Yeni içerik
Yazar:
Filtreler

Tech21 Nyc Sansamp Classic/gt2/tri A.c./psa 1

Ben uzun süre kullandım tri.A.C. Oldukça güzel sonuçlar elde ettim. Öncelikle az seçeneği var gibi gözüküyor ama piyasadaki çoğu simulatorden çok çok daha gerçekçi bir sese sahip. Kullanımı çok kolay ayrıca. Drive'ı az veya yetmez diyenler bu aleti yüksek volumeda bir denesinler. Drive konusunda hep en büyük hata odada çalınan ses seviyesiyle kayıttaki drive'ın karşılaştırılmasıdır. Yüksek volume'da gayet yeterli drive vermektedir BENCE. Kişisel tercih ve tat meselesi olduğundan sonuç herkese göre değişebilir...
 
Hazır kullanan biri bulmuşken sorayım :LOL:

Amoremorte, ben GT2 yi mikrofonlama seçeneğinin ev kaydında avantajı olur diye tercih edildiğini duymuştum hadi drive ı geçelim diyorum ya yetsede yetmesede yine güzel bir analog distortionla (hatta lambalı) besliyeceğim zaten. Ev kaydı için tavsiye edermisin tri.A.C yi?
 
Ev kaydında kullanmadım hiç. Mikrofonlama tabiki avantajlıdır ama sonuçta ikisinde de aynı speaker sim. olduğu için kalite olarak çok farketceğini sanmıyorum. Bence alacağın yere git ve özellikle kayıt için kullanıcağını o yüzden direk miksere girerek deneyip deneyemiyceğini sor. Ankara Pan musicte sana yardımcı olurlar bu konuda sanırım. Genel kullanım olarak triac mı gt2 mi dersen ben triac derim. Gt2 tonal yelpaze olarak çok geniş olabilir ama triac'nin 3 kanal olması müthiş bir olay.
 
Arkadaşlar biliyorum iyice çorba ettim artık ama benimkisi sağlıklı bir arayış olsun diye tecrübe etmişlerin tecrübesine çok ihtiyacım var. Sorum şu : Rocktron Gainac mı? GT2 mi? Tavsiyeleriniz ne yönde olur? olaya daha çok analoga yakın bir sistem olarak bakıyorum Rocktron da sonuçta tüplü bir rack preamp. Bu alete Harmony Central de 6.5 gibi çok kötü bir puan vermişler. Biliyorum bu tip yerler çok belirleyici yorumlar değil ama küçük fikirler veriyor insana. Nedir ne değildir bilmiyorum ama forumda alıp satan çok oldu bir ara bu preampı. Bilen fikir beyan ederse çok sevineceğim. Özellikle ses kalitesi, doğallık kayıt performansı konularında tecrübe etmişler veya bilgi sahibi olanlar varsa çok sevinirim. Bu hafta bu işi bitireceğim kısmetse. Sizde benden kurtulursunuz. :LOL:
 
Dragonchaser baya kullanmıştı bu aleti o bilir ama yine de iyi düşün derim belediye otobüsüyle seyahat eden biri için(bkz. ben) :p rack olayı biraz kullanışsız stüdyoda, sahnede. Çabuk bozulma ihtimali var darbelerden, ordan oraya taşımaktan :roll:
 
Doğru diyorsun Cakewalker, zaten inceledim pek yorum ve kullanana da rastlayamadım bayağı eski bir aletmiş bu arada Gainac. Yine ibre GT2 gözüküyor bir bulsam alacağım..
 
Arkadaşlar nihayet GT2 mi aldım. İki gün içinde elimde olacak. Şimdi merak ettiğim nokta şu : malum analog bir sistem oluşturmaya çalışıyorum. daha doğrusu karışmasın şimdi ortalık, yani içinde bir işlemcisi olmayan ve sayısal sistemle çalışmayan bir sistem oluşturmaya çalışıyorum.

