Etkileyici Düşünceler ve Güzel Sözler

Ne güzeldir kategorize olmak ne güzeldir kategorize etmek. Ey kurtlar ey tilkiler ey kanaryalar ey kargalar, ne güzel sizin özel isimleriniz, ne güzel sizin sıfatlarınız, ne güzel sizin sınıflarınız.


Cenk TOZKOPARAN

İnsanlar irade, mefkure varken zilleti kabul edemez.


Ziya Gökâlp

Fertler ve milletler buhranlı anlarda keşfettikleri idealler vasıtası ile kurtulurlar.


Ziya Gökâlp

''İnsanlar birleştikçe ve birbirlerine bağlandıkça, tek başlarına olmaktan korkmaya başladılar. Toplum insanların birbirleriyle bağlantı seviyesini yükselttikçe, yalnız durmak ve sürüden ayrılmak bir tür kompleks haline gelmeye başladı. Bu kompleksten kaçınmak isteyen bireyler, bireyliklerini sadece algıladıkları bir bütünün parçası olarak ifade etme yolunu seçti. Fakat bu olayların gösterdiği üzere, bazı durumlarda, meme yaratımından farklı bir şey oldu: memetik mutasyonları içerisinde kopyalama davranışlarını uygulayan bireyler, diğerlerinin dikkatini çekerek, mevzubahis davranışın sürekli kopyalanmasını sağladı. Fakat, bu kopyaların bir aslı mevcut değil - hiçbir zaman da olmadı. Kopyalayanlar, anlamlı bir bütünden geldiğine inandıkları davranışları yerine getirmekteler, fakat algılarındaki bu anlamlı bütün, gerçekte yok. Kopyaların ortaya çıkmasına sebep veren olay, bir 'asıl' teşkil etmemekte, zira olayın esas sebepleri, kopyacıların algıladığı ve yansıttığı davranıştan tamamen farklı - hatta, 'asıl-olay'ın bir sebebi bile olmayabilir. Ortada olan objektif gerçek şudur ki, olmayan bir aslı kopyalarak, o aslın onaylanmasına katkıda bulunan bireyler, aslında sadece yalnız-durma komplekslerine uygun olarak davranmaktalar.

Bireylerin, olmayan davranışı kopyalayarak oluşturduğu iletişim ağının spontane ve spastik şekilde genişlemesi ve kendine has bir obje haline gelmesi ise çok basit bir sürece bağlıdır: var olmayan düzlemde birleşmeyi amaçlayan her birey, kendi girişi ile belirli bir miktar bilgiyi beraberinde getiriyor. Bilgiler birbirine karıştıkça, empirik gerçekler ile kişisel görüşler arasındaki çizgi kaybolmaya başlıyor. Bunun sebebi, insanların bilgiyi işleyemiyor olmasıdır: insanlar bilgiyi entegre ederler veya kişiselleştirerek değiştirirler. Her bilgi işlem denemesi mevcut bilginin daha da bozulmasına yol açar. Bu çerçevede, yalnız-durma kompleksine uygun olarak davranan insanlar, bilgi bozulmasını bilgi akümülasyonu ile gerçekleştirerek, anlamlı olduklarına inandıkları bir bütün yaratıyorlar. Bu, bir eşik teşkil ediyor: bu noktadan sonra, kopyacılar, var olmayan aslı buldukları inancı ile hareket etmeye başlıyorlar. Asıldan uzaklaşma böylece tamamlanmış oluyor - yaratılan obje, ne gereken 'asıl olay'ın bir yansıması ne de yeniden yaratımı oluyor: tam tersine, ortaya çıkan eser, ilk kopyacıların eylemlerine sebebiyet veren 'asıl-yokluğu'ndan doğmuş, bambaşka fakat aslın kendisi olarak algılanan bir objeye dönüşüyor. İşte bu noktadan sonra kopyacılar bu yeni objeyi kopyalarak, asıl-yokluğunda herhangi bir 'asıl obje'nin oluşmayacağını garantiliyorlar.''

Kaynak mı? Mamoru Oshii diyecektim ama Masamune Shirow'un sanırım. İkisi birden de olabilir... hmm...

"MEN BENDE-İ KUR'ANEM EGER CAN DAREM
MEN HÂK-İ REH-İ MUHAMMED MUHTAREM
EGER NAKL KUNED CÜZ İN KES EZ GÜFTAREM
BİZAREM EZ U VEZ AN SUHEN BİZAREM"

Yani, diyor ki:


"BEN YAŞADIKÇA KUR'AN'IN BENDESİYİM
BEN, HZ. MUHAMMED MUSTAFA(s.a.v.)'NIN YOLUNUN TOZUYUM
BİRİ BENDEN BUNDAN BAŞKASINI NAKLEDERSE
ONDAN DA ŞİKAYETÇİYİM, O SÖZDEN DE ŞİKAYETÇİYİM"

Hz. Mevlana Celal-ed-Din Muhammed Rumi (k.s)

"şimdiye kadar hiç kendine ait bir dü$üncen oldu mu?"

platon