vücut geliştirme

Selam,

Vücut geliştirme 'nin amacı...
vücut şeklinden çok, sağlık olarak düşünülürse...
sunni...
Soluduğumuz hava, yiyecekler bünyemizin bir parçası oluyorlar...
ne kadar tabi, doğal olursa o kadar yararlı...
İstanbul un çoğu yerinde egzersiz düzenekleri kondu...
konumlarına bakarsanız...işlek caddelerin...otobanların yanına...
bazıları trafiğin ortasında koşuyor...
araçların egzoz gazlarının bol olduğu yerlerde...
yarar değil çok büyük zararı var...

Hoşçakalın
 
tamam dediklerin doğru da, salondaki suniliği anlamadım ben...
ewde herkes zaman zaman dambıllarla falan 2-3 hareket yapar fakat salonun yerini hiçbirşey tutmuyo, şöyle her türlü aletin bulunduğu, başında bu işten anlayan hocaların olduğu salonlar gayet sağlıklı yerlerdir bence, zaman ve maddi olarak durumunuz uygunsa salonda bu sporu icra etmek son derece makul ve mantıklı bir hareket olur.
 
Tabiki salonun yerini hiçbirşey tutamaz. Tüm aletlerle (göreceli) sistemli bir şekilde ve disiplinli bir çalışma ortamını sağlar salon. Evde yapabileceğin hareketler sınırlıdır.

Yıllardır bir şekilde salona devam ederim. Hareketleri bilirim ancak salona gitmediğim dönemlerde hareketleri yap(a)mam çünkü herzaman evde başka birşeyler vardır yapacak. Ama salona 3 gün gittiğimde tüm hareketlerimi yapar çıkarım.
 
body fitness diğer branşlar için yapılan kuvvet antrenmanları farklıdır. kalistenik antrenmanlada fit bi vucuda kavuşulabilir. Birde düzenli ve yeterli beslenmesi olmadan kimse ekstra sporcu gıdalarından medet ummasın. Kuvvet ve hacim olarak belli bir eşiği geçmeden ancak kendinize kimyasallarla ve hormonlarla zarar vermiş olursunuz.
 
Dambıllarla kolda kanatta göğüste çalışılır bu arada:D hemde her bölge için bir çok alternatif var.
Spor salonu işi ciddiye alıp öğrenmek için doğru seçimdir. bu şekilde sadece kolum şişsin göbeğim erisin gibi düşüncelerin yanlışlığınıda farketmiş olursunuz:)

(günde 5gr dan fazla Creatin vücuttan idrarla atılır ve overdose'un faydası yoktur sadece böbreklere uzun vadede zararı vardır)
 
Aslında çok salak saçma sebeplerden dolayı başlayıp işin sonunda düzene oturtunca insanı fazlasıyla rahatlatabildiğine tanık olduğum bir eylem. Belki Mr. Olympia tadında vücut geliştirmek değil ama 'fitness' diye bilinen eylem ciddi yapılırsa zaten vücudun 'toparlamasını' sağlıyor.

İlk başladığımda 112 kilodan 85 kiloya düşmemin devamı olarak görmüştüm (yaklaşık 8 ay sürdü bu iniş) ve sadece mekik-şnav vardı. Sonradan dumbell'lere geçiş yaptım. İşin sonunda kendimi haftada üç gün spor salonuna gider buldum. Ve ilk başta abartmamın sonucu olarak (yavaş yavaş arttırayım derken 80-90 kiloyla çalışırken buldum kendimi be!) bir beden kadar genişledim yaklaşık bir ayda. Saniyesinde ağırlığı düşürerek daha istikrarlı ve daha sakin bir rutine oturtmayı başardım (23.5; bazı aletlerde zorunluluktan 30).

Bu noktada, şunu söyleyeceğim: deneyimime ve yaptığım araştırmada gördüğüm kadarıyla, eğer şişmek istiyorsanız, bir hareketi 8'den fazla yapamıyor olmanız gerekir. 10 kez tekrarlayabilmek ideal olmakla beraber, 12'den fazla yapabiliyor olmak kesinlikle ağırlık haddinden fazla hafif demektir. Profesyonel olmamakla beraber, bu hesabın tuttuğuna birden fazla kere şahit oldum (10 yapabiliyorum diye arttırıp omzumu sakatlıyordum az daha: ki artış miktarı da 2.5 kiloydu, siz düşünün)
 
kount demiş ki ''10 yapabiliyorum diye arttırıp omzumu sakatlıyordum az daha: ki artış miktarı da 2.5 kiloydu, siz düşünün''

dediğin gibi omuz en hassas bölgedir.
misal 3-5 tekrar partnersiz military press yapayım derseniz onulmaz bir biçimde kendinizi sakatlayabilirsiniz...

bence de özellikle omuz hareketlerinde (press ya da yana açış farketmez) 10 tekrarı altına düşülmemeli...
 
gunsnroses demiş ki:
kount demiş ki ''10 yapabiliyorum diye arttırıp omzumu sakatlıyordum az daha: ki artış miktarı da 2.5 kiloydu, siz düşünün''

dediğin gibi omuz en hassas bölgedir.
misal 3-5 tekrar partnersiz military press yapayım derseniz onulmaz bir biçimde kendinizi sakatlayabilirsiniz...

bence de özellikle omuz hareketlerinde (press ya da yana açış farketmez) 10 tekrarı altına düşülmemeli...

