The War of The Worlds

100 milyon doları kaldır çöpe at :) Hollywood klasiklerinden bir film daha... O kadar da reklam yaptılar. İzledikten sonra "bunun için miydi?" demekten kendimi alamadım..
 
mantık hatalarıyla dolu vasat bir film!
ama illede ''kötü bilimkurgu izleyeceğim!''diyorsanız 8Odaha beteride var:)
--bknz: ''Sky Captain and the World of Tomorrow''--
 
Mükemmel bir film bence. Basit amerikan aksiyonu olarak değil, gerçekte yaşansaydı olayları nasıl görürdük tarzında bir ifadesi vardı. Arkada kahramanlık müzikleri olmadan, imkansız aksiyonlarla donatılmadan, bilinmeyene olan korku ve insanlığı korumak için elden geleni yapmaya çalışan toplulukların uğraşıları gerçeğe en yakın bu kadar, ancak böyle yansıtılırdı.

Herşeyden öte, bu film 50'li yıllarda çıkmadan önce kitabı basılmış. Filmlerini izlemeden önce kitabını okumuştum. Daha sonra ilk ve ikinci versiyonlarını seyrettim. İlki siyah beyaz, sonraki renkliydi. Bu üçüncü versiyon oluyor.
 
bu filmin bende ayri bi yeri vardir zira filmi izlemeye gittigimde su cicegi cikraiodum :LOL: hemde 22 yasinda 8O ...sayemde oldü denilen hastalik memlekette can bulmustur heralde. Vaaaayyy !!! Anaaaa!! die gittigim filmin sonunda yarilarak ciktigimi hatirliyorum...milyonlarca yil onceden planlar yapmis, tarlaya bugday eker gibi dunyaya gemi ekmis, oraya buraya uzanan teknolojilere sahip uzaylilar okadar ince eleyip sik dokumuslar bi su oksijeni hesaba katmamislarr.....ya biragghh yaaaaa :LOL: :LOL: ne bu yani bi nevi besin zehirlenmesi mi ??
 
besin zehirlenmesi diil bitane, hipotermi :p mal işte bu zuzaylılar... yoksa şimdiye çoktan ele geçirirlerdi... belki de geçiriolardır bodrumda antalya da arsa alarak fln :p :twisted:

o diil de bu filmi 3 ayrı yönetmen çekti de nie bi tek spielberg'ünki sinemada gösterildi dierleri dvd olarak sürüldü.. yani hikaye bu kadar mı kötü ki en iyisi buydu???
 
doğa dışı olayların, garip güçlerin kol gezdiği; kahramanlık gösterilerinin filme damgasını vurduğu bir amerikan yapımıydı yine. boş zamanımı doldurmak için gittiğim bir filmdi, ne yazık ki hayal kırıklığı olmuştu...
 
Beğenmedim ben. Steven spielberg bir çok yerde konuşturmuş tabi ustalığını. Görüntü efektleri mükemmeldi. (Meşhur Janusz Kaminski, bu filmde de görüntü yönetmeni) Lakin bariz göze batan saçmalıklar vardı.
O özensizlikler ve gereksizlikler filmden soğuttu beni. Ama tabi teknoloji olarak göz gönül açtıran güzel bir filmdi.

Buradan sonrasını izlemeyenler okumasın lütfen....
----------------------------------------------------------------
----------------------------------------------------------------





1- İlk patlama olduğunda Tom Cruise yavrularını alır tanımadığı bir arabaya atlayıp tüyme planları yaparken, bir arkadaşı çıkar gelir ve sakin sakin "hey napıyorsun, senin araban değil bu in çabuk" diyerek itiraz eder. Be kardesim arkanda dünya patlamış yerde devasa bir delik var içinden ucubik bir şey çıkmış. Herkes kendisini kurtarmaya bakıyor, adam gayet sakin araba senin değil diyor! Araba onun olmasa ne yazar, adam tüyecek işte. Sen neyine güvenip ortada geziniyorsun ki zaten öldün neticede. Oradaki adamın ölümünü göstermek için fazla zorlama bir sahne olmuş.

2- Tamam bilim kurgu izleyeceğiz diye zaten olağanüstü durumlara hazırlıklıyız da o araya sıkıştırılan aile dramatizasyonları neydiki??? En olmayacak zamanlarda kız çocuğunun babasına "biraz kibar olur musun" gibi laf sokuşturmaları, sürekli olarak babaya karşı nefretle karışık imalı cümleler, aile birliğine dair mesaj verme zorlamaları falan...

3- Bütün insanlar toplanmış gemiye binmek için saldırırken hiç bir şey olmamış gibi kafasında şapkası kravatlı gömlekli amcalar nereden çıktı?Onlara nasıl hiç bir şey olmadı da tertemiz takım elbiseler içinde dünya patlarken o zarifliklerini koruyabildiler.

4- Herkes paramparça olurken Tom Cruise'un oğlu nasıl oldu da paçayı kurtardı? Paçayı kurtarması yetmedi annesinin evine nasıl ulaşabildi hemencecik? Dışarda taş üstünde taş kalmazken annesi, kocası, ananesi ve dedesi evde hiç bir şey yokmuş gibi nasıl kalabildiler? Hepsi de giyinmiş süslenmiş şekilde evde oturuyordu. Annesi sanki güneşli bir bahar sabahına uyanır gibi pencereyi açtı, eski kocası ve kızını gördü. Evin içindekilerin en azından saçı başı bile olsa dağılmış olması gerekmez miydi?
 
uzay gemileriyle gezegenler arası yolculuk yapabilecek kadar gelişmiş bir uygarlık inmiş olduğu yabancı gezegendeki bakterileri hesaba katmadan,hiç bir koruyucu elbise giymeden elini olunu sallayarak dolaşırmı sizce??bu uzaylılarmı salak??filmin yapımcılarımı??yoksa bizimi salak yerine koyuyorlar?
 
Ulan şu hikaye de aslında H. G. Wells gibi bilim-kurguya çağ atlatmış bir yazarın kitabından sinemaya uyarlanmıştır ya. Keşke uyarlamayaydılar da kitap olarak kalıp kendi kitlesine hitap etmeye devam etseydi. Güzelim eserlere şöyle dandik ötesi filmler yapıyorlar. İnsanlar haliyle filmi referans alıp yerden yere vuruyorlar.

Mesela bakterilerle ilgili haklı bir eleştiri gelmiş yıllar evvel. Sen istediğin teknolojiye sahip ol, istediğin kadar gelişmiş ol evrenin neresinde ne çeşit yaşam formlarıyla karşılaşacağını bilemezsin. Bakteriler de bu yaşam formlarından biri ve belki bu yabancı uygarlığın daha önce karşılaşıp tanımladığı birşey değil. Bilmediğin şeye karşı önlem alamazsın. Tek bir örnekten bu kadar mantık yürütmek bir yana 1800'lerin sonunda yazılmış bir eseri 2000'lerde eleştirmek çok sağlıklı değil. Arada koca bir asır ve bu asırda katedilmiş korkunç bir teknolojik mesafe var.
 
Geri
Üst