2013 Fifa Konfederasyon Kupasi

...
Neyse, gözünün yağını yiyem şu konuya da yabancı sınırını karıştırma. Ne yani biz şimdi Pogbayı, Digneyi alıcaz da yabancı sınırı olduğu için oynatamayacak mıyız? Birkaç yıl önce 18-19 yaşlarındayken Hazardı almaya çalışmıştık, 18-19m€ya kadar çıktık, 24-25m€ istediler, alamadık. Bir iki sene sonrada 40a Chelseaye gitti. Mesela Stochu 19 yaşlarındayken 5 m€ gibi bir paraya aldık, direk as takımda oynatabildik.

Ya da Portoya bakalım. Şu Monacoya 70m€ya sattıkları iki oyuncu var ya, onları alırken 18m€ bonservis ödemişler. Mesela 55m€ya sattıkları Hulku 19m€ya almışlar. Düşünsene Jayonyada ikinci lige düşen bir takımdan, 21 yaşındaki bir oyuncuyu 19m€ya almışlar.

Yani demem o ki, sen gerçekten genç oyuncu alıp, o oyuncuyu parlatmak istiyorsan hem paraya kıyman lazım, hem de o oyuncunun 19-20 yaşlarında formayı kapabilecek düzeyde olması lazım. Yabancı sınırı kalksa genç yetenekleri transfer edicez demekle, yabancı sınırı olsun sonra alt yapıdan oyuncu çıkaramayız demek benzer mantıkta şeyler.


Söylemek istediğim yanlış anlaşılmış .
ve Evet bence ciddi derece yabancı sınırlamasıyla alakası var .
- Nasıl yani ? dersen .
(Amatör ve Yarı prof .futbol oynayanlar iyi bilir.)
Yabancı sınırı olmadığı vakit yıldız takım (14'e kadar) ve 14 - 16 kategorilerinde tüm Türk kulüplerin daha fazla oyuncu seçme şansı olacak . Bahsettiğim kategorilerde ülkemizde bırakın futbolcuya para vermeyi , birde aidat adı altında bedel bile talep ediliyor .

Bi messi'yi U19 milli takımın'da izlemek kimseye birşey kazandırmaz . Çünkü onu zaten izleyen zamanında izlemiş ve altyapısına katmış.
Amaç U19'dan oyuncu almak değil. Amaç U19'a oyuncu vermek .
Yada alınmamışlara yönelebilirsin pek tabi ki .
Neden Fransa , İtalya , Portekiz , Almanya gibi ülkelere Türkiye'den 1 oyuncu davet edilmiyor .
Yada acaba bugüne kadar kaçtane yabancı oyuncu ülkemizden bir başka milli takımın U19 yaş kadrosuna girmiş ?

Kolombia , Meksika , Arjantin , Brezilya , Şili hepsi avrupa'nın radarında .
Hatta Gana , Nijerya alayı şuan transfer teklifleriyle boğuşuyor .

Bizdeki U19'da ise ülkemizde Türk pasaportu taşımanın daha üstün tutulduğu bir futbol liginde bile büyük kulüplerin hiç ilgisini çekemiyor.
Çekse ne olacak vasat bi oyuncu , 10M.€ .

U19 milli takımına bak , kaç tanesi Türkiye'den yetişmiş ben söylemiyim , sen kendin gör .
Belçika , Almanya , İngiltere'de yetiştirilmiş hazır oyuncuları almışız .

U19 milli takımında A takımında banko oynıyan kim var ki?
Basının süper topçu dediği 10 numaramız Hamburg tarafından Almanya 3.ligine kiralanmış geçen sene sen düşün ,
Türkiye'den bile hiç ilgi çekmemiş yani taaa Alman 3 diyorum .
 
Söylemek istediğim yanlış anlaşılmış .
ve Evet bence ciddi derece yabancı sınırlamasıyla alakası var .
- Nasıl yani ? dersen .
(Amatör ve Yarı prof .futbol oynayanlar iyi bilir.)
Yabancı sınırı olmadığı vakit yıldız takım (14'e kadar) ve 14 - 16 kategorilerinde tüm Türk kulüplerin daha fazla oyuncu seçme şansı olacak . Bahsettiğim kategorilerde ülkemizde bırakın futbolcuya para vermeyi , birde aidat adı altında bedel bile talep ediliyor .

Bi messi'yi U19 milli takımın'da izlemek kimseye birşey kazandırmaz . Çünkü onu zaten izleyen zamanında izlemiş ve altyapısına katmış.
Amaç U19'dan oyuncu almak değil. Amaç U19'a oyuncu vermek .
Yada alınmamışlara yönelebilirsin pek tabi ki .
Neden Fransa , İtalya , Portekiz , Almanya gibi ülkelere Türkiye'den 1 oyuncu davet edilmiyor .
Yada acaba bugüne kadar kaçtane yabancı oyuncu ülkemizden bir başka milli takımın U19 yaş kadrosuna girmiş ?

Kolombia , Meksika , Arjantin , Brezilya , Şili hepsi avrupa'nın radarında .
Hatta Gana , Nijerya alayı şuan transfer teklifleriyle boğuşuyor .

Bizdeki U19'da ise ülkemizde Türk pasaportu taşımanın daha üstün tutulduğu bir futbol liginde bile büyük kulüplerin hiç ilgisini çekemiyor.
Çekse ne olacak vasat bi oyuncu , 10M.€ .

