Türkiye'de Nükleer Santral Kurulmalı Mı?

türkiye'de nükleer santral kurulmalımı?


  • Toplam oy veren
    1,311
sizinle aynı fikirde olmayana cahil demek asıl cehalettir, herkes fikrinde hürdür!bu olay (saygıyla)tartışılmalı ki eksileri artıları bulunsun değil mi ,kişisel hakaret boyutuna indirgendiğinde tartışmadan çıkıyor mahalle kavgasına dönüşüyor olay!ben bir fizikçi olarak nükleer santral kurulmalı, kurulmalıı diyorum,kurmadık da sanki ne oldu alın işte atıklardan alıyoruz payımıza düşeni,atık yönetimi diye bir birim vardır ve bu olay hakkında alternatif yollar düşünülmektedir,karamsarlıkla göçerttik bu ülkeyi zaten,uçağa kaza olacak diye binmemek gibi birşey bu da asıl cehalet de budur!
 
arkadaşların sırf aynı fikirde olmadığı için cahil sıfatı yakıştırdıklarını zannetmiyorum hitap tarzından fikirlerini sunuş şekline kadar ciddi bir eksiklik var ..
bu arada bizim okuldan bazı hocalar da nükleer santral kurulmasını destekliyor fakat bu tamamen termik santrallerin çevreye ciddi zararlar vermesinden ileri geliyor dolayısıyla kötünün iyisi gibi bir tercih söz konusu dolayısıyla bu daha temiz enerji kaynakları olmadığını göstermez keşke ülkemizde bu konularda ciddi araştırmala yapılabilsede nükleer enerji tercih konusu olmasa
 
revolte demiş ki:
Aferin sana.. Sen bu cesaretle grip olmuş kuşta yersin değil mi? Yada yıkılacağı belli olan bir binada oturabilirsin? Senin hiç karadenizde kanserden ölen yakınında yok değil mi?

Kurt-kuş-arı koalisyonunda bir cumhur ersümer vardı. Sürekli nükleerde nükleer diyip duruyordu. Hakkında açılan soruşturmalar, davalar hala devam ediyor. Bugün türkiyedeki nükleercilerin çoğunun sicilinin karanlık olması ne ilginç değil mi...
çoğunun sicilinin karanlık olduğu konusunda bence çok yanılıyorsun.okuldaki hocalarımın bir çoğu nükleer santralleri destekliyorlar.nükleer karşıtlarının ise tümünün radikal gruplardan çıktığıysa bence daha doğru.
nükleer santral kursakta kurmasakta her daim nükleer tehlike dediğiniz olayla karşılaşacağız zaten.bu nükleer bombalar kimin bi tarafında patlatılmak için yapılıyor bi düşünün la.bu nükleer karşıtları kimin desteğiyle bitleniyor buna iyice bakmak lazım.
bunlar cahil bilmemne mantığıysa dangozların ağzında yeniden anlam buluyor.ulan dangoz,daha geçen diyorsunki türkiye birinci derecede nükleer atık bilmemneyi.lan ispatla diyoruz.ispatlayamıyorsun.ben sana sert yazmıyımda kime yazayım.küfürü icad eden adama esin kaynaklarını sormak lazım.insanı esinlendirmeyin lan.
 
Benim zatem memleketi kalkındırmak gibi bir kaygım yok kalipardi.Ama senin ideologlarının dayatmaları bu yönde olduğundan sanırım senin bu şekilde bir kaygın var.
Ama şunu söylememe izin ver ki bu lümpen tavırlarınla onu bile başaramıyacaksın.
 
"yalanlamak ve reddetmek için okuma,inanmak ve herşeyi kabullenmek için de okuma,konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma,tartmak,kıyaslamak ve düşünmek için oku!" francis bacon
keşke yazdıklarınızı gerçek anlamda okuyabilseydiniz :(
turkegilmez abi bize cevap yetiştircem diye bilgisayarın ZARARLI ışınlarından payını iyice bi alacağa benziyorsun, bundan haberin var mı?
 
ivi demiş ki:
"yalanlamak ve reddetmek için okuma,inanmak ve herşeyi kabullenmek için de okuma,konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma,tartmak,kıyaslamak ve düşünmek için oku!" francis bacon
keşke yazdıklarınızı gerçek anlamda okuyabilseydiniz :(
turkegilmez abi bize cevap yetiştircem diye bilgisayarın ZARARLI ışınlarından payını iyice bi alacağa benziyorsun, bundan haberin var mı?