Şimdi kararsız kaldığım nokta şu : incelediğim kadarıyla bazı rack efekt processorlar hakikaten stüdyo kalitesinde kayıt imkanı veriyor. Bu konuda gördüğüm kadarıyla fiyat performans açısından en uygunu da Behringer DSP2024 P Virtualizer Pro gözüküyor. Aletin içinde yok yok. Heleki çok şahane reverb alternatifleri var stüdyo kalitesinde bu alette. Sistemi bu aletle besleyeyim diyorum ama takıldığım nokta şu : her ne kadar sağlam bir amfi gibi olmasa da kuracağım sistem analog mantığında ve tuşe hassasiyeti ve transparanlığı processorlerden çok daha iyi olacak ancak şimdi GT2 gibi bir analog pedalı Behringer DSP2024 gibi bir alete bağlayınca analog sinyaller sayısal olarak işlenecek. Bu noktada transparanlık ve tuşe hassasiyetim yine kaybolurmu yoksa drive ı GT2 den aldığım için sadece efekti DSP2024 ten aldığım için kaybım yine de processorlerden az olurmu?

Kafama takılan bazı sanatçıların Virtualizer pro yu rack sistemlerine bağlayıp sahne performanslarında ciddi ciddi kullanmaları. Yurtdışında kullanan çok gördüm internette hatta bayağı ünlü bir metal gitaristinin de setup ında var Behringer Virtualizer pro. (adını hatırlamıyorum) Ayrıca aşağı yukarı bir çok stüdyo ekipmanı listesinde adı geçiyor behringer dsp2024 ün. Bu bilgiler ışığında aletin kalitesi sebebiyle fazla transparanlık ve tuşe kaybı olmazmış gibi geldi bana. Yinede kayıt ve ses sistemlerindeki baba üstadlarımızın bu konuda yorum yapmasını rica edeceğim. Aslında bu aleti allexstone da kullanıyor ama üstad ortalarda yok 1 haftadır.:cry: Bilen varsa veya yorum yapanlara şimdiden teşekkürler.
 
Ya gt2 güzel alet iyi yapmışsın da, şu ekipman olaylarını fazla kafaya takma bence.Marty Friedman boss gt6 ile inanılmaz tonlar alan bir adam mesela.Bu işe kafayı bir taktın mı tabiri caizse manyağı oluyorsun, rüyalarına giriyor adamın.
 
Evet insan resmen manyağı oluyor, doğru dedin yahu. :LOL: Naaparsın bunca yıl uğraşıp çalıp ettikten sonra insan birazda böyle ton vs olaylarına dalmak istiyor. Süreç ise söyle işliyor : ilk yıllarda hangi ton olsa bakmadan çalıyorsun, bir müddet sonra en azından artist tonları yakalamak istiyorsun, bir müddet daha geçiyor aradığın artist tonlarını verebilecek en iyi aleti istiyorsun (ben bu yüzden pod xt aldım) ve bir müddet sonra da yemişim artist tonlarını kendi tonumu ve çalış doğallığımı verecek sistem arıyorum diyorsun ve ben şu an kendimi bu aşamada hissediyorum yani artist tonları vs sıkıldım artık kendi çalışımı net hissedebileceğim, benden ve tuşemden bir şeyler alıp götürmeyecek bir setup a yöneldim. Tabi bundan sonrada bir sürü aşama vardır ama ben daha ilerisini şu an göremiyorum 8-9 senelik tecrübemle bu aşamadayım sonraki yıllarda ne oluyor onu bende bilmiyorum. Tecrübe ettikçe göreceğiz bakalım..

Bu arada son zamanlarda içime iyice bir kurt düştü. Sanki Pod XT ile hangi tonu ayarlasam veya hangi tonda çalarsam çalayım sanki arka planda hiç değişmeyen ve bazı yeteneklerimi körelten gizleyen hep aynı kalan bir ses rengi varmış gibi gelmeye başladı. Bu ses renginin dışına çıkamadığım içinde yeteneklerimden ödün verdiğimi hissettim ve bu histen kurtulmak ve penamı ve tuşemi özgür kılabilmek için böyle bir olaya girdim.
 
Sanki Pod XT ile hangi tonu ayarlasam veya hangi tonda çalarsam çalayım sanki arka planda hiç değişmeyen ve bazı yeteneklerimi körelten gizleyen hep aynı kalan bir ses rengi varmış gibi gelmeye başladı. Bu ses renginin dışına çıkamadığım içinde yeteneklerimden ödün verdiğimi hissettim ve bu histen kurtulmak ve penamı ve tuşemi özgür kılabilmek için böyle bir olaya girdim.
Hepsini görmek için tıklayın...

Klübe hoş geldin Skyrunner! :)
Gençlerin processor denemeye gittiklerinde, hele böyle pahaca üst model bir alet deneyip tonlara hasta olmalarının sebebi bu, farkında değiller, ama olduklarından çok daha iyi bir gitarist gibi tınlıyorlar. Sonra adamı direk ampliye bağlıyorsun...
-Bu tonda çalamıyorum ya...