U19 milli takımına bak , kaç tanesi Türkiye'den yetişmiş ben söylemiyim , sen kendin gör .
Belçika , Almanya , İngiltere'de yetiştirilmiş hazır oyuncuları almışız .

U19 milli takımında A takımında banko oynıyan kim var ki?
Basının süper topçu dediği 10 numaramız Hamburg tarafından Almanya 3.ligine kiralanmış geçen sene sen düşün ,
Türkiye'den bile hiç ilgi çekmemiş yani taaa Alman 3 diyorum .

Bizim sorunumuz seçilecek oyuncu havuzunda değil ki, seçilen oyuncuyu eğitmede. Bu gösterdiğin örnekte de açıkça görünüyor. Bir kaç milyon Türkün yaşadığı Almanyadan, 70 milyonun yaşadığı ülkemizden daha fazla kaliteli Türk oyuncu çıkmasının da nedeni bu. Sen Messiyi 11-12 yaşında Arjantinden buraya getirsen ne olur ki? Anca Arda olabilir. O da belki. Büyük ihtimalle Abdulkadir Kayalı gibi kaybolur gider. Belki de hastalığına çare bile bulamayız.

Dün dikkat ettiysen Fransız oyuncular bizimkileri fizik olarak resmen ezdi. Mesela o Pogba bizde yetişseydi o kadar güçlü olabilir miydi, ya da o lider karakterine sahip olabilir miydi? Ya da Salih Fransada yetişmiş olsaydı bu kadar güçsüz olur muydu?

Ayrıca bu alt yapı eğitimi eksikliği ligimizin karakterini de etkiliyor. Mesela Galatasarayda ilk 11de oynayan Necati, İspanya ikinci liginden "futbolcu diye aldık güreşçi çıktı" diye gönderilebiliyor. Ya da İspanya gol kralı Güizaya "gol makinesi diye aldık, çamaşır makinesi çıktı" diyebiliyoruz. Çünkü bizde alt yapıda oyuncuların zihinsel yetenekleri geliştirilemediği için, Güiza gibi zihinsel yetenekleri üst düzey olan oyuncular anlaşılamayabiliyor. Biz de fizik eksikliğini duygusal yetenekleriyle kapatan, zihinsel eksikliğini de sürekli dikine oynayarak kapatan oyunculardan takımlarımızı kuruyoruz. Mesela Nurinin Dortmunda yardırırıken, milli takımımızda oynayamamasının bir nedeni de bu. Ya da Tuncayın Avrupada başarısız olması...

Yani yabancı sınırı olmasa ancak Gattuso tarzı genç yabancılar yeterli gelişimi gösterebilirler. Oyuncuların çoğunun da kariyerleri daha başlamadan biter. Ülke futbolu bir gün Avrupada zirveye oynayabilecekse, o gün kesinlikle insanların "alt yapıdan oyuncu yetişmesiyle, yabancı sınırlamasının bir bağlantısının olmadığını" iyice kavramış olması gerekiyor.

Hazır konusu gelmişken değineyim; eğer biz İspanya gibi alt yapıya yatırımlar yapabilseydik, şuan tarz olarak İspanya gibi ama kalite olarak daha iyi bir milli takımımız olabilirdi. Bizimde Barcolanamız olabilirdi. Çünkü oyuncularımızın oyun tarzları İspanyol oyuncularınkilere çok benziyor.

Mesela Neymar, Quaresma gibi top cambazı diyebileceğimiz bir oyuncumuz var mı? Bizim yapımız daha çok oyunun iki yönünü oynamaya, pas yapmaya uygun. Mesela milli takımda mezkez orta sahada büyük bir yığılma var: Nuri, Emre, Selçuk, Hamit, Alper, Topal, Oğuzhan, Necip, S.Şahin. Mezkez karakteri olduğu için Ardayı da katabiliriz. Ayrıca Almanyada oynayan Mesutla İlkayda öyle. Ama biz alt yapıda gerekli zihinsel eğitimi yapamadığımız ve sürekli dikine oynamak istediğimiz için hem oyun hem de oyuncu kalitesi olarak İspanyadan çok uzaktayız.

Bence insanların yabancı sınırına değil, buna kafa yormaları gerekiyor.
 
Bizim sorunumuz seçilecek oyuncu havuzunda değil ki, seçilen oyuncuyu eğitmede. Bu gösterdiğin örnekte de açıkça görünüyor. Bir kaç milyon Türkün yaşadığı Almanyadan, 70 milyonun yaşadığı ülkemizden daha fazla kaliteli Türk oyuncu çıkmasının da nedeni bu. Sen Messiyi 11-12 yaşında Arjantinden buraya getirsen ne olur ki? Anca Arda olabilir. O da belki. Büyük ihtimalle Abdulkadir Kayalı gibi kaybolur gider. Belki de hastalığına çare bile bulamayız.

Dün dikkat ettiysen Fransız oyuncular bizimkileri fizik olarak resmen ezdi. Mesela o Pogba bizde yetişseydi o kadar güçlü olabilir miydi, ya da o lider karakterine sahip olabilir miydi? Ya da Salih Fransada yetişmiş olsaydı bu kadar güçsüz olur muydu?

