Öncelikle nickini yanlış yazdığım için özür dilerim , bu yazıyı yazarken biraz sarhoştum yanlış okumuşum kusura bakma.
Yazımın çelişkilerle dolu olduğunu söylemişsin.Bu çelişkileri bana tek tek gösterebilirsen ve gerçekten öyleyse kendimi düzeltmek için elimden geleni yaparım...ama bana bu çelişkileri göstermelisin.
Fizik mühendisliği için güzel bir tanım yapmışsın ama şunu da unutma ki bir teoriyi hayata geçirmek için o teoriyi , en az teoriyi oluşturan kişi kadar iyi anlayabilmen gerekir.Bunun için de gerçekten iyi bir fizik altyapının olması gerekir.
"Fizikçinin bulduğunu fizikçiye anlatmak" sözünden senin de bir fizikçi olduğunu anlıyorum.Ancak yazdığın yazının tamamını bir internet sitesinden kopyalayıp önüme koymuşsun.Sanırım fizikonlie gibi birşeydi.Bence biryerlerden kopyala-yapıştır yapacağına kafandakileri kendi cümlelerinle anlatmalısın.Madem sen de bir fizikçi olduğuna göre "zamanda geri giden" antiparçacıkları en baştan itibaren birdaha inceleyelim.
İlk başta Schrodinger , kendi adıyla anılan dalga denklemini buluyor.Ama denklemde bazı problemler var bildiğin üzere...örneğin anormal zeeman olayını açıklayamamak gibi.Daha sonra Dirac ortaya çıkıp Schrodinger denklemini en baştan itibaren içine Einstein'ın bulduğu göreleliği katarak çıkartmaya çalışıyor ve elektronlar için bir dalga denklemi elde ediyor.Bu denklemi enerji özdeğerleri için çözüyor ve enerjinin 2 özdeğeri (biri pozitif , biri negatif) olması gerektiğini buluyor.Ki buradada negatif enerji durumları gibi bir kavram oluşuyor.Bu denklemin çıkarımını ve enerji özdeğerlerinin nasıl bulunduğunu biliyorsundur eminim ama ben yinede bir sitede buldum ve yazayım dedim...
Bu arada kopyala yapıştır yaptığın yazıda yazan birşey dikkatimi çekti...Bunun üzerine de biraz düşün istersen
"Elektron ile zıt yönde giden foton belli bir anda birdenbire iki parçacığa ayrılıyor: bir pozitron ve bir elektron." ....elektron - pozitron çiftinin nasıl oluştuğuna bir bak...
"http://www.answers.com/main/ntquery?method=4&dsid=2222&dekey=Dirac+equation&gwp=8&curtab=2222_1"
İlk başta olaya bir anlam verilemeyip normal olarak pozitif enerji alınıyor.Ama Dirac yinede elektronla zıt karakter gösteren bir parçacığın olması gerektiğini sezinliyor. Bundan hemen sonra Carl David Anderson bir deney yapıyor.Ama bu deneyde daha önce hiç görülmeyen birşey görülüyor.Elektronla aynı kütleye sahip ama pozitif yüklü bir parçacık...buna pozitron deniyor.İlk başta bu parçacığın neden böyle davrandığı bulunamıyor.Daha sonra Feynman ilginç bir nokta yakalıyor.Tabi bu olayı yakalarken Dirac'ın sonuçlarından (negatif enerji) da esinleniyor.Yakaladığı nokta şu...bu parçacık elektrona göre uzayda ve zamanda sanki zıt hareket ediyor gibi davranıyor.Yani tersinir bir şekilde...Daha açıklayıcı olması için eğer elektronun hareketini uzayda ve zamanda geri alırsak (mesela kameraya çekip kaydı sondan başa izlemek) pozitronun hareketini görebiliriz.Feynman'ın yaptığı bunu matematiğe dökmek...bunun için de şöyle bir mantık kullanıyor...Parçacığı uzay-zamanda geri göndererek hareketini geri doğru (elektrona zıt bir şekilde) yapmasını sağlıyor.Hatta bu işlem sırasında zamanda bir atlama sözkonusu olduğundan iaracı olarak "virtua-particles" denilen ve ışık hızından hızlı gitmesine özel olarak izin verilen fotonlar kullanıyor.Bu şekilde pozitronun hareketini tanımlayabiliyor.Bu nedenden dolayı antiparçacıklar Feynman diyagramlarında uzay-zamanda ters yönlü oklarla gösterilirler...çünkü hareket tamamiyle elektronun yaptığının tersidir.Bunu matematiğe dökmek için de zaman tersleme operatörleri öneriyor.Böylelikle durum Dirac denkleminin çözümündeki negatif enerji durumuna da matematiksel olarak uyum sağlıyor.Çünkü negatif karekök içindeki momentum terimi uzay-zamanla ilintili...enerji de negatif olduğundan sonuca fiziksel anlam bu şekilde getirilebiliyor.
Yani yapılan şey parçacığın uzay-zamanını , elektronun uzay-zamanıyla negatif yönde gidiyormuş gibi gösterip işlem yapmak.Ama bu pozitronun bildiğimiz zamanda geri gittiği anlamına gelmiyor.Sadece hareketi açıklamak için zamanda geri gitme fikri çok uygun bir metod.Bir nevi hareketi açıkamak için yapılan cambazlık gibi.Ama sonuçlar çok güzel uyuşuyor.
Zaten eğen antiparçacık zamanda gerçek anlamda geri gidiyor olsaydı biz onun kütlesini ve yükünü gözlemleyemezdik.Çünkü bu gözlem olayı "cloud chamber" denilen içi gazla dolu bir ortamda aynen elektronla yapıldığı gibi yapılıyor.Ortama manyetik alan uygulanıyor ve parçacığın hareketi arkasında bıraktığı ışıklı iz sayesinde izlenebiliyor.Yani aynı koşullar altında...nu koşullardan biriside zaman.Eğer elektronla aynı mantıkla gözlenebiliyorsa aynı zaman diliminde olmaları gerekmezmi ? Bak mesela bu da o sitedeki yazılardan alınma "Bugün pozitronlar kolaylıkla yapılabilmekte (örneğin iki fotonun birbiriyle çarpıştırılmasıyla) ve haftalarca bir manyetik alanda saklanabilmektedir. "Aslında burada da pozitronların oluşumu için 2 fotonun çarpışması gerektiği yazılmış , hatta sonrada bir foton ve bir elektronun çarpışması gerektiği yazıyor
ama benim dikkat çekmek istediğim nokta pozitronların haftalarca saklanabilir olması.Yani zamanda geri gitselerdi onları nasıl saklayabilirdik ki?
Neyse bu arada şunu da söyleyeyim...elektron-pozitron çiftinin oluşması için (pair-production) teorik olarak minimum 1.022MeV 'Luk bir gammanın ağır kütleli bir atom yakınlarından geçmesi gerekir.Bu çiftoluşumun tanımıdır.Ama bu olayla daha çok
5MeV ve üzerindeki gammalarda karşılaşılır.Yani yazdığı gibi bir elektronla bir foton çarpışınca pair production olayı olmaz
Umarım burada yazılanlar üzerinde biraz düşünürsün...