Düşündüğün için sağol ivicim; sütümüde içem yatmadan meraklanma sen :LOL:

Sen niye okumuyosun inatla alıntılardan önce yazdıklarımızı CFC lerin zararlarını falan, atıkların yokedilemediğini, sadece amerikada çölün dibine gömdüklerini tekrar tekrar yazalımmı?

Yani söylediklerinde kendi düşünceni güçlendirici tek bir kelime bile yok,
atıklar şuraya atılır şöyle değerlendirilir, fabrikanın 40 yıl sonra işi bitince kaldırmak için şunları yapmalıyız, olası bi çevre felaketini önleyici şu şu tedbirler alınır şöyledir böyledir hiç bişey demiyosunuz ki, keşke sizde alıntı yapsanızda görsek yani...Yada kendi düşüncenizi yazsanız

(milliyetçilik vesaire duygularını kabartmadan,dünyanın bir parçası olduğumuzu onun başına gelecek her türlü felaketin bizim de başımıza geleceğini düşünerek yaz, yok ettiğimiz her 1 bitkinin türünün 15 tür böcek ve hayvan türününde buna bağlı olarak yok olduğunu da düşünerek yaz)
 
dışa bağımlı olmak hoşunuza gidiyor değil mi?kendi enerjimizi kendimiz neden üretemeyelim?adamlar taşın suyunu çıkarma derdinde,atomu parçalıyorlar bi de bundan enerji üretiyorlar siz b.k atma derdindesiniz,atık yönetiminin ne kadar kendini yenileyen bir birim olduğunu söylememe gerek yoktur atıklar kat kat betonların altında camlaştırılıp saklanmaktadır neden çünkü camın yarılanma süresi uzundur,bu ve bunun gibi "insan öncelikli" bir çok çalışma yapılabilmektedir her yeni projede insan sağlığı en başta düşünülmaktedir,zincir reaksiyonlardan da bahsedem mi?reaksiyon ürünü atıklar başka bir reaksiyona sokulup kullanılabilmektedir,sizin b.kunuz beş para etmezken!kaza riski de evdeyken araba çarpması kadar küçüktür,olası bi kazada bile erken uyarı sistemleri geliştirilmiştir anlamak mı istemiyorsunuz! merak eden www.taek.gov.tr den istediği olumlu olumsuz her türlü bilgiye lütfen ulaşsın(düşünmek için okuyun)
ayrıca burda insanca fikirlerimizi söylüyoruz ne yani benim ağzımın payını verince biyerleriniz mi kalkacak, tek kelimeyle süperdi tebrik ediyorum abi iyi vermişsin ağzının payını tarzındaki çocukluklarınızı daha az ciddi konulara saklayın
hoşçakalın
 
ivi demiş ki:
dışa bağımlı olmak hoşunuza gidiyor değil mi?kendi enerjimizi kendimiz neden üretemeyelim?adamlar taşın suyunu çıkarma derdinde,atomu parçalıyorlar bi de bundan enerji üretiyorlar siz b.k atma derdindesiniz,atık yönetiminin ne kadar kendini yenileyen bir birim olduğunu söylememe gerek yoktur atıklar kat kat betonların altında camlaştırılıp saklanmaktadır neden çünkü camın yarılanma süresi uzundur,bu ve bunun gibi "insan öncelikli" bir çok çalışma yapılabilmektedir her yeni projede insan sağlığı en başta düşünülmaktedir,zincir reaksiyonlardan da bahsedem mi?reaksiyon ürünü atıklar başka bir reaksiyona sokulup kullanılabilmektedir,sizin b.kunuz beş para etmezken!kaza riski de evdeyken araba çarpması kadar küçüktür,olası bi kazada bile erken uyarı sistemleri geliştirilmiştir anlamak mı istemiyorsunuz! merak eden www.taek.gov.tr den istediği olumlu olumsuz her türlü bilgiye lütfen ulaşsın(düşünmek için okuyun)
ayrıca burda insanca fikirlerimizi söylüyoruz ne yani benim ağzımın payını verince biyerleriniz mi kalkacak, tek kelimeyle süperdi tebrik ediyorum abi iyi vermişsin ağzının payını tarzındaki çocukluklarınızı daha az ciddi konulara saklayın
hoşçakalın


Dışa bağımlı olmak hoşumuza gidiyor!?!?!?!?!? Kendine gel...

