Kayıp otoban (lost highway)

jack_the_ripper demiş ki:
anlasilmasi cok zor olan film , 2-3 defa izlemek gerekli ki o zaman bile hrsey oturmuyor .......... zaten adam herkesin kendine gore yorumlamasi icin cekiyor filmleri , bizim icin fazla zeki =)) , ben paralel kisilik sendromu faln die dusundum ilk islediimde , sonra da iice kafam karisti =) , nese ruya gibi bi filmdi gercekten sanki ruya goruomusum gibi ne bas1 belli ne sonu karmakarisik bir kurgu =) filmde ayrica marilyn manson unda 5 sn lik bi rolü war ;) ;) :LOL:
gercektende hic birşey anlamamıştım bu filimden bende ama sanırım bunun nedeni filmin uyduda bir alman kanalında saat 4 te ve alkollü izlenmeside buna etkili olabilir
 
bu filmide pi gibi bayag bi suredir cozemedim.. kac kere izledim bilmiyorum.. rammstein caliodu evin icindeyken orayi hatirliyorum..

bide genelde filmi izledigim herzaman yari uyku konumunda oldugumdan psikolojim bozuluo :D neyse bidaa izlicem..
 
filmin içinde bir anda genç bir adam giriyor.peki eski karakterlerle o adamın bağlantısı ne?bu filmi tam anlamıyla sadece bir kere izledim.daha sonra her izleme girişimim başarısızlıkla sonuçlanarak nedense bu filmi kapatıp ya köpeklerin günü nü yada full metal jacket ı tekrardan izliyorum.
 
geçen sene izledikten sonra yaptigim yorum (unutmayayim diye de bi yere yazmisim):

film aslında normal akışında gitmektedir yalnız anlaşılması güç olan bu akışın dairesel bir düzlemde ilerliyor olmasıdır.. aslında bu filmde hiçbir şey gerçek değildir, hepsi fred'in kafasında tekrarlanan kimlik bunalımlarıyla oluşan soyut olay zincirlerinin herhangi bir tekrarıdır.. karısını öldürdüğü gece andy'e ve karısına dick laurant'ın ölmüş olduğunu söylemesi ve aslında negatif duygularını simgeleyen mystery man'in başkalarıyla konuştuğunu görmesi bunun kanıtıdır. bu döngü fred'in, karısını öldürdüğü ve idam edileceği gerçeğinden uzaklaşmak için kasıtlı olarak yaratılmış yapay ve hataları olan bir gerçektir ve aynı memento filminde olduğu gibi zamanı gelinceye kadar devam edecektir..
 
Bu filmle Mulholland Drive arasında çeşitli benzerlikler var. İkisinde de kahraman sevdiği insanın ölümüne neden oluyor. Bu insanlar kafayı yemiş oldukları için, filmin büyük kısmı da rüya ya da ilüzyonlar şeklinde geçiyor. Bunlar da genelde kahramanın olmasını istediği şeyler şeklinde gerçekleşiyor.
Filmin ne etkileyici sahnesi ise sonu bence. ADam hapiste kuvvetli uyku ilaçları alıyor, uyanmasına rağmen gördüğü ilüzyonlar devam ediyor. Zaten ara sıra hapların etkisinin azaldığı anlarda gerçekliğe yaklaştığı anlar oluyor. Filmin sonunda ise idam elektrikli sandalyede idam edilirken hala araba ile polisten kaçtığını sanıyor.
 