Ayrıca bu alt yapı eğitimi eksikliği ligimizin karakterini de etkiliyor. Mesela Galatasarayda ilk 11de oynayan Necati, İspanya ikinci liginden "futbolcu diye aldık güreşçi çıktı" diye gönderilebiliyor. Ya da İspanya gol kralı Güizaya "gol makinesi diye aldık, çamaşır makinesi çıktı" diyebiliyoruz. Çünkü bizde alt yapıda oyuncuların zihinsel yetenekleri geliştirilemediği için, Güiza gibi zihinsel yetenekleri üst düzey olan oyuncular anlaşılamayabiliyor. Biz de fizik eksikliğini duygusal yetenekleriyle kapatan, zihinsel eksikliğini de sürekli dikine oynayarak kapatan oyunculardan takımlarımızı kuruyoruz. Mesela Nurinin Dortmunda yardırırıken, milli takımımızda oynayamamasının bir nedeni de bu. Ya da Tuncayın Avrupada başarısız olması...

Yani yabancı sınırı olmasa ancak Gattuso tarzı genç yabancılar yeterli gelişimi gösterebilirler. Oyuncuların çoğunun da kariyerleri daha başlamadan biter. Ülke futbolu bir gün Avrupada zirveye oynayabilecekse, o gün kesinlikle insanların "alt yapıdan oyuncu yetişmesiyle, yabancı sınırlamasının bir bağlantısının olmadığını" iyice kavramış olması gerekiyor.

Hazır konusu gelmişken değineyim; eğer biz İspanya gibi alt yapıya yatırımlar yapabilseydik, şuan tarz olarak İspanya gibi ama kalite olarak daha iyi bir milli takımımız olabilirdi. Bizimde Barcolanamız olabilirdi. Çünkü oyuncularımızın oyun tarzları İspanyol oyuncularınkilere çok benziyor.

Mesela Neymar, Quaresma gibi top cambazı diyebileceğimiz bir oyuncumuz var mı? Bizim yapımız daha çok oyunun iki yönünü oynamaya, pas yapmaya uygun. Mesela milli takımda mezkez orta sahada büyük bir yığılma var: Nuri, Emre, Selçuk, Hamit, Alper, Topal, Oğuzhan, Necip, S.Şahin. Mezkez karakteri olduğu için Ardayı da katabiliriz. Ayrıca Almanyada oynayan Mesutla İlkayda öyle. Ama biz alt yapıda gerekli zihinsel eğitimi yapamadığımız ve sürekli dikine oynamak istediğimiz için hem oyun hem de oyuncu kalitesi olarak İspanyadan çok uzaktayız.

Bence insanların yabancı sınırına değil, buna kafa yormaları gerekiyor.


Yabancı sınırında bitiyor olay.
Türk oyuncusu , yine bi Türk hocaya emanet.
Türk hocada zamanında yine bi Türk hocaya emanetti .
Aynı normal devlet okullarındaki eğitim sistemi gibi düşün.

Daha hoca profesyonel hoca olamamış ki kafa olarak , futbolcuyu nasıl hazırlasın ?
Ama Türk futboluna ve Türk futbolcusuna avrupa kapıları açıldığında dilediği yabancı kulübün kapısını açma anahtarı kendisinde olur .
Kaliteli eğitim isteyenin ilk hedefi nasıl yurtdışıysa , futbol içinde böyle olabilmeli.
Fakat önce o radara girebilmen için başka ülkelere sempatiyle yaklaşmayı bilmen ve vizyonu genişletmen gerekiyor.
Ülkemize Ribery geldiğinde herkes Anelka'nın bonusu , Puhahahaha modundaydı .
Ribery Bayern'de kariyer noktalıyacak imzayı çaktı . Ama o yorumu yapanlar hala yorumcu.

Hangi dünya çapında teknik adamın yardımcılığına bir Türk'hocayı getirdiğini gördün ?
Ülke bazında en klas takıma gidebilen Fatih Hoca'dır.
O bile direk Galatasaray'dan değil , Fiorentina'dan Milan'a gitti. (fazlada kalamadı oda ayrı mevzu)

Bügün bizim ülkemizin futbol piyasasının işleyişini sen düşün .
Yurt içinde kalıp kıçını sallayarak 5 lirayamı çalışırlar . (o 4 liralık fark T.C. vatandaşı olduğun için , sakın kaliteden sanma.)
Yoksa , Yurt dışına gidip kıçını yırtarak 1 lirayamı çalışırlar .

Almanya diyorsun iyi güzel ...
Almanya liginde yabancı statüsü varmı ?
Milli takımda , Türk , Gana v.b bi çok ülkenin çift pasaportlu oyuncusu var .

Bizim ülkemize 14 yaşında yabancı çocuklar potansiyel olarak gelse , 19 - 20 yaşında T.C vatandaşlığı kazansa ,
Türk futbolu gelişmemişmi oluyor . İşte ozaman sorarsın o çocuğa tıpkı Almanya'daki gibi Türkiye'mi , Almanya'mı dersin .

Örneğin Mesut , İlkay yada Kerim Frei adamlar profesyonel olana kadar Türkiye'den kimsenin ilgisini bile çekmemiş ya sen düşün ...

