Murathan Mungan

okulda nöbetçiyken yanıma aldığım Yüksek Topuklar, belki de hayatımın kilit kitaplarındandır...
tanrım o nasıl tespitler, nasıl anlatım....
helal olsun
 
Otuz Yas
.
daha vakit var diye
yazmadigimiz siirlerdi
kaldilar
yüzümüzden gelip geçti
ilk gençligin fener alaylari
yeniyetme arkadas çetesi dagildi artik
büyümenin konaklama yerlerinde
nice ihanete ugradik
ayrildi yollar
ömrümüzü koydugumuz seylerdi ki
dört yöne dagildilar

daha vakit var diye
dönüp de bir gün
kaldigimiz yerden,hepsini birden
yasariz sandik
oysa emanetmis bizim sandiklarimiz
içlerinde kilitli kalmis onca seyle
günü geldi
aldilar

nasil kullanilacagi bilinmeyen anlardi
sonuna dek yasamaktan korkup da kaçtigimiz
yerini ve anlamini bulmayi beklerken
çürüdü gitti içimizde
sakli duygularimiz
simdi yabanci bakislara bir sey söylemeyen
karalama defterleri,bulanik anilar
rüzgara,atese,suya yazilmis
gençligin solgun güncesi
biz ne zaman büyüdük
onlar ne zaman yetim kaldilar
tutulan güneslerin altinda
yollar geçildi
dönüs yok artik o duyarliga
yasarken ve yazarken
yarim kalmis siirler
yarim kaldilar

(31 Temmuz 1985,1986)
 
soz vermis sarkılar albumunu dinlemek yetiyor ne kadar buyuk bir sair oldugunu anlamaya... ve eger bugun yeni turku varsa bunda murathan munganın buyuk payı vardır... destina,cember,sesler yuzler sokaklar,maskeli balo,donmek,olmasa mektubun,istersen hic baslamasın,agır kapı gibi eselerini yeni turku yorumlamıstır... bunlar dısında yalnız bir opera,iyilesebilecek yaralar icin gibi mukemmel eseleri de vardır...
 
Mırıldandıklarım ile keşfettim Murathan Mungan'ı.İyi ki keşfetmişim dedirtiyor üstad..Şu sıralar Cenk hikayelerini okuyorum,okuyorum,okuyorum doyamıyorum...

Benim için ayrı bir yeri olan "Mırıldandıklaım"dan

Kırdım mı incittim mi birilerini?
Kimleri kazandım,yitirdiklerim kimler?
Kendimi yineledim mi yazdıklarımda?
Yeniden düşünmeliyim
Dostluklarımı,ilişkilerimi
Dağınık yatağım,mutsuz yatağım
Çoğalttın mı eksiklerimi?
Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı?
Yitirdim mi yoksa masumiyetimi?
Borçlarımı ödedim mi?
Doğru seçtim mi soruların fiillerini?
Tırnaklarım kesilmiş,dişlerim fırçalanmış,saçlarım taranmış,
Giysilerim ütülü,odam düzenli mi?
Ödünç aldığım kitapları geri verdim mi?
Geri verdim mi aldıklarımı:
Aşkları,dostlukları,sevgileri,güvenleri,bağları
Kitaplara,sayfalara,satırlara borcumu ödedim mi?
Yokladım mı duygularımı?
Hala sevebiliyor muyum insanları?
Ovmalı gümüşlerimi,bakırlarımı;cila geçmeli ahşaplarıma
Ovmalı umutları
Saklı tutmalı gelecek inancını,yarınları,eksik etmemeli ağzımızdan
Hançer kıvamındaki o karamizah tadını
Şimdi oturup uzun bir hasretlik mektubu yazmalıyım Yavuz'a
Sonra köşe başından bir demet çiçek alıp öyle başlamalıyım akşama
Yeni bir yıla
Ama nedense her şeyin tadı dağılıyor ağzımda
Bir sap çiçek mi taşısam yoksa ağzımın kıyısında
Aydınlık rengi vursun diye gözlerimdeki buluta
 
Yeni Türkü'nün madeni Murathan Mungan..

saygım var, bazı şiirleri vurucu, bazı şiirleri dağıtıcı, bazı şiirleri karanlık bazıları film gibi..

fakat Müslüm Gürses'le işbirliği yapıp ortak çalışma yapması beni, hakkında şüpheye düşürmüştü, bunu da yazmadan edemedim
 
Sis Çanları

Ağır yol, uzak yapılar
Yaklaşmak için yaklaşık tanımlar
Onlarla çıktık yola
Yollarda kaldık
Sis bastı her yanı
Tutukluk çeken silahlar gibi
Sözcükler, fısıltılar, mırıldanışlar
Eksilerek vardık bir yapıya
O mu, değil mi?
Kim bilebilir şimdi
Kılavuzlar şehit
Şehitler hain
Gözlerimiz karanlık bir pusuda
Çoğumuz büyümüş, kimimiz ölmüş
Kendimiz bile tanıdık değiliz artık
Gözümüzden silinen düşün sabahında
Önümüzde açılan yeni bir uzay
Şimdiki zamana ait bomboş ve ölü anlar
Ne başka yer ne başka zaman
Bizler için hala bir yerlerde çalınan
Sis çanları var
Belki bir gün buluşur diye
Aynı ormanda kaybolan çocuklar

M.M.
 
Sevdiğim bir şiiri.Anımsa(t)mak istedim...

Aşkın Karanlık Metalı

Karanlıkta duruyorum aşk vurmasın yüzüme
dokunmasın kimse bana
kimse ulaşamasın artık tenimin incinen yerlerine...
uyanmasın bir daha etimdeki yaralı hayvan
zamanın siyah deltasında çürümek istiyorum
biliyorum artık kimse yok kimsesizliğime...

biliyorum aşka kimse yok
aşkın karanlık metali soğuyor yüreğimin derinliklerinde...
aşklarım, arkadaşlarım, dostlarım
dağılıp gitti herkes
içimi sızlatacak kimse kalmadı içimde...
 
muslum gursesle yaptıkları ask tesadufleri sever projesi gayet basarılı ve ilginc olmustur. ozellikle sozleri de murathan mungan a ait olan nilufer sarkısı cok basarılı. muslum gurses diye onyargılı yaklasmamak murathan mungan gibi iyi bir edebiyatcının, hayko cepkin gibi iyi bir muzisyenin muslum gurses gibi (her ne kadar arabeskci olsa da) iyi bir yorumcunun ortaya cıkardıgı bu basarılı albumu dinlemek gerekir.
 
sanki herkesin nasıl bir dilden etkilenecegini bilircesine sonsuz bir güvenle yazıyor...

yalnız bir opera bir mükenbelligin temsilcisidir sankii
 
Geri
Üst