ifade biçimlerinde sinemanın yeri sanatsal olarak en son sıradadır.bu sıralamayı sağlayan ise diğer ifade biçimlerinin sahip oldukları tarih durumudur.henüz yüzyıllık bir yaşa ermiş olan sinemanın kendi içersindeki tanımlama özgürlüğünün uçarı haller aldıgı bir duruma geldiği noktada david linch gibi yönetmenlerin dilinden yada izleyenlerin her biri farklı olmak üzere geliştirdikleri yorumlardan anlayabilceğimiz filmleri hastalıklı hayranlıklar haline getirip diğer filmlerle ve diğer yönetmenlerle sinema sanatını çıkmaz sokaklara itmek yanlıs değilsede bir iki saatte tüketilen üretimlere saygısızlıkdır...x filmdeki karakter kötüyü temsil etmektedir yada beyaz giysi iyiliği temsil eder gibi yorumlar genelin içersinden sıyırıp beyin denilen sofrada tüketiceğimiz tüketilmeye değer diğer bütün detayları lezletli hale getirir.öte yanda, anlayamadım yada bu söze dikkat gibi yorumlar değil ama bu yorumların abartılı hallere ulaşması amatör eleştrilerde bizleri sonuçsuzluğa götürcekdir....david linch iyi filmlere imza atmış bir yönetmendir...imgeleri her nekadar evrensel boyutlarda olsada bu imgeleri anlatım tarzı aynı şekilde değildir..(.kültür farklılığımız kebabla hamburger ile ölçülmüyor sonucta)...david linch takva filmini anlayabilir ama muharrem efendi david linch filmini anlamayabilir bu doğaldır...sen atıyorum 500 tane amerikan filmide izlemiş olabilirsin ama bu 501. filmi izleyip anlayabilcek konumda oldugunu göstermez...bu evrensel anlayısa sahip olan filmler ve yönetmenleri imgesel anlatımlarını bu evrenselliğe sahip olmak ugruna basitleştirmemişlerdir zira bu filmler doğal olanlardır.david linch filmleri doğal değil insanların gözlerine deyen yapay detaylarla doludur tarz buysa david linch bu konuda uzmandır ama bizlerle dalga gecen bir yönetmen değildir...
saygılar...uzun oldu ama kusura bakmayın ve lütfen cevaplayın
 
neva, yazdıklarında şunu düzeltmek isterimki David Lynch asla evrensel imgeler kullanmaz onun imgeleri kişisel boyuttadır. Zaten genelin "ben bu adamın filmlerini anlamıyorum" deme sebebi çoğunlukla bu yüzdendir. David Lynch'in hayatını derinlemesine araştırdığınızda filmlerinde kullandığı ve bazen hiç bir şey ifade etmiyormuş gibi görünen imgeler, kendi hayatından izler taşıyan noktalardır. (Bu açıdan, sadece yönetmenin anlayabileceği filmler yapmak ne derece doğrudur tartışması çıkabilir fakat onun da savunduğu gibi göreceli yapılan bir iş için "anlamlılık" havada kalan bir kelimedir)

Peki, Kayıp Otoban da dahil olmak üzere, David Lynch filmi izlemek isteyen herkes, önceden bu adamın hayatını araştırmak zorunda mıdır? Elbette hayır. Şöyle diyor bu konuda: Filmlerimi belli bir mantık çerçevesine oturtmaya çalışmaktansa, bir ruya yorumu yapar gibi yorumlarsanız ve film bittiğinde izlediğiniz şeyin aslında benim ruyam olduğunu anlarsınız, olay karmaşık hale gelmez. Siz benim ruyamı nasıl yorumladıysanız filmden anladığınız budur.

Bu açıdan evrensellik olgusu David Lynch filmleri için geçerli değildir. Bizim kültürümüzle uyuşmadığı için anlaşılmaz olan bir şey yok ortada, dünyanın her yerinde David Lynch filmlerini anlaşılmaz diye tabir edenler vardır. Mesele, David Lynch'in sanata bakış açısıyla ilgilidir. Kişisel görmesiyle ilgilidir.
 
The straight story 'yi lost highway'den sonra izlemiştim hakkaten dumur yaşamıştım aynı yönetmenin filmi mi acaba diye. Lost highway'den ve diğer Lynch filmlerinden herkes kendine göre sonuçlar ve konu çıkarabilir bence. Konusu budur veya olay budur demek imkansız.
 
sevgili futurist ,açıklamaların için teşekkür ediyorum...