Adam da atomu parçalayıp zararını görmüşse illa yaşaman gerekmez yaşananlardan ders almayı bilmelisin...

Onu anlatmama gerek varmı bunu anlatmama gerek varmı derken zaten yine bişey anlatmadın

Camın yarılanma süresi=)))))))))))
Tabi canım cam radyoaktif bir element :LOL:

Ya ben ne diyim daha senin gibi başka bir arkadaşta dedi girin atom enerji kurumuna diye girdik adamlarda bahsediyor zararlarından...


Yararları da vardır tamam yok demiyoruz...Zararlarını bilmiyorsunuz, anlattık diyoruz okumuyosunuz daha ne diyelim... Böyle bir enerji bolluğunda böyle iyi bir konumda olan 4 mevsimin yaşandığı,güneşin tepede parladığı akarsuların bol olduğu rüzgarın belli yerlerde aralıksız estiği bir ülkede(ki çok hoş ben İzmir/Aliağadayken ufak çapta yapmışlardı rüzgardan faydalanmak için:) ) Ne yapacaksın nükleer santral gibi bir bombayı... Sen önce düşün bakalım sen birey olarak madem bu kadar düşünüyorsun enerjiyi kaç musluğu kapattın,kaç lambayı gereksiz diye söndürdün, kaç geri dönüşüm kutusuna; plastik, cam çöpünü attın,kaç kağıdı yırtıp atmadan biriktirip teslim ettin....

Evindeyken araba çarparsa ne olacak, ben yapıldığında başında duracak bekçi amcaları tahmin ediyorum:)


Burada ne ben ne de Oceanides (kusura bakma senin adına da konuşuyorum arkadaşım) sizin tabirinizle G.t olma kaygısında değiliz ama bu birileri için geçerli değil gibi görünüyor, burada amaç atışıp ağız payı vermek sanıyorsan ben 2 gün sonra okula geri dönüyorum internete girmem çok çok zor sende istediğini yaz alıntılar yap G.t et beni egonu tatmin et daha ne diyeyim...
 
ben ne kadar anlatırsam anlatıyım karşımdaki ancak alma kapasitesi kadar alacaktır,abicim farklı düşünüyoruz,ne sen beni anlıyorsun ne de ben seni,senin ağzının payını verme gibi bi derdim olmadığı da çok açık ama şunu bilmelisin senin fikrini değiştirip değiştirememek benim için hiiiç de önemli değil!camın ömrünün uzun olduğundan bahsettiğimi anlamalıydın yarılanma süresi derken,camı radyoaktif bi madde olarak düşünebileceğini sanmamıştım o tabiri kullanırken, sadece kullanım kolaylığıydı ama sayende bu kolaylık da kalmadı!
bilim bir saat gibidir takır takır işler pilini takmalısın ki sana doğru göstersin zamanı!ufak bir hatayı affetmez o kadar!bu kadar mı korkuyorsunuz hata yapmaktan!dünyanın bir çok yerinde dünyanın enerjisi çok az bir enerji verilerek üretiliyor yıllardır, gerçekleşen kazaların kaç tanesi insan iradesi dışında?bilim mi din mi diye tartışacağınıza bilimin zenginliklerinden faydalanmayı amaçlayın bence!alın işte size çernobil kazasının gerçek iç yüzü, kimdeymiş hata!