Yabancı sınırımı kurtaracak arkadaş bizi ...
Ne oldu 30 yaşında Aurellio formayı giydide ne oldu ??
15 'inde getirseydin , 20 sinde Türk olur 10 sene milli forma için oynar , istiklal marşınıda iyi ezberlerdi .
 
Yabancı sınırında bitiyor olay.
Türk oyuncusu , yine bi Türk hocaya emanet.
Türk hocada zamanında yine bi Türk hocaya emanetti .
Aynı normal devlet okullarındaki eğitim sistemi gibi düşün.

Daha hoca profesyonel hoca olamamış ki kafa olarak , futbolcuyu nasıl hazırlasın ?
Ama Türk futboluna ve Türk futbolcusuna avrupa kapıları açıldığında dilediği yabancı kulübün kapısını açma anahtarı kendisinde olur .
Kaliteli eğitim isteyenin ilk hedefi nasıl yurtdışıysa , futbol içinde böyle olabilmeli.
Fakat önce o radara girebilmen için başka ülkelere sempatiyle yaklaşmayı bilmen ve vizyonu genişletmen gerekiyor.
Ülkemize Ribery geldiğinde herkes Anelka'nın bonusu , Puhahahaha modundaydı .
Ribery Bayern'de kariyer noktalıyacak imzayı çaktı . Ama o yorumu yapanlar hala yorumcu.

Hangi dünya çapında teknik adamın yardımcılığına bir Türk'hocayı getirdiğini gördün ?
Ülke bazında en klas takıma gidebilen Fatih Hoca'dır.
O bile direk Galatasaray'dan değil , Fiorentina'dan Milan'a gitti. (fazlada kalamadı oda ayrı mevzu)

Bügün bizim ülkemizin futbol piyasasının işleyişini sen düşün .
Yurt içinde kalıp kıçını sallayarak 5 lirayamı çalışırlar . (o 4 liralık fark T.C. vatandaşı olduğun için , sakın kaliteden sanma.)
Yoksa , Yurt dışına gidip kıçını yırtarak 1 lirayamı çalışırlar .

Almanya diyorsun iyi güzel ...
Almanya liginde yabancı statüsü varmı ?
Milli takımda , Türk , Gana v.b bi çok ülkenin çift pasaportlu oyuncusu var .

Bizim ülkemize 14 yaşında yabancı çocuklar potansiyel olarak gelse , 19 - 20 yaşında T.C vatandaşlığı kazansa ,
Türk futbolu gelişmemişmi oluyor . İşte ozaman sorarsın o çocuğa tıpkı Almanya'daki gibi Türkiye'mi , Almanya'mı dersin .

Örneğin Mesut , İlkay yada Kerim Frei adamlar profesyonel olana kadar Türkiye'den kimsenin ilgisini bile çekmemiş ya sen düşün ...

Yabancı sınırımı kurtaracak arkadaş bizi ...
Ne oldu 30 yaşında Aurellio formayı giydide ne oldu ??
15 'inde getirseydin , 20 sinde Türk olur 10 sene milli forma için oynar , istiklal marşınıda iyi ezberlerdi .


Tamam işte sen de diyorsun, sorun daha çok hocalarda. E sen yabancı sınırını kaldırınca ne olacak hocalar daha iyi mi eğitim verecek. Yoksa yurt dışına mı çıkacaklar. Hatırlatırım yabancı sınırı oyunculara, hocalara değil. Sen dışarıdan istediğini getirebilirsin. Ya da isteyen yurt dışına çıkabilir.

Mesut, İlkay gibi isimler orada yabancı sınırı olmadığı için mi Almanya milli takımında oynuyor yoksa Alman vatandaşlıkları olduğu için mi? Mesela yöneticiler istese yurt dışından 13-14 yaşlarında yabancılar getiremez mi? Şimdi getirilseler yine 19-20 yaşlarına kadar Türk Vatandaşlığı alıp, milli takımda oynayamazlar.

Oynarlar ama hiç birşey değişmez. Sadece Ribery olacak adamı Uğur Boral yapmış olursun. Yabancı sınırı kalkarsa Türk oyuncular yurt dışına çıkar, daha iyi eğitim alabilir ama senin yeni yetenekler yetiştirmende hiçbir şey farketmez. Tıpkı yabancı sınırı olunca alt yapıdan daha kaliteli oyuncuların çıkmadığı gibi.

Eğer kaliteli Türk oyuncular yetiştirilmek isteniyorsa şu yabancı sınırı tartışmaları bir kenara atılıp, alt yapıya gerekli yatırımlar yapılmalı. Genç oyuncuları eğitecek insanlar kaliteli bir şekilde eğitilip, iyi hayat şartlarında yaşamaları sağlanmalı. Önce biz bi oyuncu yetiştirmeyi öğrenelim, sonra yabancıları da yetiştiririz.
 
