Babam ve Oğlum

Bir film ne kadar ağlatırsa o kadar iyi midir?
Hayır.
Ne kadar güldürürse o kadar iyi midir?
Buna da hayır.

Çünkü ne kadar ağlanıp gülüneceği izleyicinin o gün kedisinin ölmesi, akşamdan kalma olması, dalgacı arkadaş kafilesiyle salonu istila etmesi, vs. nedenlere bağlı olabilir.

Ancak, eğer bir filmdeki bir piknik sahnesi, benim küçükken yaşadıklarım kadar gerçekse, huysuz dedenin gözleri dolduğunda benimkiler kontrolümden çıkarsa, minik bir çocuğun bazı basit saftirik cümlerleri kahkaha patlattıracak kadar duygu yoğunluğu yaşatıyorsa...Bence o film iyidir.

Babam ve Oğlum, iyi bir filmdir. Sinemada izlenmesi gerekir. Bir paket mendil ve çıkış için güneş gözlüğü de (eğer salonca ağlamış olmaktan utanıyorsanız - ki hiç gerek yok) iyi olabilir.
 
O köy evi ve traktörü görünce çocuklğum aklıma geldi. Yaz aylarında Adana'ya giderdik. Traktörün arkasındaki romörk (diğer adıyla naylon) toplanıp biryerlere gitmeleri, aradan mutlaka bir kişinin elinde sandalye ile gelmesi ve dalga konusu olması direk çocukluğumdaki günleri hatırlattı bana ve kaybettiğimiz kişileri.

Teyze'nin eniştesiyle olan iki ağaç ve yer kavgası küslüğü. Amcamlar ve diğer akrabaların bir kaç dönüm tarla için yaptığı tatlı atışmalar ve minik küslükleri hatırlattı bana.

Gelin karakteri tam oturmuştu her ne şekilde olursa olsun köyün gelini altınlarını göstermeli:D göstermezse olmaz:)... Klasik köy gelini:)

Babanın kollarını açıp feryad etmeleri ailemdeki ölümlerin ne kadar acı olduğunu ve o günlere döndürdürmesi.

Yani filmde sadece baba ve oğul hikayesi değil başka şeyler de var... Hem gülümseten hem ağlatan hem de düşündüren.
 
Son dönem Türk sinemasının yükselişe geçtiğinin bir göstergesi bu film. Filmdeki samimiyet insanın filmi yaşamasını sağlıyor. Herkesin oyunculuğu çok iyi ama Çetin Tekindor gerçekten olağanüstü bir oyunculuk sergilemiş. Filmin tek bir dezavantajı varsa o da yanınızda peçete yoksa çok zor duruma düşmeniz olacak, çünkü gözyaşlarınızı tutamayacaksınız. Aynı zamanda çok güleceğinizi de garanti ederim gözyaşlarınızın bir kısmı da zaten bu yüzden dökülecek. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık, böyle bir filmi sinemamıza kazandıran Çağan Irmak’a da ayrıca şükranlarımı sunuyorum .Aman fime giderken peçetelerinizi unutmayın.
 
Yapılan tüm olumlu yorumların altına tereddütsüz atarım imzamı. Kesinlikle izlenmesi gereken bir film. En ince ayrıntısına kadar tatmin ediyor insanı yine Çağan Irmak... Ağlamakla gülmek arasında keskin geçişler yaşıyor insan. Filmin sonunda ise hüzünden çok, tanıştığım birbirine sıkı sıkıya bağlı, sevgi dolu o mükemmel ailenin bende yarattığı pozitif duygular vardı... Ve kendi adıma çıkardığım dersler tabii...
 
sonunu tahmin ettiğiniz bir filmde ağlamayı başarabiliyorsanız, ya hormonlarınızda bir sorun vardır şu sıralar, ya da film başarılıdır ağlatma konusunda..
iyi ki erkek değilim de kendimi tutmam gerektiğine dair toplumsal saçma dayatmalar yok üzerimde.. resmen bi taraftan filmi takip etmeye çalışırken, bir taraftan hıçkırık tutma çabası, bir taraftan da milletin burnunu çekme efektini izleme: >

babam ve oğlum başarılı valla..çaan ırmak'ın son dizisiyle konu benzerlik gösterse de kendini tekrarlamaması sevindirici.

