Bisiklet

Aramızda bisiklet ile aktif olarak ilgilenen ya da bilgisi güncel olan arkadaşlar var mıdır? diyerekten açıyorum bu başlığı...

6-7 sene öncesine kadar hayatımda çok önemli bir yerdeydi fakat elimizde olmayan nedenlerden ötürü faaliyetlerimizi askıya almak zorunda kalmıştık.

Yeniden gaza geldim, esasında 2 sene öncesine kadar gidiyor bu gaza gelişim, geçen haftasonu ise Büyükada'ya gidip orada bisiklet kiralayışımızın ardından hepten coştum ve şu anda kısa süre içerisinde bir tane bisiklet almak niyetindeyim.

Ne alınır, nereden alınır, şehir bisikleti mi alınır yoksa MTB mi tercih edilir, Bianchi halen daha eskisi kadar iyi midir?

Bianchi'nin sitesinden bakıyorum; 9992 liraya bile bisiklet var anasını satayım, gerçi çok da tatlı namussuz...

"İstanbul ne tarafta?" diye yolda gezinen Müjde Ar gibi kaldım ortada anlayacağınız; konuya hakim arkadaşlar varsa şu sorularıma kısa cevaplar vermek suretiyle tavsiyelerini paylaşsa çok makbule geçer.

Güzeldir be bisiklet, arabadan bile güzeldir bence.
 
Her gün hem spor hem de ulaşım aracı olarak bisiklet kullanıyorum. Biraz modifiye edilmiş bir sedona scud bike ve salcano excel kullanıyorum. Bütçeniz müsait ise sedona borla öneriyorum, bir de ince lastik taktınız mı tadından yenmiyor, aksam shimano olsun. Fiyat performans bakımından en iyi markalardan biri Sedona şu an.
 
Kadronun üzerindeki markadan çok komponentler önemli. Kadroların çoğu alüminyumdan benzer şekilde Tayvan'da üretiliyor. Karbon gibi özel malzemeler bence gereksiz. Özel bir fiziğiniz yoksa (çok ağır veya çok uzun gibi) salcano, geotech veya sedona gibi markaların ürünlerine bakabilirsiniz.

Çok uzun boylu değilseniz farklı oramlarda kullanabileceğiniz bir 26'' dağ bisikleti tavsiye ederim. Disk fren şart değil. Hatta bence olmasa daha iyi olur. Ağırlıklı olarak şehir içi kullanılacaksa şehir lastikleri ve 48 dişli aynakol kullanışlı olur. Ağırlık konusuna da o kadar takmayın derim.. 3 kilo daha hafif olacak diye fazladan 2000 lira vermeyin.

Bu arada, binachi de eski Bianchi değil.

Bisiklet konusunda örneğin şu forum da oldukça faydalı olabilir: http://www.bisikletforum.com/content.php
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #5
Fikirleriniz için eyvallah.

Sedona'yı bilmiyordum, şimdi bakıp gördüm Sedona Borla modelini. Bu işe ayırdığım bütçe maksimum 600-700 TL civarı ve tamamiyle şehir içinde kullanacağım desem yanlış olmaz. Eskiden hevesliydim yok viteslerini/frenlerini/lasiklerini değiştireyim, yok boynuz takayım filan diye ama artık onlarla uğraşmam sanırım. Boynuz yine isterim ama. :D

Sizler tabii online alışverişle içli dışlı arkadaşlarsınız, görüyorum forumda baya aktifsiniz. Benim online olayım ise fiyat ve fotoğraf bakmaktan öteye geçmez. Halen daha fatura turuna çıkarak elden fatura yatıran biriyim, online alışveriş yapmıyorum. Beşiktaş/Barbaros'ta şu Sedona'nın bir bayiisi var sanırım, ona bakabilirim.

Ha varsa şurada satılır/burada da yetkilisi var misali tavsiyeleriniz, onlara da açığım.

Bianchi'yi sil at kafandan diyorsunuz yani?
 
Ben Bianchi kullanıyorum ama 2002 yapımı benimki. Yeni serilerinde bozdu diyorlar. Kaldı ki artık seçenek çok, Sedona, Kron, Carraro vs olabilir.. Verdiğim linkteki bisiklet İstanbul'da olmalı, bence gidip deneyip alınabilecek bir alet. Az kullanılmış, sıfır fiyatından 300TL ucuz.
 
Sedona tercih ederseniz bence bayisinde seçip Eminönü'ne gidin ve orada alın. Çoğu aynı ürünler sattıkları için sağlam rekabet var. En iyi fiyatı bence orada alırsınız. Alırken komponentlere dikkat edin. Olması gerekenden daha ucuz birşeyler takabilirler..

Disk frenli bence almayın. Sizin fiyat aralığınızdakiler muhtemelen yeterince kaliteli olmayacaktır.

Güvenilir bir yerden ikinci el de alabilirsiniz. İkinci elde fiyatlar iyice düşer bu aralar..
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #8
Haftasonunu kısmen araştırma turlarına ayırdım diyebilirim.