sinema sanatı bireysel bir sanat olamaz,aslında hiç bir sanat bireysel üretim olamaz ama sinemada bu dahada fazladır bu önceki yazımda yaptıgım karşılaştırmanın tersidir bu defa sinema bu konuda dahada oturaklıdır...
örneğin resmetme sanatı nasıl tuale fırça değdirmek değilse, müzik de ses üretmek heykelde el yordamıyla ruh yaratmak değildir...sanatın materyalist açıklamasını anlaşılır halde söylemek gerekirse "sanatçı sanat malzemesini üretemez ,kullandıgı malzemeleri insandan,hayvandan kısacası doğadan alır,bunlara mistik karakterler ve hatta tanrı peygamber gibi olgularda dahildir.sanatçı malzeme olarak kendisini bile kullansa bu açıklama dahilinde olur zira kişilikler de doğaya aittir ama sanat ancak ve ancak duyuların kullanımı ile ete kemiğe bürünüp birer estetik metaryel olurlar keza bir romandan esinlenip(duyusal durum)film yapmak gibi ,ortadadır ki kullanılan malzeme gene sanatdır(estetik metaryel)..buna rüyalarda dahildir......david linch için söylenmesi gereken bir bütünlük varsa yani sinema dili açısından o da filmlerinin kurgu anlayışdır...kurguyu david linch filmlerini için zamanın akış sıralaması olarak algılarsak eğer(tabiki bu kadar basit değil-belki bu konu için ayrı bir başlık gerekir diye girmiyorum)filmde geçen zamanların birbirinden sıralama olarak (akış)ayrı durmaları bu filmi birazdaha ilginç hale getirmekden ibaret olur ama; kimse herhangi bir filmde zaman kırılması olsaydı daha iyi olurdu yada paralel kurgu daha iyi anlatım getirirdi diyemez zira film üretiminde bu durumlar zaten filmlere ilginçlik ,birbirinden ayıran ufak ama filmdeki hikayeye sinema dili katan büyük farklılıkları getirir(cümle düşük oldu gibi neyse anlaşılıyordur umarım=)...
ve bütünün içinde bireysel duruşlara neden olan malzeme değil bu malzemeyi gösterme "biçem"idir.david linch bir kişidir,ama sanatçılar herzaman temsil boyutunda irdelenirler temsil ettikleri kendileri dahi olsa malzeme herzaman duyuların dışındadır...saygılarımla.
 
özür dileyerek,
bu açıklamalarım futurist arkadasa yönelik değildir...tabiki bu açılımları biliyordur(katılmaya bilir). buranın bir forum platformu oldugunu gözeterek bu uzun açıklamaları yapıyorum...
 
selamlar...

filmi izleyeli 5-6ay kadar oldu ama hemen hemen herşeyi hatırlıyorum.tek izlemeyle olayı kolay kolay bir düzene sokmanız gerçekten büyük maharet! bu tip filmleri çeken arkadaşların ruh halleri dünyaya bakış açıları gördükleri şeylerin farklı olduğu aşikar ama lynch gerçekten anlaşılması güç bir insan evladı!

film anlatılan konu itibariyle benim anladığım kadarıyla! ortasında başlamakta öyle bakınca konunun içine daha rahat okabildim kendimi... en azından ben böyle kurguladım;)
 
Lynch sinemasına dair söylenecek çok söz var... Her filminde olduğu gibi "Lost Highway"de çeşitli bilmeceler ve soru işaretleriyle dolu. Filmin havasına hakim gerilim ve gizem bu bilmecelerle doruğa ulaşıyor...
Başroldeki karakterin hapse girdikten sonra görünüşünün ve hayatının değişime uğraması, aslında kadın karakterin üzerine kurulu filmin orjinal yapısını ortaya koyuyor.
 
filmi izledim gözlemlerime ve yorumlara dayanarak söylüyorumki insanlar bu filmi ya çok seviyo ya da onu bi vakit kaybı olarak görüyo,işte böyle uçta bir film kayıp otoban...
 
Gece gece ne gerdi be! Özellikle ilk yarım saat ve o acaip herif beni tırstırdı bu yaşta. Mullholland drive'ı pek tutmamıştım (kız kıza sahneler hariç :twisted: ) Bu film ise her ne kadar cevapsız sorularda bıraksa sarıyor. Müziklerde başarılı.NIN sevmem ama Trent Reznor iyi iş çıkarmış.
Rammstein şarkılarıda cuk oturmuş.Manson da sonlarda videoda gözüküyor.
 
Geri
Üst