Ensest Üzerine...

Heryerde bir kültür karmaşası..


Yaşadığım şu lanet şehirden onun için daha çok nefret ediyorum,
koyluler basmış memleketi,köylüyü aşağılamıyorum yanlış nlaşılmasın,
ama köylü köyünde şehirli de şehrinde yaşasın,adam burasını köyü zannediyor, ne yolda yürümesini biliyor,nede konuşmasını kıro diye tabir ettiğim zat lar işte bu kültürel yozlaşmayla işimiz zor..
 
uzun mesajlarıda okudum merak etmeyin..annemi tapacak kadar seviyorum ama onunla şehvet dolu dakikalar geçiremem.bunu yaşayan varsa kendi bilir...erkandalf sert ama haklı...praxis yazdıklarını okuyorum.saygı duyulacak birisin ama sende karşıt görüşlere acımasız ve laubali olsa bile saygı duy...heeepppinizi seviyorum..
 
bilimsel olarak hastalik olmadigi kanitlanmis bir konu hakkinda "bence onlar incelenmeli" diyen birileri varsa buyursun kendileri incelesin, ah pardon, sizin bilimsellik gibi bir kayginiz yok zaten.

sizin akrabalariniza karsi bir sey hissetmemeniz hissedenleri karantina altina alinmasi gereken varliklar yapmaz. toplumsal ahlak kurallarini insan dogasina dayata dayata o psikopat diye tabir edilen insanlari siz yaratiyorsunuz.
 
Şu bilimsellik meselesine bir değineyim...Bayılıyorum bazı dostların bu olayına...Arkadaşlar nedir bu bilimsellik saplantısı,şu ensest hadisesinde sakız ettiniz bu kelimeyi,mahallenizden bilim adamı mı geçti?Siz kimsiniz,akademisyen misiniz,tez mi hazırlıyorsunuz,burada herkese açık bir forumda neyi kanıtlamaya çalışıyorsunuz?

Ensest olayını kendisine yakıştıramayan,bunu ahlaksızlık olarak gören insanlar neden bilimselliğin dışına çıksın?Bir şeylerin "var olması" başka şeydir(yani ensest diye bir hadisenin varlığı evet bilimsel bir gerçektir bu anlamda,öncelikle salt "varolması" nedeniye),ama bunu "doğru bulmamak" başka bir şeydir...Ben doğru bulmuyorum kardeşim...Bunu "insan doğası" gibi çok iddialı bir tezle dayatamazsınız...İnsanlar öyle şeyler yaparlar ki,bunların her birini insan doğasıdır deyip normal mi karşılayacağız?Yamyamlık,ölülerle cinsel ilişki kurmak,hayvanlara cinsel istek duymak vs. vs...

Evet insanlık tarihi,onların çeşitli tecrübeleriyle doludur,bunların arkasında ne yatar,ne yatmaz bu ayrı bir konu...Ama "insan olmak" diye de bir şey var yahu,sizlerin hiç mi bazı "değerleri" yok,kalkıp kardeşiyle,anasıyla,babasıyla yatmayı savunmak da nesi?

Bu başlıkta acaip cümlelere rastladım ve gerçekten dumur oldum,şuna bakın:


"İki insanın da rıza gösterdiği "hiçbir" cinsel ilişkide bir ahlaksızlık göremiyorum."


Bu nasıl bir mantıktır!?Anasıyla,babasıyla sırf içinde "rıza" unsuru var diye düzüşmeyi normal olarak karşılayan bir zihniyet sakat değil de nedir?Evet ölmüş birisi de size hiç direnme göstermez,yani görece rızası vardır,buyrun onu da becerin,bunda garip bişey yok ki!

