Reklam Yazarlığı

Katılıyorum maalesef silverroad. Yani ünlü ya da "camiadan" birilerinin yakınıysan reklam yazarı da olursun yönetmen de olursun. Konunun kurgunun ya da çekimin nasıl olduğu pek de önemli olmuyor ne yazıkki.

Ünlü birisindir Deniz Akkaya'nın fotoğrafını çekmek için hem ona ulaşmak kolay olur hem de çektikten sonra "çok keyifli bir çalışma oldu" diye poz verebilirsin.

Ünlü birisindir istediğin oyunculara ulaşma şansın vardır reklamında onları oynatırsın "ne zamandır aklımda vardı böyle bir reklam projesi çok keyif aldık" der herkese izlettirirsin. 1 yıl sonra yönetmen ilan edilebilirsin zaten ünlüler arasında birbirimizle iş yapalım dışarı açılmayalım mantığı olduğundan körler sağırlar birbirini ağırlar ;)
 
denizz demiş ki:
Benayevsen; Opeth ve Petrol Ofisi reklamları konusunda çok iyi bir gözlem yapmışsın bence. Petrol Ofisi'nin Bio'sunun ne olduğu, nasıl yapıldığı ne kadar güzel bir şekilde anlatılmış ki hala hatırlıyoruz! Ama Opeth neydi ki? Farkı neydi .


Bir rock sitesinde Opet firmasından bahsederken , ismini bir rock müzik gurubu olan Opeth'le karıştırmanız doğal karşılanabilir.. Ancak benim gibi bu rock gurubun bir hayranı iseniz gözden kaçırmazsınız ;)

Neyse reklam ile ilgili olarak birşeyler söylemek istedim.. Ben bir reklam firmasında çalışmış birisi değilim ve haftada ortalama 3-5 dakika kadar tv izlerim.. Ancak bir dönemler bir reklam izlemiştim ve çok başarılı bulmuştum.. Bu dönemlerde televizyonda yok sanırım ama hatırlayanlar olucaktır.. Bir çamaşır deterjan'ı reklamı.. Beyazları makineye atıyorlar ve çıkarırken o kadar beyazki çamaşırları makineden toplarken kaynak gözlüğü kullanarak çıkarıyorlar.. Bu reklam diğer deterjan firmalarının beyaz-bembeyaz-ultrabeyaz gibi beyazlık konusundaki abartılı sloganlarına , güzel bir alay konusu yaratarak hoşça bir eleştiri olmuş.. Ben bu tarz reklamlar pek göremiyorum.. Ama bence amaca yönelik düşünülürse çok etkili.. Hem ürününüzü mütevazi bir şekilde tanıtıyorsunuz hemde rakip firmaların reklamlarını reklamınızda alay konusu yaparak üste çıkıyorsunuz.. Her ne kadar başarılıda olsa deterjan sektöründe güvenilir birkaç marka olduğu için tabi şu anda o reklamdaki marka dahi aklıma gelmiyor.. Ama köklü bir marka böyle bir reklam yapabilirmi orasıda tartışılır.. Zira alay konusu yapabilecekleri herşeyi geçmişlerinde kendileride kullanmışlar..
 
Opeth? Alıntııyı okurken farkettim, evet ya, af :) Aslında bir rock sitesinde olduğumuz için radyo reklamlarına "radiohead", jinglelara "sound garden", devasa uluslararası ajanslara da "nirvana" diyebiliriz mesela? Opeth de bir başlangıç olsun :)

Novembre, bahsettiğin reklamı hatırlayamadım ama anında gözümün önünde canlandı. Gerçekten diğer markaların abartılı reklamlarıyla dalga geçmek gibi bir amaçları varmış bence, ve çok güzel başarmışlar. Ama dediğin gibi, bu tarz reklamları piyasanın zirvesinde olmayan, birinciliğe pek oynamayan markalar yapıyor.

Reklam piyasasında benim gözlemlediğim kadarıyla şöyle bir durum var. Herkes yerini biliyor ve ona göre stratejiler geliştiriyor. Mesela sen yukarıdaki reklamı anlatırken, bu reklamın Omo'ya ait olamayacağını biliyorsun. Karamanlı Hödö deterjanı da Omo gibi reklam yapmıyor. :) Bu bütçeden bağımsız bir durum. Yazılı olmayan bir kural gibi neredeyse.