Barbaros'ta Sedona, Sirkeci'de Salcano bayileriyle görüştüm. Sedona satıcısının tabii karnı tok, esnaflık bilen adamlar değiller, dükkanı açmış öyle takılır havadaydı içerideki arkadaşlar... Neredeyse insanın yüzüne bile bakmadan fiyat veriyorlar. Böyle şeylere de dikkat ederim ben, sinirimi bozar. Sanki bisikleti alacağız, üstüne onlar para verecek. Ağızlarından cımbızla laf alıyorsun... Neyse; 711 ve Borla için gitmiştim ama fazla da uçmak istemedim, Borla'ya döndüm, nakit ödemede 690 TL dedi Borla'ya. Kilit ve boynuz ile birlikte 750 TL civarına gelecek.

Sonra Sirkeci'ye gittim ama Sedona satıcısı göremedim. Salcano için adam baya ilgilendi, Salcano ana bayisiymiş, ki marka Türk MTB takımına filan da sponsor olmuş ve takımın Balkan şampiyonluğu var, bunu da arada sıkıştırıyorlar elbette... Esnaf öyle olacak. Sedona için istediğim modelin alternatifinin karşılaştırmasını yaptı (Astro 240 SRV), her ikisinin de katoloğunu çıkardı, malzemelerden filan bahsedip sana saydıklarımla Sedona'dakileri karşılaştır, hemen alma dedi. Ben de 10 gün içinde almayı düşünüyorum zaten. Bisiklet hafif, güzel. İlk bakışta zaten seleler biraz fark ediyor; Salcano jel takviyeli ve çok daha yumuşak. Sedona'daki daha üstün körü.

Sonra Rum kökenli senelerin esnafı bir amcam Bianchi satıyordu ona gittim, hani insan sarrafı olmuş derler ya aynen öyle, şöyle bir döküm yapsan amca dedim, hop diye 480'lik bir Bianchi gösterdi; düşün-gel, yardımcı oluruz dedi. : ) Ama Bianchi'ler hoşuma gitmedi pek gerçekten. Nereden geldiğimi sordu, eski esnaflar/eski topraklar hakikaten başka, farklı alışkanlıkları var. Kadıköy dedim, geçen hafta Lefter abimizin mezarındaydık dedim, 300'e bırakır herhalde bir daha gitsem. :D

Sonra akşam eve geldim forumlarda karşılaştırmalarını filan okudum. Sedona'da Shimano, Salcano'da SRAM vites (arka attırıcı) kullanılmış. Bu noktada vites geçişlerinde filan SRAM'a ciddi övgüler var. Fiyatını da 620'ye bırakırım dedi ama kilit ve boynuz da ekleyeceğim, biraz daha pazarlık edip indirebileceğimi düşünüyorum. Ayakları yaparız yani icap ederse. : )

Bakalım şimdilik Salcano yarım adım önde gibi. 10 gün içinde kavuşurum inşallah, öyle ki dün eve dönüşte otobüste hep geçtiğimiz yerlere bakıyorum, ulan buralarda ne güzel bisiklet sürülürün hesabını yaparken buldum kendimi. Bu hevesi kaybetmemek lazım, özlemişim cidden.
 
pek binmeye vaktimiz olmasada benim ve eşimin birertane bisikletimiz var evde. yıllarca bisiklete binmeyip bir gaza gelip tekrar bisiklet almaya karar verdiğimde teknolojinin nerelere geldiği konusunda dudağım uçukladı tabi fiyatlarında etkisi var. şahsi fikrim şehirde kullanacaksan mümkün olduğunca ince teker tercih etmen. bunla beraber amortisörlü bir bisiklet alacaksan maşada mutlaka kilit olması gerekiyor. bazen çok fren yaptığın durumlarda bisikletin öne doğru ivme alması rahatsızlık yaratabiliyor. eğer disk fren alacaksanda hidrolik disk olmasını tavsiye ederim. balata olsun yada v fren olsun şehir içinde çok fazla kullanıldığından yorucu olabiliyor. heleki gitar çalan biri için bayağı kasıyor
 
Hidrolik frenin, yağmur, çamur içinde atlaya zıplaya dağ bisikleti kullanılmayacaksa pek bir olayı olduğuna inanmıyorum. Hatta benim için mahzurları yararlarından fazla. Geçen sene slx hidrolik frenli bir bisiklet almıştım. Bugün olsa kesinlikle telli alırım. Telli frenin ayarları doğru dürüst yapılırsa ve jantlar sorunlu değilse yorduğu konusuna da katılmıyorum.
 
Büyük ihtimalle V fren olacak. Ama şimdi tabii bu araştırmalar içinde şehir bisikletlerini ben pek hesaba katmadım. İnce teker olarak bakmadım desem yeridir yani. Tam 2 modele indirgemişim kafamda, şimdi ince lastikli şehir bisikletleri çıktı karşıma.

Yani bundan 10 sene önceki bisikletlere göre çok mu değişti dağ bisikletleri acaba, dağ bisikletini hep şehirde kullandık biz eskiden ve pek de tatminsiz olduğumu anımsamıyorum. Sıcak havada kalın lastik asfalta biraz gömülebilir bir tek bu geliyor aklıma.