Asr.Rh özetler için teşekkür ederiz de, bu maçlar u-20 özetleri dimi? bolca u-19 lafı kullanmışın da.
şöyle biliyorum akdeniz oyunlarında u-19 takımımız mücadele etti, u-20 turnuvası ise bambaşka bir turnuva.
şu anda izleyemediğim için idrak edemiyorum. neyse eyvallah.

yabancı sınırlaması kalksın mı kalkmasın mı, bu tartışmaya şimdi girmek istemiyorum, daha önceden de görüş bildirmiştim bu konuda. sınırın kalkması halinde yangından kaçırır gibi herkes yabancıya abanır, bu en azından birkaç yıl gider, sonra ne olur bilinmez.
ben genç oyuncu yetiştirmenin yabancı sınırlaması konusunun dışında tartışılması gerektiğini düşünüyorum. bizim ülke futbolu olarak maalesef böyle bir üretim anlayışımız yok, insanları meta yerine koymak istemiyorum ama en iyi "üretim" tabiri karşılıyor bu kavramı.
yabancı sınırı olsun olmasın, ilk 18'de ve ilk 11'lerde 20 yaş altı kotası koyacaksın, böylece kulüpler kendilerini altyapıdan genç oyuncu yetiştirmek zorunda hissedecekler. biz toplum olarak "yasa", "kanun" olmadan birşeyi kendiliğimizden yapmayı seven bir toplum değiliz.
altyapıyı zoraki çalışır bir müessese haline getirilmesi lazım. yani şöyle düşünün tüm kulüpler böyle bir departman açacak ve en baştan tanımlanacak herşey, spor akademilerinde bu işlerin okulunu okuyan genç insanlar var, böyle futbolu futboldan anlayan insanlar yönetmiş te olacak, en azından şu altyapı kısmında.
bazı kulüpler kendilerini "bizim zaten böyle işleyen altyapı üretimimiz var" diye savunabilir, ben sonuca bakarım babacım, hani topçu, nerde süper ligde oynayan 3-4 isim dışında 20 yaş altı topçu? yok. kimse birbirini kandırmasın.
ben sınırlamanın kalkmasına ancak bu şerhi koyarak kabul ederim kendi içimde. ilk 11'de en az 2 tane 20 yaş altı topçu, ilk 18'de en az 4 tane 20 yaş altı topçu (rakamlar gidişata göre değişebilir).
federasyon bu işin kick-off'unu yapar, proje gibi düşünün, der ki 2016 yılından itibaren ilk 11'de şu kadar, ilk 18'de şu kadar 20 yaş altı oyuncu oynatma zorunluluğu olacak, herkes ona göre plan programını yapar.
yabancı sınırı kalksın kalkmasın olayı suni bir gündem gibi geliyor şu olay konuşulmadıkça, kimse kusura bakmasın.
 
Mesut, İlkay gibi isimler orada yabancı sınırı olmadığı için mi Almanya milli takımında oynuyor yoksa Alman vatandaşlıkları olduğu için mi? Mesela yöneticiler istese yurt dışından 13-14 yaşlarında yabancılar getiremez mi? Şimdi getirilseler yine 19-20 yaşlarına kadar Türk Vatandaşlığı alıp, milli takımda oynayamazlar.

Hala anlaşamıyoruz , dur soruna cevap veriyim belki ozaman anlaşırız .

Mevcut durumda dediğin gibi getirirler , evet.
Fakat şuan sadece getirmek çözüm değil .

14 - 15 yaşında gelen yabancı çocuk ;
- 5 sene geçirip vatandaşlık alana kadar bulunduğu kulübün A takım kadrosuna , sınırlamadan dolayı dahil bile edilmez .
- Eee bu oyuncu enazından kendini pişirmesi için kiralık gönderilmesi lazım , yurt içinde yabancı kontenjanı var kimse kiralamaz .
- Desen ki yurt dışına kiralıyım , bu seferde 5 sene ülkede olmadığı için Türk pasaport alamaz .

Farzedelim ki ;
Potansiyeli yüksek bir oyuncuyu kulübe katmışlar , fiziksel ve pasaport olarak şartların oluşmasını bekliyorlar .
Pat yabancı orta sınıf bi kulüp oyuncunun aklını çeldi , ne yapıcaksın ?
Oyuncu geliştirme bedelini öder ve sana bile sormadan alır .
Yok onlar almasın diye profesyonel kontrat imzalarsan , bu seferde 6 yabancı sınırı kalır sana 5 yabancı .

Statü varken o bahsettiğin işler kolay değil.
Ama diğer türlü sözleşme bile imzalasan statüden etkilenmiyor .

Ayrıca dün kendin görmüşsün yabancı oyuncuların fiziksel güçlerini ,
İşin detayını hiç izledinmi bilmiyorum ama arada Ntv'de gösteriyor.
O dünkü çocukların bi çoğu genç yaşta seçilerek getirilmiş afrika göçmenidir .
O çocukların bi çoğu ülkelerinde evlerinden zorla getirtilerek , bir ekmek kapısı açılır diye seçmelere giren gençler.

Detayı şöyle oluyor o işin ;
Fransa ve bazı özel kurumlar tarafından afrika bölgesine kurulmuş futbol akademileri yılın belli dönemlerinde çocuklar içerisinde seçme yapıyor .
Akademilerin ilk etabında yatılı olarak , burslu eğitim ve futbol dersi veriyor belli bir süre boyunca bu eğitim devam ediyor .
Sonra tekrar bir seçme yapıyorlar ve içlerinden en iyilerini seçerek fransa'daki okullara götürüyorlar .
Geri kalanları bi süre sonra tekrar test edip gelişim kaydedenleri seçip , yerinde sayanları kendi vatanına geri bırakıyor .
Seçilip fransa'ya getirilenler belli eğitim dönemlerinde kulüpler tarafından izlenerek bünyelerine dahil ediliyor .
O akademinin seçtiği futbolcuların hepsi bi şekilde biyerler futbolcu olarak yaşamına devam ediyor .
Açlıktan kurtulmalarının tek yolu futbol anlıyacağın ...