Ukrayna'daki Çernobil nükleer güç santralındaki kaza, reaktör güvenliği ile ilgili bir test sırasında gerçekleşmişti. Yapılan test, bu tür reaktörlerin kararlı çalışamadığı çok düşük güç seviyesindeydi ve bu seviyede reaktörün güvenlik sistemlerinin devreye girmemesi için, sorumlu operatörler, normalde yapmamaları gerektiği halde acil durum kapama sistemini devre dışı bırakmışlardı. Deney sırasında kalp içi sıcaklıklar güvenli seviyenin üstüne çıktığında ise reaktörü kapatacak ve soğutma sağlayacak sistemler devre dışındaydı. Bu affedilmez hata, buhar basıncının artmasına ve
bu yüzden oluşan buhar patlamasıyla birlikte çatının çökmesine yol açtı. Böylece, reaktör içindeki sıcak grafit doğrudan atmosferle temas eder hale geldi. Havada bulunan oksijenle reaksiyona giren grafitin yanmasıyla reaktör kalbi bütünlüğünü kaybetti ve bu tür Rus reaktörlerinde (RMBK-1000) koruma kabuğunun da olmaması nedeniyle, radyoaktif maddeler dışarı salındı.

26. Nisan 1986, saat 01:23'de olan bu kazanın etkileri çok büyük oldu. Özellikle Kuzey yarıküre kazadan etkilendi.

Türkiye Çernobil nükleer santral kazasından en az etkilenen ülkelerden biridir. Kaza sonrası hava, toprak, su, yiyecek, içecek ve pek çok çevre örneğinde ölçümler yapılmıştır. Bu ölçüm değerleri ve Türk toplumunun gıda tüketim alışkanlıkları dikkate alınarak yapılan hesaplamalar sonucunda kazanın 1 inci yılında Türkiye'nin Trakya bölgesinde Bulgaristan, Yunanistan sınırı boyunca bir kısım ile Doğu Karadeniz Bölgesinin bazı kesimlerinin radyoaktif bulutun geçişi süresince fazla yağmur alması nedeni ile bu bölgelerde radyoaktif kirlenmenin diğer bölgelere göre daha yüksek olduğu belirlenerek, bu kesimlerde yaşayan 100.000 kişilik kritik gruptakilerin 0.6 mSv doza maruz kaldıkları, kazanın 2 nci ve 7 inci yılları arasında ise kritik grubun 0.06 mSv, genel toplum bireylerinin ise 0.04 mSv aldığı belirlenmiştir.

açıklayıcı olması için örneğin bir akciğer filmi çektirdiğinizde aldığınız doz 0.02 mSv'tir,bilgisayarlı tomografi ile alınan doz 8mSv'tir,ayrıca topraktan aldığınız radyoaktivitenin dozu yıllık ortalama 2.4mSv'tir!
Siz isteseniz de istemeseniz de radyasyon yaşamın bir parçasıdır!hani derler ya radyasyonla yaşamayı öğrenmelisiniz yani size uzak olan bir nükleer santralden zarar görmeyeceğinizi mi sanıyorsunuz,havda ne kadar ilerleyebileceğinden haberiniz yok mu?
kaçın uranyum geliyoooooo :LOL:
 
Türkiye az mı etkilenmiş? Karadenizde her evde bir yada daha fazla kanser hastası var? Çok çay yada tütün içtiklerinden mi olmuş bu sence. Ben geçen sene iki tanıdığımı kaybettim kanserden? Sen kimseyi kaybetmedin değil mi?

Öyle bir yazmışsınki sadece bu topraklarda yapılmasına karşı çıkıyoruz. Yanı başımızda Erivan'da çok riskli bir santral var mesela. Onunda kapatılmasını istiyoruz. Ama elimizden gelebilecek tek şey kendi yaşadığımız topraklarda yapılmaması için kamuoyu oluşturmak olabilir ancak.

Nükleer santralin istenme nedeni maalesef enerji yetersizliği falan değil. Alternatif enerji kaynaklarının bu kadar bol olduğu bir ülkede enerji yetersizliği gülünç bir iddia bence. Esas istenme nedeni kimse kolay kolay dillendiremesede, nükleer teknolojisi ile yani nükleer bombalar ile bölgede güç olma isteği. Kaç yılına geldik hala silahların gölgesinde güç dengesi kurmaya çalışıyorlar...

