Unutulmaz film replikleri

Harvey Dent: you either die a hero, or you live long enough to see yourself become the villain.

Donnie: Why do you wear that stupid rabbit suit?
Frank: Why are you wearing that stupid man suit?
Donnie: I can't get it off.
 
Samantha Darko: Why are you looking at me funny?
Iraq Jack: Why are you looking funny?

Dayanamadım, n'aapayım; esas iletişime yaklaşamasa da, yine de fena değil demiştim.
 
"You there Ephialtes, may you live forever" ,
(Sen Ephialtes, umarım sonsuza dek yaşarsın)
King Leonidas - 300 Spartans

"I find your lack of faith disturbing"
(İnançsızlığını rahatsız edici buluyorum)
Darth Wader - Star Wars
 
-hadi malburaa malburaa malburaa hadi cıgaraaa
-ver bakiim bir malbürö
-buyur
-bilooo
-ula mahooo sen haa?
-aah canııım gel seni öpem
-lan ben senin gelmişini geçmişini ha
-dur ülen dur sana küfür hiç yakışmıyör
-ulan paralarımı niye dolandırdın ha hayvanoğluhayvan
-yav sinirlenme anlatacam
-seni gebertemmi lan gauat pezemenk
-ulan ne biçim adamsın yau
-en yakın arkadaşına nasıl yaparsın bunu ha?
-oğlum tamam yaptım...yaptım ama sor bakalım bir kere niçin yaptım? sor bakiim
-di söyle niye yaptın?
-gel şöyle... Allah Allah....
....
-işte böyle bilo böyök şeer insanı namıssız yapiir, ben de şeytana uydum. ama Allah inandırsın ogün bugündür gözüme uyku girmiydi vicdan azabından
-hassttir lan sen de viccdan ne gezer
-öyle deme bilo haydi ötekiler neyse de kendi köylüme can kardeşime ettiğimden çok utandım köye geri döndüm aramaya
-beni ne yapacaktın
-paranı geri verecektim ama seni bulamadım
-şimdi buldun ver onbin kağıdımı
-onbin bende sen onu bırak başka paran varmı?
-ne yapacaksın?
-canım sen söyle
-bir onbin daha biriktirdim
-tamam oldu bu iş
-hankı iş?
-seninle ortak iş kuracağız seni patron yapacağım
-nasıl?
-karışma sen sonunda talih kuşu başına kondu itoğluit hihihi şerefe... :)

(banker bilo)
 
-''People should not be afraid of their governments.Governments should be afraid of their people.''

''Sanatçılar gerçeği ortaya çıkarmak, siyasetçiler ise gerçeğin üstünü örtmek için yalan söylerler.'' bu söz de türkçe olarak aklımda kalmış :) ikisi de v for vendettadan
 
''Öğleüstü döndüğümde o sokağı çok iyi hatırlıyorum. Hanımeli kokusu vardı havada. Cinayetin hanımeli gibi koktuğunu nereden bilebilirdim?''
-Double Indemnity

''Evet, onu ölürdüm. Para için yaptım, ve bir kadın için. Ne parayı aldım, ne de kadını.''
-Double Indemnity

''Ne sanmıştın beni ki? Alımlı bi hatunun ön odasına girip de 'İyi günler. Kocalara sigorta satıyorum. Ortalıkta haddiden uzun süredir gezinen bi kocanız falan var mı, hani paraya çevirmek istediğiniz bi tane? Gülümseyin yeter, paranızı hazır ederim!' diyen bir herif mi? Hah! Beni nasıl da keklik sanıyor olmalısın.''
-Double Indemnity

''Ben benzin satıyorum. Ufak bir karım var. O kar payı ile gidip yiyecek malzemesi alıyorum. Pazarcınun ufak bir karı oluyor. Ekmeğini kazanmak deniyor buna da, belki bir yerlerden duymuşsundur.''
-Out of the Past