Yeryüzünde onlarca kadın-erkek varken,kalkıp kuzenlerini,kardeşlerini,hatta daha ileri gidip anasını babasını yatağa atmak peşinde koşan birisi,kusura bakmayın ama cidden sorunları olan biridir...Ha evet işte bu noktada freud'a başvurabilirsiniz,o size analizini yapsın,bu ayrı bişey...Ama kalkıp da bunlara normaldir,ahlaksızlık yoktur derseniz,insanın suratı ekşiyor...Buna böyle dediğimiz için, psikopatlar yaratmış da olmuyoruz,çünkü bunu iddia etmek şu demektir:"Ya millete sapık diyip baskı altına alıyorsunuz,bırakın ya rahat olsunlar,o anasını becersin,bu kardeşiyle beraber olsun,göreceksiniz bu dayatmalar,etiketler kalkınca insanlık yol katedecek...Relax millet relax,biz bilimsel alt yapısını yaptık bu işin,herkes birbiriyle yatabilir oh oh ne güzel"

Sevgilinizin bir başkasıyla yattığını öğrendiğinizde deliye de dönmeyin o zaman,nasılsa "rıza" göstermiş her ikisi de,bunda bir ahlaksızlık da yoktur,hem freud ne demiş,"her şeyin temelinde libido vardıııııır",işte bu;bilimsel olarak da izahı var,niye kızıyorsunuz sevgilinize,istediğiyle yatsın kalksın...Haaa ama buna "yok abi orası ayrı" der de,kardeşiyle,kuzeniyle bilmem kimle yatmak konusunda "Normaldir abi,ahlaksızlık yoktur,freud'dur,dayatmadır,bilimsel araştırmalardır,şudur budur" derseniz,işte o zaman size sadece gülerler...Acıyarak elbette...
 
Kültür filan kalmadı artık. Tüm dünyadaki ülkeler iç içe yaşıyor, ister internetten, TVden ya da her ülkenin vatandaşlarının diğer ülkelerde ikamet etmesi vb. karışımlar artık hepimizi bir iki tipe kadar indirgiyor.

Ensest olayın ise bu konuyla hiç ilgisi yok. Bu bence daha çok toplum psikolojisi ile ilgili: Ya seks düşkünü aile bireylerinin sapık fantazisi, ya da para dışarı gitmesin diye aile içi yaşama durumu gibi geliyor. Ama sonuçta alan razı satan razıysa kim ne der.
 
erkandalf ; bilimsel çözümlemelerden bahsediyoruz sen ısrarla işi ahlaki boyutlara getiriyorsun.
Ahlak kurallarınla işi olmayan insanlarda var bu dünyada, benim gibi.
Kimsenin kimseye git kardeşini,ananı vs. becer dediği yok. O kişinin kendi özgür iradesiyle ilişkili olarak ilişkiye gireceği kişinin özgür iradesine ve insani doğasıyla ilgilidir.
İnsan olmak başlığı altına nedense insan doğası ve saf, bastırılmamış duyguları girmiyor. Sadece ahlak insanı insan yapar gibi bir mantık gütmüşsün.
Ayrıca kişilerin "sevgililerine de" bu hakkı tanımadıklarını nerden biliyorsun. Kendi adıma konuşayım; "sevgilimin" istediği kişiyle yatması tamamen onu ilgilendirir.
Sevgili kelimesini tırnak işareti içerisine aldım. Çünkü, bu kavram bana özel mülkiyet olarak görünüyor, kullanım şekli açısından.
 
Dr. Sigm. FREUD kimdir? Hayir bu pek bilimsel arkadaslarin Dr. Sigm. FREUD derki diye baslayan cümleleri hasta ediyo beni... FREUD un söylediklerini bir düsüme araci olarak kullandikca varsin bakin o ne diyo ama gibi bir yaklasimla senin ne kiymetin varki? BIRAK BEN FREUD la tartisayim pelte beyinleri çekin aradan. Baskalarinin cümleleriyle hareket eden bir zihniyet ne kadar bilimsel olabilir :?: Cikarin beyninizi salataya koyun daha fazla ise yarar :twisted:

:pandik Aykiri bi laf edelim entel kuntel olalim millet kimdir ya bu asi gencler desin diye de bu kadar olmaz... Çagin insaninin Hayvandan birazcik farkimi kalmisti (hayvanin düsünme yetisi olmadigi icin bulundugu eylemlerdeki masumiyeti disinda) onuda mi kaybedelim ? Belliki ortalik zaten düsünme yetisini kullanmaya üsenen bir cok mahlukatla doldu... Bir babanin kendi kizina karsi bu sekilde bir yaklasimi tek kelimeyle Sapikliktir...