O günden beridir ön deltoid bölgesini, merkez ve posterior deltoid'e göre daha fazla çalıştırdığım gerçeğiyle karşılaşınca omuz rutinimi değiştirdim. Bir genel omuz (üst sırt ile beraber deltoid kasının tamamını alıyor), geri deltoid ve ön deltoid için birer tane egzersize döndüm: tabii ki genel omuz ve geri deltoid serbest ağırlık olduğundan makine ağırlığına göre biraz düşürüyorum.

Aslında genel olarak kaslar arası brachialis sınıfı 'bağlantı' kasları çok daha rahat sakatlanıyor, bilhassa kollarda; zannedersem asla direkt ağırlık binmemesi gerektiği ve hareketi ters yaptığımızda direkt ağırlık bindiği için. Yanılıyor da olabilirim.
 
Yahu o değil de, askerde madara olmayalım, hazır bulunalım diye sabah-akşam/mekik-şınav olayına geri döneyim dedim; ikinci gecenin ardından 2 gece boyunca yatakta dönebilmek için annemi çağırdım. :D Neyse ki vücut alıştı 4. günün sonrasında. Salona gidip çalışma olayının disiplinine ise hayranım, zaman ayıranları can-ı gönülden kutluyorum. Namaz kılmak gibi bir şey yani.

Durun ben bir bisiklet alıp kendimi eskisi gibi yollara atayım da, görün o zaman neler olacak.
 
Sevgili Cantstandya, vücut alışır fakat aynı kas grubunun, hele aynı gün içerisinde, iki kere çalıştırılması sana yarar sağlamaz, zarar verir. Kaslarının esasen güçlendiği zaman dinlendikleri zamandır: dolayısıyla, en az 24 saatlik ara vermen gerekir (48 tavsiye edilir).

Bir de, mekik yerine 'crunch' yapmanı tavsiye ederim: mekik hem işlevsiz, hem de omuriliğine gereksiz yük bindiriyor.
 
Çok teşekkür ederim önerilerin için, anında dikkate alındı. Tek derdim, üst vücut bölgesinde hamlıktan kurtulmak ve o şekilde devam etmek. Aylar sonra halı saha maçı oynamak gibi bir şey, en kötü halini atlattım bu bana yeter. Tek gereken devamlılık. Bunu başarmak için günde 1 kez yetecekse ne ala, işime gelir.
 
Draper-side-chest-June2005-.jpg


dave draper 67 yaşında...

Vacuum.jpg


robby robinson 63 yaşında...

FrontCover.jpg


frank zane 65 yaşında...


sn512.jpg


serge nubret 70 yaşında...
 
insanın zinde kalması ve spor yapması çok güzel birşey gerçekten, manevi olarak her türlü pislikten arınmış gibi hissediyor kendini insan.
hele bir zamanlar düzenli spor yapıp ta şu anda bıraktıysan daha da hayıflanıyorsun. bu işin yaşı olmadığı yukarıda ispatlanmış işte, gerçi bu amcalarımız abartı örnekler ama yine de örnektir sonuçta :)
yalnız frank zone adlı amcanın başı sanki başka bir vücuda oturtulmuş gibi, başı ile vücut orantısız kalmış, photoshop olmuş gibi duruyor :) ama yine de maşallah valla. 60 yaşına geldi mi yürümeye üşenen veya yürümeye mecali dahi olmayan yaşlılardan sonra bunlar x-men gibi geliyor adama :)
 
Josephking_1903 demiş ki:
insanın zinde kalması ve spor yapması çok güzel birşey gerçekten, manevi olarak her türlü pislikten arınmış gibi hissediyor kendini insan.
hele bir zamanlar düzenli spor yapıp ta şu anda bıraktıysan daha da hayıflanıyorsun. bu işin yaşı olmadığı yukarıda ispatlanmış işte, gerçi bu amcalarımız abartı örnekler ama yine de örnektir sonuçta :)
yalnız frank zone adlı amcanın başı sanki başka bir vücuda oturtulmuş gibi, başı ile vücut orantısız kalmış, photoshop olmuş gibi duruyor :) ama yine de maşallah valla. 60 yaşına geldi mi yürümeye üşenen veya yürümeye mecali dahi olmayan yaşlılardan sonra bunlar x-men gibi geliyor adama :)

yok babacan frank zane photopshop filan değil, 50 yıldır bu sporla uğraşan bir amcamız, aynı zamanda bilim adamıdır kendisi. 1977-1978-1979 yıllarında mr. olympia olmuşluğu da vardır.
 
Geri
Üst