Cennetin Krallığı

En son Gladyatör adlı filmiyle Oscar ödüllerini toplayan Hollywood'un usta yönetmeni Ridley Scott yine destansı bir filme imza attı:Cennet'in Krallığı (Kingdom of Heaven)... Orlando Bloom, Liam Neeson, Jeremy Irons gibi ünlü oyuncuları kadrosunda bulunduran film konusuyla da son derece ilgi çekici. Cennet'in Krallığı, 145 dakika boyunca, Müslüman ve Hrıstiyanların karşı karşı ya geldiği Haçlı Seferleri'nin tozlu ve kanlı tarihinde dolaştırıyor sinemaseverleri.
(6 Mayıs'ta sinemalarda)


FİLMİN KONUSU

Ailesi ve inancını kaybeden acılı bir baba olan demirci ustası Balian (Orlando Bloom)'ın kaderinin bir şovalye olarak değişmesi anlatılıyor. Ibelin'li Godfrey (Liam Neeson) Doğu'da savaştığı Haçlı seferlerinden vatanı Fransı'ya dönmüştür. Balian'ın babası olan Godfrey, gerçek şovalyeliğin ne olduğu konusunda oğlunu yetiştirir ve onu destansı bir yolculuğa çıkarır.

Kutsal Şehir'de Balian kılıç maharetleri sayesinde kendine kısa sürede bir ün yapar ve bu arada Kral'ın kız kardeşi güzel Sybilla (Eva Green)'nın hayranlığını da kazanır. Kılıcıyla tarihe adım atan Balian ne var ki düşman da kazanmıştır.

FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen: Ridley Scott
Senaryo: William Monahan
Oynayanlar: Orlando Bloom, David Thewlis, Marton Csokas, Eva Green, Brendan Gleeson, Liam Neeson, Jeremy Irons, Ghassan Massoud
 
bugün,film hakkındaki yazılanları okudum,zaten niyetliydim daha büyük bir isterk uyandı içimde gitmek adına.

"bugüne kadar müslümanların cani,gaddar,acımasız olduğunu anlatan hollywood filmlerini izledik hep.bu film ise bunların aksine haçlı seferleri'nde hristiyanların olumsuz yönlerini cesurca ortaya koyuyor." okuduğum bu gazete kupürü beni en kısa sürede bu filmi izlemeye zorladı.yarın izleyip göreceğim.

saygılar...
 
bende senin dediğin gibi yorumlar okudum.tabiki daha yeni gösterime girdi ne kadar doğru bilinmez izleyip görcez umarım bu sefer kendilerini eleştirmeyi başarmışlardır..yarın gidiyorum....
 
Selamlar,

Bugün Ridley Scott'ın bir klasiğini daha izlediğimi rahatça söyleyebilirim. Aslında film hakkında en çok konuşulan "İslamiyet'i karalamıyor, tam tersi" şeklindeki yorumları Ridley Scott ismini görünce normal karşılamıştım. Bugüne kadar en çok ses getiren filmleri olan Kara Şahin Düştü ve Gladyatörte de aynı şeyler söz konusu idi.

Holywood'un klasik kahramanlarını beyaz perdede bizlere sunarken bir yandan da eleştirilerini çok yalın bir biçimde ortaya koyuyordu. Bu filmde de aynısı mevcut. Bu sefer hedef Haçlı Seferleri.

Film tüm Ridley Scott filmleri gibi belli bir renk skalasında giden görsel bir şölen. Yine muhteşem kamera açıları ve detaylı mekan ve kostüm tasarımları sizleri büyüleyecek.

Oyuncu seçimlerininin çok iyi yapıldığını düşünüyorum. Özellikle Orlanda Bloom artık işi öğrenmeye başlıyor ve sırıtmadan, komik olmadan bir rolü tam olması gerektiği gibi canlandırmayı başarıyor. Ben şahsen çok beğendim.

Son olarak Selahaddin Eyyubi karakteri trend tabiri ile inanılmaz karizma.

Sinema da izlenesi "uzuuuun" bir sinema şöleni. Klasik sayılabilecek konusu nedeni ile belki En iyi Film tarzı kategorilerde Oscar alması beklenemez. Ancak bence görsel dalda Oscar alması gereken bir yapım.
 
bu tür filmler olum olası ilgimi çekmemiştir her yerde aynısını söylüyorum filmi izlememe tek sebep eva greendi tamam biliyoreum ridley scott,tanıtımlar filmin konusu hiç mi önemli değil diyceksiniz ama gerçekten hazzedemedim gitti bu tür filmlerden. kingdom of heaven da bir istisna olamadı benim için Eva green de pek de baskın bir rolde değildi zaten. orlando bloomdan da neden se hazzedemiyorum ve katlanamadığım bir şey var adamda izleyemiyorum. herneyse yorumum ne açıklayıcı ne de haklı sebeplerle beğenmeme sadece sevmedim o kadar.
 