Toplumda kimin eli kimin nersinde o bile belli degil yetmedi bi de bu eksikti hadi hep beraber kaynasalim seviselim düzüselim ki iyice medenileselim anlayisi nedir yani? :pandik

Birak ben medeniyet görmemis bilim nedir bilmeyen vahsinin teki olarak kaliyim :deli

motherf.cker olmaninda erdemden sayilacagi bir sosyolojik yapiya geldiysek birakin ben magramda yasiyim :pandik en azindan anam kim babam kim onu bilirim...
 
Gracais demiş ki:
İki insanın da rıza gösterdiği "hiçbir" cinsel ilişkide bir ahlaksızlık göremiyorum.

ama genelde arkadaşların da bahsettiği gibi doğu taraflarda olan ilişkiler çoğu zorlama yoluylaa oluyo kime yaparsa yapsın tecavüzdür bu...

ayrıca bende iki insanında razı oldugu hiç bir ilişkişye karşı çıkmam çıkamamda banane istediğini yapsın adamlar zorlama olmadan
 
bilimsel degerleri kabul etmek için akademisyen olmak gerekmez. herkese açik bir forumda bilim diye bas bas bagirildigi için "neyi kanitlamaya çalisiyorsunuz" sorusunu sormak komiktir, nereye varmaya çalistiginizi anlamiyorum.

ahlaksizlik ne demek yahu? neye göre kime göre ahlaksizlik? bir seyin dogrulugunu "insan dogasi" gibi bir teze dayatabilirsiniz BENCElerden ve toplumun o anki yapisindan çok.
vücuda mikrop girdiginde "insan dogasidir birakin hasta kalsin mikrop vücuda girdiginde böyle tepki veriyor vücut" mu diyoruz biz? bir ölünün (görecelisi falan yok bunun muhakeme edemeyen bir seyin rizasi olmaz!) becerilmesiyle, rizasi olan iki kisinin cinsel iliskiye girmesini bir mi tutuyorsunuz siz?

benim degerlerim arasinda "ailemle cinsel iliskiye girmeyecegim" gibi bir madde yok, cinsel olarak hiç bir sey hissetmedigim için cinsel iliskiye girmem, degisken ahlak anlayisina göre hayatina yön vermemek degerlerden yoksun olmak demek degildir.

valla açikçasi aynen isteyen rizasi dahilinde istedigi kisiyle cinsel iliskiye girsin diyorum. (muhakeme kabiliyeti burda esastir) her seye tabu koyan ahlak anlayisinin da insanlari "hasta" ettigini altini çizerek söylüyorum.

ayrica ensest iliski ile çokesliligin (sevgilinin baskasiyla yattiginda verecegin tepki açisindan) bir ilgisi yok. yine de ekleyeyim ruhun kaldiriyorsa (kaldirmayanlar sinirlarini asmaya çalismayip baska bir çikar yol bulabilir) esler partnerleri disinda birileriyle yatsin, samimiyetsizlikten iyidir benim iliski anlayisima göre. bu basliga yazan cogu kisi (bilim diye tepinen tarafi kastediyorum evet) sevgilisi baskasiyla yattiginda sinir krizi geçirmez.

freud'un ya da baska bilim adamlarinin düsüncelerini dogru bulmak ve kaynak olarak onu göstermekse salatadan daha degersiz yapan beynimizi, zamanin ahlak anlayisini kaynak olarak göstermek nedir? tek hücreli yasam formuna ne dersin?... yok yok fazla gelismis oldu.

"aykiri" ne demek ya? neye aykiri? ahlak anlayisina? size göre sizin degerlerinizi kabul etmeyen herkes çikintilik mi yapmaya çalisiyor? GERÇEKTEN sizden farki düsünen olamaz mi?

insanin beyninin en degerli becerisi birisi öyle oldugunu söylemis oldugu için degil, alternatifler muhakeme edildikten, incelenip anlasildiktan sonra bir seçim yapabilmesidir.

"seviselim düzüselim ki iyice medenileselim..." sevisip düzüsmenin sakincasi ne yahu? neden bunu bu kadar büyük bir tabu haline getiriyorsunuz? neden böyle bir ÖCÜ yaptiniz onu beyninizde? yemek yemekten ya da yasam mücadelesinden daha mi gariptir seks? bu kadar büyütmeyin ya.. bu kadar büyütmeyin, insanin dogal ihtiyaçlarinin karsilanmamasinin sonuçlari son derece açik, kisitlayip o süper ahlak anlayisinizi dikte edip nereye varmaya çalisiyorsunuz? bu ahlak anlasinin yapabildiginin en iyisi günümüz toplumu iste. daha fazlasi olamaz! bu tiksindirici toplum bu diktelerin sonucu.
 