Ama kumun yarılanma süresi süperdi, bende diyorum neden sahillerimizdeki kumlar sürekli azalıyor :D
 
karadenizde eskiden olmuyor muydu ölümler,şimdi tanı ve teşhis yöntemleri geliştirildi de ondan biliniyor hastalıklarının ne olduğu,sizin hoşlaşmadığınız nükleer tıp sayesinde hastalıklar teşhis ve tedavi ediliyor,bi de sürekli bilimi kötü yönde sömüren insanları örnek vermeyin bana, bilimden korkacağınıza insanlardan korkun kapattırın o insanları gücünüz yetiyorsa,bence bilimi geri tepmekten vazgeçmelisiniz,çünkü kendi yarattığı soruna çareyi yine kendisi verecek kadar zengindir,sorun gözü dönmüş insanlara size bir çare üretebilmekte midir?ben de desteklemiyorum tabi ki nükleer silahlanmayı,atom bombasının fırlatılmasını!ne yazık ki kötü insanlar her zaman olacaktır,ki asıl önüne geçilmesi gerekenler de bunlardır!
örneğin güneşi de nükleer bir santral olarak düşünebilirsiniz çünkü burda da fisyonla enerji üretilmektedir ve zararlı ışıkları bilmem kaç ışık yılı uzaktan size ulaşmaktadır,gücünüz yetiyorsa kapattırın lan güneşi!
 
Yazdığın kocaman yazıdaki tek düşünceni savunan olay (hatta savunduğunu sandığın olay) Yaşanan felaket sonuçları; ki bunu da neye dayandırdığın belli değil... Onun dışında kendini savunmuşsun işte kıvırmışsın anlama kolaylığı katmışsın sağol:)
Bide felsefe yapmışın afferin:)

Ama bizde olası hertürlü felaketten bahsediyoruz...


Biz dünyada istemiyoruz diyoruz adam okumuyor ki...

Yok genel olarak diyorum zaten hiç birimiz doğru dürüst okumuyoruz da sen hiç okumuyosun bırak kitap dergi okumayı sen iki sayfa öncesini bile okumuyosun...
 
sana cevap vermek benim egomu tatmin etmeye yetmez, bana not vermek de sana hiç düşmez ayrıca!afferinmiş! :)
radyasyondan kurtulmak için topraktan vazgeçmelisin, havadan sudan güneşten vazgeçmelisin, doğal radyasyondan hiç mi haberin yok!kömürün yakıt,fosfatın gübre olarak kullanıldığı yerde radyasyon yok mu zannediyorsun kömür ve fosfat az da olsa radyoaktif madde içeriyor mu,içeriyor!
yazdığım kocaman yazıdaki anafikir de anlamayanlar için kısaca çernobil'de sandığımız kadar fazla yara almadığımız ve bu kazanın kesinlikle insan hatası olduğudur!
olası felaketlerden bahsediyorsunuz da diyoruz ki kaza riski güvenlik önlemleri alınmadığı müddetçe vardır!insandır suçlu olan diyoruz,olası felaket sizsiniz be,çevreciyim ayaklarına yatmak kolay tabi,bilmem nerde ağaçlar kesiliyormuş bunu duyurmak için heryere kağıt savurmuş adamlar sanki o kağıtlar kesilen ağaçlardan elde edilmiyor!ziyan yaaa!
hiçbirşey okumadığımı söyleyerek de yanılıyorsun çünkü ben bunun okulunu okudum,gittim taeki gezdim,ayrıca kıvırmak falan ne yani ulan neyi kıvırıyım ben burda yanlış yaptığım bir şey var da onun doğruluğunu mu kanıtlamaya çalışıyorum ki size açıklama yapmak da benim inisiyatifimdedir, ben sadece fikrimi söylüyorum!neyi ifade ettiğime değil de nasıl ifade ettiğime bakıyorsun daha saygılı olmanızı rica ediyorum
 
Okumadigini surdan cikariyoruz, bu baslik ilk acildiginda benim 2. ya da 3. msjm cernobilin insan hatasi olduguyla ilgiliydi. Ilk sayfaya bakmaya zahmet edersen gorursun.

turkegilmez ve revolte'nin dedigi gibi, bende bunun faydalarinin farkindayiz, ama hem insan hatasindan kaynaklanabilecek risklerden, hem de herhangi bir kazadan sonra yok olacak olan doga, hayvanlar ve insan hayati bence faydalarindan daha onemli.

Biz su anda bu bilgisayarin basindayken bile ya da televizyon izlerken, buzlugu acarken bile ozon tabakasindaki deligi buyultuyoruz. Bilim teknoloji adina her yaptigimiz sey bizim hayatimizi kolaylastirirken, dunyanin dogal dengesinin icine ediyor.