Yani demek istediğim temel eğitim fransa'nın kendi içerisinde değil , gözlemleyip getireceği afrika'nın kendi topraklarında yapılıyor .
Bunu bizde yapabiliriz . Devlet azmı övünüyor afrika'da Türk okulu var , bilmem nerede bu var diye ???

Hem ozaman Mesut niye Almanya'yı seçti ?
Sercan niye Türkçe bilmiyor ?
Niye bunlar öyle sessiz duruyor , istiklal marşı okumuyor yahu ?
gibi saçma sorularıda , gurbetçi gençlere sormayız belki.
 
Asr.Rh özetler için teşekkür ederiz de, bu maçlar u-20 özetleri dimi? bolca u-19 lafı kullanmışın da.
şöyle biliyorum akdeniz oyunlarında u-19 takımımız mücadele etti, u-20 turnuvası ise bambaşka bir turnuva.
şu anda izleyemediğim için idrak edemiyorum. neyse eyvallah.

yabancı sınırlaması kalksın mı kalkmasın mı, bu tartışmaya şimdi girmek istemiyorum, daha önceden de görüş bildirmiştim bu konuda. sınırın kalkması halinde yangından kaçırır gibi herkes yabancıya abanır, bu en azından birkaç yıl gider, sonra ne olur bilinmez.
ben genç oyuncu yetiştirmenin yabancı sınırlaması konusunun dışında tartışılması gerektiğini düşünüyorum. bizim ülke futbolu olarak maalesef böyle bir üretim anlayışımız yok, insanları meta yerine koymak istemiyorum ama en iyi "üretim" tabiri karşılıyor bu kavramı.
yabancı sınırı olsun olmasın, ilk 18'de ve ilk 11'lerde 20 yaş altı kotası koyacaksın, böylece kulüpler kendilerini altyapıdan genç oyuncu yetiştirmek zorunda hissedecekler. biz toplum olarak "yasa", "kanun" olmadan birşeyi kendiliğimizden yapmayı seven bir toplum değiliz.
altyapıyı zoraki çalışır bir müessese haline getirilmesi lazım. yani şöyle düşünün tüm kulüpler böyle bir departman açacak ve en baştan tanımlanacak herşey, spor akademilerinde bu işlerin okulunu okuyan genç insanlar var, böyle futbolu futboldan anlayan insanlar yönetmiş te olacak, en azından şu altyapı kısmında.
bazı kulüpler kendilerini "bizim zaten böyle işleyen altyapı üretimimiz var" diye savunabilir, ben sonuca bakarım babacım, hani topçu, nerde süper ligde oynayan 3-4 isim dışında 20 yaş altı topçu? yok. kimse birbirini kandırmasın.
ben sınırlamanın kalkmasına ancak bu şerhi koyarak kabul ederim kendi içimde. ilk 11'de en az 2 tane 20 yaş altı topçu, ilk 18'de en az 4 tane 20 yaş altı topçu (rakamlar gidişata göre değişebilir).
federasyon bu işin kick-off'unu yapar, proje gibi düşünün, der ki 2016 yılından itibaren ilk 11'de şu kadar, ilk 18'de şu kadar 20 yaş altı oyuncu oynatma zorunluluğu olacak, herkes ona göre plan programını yapar.
yabancı sınırı kalksın kalkmasın olayı suni bir gündem gibi geliyor şu olay konuşulmadıkça, kimse kusura bakmasın.


Bence sınır tamamen kalkmalı, kulüpler de yabancıya abanmalı, böylece piyasa normale döner.

Bence alt yapıdan oyuncu çıkması için sorumluluk duygusuna pek gerek yok. Zaten oyuncu yetiştirmek en ucuz ve en verimli transfer şeklidir. Mesela Barcelonada bu alt yapı olmasa Messi, Xavi, Iniesta, Puyol gibi oyuncuları almaya paraları yeter miydi? Hadi yetti diyelim, bu uyumu yakalayabilirler miydi?

Bence oyuncu yetiştirmek sınırlamayla olmaz. Alt yapılara yatırım yapılmalı. Mesela bir kural koysunlar. Kulüpler genç takım antrenörlerine, A takım teknik direktörünün maaşının %5inden daha azını veremesin. Her takımın bu hocalardan en az bilmem kaç tane çalıştırması zorunlu olsun. Üniversitelerde bununla ilgili bölümler açılsın ve çok kaliteli eğitim verilsin. Zaten birçok öğrenci o bölüme gitmek ister.
 
Hala anlaşamıyoruz , dur soruna cevap veriyim belki ozaman anlaşırız .

Mevcut durumda dediğin gibi getirirler , evet.
Fakat şuan sadece getirmek çözüm değil .

14 - 15 yaşında gelen yabancı çocuk ;
- 5 sene geçirip vatandaşlık alana kadar bulunduğu kulübün A takım kadrosuna , sınırlamadan dolayı dahil bile edilmez .
- Eee bu oyuncu enazından kendini pişirmesi için kiralık gönderilmesi lazım , yurt içinde yabancı kontenjanı var kimse kiralamaz .
- Desen ki yurt dışına kiralıyım , bu seferde 5 sene ülkede olmadığı için Türk pasaport alamaz .