Tamam tone is inspiration... Ama bir yere kadar. Gitara yılalrını vermiş birinin böyle bir processor sistemi ile çalışmasını anlarım. Taşınabilirlik vs. Çok rahat. Ama gitara yeni başlayan ve daha bismillah böyle insanı uçuran processor sistemleriyle adımını atan kişilerin yıllar geçse de kontrollerinde çok büyük eksikler oluyor. Ben de bunu yaşamış insanlardan biriyim. Bence doğru bir yoldasın.

Behringer için:

Dsp2024ün dinamik cevap kabiliyetini bilmiyorum, ancak efekt algoritmalarının Pod XT den daha iyi olduğunu hiç sanmıyorum açıkcası. O alet kullananlardan edindiğim izlenime göre biraz ucuz etin yahnisi. Yani rack şeklinde dizayn edilmiş olması aslında pro bir alet olduğunu göstermiyor bence.

Bir de patch değişimi sırasında latency sorunu olan bir alet olduğunu biliyorum, fakat forumdan ozan(skatheist), sanırım bunun stereo kanalını split monu yaparak bu sorunu geçebiliyordu, alacak olursan onunla bir iletişime geçersin.

Şu da bir gerçek, sırf delay/reverb için yine stomp bir çözüme gitsen yine digital bir stomp alacaksın.

Bunu göz önünde bulundurarak böyle bir aleti tavsiye edebilirim. Aslında half rack olarak bossun modelini hatırlayamadığım efektörlerini bulabilirsen(model hatırlamıyorum üretimde değiller ama 2. el bulabilirsin biraz araştırmak lazım model ismini -sanırım se 20- 2 tane modeli var) iyi bir seçim olabilir.

Aslında analog tonundan ödün vermemek için böyle bir aleti -modulation(phaser flanger vs) kullanmamak şartıyla sinyal zincirine PARALEL bağlamanı tavsiye ederim. Yani FX aletini tamamen WET ayarlayıp delay reverb gibi efektleri, sinyaline paralel olarak almak transparanlık adına çok mantıklı olabilir. Böylece atıyorum delay için, bi tele dokunduğunda direk gt2 nin çıkışını ampli alır, aynı zamanda FX aletinin delayleri de sinyale ayrı olarak girer. Böylece tonunda herhangi bir alterasyon olmaz.

Kolay gelsin.
 
Ben de triac'yi boss'un gx 700'üne send-return'den bağlayıp, gx 700'den sadece fx'leri alıyodum.

Aslında çıkan sonuç çok tatmin ediciydi ancak daha da abartıp bu tuşe olayını tam oturtmak için bi süre sadece amfi drive'ı kullanmak istiyorum :)

Efekt olayına gelince bence ya hiç girme ya da daha pro bi alet al fx için derim
 
pyramind demiş ki:
Klübe hoş geldin Skyrunner! :)
.
Hepsini görmek için tıklayın...

Saolasın pyramind, geç de olsa doğru yolu buluyoruz işte. Aslında eskiden çok fazla analog olaylarına girmiştim ama tuşe vs konularını hiç dikkate almazdım daha acemiydim anlamıyordum. Şimdi niyeyse böyle bir hastalık geldi bana. (tuşe hassasiyeti, transparanlık vs) Müzikte sınır yok bir kez daha görüyorum her gün yeni bir evre geçiriyor resmen müzikal bakış açısı insanın. Ve gelişmeyi hedefledikçe de daha iyi şeyler kullanmak istiyor insan.

Bu arada saolasın söylediğin önerileri dğerlendirerek çözüm üretmeye çalışacağım.

Cakewalker sana da çok teşekkür ederim. Zaten chorus, flanger vs kullanmıyorum tek kullanacağım delay ve reverb olacak bu konuları da tavsiye ettiğiniz doğrultuda inceleyeceğim. Çok yardımcı oldunuz saolasınız.
 
Rica ederim. :)

Bu arada söylediklerimi okuyanlar "aha bildiğimiz analog kafa işte digital teknolojinin nimetlerini geri çeviriyor" diye düşünmesin. Ekipmanım bir perdesiz bir perdeli elektrik, Boss gt8 ve Laney TF300 II amptan ibaret. Yani analog bir setupım yok.