Biraz da yasadigimiz dunyaya saygi duyalim, eger burda yasamak ve bizden sonrakilerin de yasamasini istiyorsak..

Turkiye o kadar riskli bir teknolojiyi barindirabilecek bir ulke degil su anda. Sonucta insan gucu calisacak oralarda, ve en mukemmel insan bile hata yapar.

Daha onceki msjimda da dedigim gibi deniz kumuyla curuk bina yapilan, sonra da bir sarsintida yerle bir olan binalarin, gaz sobasi basinda uyuyup sabah olu bulunan insanlarin oldugu bir ulke Turkiye.
 
che'ye puşi giydirmişin ve utanmadan lümpenlikten bahsediyorsun.solu eğlence yaptınız lan.gerçi bu yaptığına daha farklı bi terimle yaklaşıyoruz genelde ama ben kibar bi insanım(yazılarımdaki dile laf atanlar bu size)
fıkra gibi burada bi türk,bi komunist birde laz'la uğraşıyom.gibi görünsede burada fikrimi belirtiyorum aslında.üç tane lavuk çıkıp yalanlar sallayınca moral bozuluyo tabi.
bugün petrole sahip olan iran nükleer santrallerini çalışırtırma kararı aldı(amerikaya rağmen).avrupa ülkeleri ve amerika yeni santrallerin yapımı için düğmeye bastı.tam rakamları bir yere not alıp buraya tekrar yazabilirim.
bugün nükleer santrallerin çevreye vereceği zarar(sizin lafınız bu,bence böyle değil)termik santrallerin veya petrol ürünlerinin verdiğinin çok çok azıdır.nükleer santralden çıkarılan element ,hiç bir tedbir olmasa dahi lokal bir zarar verecektir.ama diğer enerji kaynakları bütün bir şekilde dünyayı etkilemektedir.
kanserin tek etken kaynağı radyasyon değildir.bugün karadenizli olan,olmayan her bireyin kanser olma riski aynıdır.karadenizde her evde bir kanserli olduğunu ispat etmeni isterim.ama bak benden sana bi istatistik.karadenizde her evde bi anti-komunist vardır.bence her eve lazım :D
6 milyar'a ulaşan insan nüfusu doğal hayata her zaman zarar verecektir.(yani düzenli bir atlas okuyucusu olarak çevre konusunda bilinçli olduğumu söylemem lazım).
hayattaki düşmanlarımın az gelişmiş prototiplerine giydirmekse benim için büyük zevk.
 
nükleer santral çalışmalarının hızlandığı yolunda bazı duyumlar alıyoruz.birçok medya kurumunda tartışmalar sürüyor.umarım iyi bir noktaya gideriz.
 
Evet kalipardi haklısın, teknoloji olduğu gibi zarar veriyor doğaya...

Fakat Amerika yı örnek almak bence yanlış çünkü bu adamlar çevresel anlaşmaların hiçbirisine yanaşmıyorlar; Ozon tabakasına zarar veren CFC lerin yüzde kırkı zaten Amerikadan çıkıyor...Tamamen sömürüyorlar dünyayı...

Zaten herhalde nükleer santralde kurulursa artık ben çocuk dünyaya getirmeden önce 1000 kere düşünürüm... Hakkımı kendim arayamıyorsam, yanlışı görüpte düzeltemiyorsam; çocuğuma böyle iğrenç bir dünyadan başka birşey bırakamayacaksam sadece ben seni seviyorum diyeceksem ama ona yaşanabilir bir dünya bırakmayacaksam gerçekten 1000 kere düşünürüm...
 
temiz enerji kaynaklarını bulunana kadar yada bulunanları daha etkili ve ekonomik olarak kullanılarbilir safhaya getirene kadar.Enerjiler içinde en ideal olanı.
Tabi bunu şöyle düşünmek lazım şu an kullandığımız elektirik gibi bunuda çok iyi derecede kontrol altına almak gerekiyor.Tehlikeli ama güvenliğini sağlarsanız enerji santralinden ölme riskiniz elektirik çarpmasından daha az.
Yararlı ama tehlikeli yapılacaksa çok ciddi bir dikkat istiyor.............
 
Geri
Üst