Farzedelim ki ;
Potansiyeli yüksek bir oyuncuyu kulübe katmışlar , fiziksel ve pasaport olarak şartların oluşmasını bekliyorlar .
Pat yabancı orta sınıf bi kulüp oyuncunun aklını çeldi , ne yapıcaksın ?
Oyuncu geliştirme bedelini öder ve sana bile sormadan alır .
Yok onlar almasın diye profesyonel kontrat imzalarsan , bu seferde 6 yabancı sınırı kalır sana 5 yabancı .

Statü varken o bahsettiğin işler kolay değil.
Ama diğer türlü sözleşme bile imzalasan statüden etkilenmiyor .

Ayrıca dün kendin görmüşsün yabancı oyuncuların fiziksel güçlerini ,
İşin detayını hiç izledinmi bilmiyorum ama arada Ntv'de gösteriyor.
O dünkü çocukların bi çoğu genç yaşta seçilerek getirilmiş afrika göçmenidir .
O çocukların bi çoğu ülkelerinde evlerinden zorla getirtilerek , bir ekmek kapısı açılır diye seçmelere giren gençler.

Detayı şöyle oluyor o işin ;
Fransa ve bazı özel kurumlar tarafından afrika bölgesine kurulmuş futbol akademileri yılın belli dönemlerinde çocuklar içerisinde seçme yapıyor .
Akademilerin ilk etabında yatılı olarak , burslu eğitim ve futbol dersi veriyor belli bir süre boyunca bu eğitim devam ediyor .
Sonra tekrar bir seçme yapıyorlar ve içlerinden en iyilerini seçerek fransa'daki okullara götürüyorlar .
Geri kalanları bi süre sonra tekrar test edip gelişim kaydedenleri seçip , yerinde sayanları kendi vatanına geri bırakıyor .
Seçilip fransa'ya getirilenler belli eğitim dönemlerinde kulüpler tarafından izlenerek bünyelerine dahil ediliyor .
O akademinin seçtiği futbolcuların hepsi bi şekilde biyerler futbolcu olarak yaşamına devam ediyor .
Açlıktan kurtulmalarının tek yolu futbol anlıyacağın ...

Yani demek istediğim temel eğitim fransa'nın kendi içerisinde değil , gözlemleyip getireceği afrika'nın kendi topraklarında yapılıyor .
Bunu bizde yapabiliriz . Devlet azmı övünüyor afrika'da Türk okulu var , bilmem nerede bu var diye ???

Hem ozaman Mesut niye Almanya'yı seçti ?
Sercan niye Türkçe bilmiyor ?
Niye bunlar öyle sessiz duruyor , istiklal marşı okumuyor yahu ?
gibi saçma sorularıda , gurbetçi gençlere sormayız belki.


Tamam seni anlıyorum da sen son 10 yılda kaç tane oyuncu yetiştirebildin. Sadece 1. O da Arda... Sen oralarda o okulları kursan, yetiştireceğin oyuncu sayısı en fazla 2 olur. Belki yetirtireceğin oyuncunun da önü kapanıp 0a bile düşebilir.

Ama sen alt yapıya gerekli müdahaleleri yapsan o sayı 10-15 olur. Sonra yurt dışından gençleri getirip sayıyı 15-20ye çıkartırsın.

Bu biraz sizin başkanın "çilek" muhabbetini anlatıyor. Daha pastanın kekini bile tam hazırlamadan üstüne sosunu döküp, servis etmeyi düşünüyorsun. :)
 
Süperlig'deki 18 takımın sadece Atakım kadrolarında 250'den fazla Türk oyuncu mevcut .
İspanya , İtalya , İngiltere , Almanya gibi bazısı 20 takımlı lig olmasına rağmen kendi liginde yerli oyuncu sayısı bizimkine yaklaşamaz.

Ee hani başarı ?
Demek ki iş kısıtlamayla olmuyor bunu görmek zor olmamalı artık .
Yada Joseph'in dediği gibi bizim kısıtlama sorunumuz yabancılar değil , genç oyuncu oynatmamak .
 
Süperlig'deki 18 takımın sadece Atakım kadrolarında 250'den fazla Türk oyuncu mevcut .
İspanya , İtalya , İngiltere , Almanya gibi bazısı 20 takımlı lig olmasına rağmen kendi liginde yerli oyuncu sayısı bizimkine yaklaşamaz.

Ee hani başarı ?
Demek ki iş kısıtlamayla olmuyor bunu görmek zor olmamalı artık .
Yada Joseph'in dediği gibi bizim kısıtlama sorunumuz yabancılar değil , genç oyuncu oynatmamak .


Bence sorun oynatmamak değil, oynatacak seviyeye getirememek. O seviyeye getirebilsek oyuncular formayı söke söke alır. Mesela Alperin ilk kez oyuna girdiği zamanları hatırlıyorum, resmen oyunun seyrini değiştirmişti.Salih de böyle oldu.

Önce biz bi oyuncu yetiştirebilelim de sonra oynatılmazlarsa yine sınırlama getirilir.
 