Kafam karıştı şimdi... Esasında 2 modele inmişken şehir bisikletlerini araya sokmaya üşeniyorum; ama artık 10 gün sonra filan satın almaya gittiğimde bakarım belki.
 
Dağ bisikletine Schwalbe Marathon gibi bir çift lastik takıp 70-80 PSI basarsanız şehir içinde asfaltta da canavar gibi kullanılabiliyor. Üzerinde gelen lastikleri takınca da arazide tabii.. iyi lastik ucuz değil ancak..

20 senedir şehir bisikleti kullanmadım. Ama onbinlerce kilometre yarış bisikleti kullandım. Küçücük bir taş parçasının veya azıcık kumun ince lastikleri nasıl kaydırdığını defalarca yaşadım. Ağırlık konusunu dikkate almazsak, yarış bisikletiyle karşılaştırıldığımda dağ bisikletinde sevmediğim tek konu gidonun farklı tutuş pozisyonlarına izin vermemesi.
 
Abiler tekerlek cok buyuk problem degil de sele problemi cekiyor musunuz? 5-10 dakikalik mesafelerde sıkıntı degil ama en az 30-40 dakika surekli binimde takım taklavat ( :D ) sizlanmaya basliyor. Jel dolgulu veya kalin sungerli sele kullananiniz var mi, faydasi oluyor mu?
 
Jel dolgulu sele almayın, kullanamazsınız, btwin vardı bende, çok rahatsız. Deneyen hiç bir arkadaşım onaylamadı, hatta birinin bildiğin jeli akmış. Süngerli seleleri tercih edebilirsiniz. Dağ bisikleti şehir içi kullanım için de uygundur, şehir bisikleti aramanıza gerek yok, yalnız ince lastik şart, o kalın kol gibi lastikler ile pek performans alamazsınız, sonuçta dağda bayırda kullanmayacaksınız bisikleti. Bir de alacağınız bisiklette arka amortisör olmamasına ve ön maşanın kilitlenebilir olmasına dikkat edin. Fırsat bulup çekebilirsem kullandığım bisikletlerin fotoğrafını koyarım buraya. Hatta turkrock bisikletçileri olarak bir organizasyon/toplantı da düzenleyebiliriz belki :)
 
Jet dolgu pek bir halta yaramıyor. O kısmın boş olduğu seleler işe yarayabiliyor. Kalça kemiklerinizin tam oturabileceği genişlikte olmalı. O bölgeyi arada dinlendirmek için ayakta rahat rahat kullanmayı da öğrenmek lazım.

Ama işin esas sırrı biraz kapsamlı bir etek traşı ve pedli tayt giymek. -> Şaka Değil..
Bacakları da traşlarsanız tam olur. -> Burası Şaka :) ..
 
Pedli taytı unutmuşum, yeri geliyor bir seferde hiç kıçımı kaldırmadan 70-80 km yol gidebiliyorum ayıptır söylemesi, çok faydasını görüyorum. *pne işi bu deyip kullanmazlık etmeyin, üzerine başka bir şey de giyin tabii, kamyoncu dayılar "sen serpilmişin" demesin sonra ;=). 20-30 liraya alabilirsiniz.
 
Valla denediğim kadarıyla o jel takviyeli sele daha rahattı ama tecrübenizi sorgulamak da istemem elbette.

Arka amörtisör olmaması ve ön maşada kilit tamam, Salcano'da bunlar var. Lastiğe ve seleye şu anda pek fazla yatırım yapmak istemiyorum, bir süre sonra en azından bunlara daha özenli şekilde eğilebilirim, deneyip memnun kalmazsam zaten mecburen yapacağız.

Sedona'nın selesi Salcano'ya nazaran daha dar. Götüm ufak sayılmaz ama burada selenin darlığını sorun etmiyorum, sadece diğeri daha yumuşaktı. 2 hafta önce alelade bir bisiklet kiralayıp 1,5 saat civarı bindim, ki seneler olmuştu o kadar sürmeyeli, hiç bir yerimde ağrı-sızı olmadı.

Bakalım, büyük ihtimalle bu ikisinden birini alacağım: Sedona Borla ya da Salcano Astro 240 SRV. Fiyat ve ilgi açısından Salcano önde, görünümde ise Sedona daha bir hoş.

Bisiklet buluşması fena fikir değil; açıkçası ben şu anda bisikleti alıyorum ama beraber bineceğim kimse yok mesela, eskiden mahalle olarak her yere bisikletle gidilirdi, yazlıkta bile bu böyleydi, yoldaşlarımız vardı yani. Bir yere gitmek için de çıksam, zevk için tur atmak için de çıksam tek başıma çıkacağım. Askerde bir arkadaşım bunun için büyük gruplar halinde organize olarak hareket ettiklerini söylemişti ama ne yazık ki irtibatı kopardık onunla. Neyse hele bir karar verip alalım da...

Bu arada, araştırmaya başladığımdan beri gördüm ki, Schwalbe lastikleri herkes minnetle anıyor. Tesadüf olmasa gerek.
 
Geri
Üst