yalnız tekindor gibi yıllardır sesi de tanınmış bir insanın, o şivesini yadırgamamak elde değildi :>
 
çok güzel bir film.Ne kadar ağlamıycam desem de tutamadım kendımı şıpşıp bişeyler süzüldü gözlerımden:)hani Türkler iyi film yapamıyo diyenler varya kapak olsun bu film onlara:):)
 
çağan ırmak ve oyunculara hayran kaldım kesinlikle gidilmesi gereken bir film her yerinde ayrı tad var şuana kadar hiç bir film beni ağlatmamıştı fakat bunda gözyaşlarını tutmak mümkün değil buna emin olun ağlattığı kadar güldürüyor sizi bu film
 
Ben bi ara yanımdaki arkadaşıma "hadi kalk! gidelim burdan!" diyecek oldum ya! Utanmasam hıçkıra hıçkıra ağlayacaktım! Bağıra çağıra!

Benden bir tavsiye: Babası hayatta veya yanında olmayanlar izlemesin... Biz iki arkadaş bilseydik gitmezdik :(

Çocukların okula gidecekleri gün Deniz'in arabaya binmemesi ve koşa koşa bi ağacın altına çöküp ağlaması... "Ne oldu" diye sorulunca verdiği cevap ve oradaki replikler beni derinden etkiledi... Ve dedenin isyan ettiği sahne... oooffffff.......!!!!
 
forumda yazısını gördüğüm zaman bile ağlıyasım geldi...an itibariyle cinemadaki herkesin hıçkırıklara boğulduğu bir film..filimden sonra sahilde içtiğ imi hatırl ıyorum..herkes izlemeli bence..
 
minxays demiş ki:
"insan büyüyünce hayalleri küçülür mü?"
fılmı ızleyelı 3 saat kadar oluyor ve 3 saattır aklımdakı cumle bu. her hatırlayısımda tekrar tekrar doluyor gozlerım.

kimse serif sezere degınmemıs, ama fikret kuskandan sonra cagan ırmak denınce aklıma o gelıyor aklıma benım.
 
şerif sezeri gerçekten atlamamak lazım, çok iyi bi oyuncu, hamamdan ve asmalı konakdan zaten sevdiğim bi oyuncuydu, bu filme de çok yakışmış, çağan ırmak doğru seçim yapmış.
 
izlenmesi gereken filmlerden biri!sadece yanı başımda duran bu insanı bu film ile değerini daha iyi anlamam beni biraz üzdü
 
İlk 4 Hababam Sınıfı, Tosun Paşa ve türdeşlerini bir kenara koyarsam izlediğim en iyi Türk filmi diyebilirim. Çağan Irmak yine yapmış yapacağını...

Çetin Tekindor'a yıllardan beri hayranlık duyarım. Öyle ki RTN 2 döneminde İstiklal'de gördüğümde yanına gidip hayranlığımı komik bir üslup ile dile getirmiştim. Harika oynamış yine kendisi, Hümeyra da öyle, Şerif Sezer de, Fikret Kuşkan da...

Kimi insanların hatırlamadığı, kimi insanların hatırlamak istemedikleri, kimi insanların ise hatırlamak zorunda kaldğı bir geçmişe değişik açılardan bakmak ve bunu aktarmak Çağan Irmak'ın en iyi yaptığı iş sanırım. Çemberimde Gül Oya'da da görmüştük bunu.
Herkesler gitmeli, izlemeli.
 
yetkin dikinciler'in ağlatan saflığına değinmeden edemiyeceğim..ayakta alkışlanası müthiş bir aktörmüş kendisi... bu zamana kadar nasıl oldu da keşfedemedim:(
 
Geri
Üst