Izlersem ne oliyim. Son yillarin sadece gise amacli tarihsel dramalarindan bir tanesi daha ve böyle bir seye Liam Nesson ve Jeremy Irons gibi iki oyuncunun alet olmasi. Troy ciktigindan bu yana sevdigim bir tur olan tarihsel drama artik piyasa film turune döndu...
 
CedriX demiş ki:
Izlersem ne oliyim. Son yillarin sadece gise amacli tarihsel dramalarindan bir tanesi daha ve böyle bir seye Liam Nesson ve Jeremy Irons gibi iki oyuncunun alet olmasi. Troy ciktigindan bu yana sevdigim bir tur olan tarihsel drama artik piyasa film turune döndu...
:) kesin satar kesin izlenir amaçlı güzel hatun yiğit kahraman ve onun heyt be dedirten ideal görünümlü edabiyat parçalamaları.kahramanlıklar başroledkine aşık olamalar milli duyguların kabarması.iki arada bir derede hemen bir aşk beraberlik cinsellik. of of ya hep aynı taslakmı olur sıkıldım ben o filmlerden ya. izleme sen de boşver.
 
filmi beğendim.her ne kadar savaş sahneleri izlediğim diğer çarpışma sahneleri kadar başarılı olmasa da efektler,canlandırmalar hoşuma gitmedi değil!
klasik hollywood kahramanlık filmlerinden biri olmasına rağmen,gazete kupürlerinde yazdığı gibi,kahramanın yanısıra müslümanlar da övülüyor.
şahsi kanaatim filmin güzel ve izlenilebilir olduğudur.
sevgiler...
 
Gösterime girdiği ilk gün girdim. Tarihle ilgili filmler hep ilgimi çekmiştir. Son zamanlarda moda olmasının tek sorunu bu tür filmlerin kalitesinin düşmesinden çekinmemdir. Kral Arthur'da fiyaskoydu. Troya'da Akhilleus karakteri ve dövüş kareografileri dışında hoşuma giden bir şey yoktu. İSkender ise gerçekten tarihsel bir filmdi.
...
Cennet Krallığında ise günümüzün olaylarına değinen mesajlar vermişlerdir. Batı merkezli tarih anlayışına karşı, "öteki"'ni de ele almışlar. Asilzade Şövalyelerin ardına konulmuş yoksul Avrupa köylülerinin yağmalarından oluşan Haçlı Seferleri konu alınmış. Karşılarındaki de İslamiyet'in belki en ve tek aydın dönemindeki karakterleriydi.
...
Yine de dostluk ve dinsel vicdan özgürlüğü mesajı verilmeye çalışılması gerçekleri biraz çarpıtmış. Kudüs savaşı bitiyor ama sanki taraflar savaşmamışta, satranç oynamışlar gibi bir atmosfer vardı. İnsanın keşke savaşların sonu hep böyle olsa diyesi geliyor.
...
Hristiyanların "iyi" karakterleri kendi Dinsel dogmalarından çıkmış bir tavır takınıyorlardı. Neredeyse Tanrıyı reddetme durumundaydılar. Kötü adamlarda dinsel vaazlar vermekten çekinmiyorlardı. Müslümanlar ise yine de "öteki" konumundaydı. İki taraflı bir bakış değil. Sanki hristiyanlara "bizimkiler işte böyleydi adam olamamışız o zamanlar" gibi bir biçim vermişler, müslümanlar ise dinibütün "öteki"'!ler olarak ele alınmış. Onların çelişkilerine dokunulmamış, Dünya'daki mevcut yanlış anlayışlar körüklenmesin diye.
...
Salaheddin Eyyubi, cüzamlı IV. Boudin gerçekten gerçeklerle uyumlu olarak verilmiş. İbelin'li Balian hakkında pek veriye rastlamadım. Balian'ın babası olduğu öne sürülen Goderoi ise iyi niyetli ama gerçekte son derece beceriksiz bir şövalyeymiş.
...
Müslümanlar biraz fazla pohpohlanmış. Kudüs savaşından sonra herkese ülkelerine dönüş için güvenlik sağlanmamıştır gerçekte. Fidye ödeyenler için bu böyle olmuştur. 16 bin hristiyan ise köle olarak alınmıştır. Yine de I. Haçlı Seferinde müslümanları toplu kıyımdan geçiren Hristiyanlara kıyasla çok daha "medeni" bir savaş tazminatı.
...
Filmin soundtrackleri değil ama, arka planda çıkan folklorik tınıları Kardeş Türküler yapmış. Sybile'le Balian konuşurken arkada çok tanıdık bir ezgi çıktı dikkat ettiniz mi bilmiyorum.
...
Sonuç oalrak film daha çok "mesaj vermeye" yönelik bir tutum izlemiş. Bu arada bir bilgi vereyim, filmin sonunda III. Haçlı Seferine çıkan İngiltere kralı Aslan Yürekli Richard da Salaheddin'le karşılaşacaktır ve bu iki yiğit insan gene birbirlerine saygı duyacaktır.
 
