aşk ve sevgi üzerine kitapları olan yazarımızdır.aynı zamanda posta gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır.ehmet coşkundenizin kitabından alıntı bi yazıyı paylaşmak istiyorum sizinle.
BÖYLE SEVDİM SENİ…
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim.Gözlerim değil; yüreğimdi seni gören.Sen damarlarımdaki kana karışıp geldin, oturdun yüreğime.Bir başka yerde olamazdın zaten.Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın; orada kalmalıydın.
Birçok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar kolay kabullendi seni.Herhangi biri değildin artık.Bu yüzden ne ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama.O yüreğin gerçek sahibiydin.
Şimdi bahara giriyoruz ya…Ben dört mevsim baharı yaşadım seninle.Çiçek çiçek açtın yüreğimde.Gökkuşağı zayıf kaldı, senin renklerinin karşısında.Taze bir yaprak gibi yeşildin.Açelyaydın pembeliğinle.Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün.Kırmızıydın bir ateş gibi ve maviydin…En çok bu renkle anmayı sevdim seni.Denize tutkundum; denizi sensiz; seni denizsiz düşünemedim.
Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da…Kendime bile dar gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık.En kızgın, en tahammülsüz olduğum anlarda bile seni düşünmek yetti bana.İçimdeki sevinç yüzüme yansıdı, güldüm.Beni böylesine güldüren senin o eşsiz sevgindi ve ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey olduğunu anladım seninle.
Her şeye rağmen sevdim seni.Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk yoktu.Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim.Sen elimden tuttuğunda patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi.Menzil sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim.Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim.Sana ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm ve o göle sadece ikimiz girebilirdik.
Sevdim ve hayrandım da…Her halin beni kendine doğru çekti.Duruşunu, uyumanı, gülmeni, ağlamanı, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu, olgunluğunu sevdim.Sesini de sevdim suskunluğunu da.Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim.Seni ve o doyumsuz uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman.Sığmadın cümlelere ve de hiçbir cümle senin eşsiz güzelliğini tarif edecek kadar derin olmadı.
Seni severken yorulmadım.Çünkü sen benim vazgeçilmez yaşam kaynağımdın.Her gün yenilendim.Seninle çoğaldım, seninle büyüdüm.Eksik kalan neyim varsa tamamladın.Ben hiçbir zaman ölmeyeceğim.Çünkü sen ölümsüzlüğün ta kendisisin.
Böyle sevdim seni, ötesi yok.
BÖYLE SEVDİM SENİ…
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim.Gözlerim değil; yüreğimdi seni gören.Sen damarlarımdaki kana karışıp geldin, oturdun yüreğime.Bir başka yerde olamazdın zaten.Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın; orada kalmalıydın.
Birçok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar kolay kabullendi seni.Herhangi biri değildin artık.Bu yüzden ne ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama.O yüreğin gerçek sahibiydin.
Şimdi bahara giriyoruz ya…Ben dört mevsim baharı yaşadım seninle.Çiçek çiçek açtın yüreğimde.Gökkuşağı zayıf kaldı, senin renklerinin karşısında.Taze bir yaprak gibi yeşildin.Açelyaydın pembeliğinle.Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün.Kırmızıydın bir ateş gibi ve maviydin…En çok bu renkle anmayı sevdim seni.Denize tutkundum; denizi sensiz; seni denizsiz düşünemedim.
Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da…Kendime bile dar gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık.En kızgın, en tahammülsüz olduğum anlarda bile seni düşünmek yetti bana.İçimdeki sevinç yüzüme yansıdı, güldüm.Beni böylesine güldüren senin o eşsiz sevgindi ve ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey olduğunu anladım seninle.
Her şeye rağmen sevdim seni.Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk yoktu.Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim.Sen elimden tuttuğunda patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi.Menzil sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim.Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim.Sana ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm ve o göle sadece ikimiz girebilirdik.
Sevdim ve hayrandım da…Her halin beni kendine doğru çekti.Duruşunu, uyumanı, gülmeni, ağlamanı, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu, olgunluğunu sevdim.Sesini de sevdim suskunluğunu da.Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim.Seni ve o doyumsuz uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman.Sığmadın cümlelere ve de hiçbir cümle senin eşsiz güzelliğini tarif edecek kadar derin olmadı.
Seni severken yorulmadım.Çünkü sen benim vazgeçilmez yaşam kaynağımdın.Her gün yenilendim.Seninle çoğaldım, seninle büyüdüm.Eksik kalan neyim varsa tamamladın.Ben hiçbir zaman ölmeyeceğim.Çünkü sen ölümsüzlüğün ta kendisisin.
Böyle sevdim seni, ötesi yok.