Son olarak aşağıdaki linki vereyim size. Her gün ziyaret edilesi site..:)

http://elmaaltshift.blogspot.com/
 
denizz verdiğin linkler ve bilgiler için teşekkürler.
Browski... Güzel benzetme :) Ayrıca siyah gözlük olayın da doğru.

Bu arada ben reklamcılık üzerine herhangi bir eğitim almadım.Benim bu işe başlamam merakım doğrultusunda gelişti.Ama kendimi geliştirebilmek için en azından çaba harcadığımı biliyorum.Yaratıcılığı yüksek ve bu alanda başarı yakalayabilmesi olası ama bu alan için eğitim alamamış bir çok insan var.En azından onlara da şans tanınmalı diye düşünüyorum tabi eğitim almış diğer bireylerin iş konusunda önünü kapamamak kaydıyla.
Bu alanda eğitim almış arkadaşlardan sürekli bir adım geride olacağını bilen bir alaylı aday adayıyım ben.:)
 
Yeni albümler de çıkıyor aklıma bugün birşey geldi... Beğendiğiniz grubun yada vokalin albümünü almaya gidiyorsunuz ve bir keten kumaş üstüne baskılı bir kabın içinden çıkıyor...(yada başka bir kumaş türü) Nasıl:) Cd kapağına göre biraz daha büyük bir kalıp olmalı tabi ki. Yani bu kap odanın birinde dekor olarak bile kullanılabilir:D
 
TEAR_OF_SOUL demiş ki:
Bu arada ben reklamcılık üzerine herhangi bir eğitim almadım.Benim bu işe başlamam merakım doğrultusunda gelişti.Ama kendimi geliştirebilmek için en azından çaba harcadığımı biliyorum.Yaratıcılığı yüksek ve bu alanda başarı yakalayabilmesi olası ama bu alan için eğitim alamamış bir çok insan var.En azından onlara da şans tanınmalı diye düşünüyorum tabi eğitim almış diğer bireylerin iş konusunda önünü kapamamak kaydıyla. Bu alanda eğitim almış arkadaşlardan sürekli bir adım geride olacağını bilen bir alaylı aday adayıyım ben.:)

http://www.derdimvar.blogspot.com/

Haluk Mesci adını duymuşsunuzdur. Reklamcılık sektöründeki ustalardan biridir. Yukarıdaki sitede reklamcılık alanında derdi olanlara deva bulmaya çalışıyor. Siteyi biraz takip ettiğinizde, eğer biraz bozuk Türkçeyle yazılmış bir mail alırsa, ilk cümlesinin "her şeyden önce düzgün yaz. Şunu, bunu ve onu yanlış yazmışsın" olduğunu görürsünüz. Bende de yavaş yavaş başladı. Yazım hataları gözümün içine matkap gibi giriyor :) (Yazdığım mesajlarda ben de bir çok yazım hatası yapıyorum, geri dönüp değiştirmek gerek:) )

Ben de o "alaylı" reklam yazarı adaylarından biriyim aslında. Uluslararası İlişkilerden mezun oldum ve bir süredir Ankara'da bir ajansta staj yapıyorum. Yüksek lisansımı da bu alanda yapmayı planlıyorum.
Lisans eğitimini reklamcılıkta almak elbette çok büyük avantaj. Ama gördüğüm kadarıyla bu öyle bir meslek ki, iyi olmak, başarılı olmak tamamen kendini nasıl yetiştirdiğine, ne kadar geliştirdiğine ve son olarak yeteneklerine bağlı.
Üstte yazdığım paragraf da bununla ilgili. Araştırırken, okurken ilk farkına vardığım şey, anadilini doğru kullanmanın önemi. Ben eskiden beri bu konuda kendime çok güvenirdim. Ama bir sürü bilmediğim veya yanlış biliğim kural- kelime buldum. Bunları düzeltmenin en güzel yolu da, nereye yazarsan yaz, düzgün yazmak. Ve, Haluk Mesci'nin sürekli tavsiyesi, elinde bir yazım klavuzuyla dolaşmak! :)
Şu telefonlar bedava mesaj hakkı vermeye başladıklarından beri mesajlarımı bile kısaltmadan, bozmadan yazmaya çalışıyorum. Önce biraz zor oluyor ama sonradan çok işe yaradığını anlıyorsun.

Son olarak Tear :) Bence "hep bir adım geride" olacağını düşünmek, seni hep bir adım geride bırakır.

Reklam Yazarlarının Ortak Defteri de takip edilesi sitelerden :)

http://ortakdefter.blogspot.com/
 
Geri
Üst