Her zaman için tarihsel filmleri ben de sevmişimdir. Kral Arthur( Özellilke Lanselot'u Richard Gere'in oynadığı eski versiyonu ), Troia, Alexander the Great, Gladyatör vs.

Kingdom of Heaven da vizyona dahi girmeden ilgimi çeken ilk şey afişleri olmuştu. Özellikle Orlando Bloom'un tek başına yer aldığı afişti beğenimi kazanan.

Film de aslında tam anlamıyla Müslümanları övme teması işlenmiş diyemeyiz. Şöyle farklı bir açıdan bakacak olursak Haçlı Ordularının aciz ve düzensiz olarak gösterilmesi de biraz acıma duygusu uyandırıyor izleyende.

Nitekim başarılı bir yapımdı. Orlanda Bloom bu tarz filmlerin gerçekten aranılacak aktörü olma yolunda...

Saygılar.
 
Din adına yapıldığı söylenen savaşların aslında göründüğü gibi olmadığını vurgulamışlar kanımca.
Hiçbirşey!! aslında Herşey Salahaddin'in yorumuyla.
 
İşte filmden iki unutulmaz sahne ;)

heaven.jpg


kingdom.jpg
[/img]
 
filmde dikkatimi ceken ve özellikle bellirtmek istediğim sey filmin iki tarafida tarafsiz bir sekilde konu almassiydi, oldukca güzel diger (benzeri türde) filmlerden farkli bir yapıya sahip, sırf savas sahneleri icin izlenmeye deger gördüğüm film..
 
ridley scott tan beklenmiyecek derecede kötüydü sebeplerine gelince en başta oyunculuklar sonra hikayenin yetersizliği konu hiç derin değil çok saçma grçek bir olaydan alıntıysa şu bailan olayı gerçekten çok ilginç bir adammış ridley scottın epic anlatımı bile ne yazıkki kurtaramış filmi troy,arthur (Alexenderı saymıyorum o epic anlatım değil resmen tarih filmiydi) dan sonda bir hüzün daha bence yazık olmuş harcanan onca emeğe .
 
anarchist demiş ki:
Her zaman için tarihsel filmleri ben de sevmişimdir. Kral Arthur( Özellilke Lanselot'u Richard Gere'in oynadığı eski versiyonu ), Troia, Alexander the Great, Gladyatör vs.

Kingdom of Heaven da vizyona dahi girmeden ilgimi çeken ilk şey afişleri olmuştu. Özellikle Orlando Bloom'un tek başına yer aldığı afişti beğenimi kazanan.

Film de aslında tam anlamıyla Müslümanları övme teması işlenmiş diyemeyiz. Şöyle farklı bir açıdan bakacak olursak Haçlı Ordularının aciz ve düzensiz olarak gösterilmesi de biraz acıma duygusu uyandırıyor izleyende.

Nitekim başarılı bir yapımdı. Orlanda Bloom bu tarz filmlerin gerçekten aranılacak aktörü olma yolunda...

Saygılar.

sen yazınca aklıma geldi ilk şovalye gerçekten çok hoş bir filmdi.hatta benim 6 yaşındaki kuzenim en az 30 kez izlemiştir bayılırdı lanselota.
Hiç unutmam bi sahnede lanselot soruyo lady ye beni seviyormusun? diye kız hayır diyo.Benim kuzende bağırıyo "şu Lanselot sevilmez miii? :)
 
Geri
Üst