''Ortaya çıkana kadar her gece oraya gideceğimi biliyordum. Bildiğimi bildiğini biliyordum. Orada oturdum ve viski içtim, ve elli altıncı sokaktaki bir mekanı asla düşünmedim. Nerede olduğumu ve ne yaptığımı iyi biliyordum... kekin tekiydim. İlk gece gelmeceğini biliyordum. Ama yine de orada oturuyordum işte, gecenin sonuna doğru zorlaya zorlaya.''
-Out of the Past

Berger: Beş defa, beş farklı yerde öldürüldüğünü okuduk.
Victor Lazslo: Gördüğünüz üzere, her biri doğruydu.
-Casablanca

''Raporda 'Kopyanın Rutin Şekilde Emekli Edilmesi' yazıyordu. Bir kadını sırtından vurduğum için kendimi bok gibi hissetmeme engel olmamıştı.''
-Blade Runner

Togusa: Karımın ve kızımın yüzleri gözümün önünden gitmiyordu.
Batou: O karın ve kızın değil. O, Ölüm.
-Innocence: Ghost in the Shell

Kız: Ama... ama... ben bir taşbebek olmak istemiyorum!
Motoko: ''Kuş kanı için ağlarsın, ama balık kanı için ağlamazsın. Sesi olanlar kutsanmışlardır.'' Eğer o 'taşbebeklerin' sesleri olsaydı, 'Ama ben insan olmak istemiyorum!' diye bağırırlardı.
-Innocence: Ghost in the Shell

Motoko: Peki... bunu yaparsam... 'ben' olarak kalacağımın ne garantisi var?
Kuklacı: Böyle bir garantiyi sana sunamam. Fakat insan olmak, sürekli değişmek demektir. 'Sen' olarak kalma ihtiyacın sadece seni kısıtlıyor.
-Ghost in the Shell
 
Doğanın hesaplanabileceği fikri, kaçınılmaz olarak insanların da basit mekanik parçalarına indirgenebileceği sonucuna gider.
-Innocence: Ghost in the Shell

Kaçak: Tutuklarsanız tutuklayın! Konuşmayacağım!
Batou: Konuşmak mı? Söyesene, ismini bile bilmeyen bir adama ne sorabilirim ki!?
-Ghost in the Shell

(Aslında film replikleri olmasa sırf GitS'ten buraya yazılabilecek o kadar çok şey var ki....)
 
Savrulurken raconun kırmızı pelerini o zarif öfkeye zamanki sana hasta oldu incelikli haytasın nüksederken raksına mahallenin maşallahı eyvallahı güzellik be oğlum şimdilik ölümüne kadar hayattasın.

Ağır Roman
 
''Belki de bunu kasede kaydedip yavaş çekimde izlememiz lazım.''
-The Crow (eleman koparken jet hızıyla söylenmiştir)

''Sana bir taklit yapayım. CAW! CAW! DAN, s.tir, ÖLDÜM!''
-The Crow

-Sen! Ne diyorsun bu işe!?
-Kocaman bir kancadaki minicik solucan gibi hissediyorum!
-(güler) O zaman umarım kocaman bir karıncadaki minicik bi solucan gibi hissetmek hoşuna gidiyodur!
-The Crow
 
vizontele'den..

fikri: "reis bey,bedri ağanın torunuyla konuştuğunu hatırlatmak isterim"

belediye reisi: "bedri ağa mı? katırcı bedri ne zaman ağa oldu?"

fikri: "ne yani hayvansever bir adamdan ağa olamıyor mu,böyle bi kaide mi var? katırları seviyordu rahmetli" :D
 
Ulan herif yine yazmış ya. Askerden sonra sivil hayata adaptasyon açısından çok yardımcı oldu bana Yahşi Batı. Başlangıçtaki at arabası sahnesindeki replikler (özellikle Çocuklar Duymasın'daki Amerikalı patron rolünü oynayan kadın çok başarılı buradaki kısacık rolünde) ve çadırdaki ot kafası muhabbetleri (Cem Yılmaz'ın çadırdan çıktıktan sonraki totem repliğinden otu çektikten sonraki mimiklerine; Ozan Güven'in "ayağım yok" muhabbetinden "püsküüt" geyiğine kadar süper olmuş) gayet hatırlanası ve eğlenceli sahneler, ama başka iki tane yazacağım ben:

- Ulan ben müptelası mıyım da 1000 doları g.tüme sokuyorum?