"Bilimsellik" ve "entel dantel" tavırlara karşı ciddi bir tepki gözlemliyorum. Oysa kendi adıma söyleyebilirim ki, zaten entellektüel olduğum ve bunu çok rahat yansıtabildiğim için böyle bir sorunum mevcut değil.
...
erkandalf, bilimsel gerçekler eğer güncel tabularla çelişiyorsa kabulu zordur. Bu tabuların kaynağıyla bilimsel düşüncenin kaynağı çok farklıdır. Biri ideolojiktir, öbürü nesnel. Dolayısıyla toplumun genel geçer ahlakı bilimsel bir özellik tanımadığı gibi bilimsel gerçeklerin tartışılmasına da engel olmamalıdır.
...
Elbette akademisyen değiliz, nikkanın dediği gibi akademik bilgilerden yola çıkıyoruz. Sen ve benzerlerin zart zart atmasın diye özellikle, günümüz toplumunda birey sayısının opopülasyon içerisnde artmasının kandaşıyla cinsel ilişki kurma olasılığını azalttığını gösterdim. Ancak yine de aile kurumunun toplumdaki yabancılaşma işlevi sonucunda, sosyal yaşamdan uzak ve cinsel doyumsuzluğun bulunduğu çevrelerde kandaşıyla cinsel ilişki, bastırılmış insan doğasının dışavurumu oalrak vuku bulabiliyor. 10 senelik eşi dışında aslt ihtiyaç karşılamak için zevksizleşen cinsel ilişkiler bayağılaşmaya başlar. Bu durumda örneğin bir baba, 13-14 yaşındaki kızına cinsel ilgi duyabilir. Bu etki en çok gördüğü "olgun erkek" yani bir tür "erk" olan babasına ilgi duyan kız içinde geçerli olabilmekte.
...
Eğer bu sapıklıksa, bireyleri aile içinde sınırlayan ve tüm bunlara neden olan aile kurumu da sapıkçadır. Gracias'ın söyleminede katılıyor. Cinsel ilişki için bireylerin rızası yeterli. Bunu yapan insanların bilişsel gelişiminde aksaklık olmuyor. Eğer bunu söylemekten çekin,iyorlarsa bunun nedeni sizin gibi sürülerin bunu "sapıkça" ilan edip söz konusu bireyleri baskı altına aldığındandır.
...
Toplum tarafından vukua gelen baskı ortadan kalkarsa ahlak tellallarının korktuğu "kaos" olmayacaktır. Aile ortadan kalkınca, insan birbirine yabancılaşmamış bir ortamda, cinselliğini özgürce yaşayabileceği için, kandaşları dışında çok daha fazla seçenek bulacaktır.
...
Ayrıca tartışmalarınızda düşüncelerini belirten isnanların psikolojik profilini çıkarıp ona dalaşacağınıza, bilimsel varsayımlara (ki bazılarının varsayımı üzerinde özellikle durdum), bilimsel cevaplar verin.
 
Eroika demiş ki:
erkandalf, bilimsel gerçekler eğer güncel tabularla çelişiyorsa kabulu zordur. Bu tabuların kaynağıyla bilimsel düşüncenin kaynağı çok farklıdır. Biri ideolojiktir, öbürü nesnel. Dolayısıyla toplumun genel geçer ahlakı bilimsel bir özellik tanımadığı gibi bilimsel gerçeklerin tartışılmasına da engel olmamalıdır.

Bilimsel gerçek ve tabu...Sosyal ve psikolojik olayların bilimsel gerçekliği ile,fizik bilimin gerçekliğini bir tutarak(hata 1),bizim görüşlerimizi "tabu" sınıfına sokup,bunların bir gün "yıkılacak" ve "yanlış" fikirler olduğunu söylediğinin bilmem farkında mısın?Yani "dünya düzdür" diyen o günlerin "güncel tabusu" ile Dünya'nın yuvarlak olduğunu söyleyen bilimsel gerçek arasındaki ilişkiyi şu anki tartışma için de geçerli sayıyorsunuz?