Ancak processorum olabildiğince transparan ve çok sevdiğim bir alet olmasına rağmen çok sık açmıyorum. Genellikle Gitar-->amp şeklinde takılıyorum. Ancak bir stüdyo olayında veya sahne olayında belirli tarzda parçalar bestelenecek/coverlanacak çalınacaksa bir processor hayat kurtarıyor. Bunun yanında bir tane Sansamp classic almayı planlıyorum. Sonuçta bahsetmek istediğim bu aletlerin gereksiz olduğu değil, eğer uzun zamanınızı gitara verip bazı şeyleri aşmış biri değilseniz ve bu konuda ciddi iseniz(yani en azından üniversiteden sonra tası tarağı toplayıp, 10 yıl sonra "eskiden gitar çalardım ben de okulda" demeyecek kadar bu yola baş koyduysanız) tekniğinizi ve tonunuzu baştan bu aletlere emanet etmeyin. Uzun vadede rahatlık getirmesi açısından bir can simidi olarak düşünün. Diyeceklerim bunlar. (Ha bu arada, bir daha okudum -bazı şeyleri aşmış- derken kendim aştım ondan processor kullanıyorum demek istemedim, ben de burdaki hemen herkes gibi kendi yönümde çalışıp çabalayan biriyom. Bu yüzden kendimi processorumun sıcak kollarına bırakmıyor ve Gitar-->amp takılıyorum)

Ton işleriyle kafalarını bulandırmış herkese(hepimize) kolay gelsin. :)
 
Bu arada SansAmp GT2 ile yapılmış bir satriani flying in a blue dream cover ı buldum. Hem adam güzel çalmış hemde ton çok hoş. Oldukça başarılı bir GT2 örneği. Hemde SansAmp ın kendi sitesinden alınma show amaçlı bir mp3 değil. Birebir sizin benim gibi adamın biri çıkmış GT2 ile çalmış vallahi çok başarılı buldum tonu. Dosya büyük 4 MB ama merak eden vakti olan için iyi bir GT2 örnek kaynağı olur diye buraya koyuyorum.

GT2 Satriani Tonu
 
Eveeeet nihayet bugün GT2 elime geçti ve ilk kurcalamalarım sonucunda bu küçücük aletten nasıl böyle klas ses çıktığına şaşırıp dumur oldum resmen. Öncelikle iki güzel avantajını gördüm. 1. cisi kesinlikle noise gate falan istemiyor en yüksek gainde bile. En azından ben en yüksek gainde hız yaparken hiç ihtiyaç duymadım. İkinci en güzel özelliği ton çok temiz ve berrak ben pod xt de böyle berraklık alamadım. Saatlerce gitar çaldım bırakamadım elimden bir türlü. Pyramind in dediği gibi varmış gerçekten pena vuruşlarımdaki küçük hareketlere bile acaip farklı hassasiyetler gösterdi. Teli perde üzerinde küçük bir hareketle oynatsam bile çok hoş tınılar aldım hatta hız yaparken bazı tellere fazladan vurgu yaptım onca hız içerisinde o vurgular bile duyuluyor. İlk günden gönlümü fethetti alet.

Gün içerisinde bir tanede sıfır bir Danelectro Fish&Chips 7 band eq aldım. Bunuda GT2 yi bağladım tam bir ton cümbüşü oldu. Aşağıda bir örnek kayıt yaptım. Maksat processormu analog sistemmi diye benim gibi kararsız kalanlarla deneyimlerimi paylaşmak. Aşağıdaki mp3 teki tona çok fazla takılmayın derim özellikle temizliğine, parlaklığına ve hassasiyetine dikkat edin derim. Daha ilk denemelerim daha farklı sonuçları da koyacağım. Açıkçası ben bu kadar parlak ve temiz sıcak tonlar beklemiyordum. Herşeyden önce processordeki soğukluk yok tonda. Biraz reverb var kayıtta. Pod XT den aldım reverbu o biraz hassasiyetini etkiledi yinede buna rağmen bence çok farklı pod xt den.


Gt2 Ses Örneği


Not : Arkadaşlar birde beğensenizde beğenmesenizde kırıcı olmadan yorum yapacağınıza eminim. :LOL: Sonuçta benim bu örnek sesleri buraya koymam ne beni daha iyi gitarist yapıyor ne de daha baba bir ton üstadı falan olduğumu gösteriyor tek yaptığım paylaşmak. Hatta uzman olmaktan çok hala acemice araştırma geliştirme safhasında bir ton gezgini olduğumu gösteriyor.
 
Geri
Üst