- Onu bilemiyorum...

- Efenim?!

---

- Suzan hanım, bizde bir de şey vardır, o silah yerinden çıktı mı illa patlayacak!

:D

Bu son replikten önceki Osmanlı hayatına dair tandanslar ile ilgili sergiledikleri performans ise ap ayrı. Umarım yerin dibine sokma amaçlı eleştirilere kulaklarını tıkayıp, bu ekibiyle daha yıllarca film çekmeye devam eder Cem Yılmaz. Yıllarcayı da geçtim, ölene kadar çeksin. Tek rahatsızlığım böyle ses tonunu biraz fazlaca kısarak konuşması. Bir de, old-westernlerdeki karakterlere benzemek hezeyanı ile Demet Evgar biraz yapmacık bir oyunculuk sergilemiş; o eski karakterlere yine selam çakabilirdi ama tamamen onlar gibi rol kesmeye çalışarak değil, kendi oyunculuğunu da katıp orta yolu bularak. Uzaylılara karşı bir sinerji yaratalım diyorum yani.
 
aynı filmden;Ozan Güven'in vurularak öldürülen yol arkadaşı için Cem Yılmaz'a söylediği şey:

"Aziz Bey,nükdenin sırası değil ama beyefendi bizi yüzüstü bıraktı" :D
 
Forumdaki Inglorious Basterds başlığının hortlamasından mütevellit; tuttum yine izledim bir kısmını... Bazı replikler sade olmalarına rağmen, söyleniş biçimleri nedeniyle de unutulmaz hale gelebiliyorlar. Buna güzel bir örnek bu filmde var bence:

- Everybody in the German army has heard of Hugo Stiglitz...

Alkışlar, kahkahalar.

Ve tabii ki, iyi konuştun gomtan dedirten performansın bir kısmı, Hans Landa'dan geliyor:

---

Consequently, a German soldier conducts a search of a house suspected of hiding Jews.

Where does the hawk look? He looks in the barn, he looks in the attic, he looks in the cellar, he looks everywhere he would hide, but there's so many places it would never occur to a hawk to hide.

However, the reason the Führer's brought me off my Alps in Austria and placed me in French cow country today is because it does occur to me.

Because I'm aware what tremendous feats human beings are capable of once they abandon dignity.

---
 
"Kim ne derse desin, sözcükler ve düşünceler dünyayı değiştirebilir."
John Keating
"Dead Poets Society - Ölü Ozanlar Derneği"

"Hayatta yaptıklarımız, sonsuzlukta yankılanır…"
Maximus Decimus Meridius
“Gladiator - Gladyatör”

General Maximus'un ve Edward'ın cümlelerini çok beğeniyorum. :)
 
Bu arada yeni fark ediyorum, Yahşi Batı ile ilgili olan mesajım editlenmiş. :D Deyimdi yahu oradaki.

Yok, kızdığımdan yazmıyorum ve "mesajım editlenmiş, ne yaptığınızı zannediyorsunuz siz" tarzında bir tepkim de olmaz asla; ama burası o kadar da gereksiz resmiyetin sahnelendiği bir forum değil. Anlatım içindeki argo, kimsenin şahsına küfredilip/sövülmediği sürece zenginliktir, eğlencelidir. Tekrar söylüyorum, fark edince sadece gülümsedim, işinizi de sessiz ve kırmadan halletmişsiniz, yanlış anlaşılma olmasın. :)

O zaman madem mesaj attık, başka bir replik daha ekleyelim ve öyle bitirelim mesajı:

- This Kamikaze business might just not be for me...

(Curb Your Enthusiasm'de Larry David, bir Kamikaze pilotu olarak yaptığı saldırıdan sağ kurtulan Japon Kamikaze pilotunun torununa, dedesinin pilot olarak kamikaze saldırısını gerçekleştirip de nasıl sağ kurtulduğuyla ilgili varsayımsal vazgeçiş anı düşüncelerinden birini takdim ediyor.)

:D
 
Geri
Üst