Ensest'in herkesçe karşı konulamayacak(100 derecede kaynayan su gibi) bir bilimsel gerçek olduğunu iddia edebilir misiniz?(Ediyorsunuz gerçi)Burada toplumsal ve bir o kadar da psikolojik bir hadiseden söz ediyoruz ve dünyanın neresine giderseniz gidsin,bu olayı yanlış bulanlar olduğu kadar doğru bulanlar da çıkacaktır...Evet ensest diye bir şey vardır,bu bir gerçek,bunun da çeşitli psikolojik açıklamaları vardır bir tez olarak...(Bunları okumadığımızı,dünyada sadece kendinizin kitap okuyup entellektüel olduğunuzu sanıyorsanız yanılırsınız)Ama burada işin bir başka yönünü anlatmaya çalışıyoruz fakat ısrarla ve ısrarla "bilimsellikten" dem vuruluyor...Bilime sizden daha fazla inanmış biriyim,benim için felsefe ve bilim,dinden,tabulardan,gelenek ve göreneklerden de üstündür...Ama bu,bir takım değerlere sahip olmadığım anlamına gelmez...

Şuna bakın:

"10 senelik eşi dışında aslt ihtiyaç karşılamak için zevksizleşen cinsel ilişkiler bayağılaşmaya başlar. Bu durumda örneğin bir baba, 13-14 yaşındaki kızına cinsel ilgi duyabilir. Bu etki en çok gördüğü "olgun erkek" yani bir tür "erk" olan babasına ilgi duyan kız içinde geçerli olabilmekte."


Eğer bu baba-anne ve kız,ıssız bir adada yahut,dışa tamamen kapalı bir köyde(the village:)) yaşamıyorlarsa,bunların davranışlarını ben hastaca nitelendiriyorum,bunun bilimsel olmakla veya olmamakla bir ilgisi yok...Sizin hiç bir değeriniz kalmamış,bütün zarlarınızı yırtmışsınız,cinsel hayatı bayağılaştı diye 13 yaşındaki kızına sarkan bir babayı "bilimsel gerçektir ne var bunda" diye öne sürecek kadar kopmuşsunuz...


Ayrıca demişsin ki:

Ayrıca tartışmalarınızda düşüncelerini belirten isnanların psikolojik profilini çıkarıp ona dalaşacağınıza...

Aaa bak bundan önce de neler demişsin:


*Sen ve benzerlerin zart zart atmasın diye

* (...) bunun nedeni sizin gibi sürülerin...


Bu tabloya fazladan yorum yapmama gerek yok...Son değineceğim nokta şudur.

"Toplum tarafından vukua gelen baskı ortadan kalkarsa ahlak tellallarının korktuğu "kaos" olmayacaktır. Aile ortadan kalkınca, insan birbirine yabancılaşmamış bir ortamda, cinselliğini özgürce yaşayabileceği için, kandaşları dışında çok daha fazla seçenek bulacaktır. "

Eğer bu yüzyılda,bu yoğun iletişim çağında,artık en katı feodal oluşumların bile çözülmeye başladığı dünyada,"çok fazla seçenek olmadığını" söylüyorsanız,siz sanırım robinson crouse ile aynı adada yaşıyorsunuz ve yine sanırım ki,kendisi de sizin aileden...Ve bir şekilde cinsel açlığınızı gidermek için kılıf (hele de bilimsel olursa tadından yenmez) arıyorsunuz....

NOT:Komünistleri yıpratmak için,"bunlar kadınlarını da ortak kullanırlar" diye saçma sapan iddialar ortaya atan bir takım burvuvalara en büyük cevabı MARKS ve ENGELS komünist manifesto'da vermişlerdi...Bir burjuva karısını basit bir üretim aracı olarak görür,o yüzden de özel mülkiyetin kalkması karşısında onun da ortak kullanılacağını zanneder...Evet evet,karısını bir mal olarak görür bunu diyen bir zihniyet...

