekliorz

senin nesnel değil dediğin duygu,hayal vb
sadece proteinlerin ve hormonların , sinir hücreerine olan etkisidir.
yani onun da temeli nesneldir.havada uçuşan metafizik kavramlar yoktur yani.
"aşk!
olurmu maddesel birşey!" diyenler de aşkın hormon salgısıyla bağlantılı olduğunu bilirler.
 
ka sen bizi herhalde robot zennediyosun. Biz insanız;
Mesela fakir bir arkadaşına yada tanımadığın birisine yardım ettin diyelim. İnsan olduğun için içinde bir mutluluk olur. Neyse benim sana sormak istediğim: 1.Hangi hormon sayesinde o arkadaşa yardım edersin?
2.Hangi hormon sayesinde yardımdan sonra içinde güzel bişeyler olur?
 
Allah rızası için burda siyasi fikirlerini değilde harbiden kendi fikirlerini anlat. Peki neden Küba da mekanikte ilerleyememiş? Kendi aç karınmlarını doyuramıyorlar hem Rusya hem de Küba...
 
Metafizik 19.yy felsefeleriyle sonlanmıştır. Çağımızda hiç bir felsefeci veya bilim adamı bu olgu üzerinden yola çıkmaz ama onu insan düşünce tarihinde önemli bir yer kapladığınıda önemle belirtir.
Marx'ın felsefeyi bitirdiği, iddiasının önüne mantıkçılar ve birazda "ekleme" oalrak varoluşçular çıkagelmiştir. Ancak bunların hiç biri metafiği gerçeklik olarak almıyor.
...
Materyalist bakış açısına sahip insalara yöneltilen tek bir iddia vardır ve bu, farklı ağızlardan aynı şekilde çıkar hep. Güncel ideolojik düşünce biçimlerinin ötesine geçememiş bireylerin düşünürken yaptığı zırvalardır bunlar.
...
Materyalizm, fiziğin Newton'la azıttığı bir çağda iyice hortlamıştır. Ancak söz konusu kaba materyalizmin sonu yine metafizik bir "ilk"e çıkan monist bir yaklaşım arzeder.
İşte Marx burada çıkıyor ve diyalektik materyalizm denen yöntemi ortaya atıyor. İnsan gerçeğini toplumsal olarak ele alıyor ve özgür bireyin kazanımı yolunda siyasi, felsefi ve ekonomik teoriler silsilesi ortaya atıyor. Tabii, hem zamanında hemde ondan sonra bunu anlayan çok az insan çıkıyor.
...
Materyalizm, mekanik düşünce demek değildir. Robot olun denmiyor. Okumadığınız için bilmiyorsunuz ve zart zart atıyorsunuz. Bir arkadaş sallamayı daha ileri götürüyor ve Küba'da SSCB'de "mekanik"in (oda neyse) ilerlemediğini söylüyor. Bende "yuh" diyorum. Bir çok Sovyet fizikçisi ve mühendisi dikebilirim gözünün önüne.
...
Başlık yeterince açık değil. Ka arkadaşım daha ciddi bir giriş yapabilirmiş olaya.
 
Geri
Üst