Şimdi bu bağlamda,praxis'in dediğini,zaten yıllardır soğuk savaşın güdümlemesiyle komünistlere karşı önyargılı olan bilgisiz halkımdan biri duysa,"Hakkaten lan görüyon mu,gomünüstler karılarını ortak kullanabiliyor!" diye hiddetle düşünürdü galiba...Oysa durumun açıkca ne olduğu yukardadır...Bilmem birileri burdan bilimsel bir ders çıkarır mı?
 
erkandalf ; fizik bilimi ile ilgili bir yorum belirtilmiyor bu yazdıklarımızda. Tamamen sosyoekonomik fenomenlerin psikanalitik çözümlemeleri üzerinden fikirlerimizi belirtiyoruz.

Ensest üzerine yapılan psikanalitik çözümlemeler genel geçer nitelik taşır. İnsan doğası ve yaşamını şekillendiren sosyoekonomik belirgenlik bağlamında bilim adamları tarafından kanıtlar mevcuttur. Dolayısıyla ensestin yanlış olduğu ahlaki yargılar kaynaklı olduğundan bizi ilgilendirmiyor.

Ayrıca kimsenin bilimi inanç noktasına eyrleştirdiği yok. Senin sahip olduğun değerler seni ilgilendirir bunları kimseye empoze etmeye ve bunun üzerinden yargılarda bulunmaya teşebbüs etmen kanımca yanlış.

Kimsenin bayağılaşan cinsel hayat üzerinden fikir belirttiği ve bunu bilim çerçevesinde yorumladığı yok. Kişi içinde cinsel bir isteği zaten barındırır bunu cinsel hayatı bayağılaştıktan sonra ortaya koymasıda gayet doğal. Önemli olan bunu hiç bastırmadan ifade edebilmesidir. İnsan doğasından bahsediyoruz. Ahlaki yargılardan değil.

Ensestin yasak olduğu ülkeler gün gibi ortadadır. Ve feodalitenin baskısıyla meşrulaştırdığı ahlaki dayatmalarda ortadadır. Neyi gizlemeye çalışıyorsun.

Fikirlerimiz ve dayanakları bu şekidle ortadadır. Kimsenin şahsımıza ve felsefemize asılsız savlarıyla ne dediğiyle pek ilgilenmiyoruz. Gerekli yerlerde gerekli cevaplar veriliyor, verilecektir.
 
Appassionata demiş ki:
Ensestin diğer bir boyutuda ebeveynlerin kendi evlatlarıyla cinsel ilişkiye girmesidir. Buna direk oalrak "sapıklıktır" demek niyetinde olmadığım gibi "sapıklık değildir" demekte de zorlanıyorum. Burada olaya yönelik perspektif önem kazanıyor. Güncel sosyal ahlak açısından bakan sıradan biri için tartışmasız bir tabudur. Bilimsel tarafsızlıkla bakılması gereken bir konudur. Tecavüz yoksa, baba ve kızın (genellikle böyledir) kendi rızaları olduğu durumlarda bilimsel bir sapıklık profili çizmekte zorlanırsınız. Ancak neden hep erkekler bu olguların başrol oyuncusu olur, bu da ilginç bir noktadır. Erkek egemen toplumun bir görüntüsü olduğu çok açık.

Sence burada "bilisellik" kılıfı içinemi sokmuşun erkandalf? Nerenle okuyorsun? Özellikle kesinlik vermemeye çalıştım.
...
Benim sorunum olaya bakış açılarında. Aslında diğer bilimlerde olduğu gibi tarafsız bir bakış açısı neden psikolojide gösterilmiyor? Sorun burada.
Ahlak hiç bir bilimde, psikoloji üzerinde olduğu kadar baskı unsuru değildir. Seninde diğer bilimlerden bunu farkı görmenin nedeni bu. Ahlaki bakış açısından bir insanın rüyasında annesiyle seviştiğini görmesinin nedeni açıklanamaz. Dolayısıyla bunu açıklığa kavuşturmak için tabulardan arınmak gerekir.
...
Ben özellikle bilimsel kanır demedim insan davranışları için. Bilimsel bakış açısından dem vurdum buda hiç bir bireysel tabunun dokunamadığı bir perspektif olmalı.
...
Ayrıca da her bi bokada "entel dantel" demenizden rahatsız oluyorum. Benim entelektüel bir seviyem var, bunda da bir sakınca bulunmamalı. Zaten farklı düşünen bi insanım, doayısıyla bunu savunacaüğım tabii. Ben farklıyım, bireyim, sen değilsin sür insanısın. Şartlarımız eşit değil o yüzden..
 
Geri
Üst