Basının yalan atması o. Kulüp yalanlama yayınladı ilgili habere.
http://www.fenerbahce.org/detay.asp...campaign=fbsk&utm_source=fbsk&utm_medium=fbsk

edit: Ayrıca 10 tane Alper verseler bir Salih'e değişmem. İlk sezonunda adına besteler yapılan 19 yaşında bir oyuncuyu göndermek taraftarı karşına almaktır.
Gönderme konusunu bilmem ama forma şansı konusunda iş zor .
Meireles , Emre , M.Topal , Alper , Salih , Baroni
ve sadece 2 - 3 tanesi oynayabilecek .
Biyerde dünya para Meireles , diğer yerde en fazla bonservis ödenmiş yerlş ortasaha oyuncusu Alper ,
Emre , M.Topal ve Baroni gibi 3 as oyuncunuz . (Selçuk muaf.)
Ve Salih ?
Sezer'de bu sebepler ile harcanmadımı zaten ?

Bence kiralık gönderilmesi okadarda kötü bir tecrübe olmayabilir.
Enazından 34 maç oynayabileceği bir takımda top koşturur.

Hatta yurt dışında oynayabileceği bir takıma kiralansa hiç fena olmaz bence.
 
Meireles'e uygun fiyatı veren olursa gönderilme ihtimali var bence. Yaz sonuna kadar bir yabancı öyle de böyle de gidecek sonuçta. Ben olsam şu an Baroni'yi yollardım. Yıllık 2.5 milyon mu ne alıyormuş yuh. Ersun Yanal'ın genç oyunculara karşı yaklaşımı belli, Salih'i oynatmak istediğine inanıyorum ben. Rotasyona girer ama gene oynar, sürekli yedek beklemez bence. Biraz da hazırlık maçlarını izleyip hocanın nasıl bir diziliş düşündüğüne bakmak gerek. Bu bollukta asıl Emre'yi artık adam peşinde koşturmaması lazım. Koysun onu Alex'in yerine, orada oyun kurar o.

Sezer'in harcandığını düşünmüyorum ben. Sakatlık yaşadığı süre iki sezonun birini neredeyse kapsıyor. Nadiren bulduğu şansı iyi değerlendirdi ve goller attı. Ondan sonra gene uzun süreli sakatlık yaşadı. Sonra gene oynadı birkaç maç ve hepsinde etkisizdi. Karabük maçında sorumsuz bir hareketi maçı kaybettiren olayların başlangıcı oldu. O andan sonra hoca oynatmadı ki haklı buluyorum. Biz taraftar olarak sonsuz destek verdik kendisine ama biraz da karakter sorunları var arkadaşın. Transferi Beşiktaş'tan çok bize hayırlı oldu sanırım.

Fenerbahçe kırmak üzereyken tanımlanan rekorlar misali bir de Fenerbahçe ödeyince göze çok gelen bonservisler var. "En fazla bonservis ödenmiş yerli orta saha" Alper değil. Ona gelene kadar Mehmet Topuz var 7.5 milyon euro ve Gökhan Emreciksin ile takas diye hatırlıyorum. Fenerbahçe'de iki sezon kesintisiz oynadı, istikrarlı ama bir adım ilerleme sağlayamadı. Bülent Akın var ki 8 milyon dolar net. Sizinkiler taksidini bitirmiş midir ona bile emin değilim ve bu adamın bir gram faydası dokunmadı Galatasaray'a. Harcanmış mıdır, kazık mı yenmiştir orasını bilemem ama ölü yatırımdır.

Salih'e dönecek olursak tabi gidip kesintisiz oynayarak bir sezon geçirmesi kendi yararına olabilir. Ama bu noktada taraftar olarak duygusal düşünme hakkımı kullanıyorum ve gitmesini istemiyorum. Alper'i de kesecek kadar yetenekli olduğunu düşünüyorum ben onun. Tam özlediğimiz Oğuz Çetin tarzında soğukkanlı ve isabetli pasları var.
 
"En fazla bonservis ödenmiş yerli orta saha" Alper değil. Ona gelene kadar Mehmet Topuz var 7.5 milyon euro ve Gökhan Emreciksin ile takas diye hatırlıyorum. Fenerbahçe'de iki sezon kesintisiz oynadı, istikrarlı ama bir adım ilerleme sağlayamadı. Bülent Akın var ki 8 milyon dolar net. Sizinkiler taksidini bitirmiş midir ona bile emin değilim ve bu adamın bir gram faydası dokunmadı Galatasaray'a. Harcanmış mıdır, kazık mı yenmiştir orasını bilemem ama ölü yatırımdır.

Salih'e dönecek olursak tabi gidip kesintisiz oynayarak bir sezon geçirmesi kendi yararına olabilir. Ama bu noktada taraftar olarak duygusal düşünme hakkımı kullanıyorum ve gitmesini istemiyorum. Alper'i de kesecek kadar yetenekli olduğunu düşünüyorum ben onun. Tam özlediğimiz Oğuz Çetin tarzında soğukkanlı ve isabetli pasları var.

Ben sizin takım içerisinde Alper olarak söyledim yoksa muhtemeldir ki hesap kitaplara vursan daha pahalıları vardır (belkide yoktur) .
Bi tek mehmet topuz'u aklıma getirdim ondada 7,5 gibi bi rakam kalmış aklımda .
Alper ise 10M.' u fazlasıyla geçiyor diye biliyorum .
6.25 + Bienvenu + Orhan .
6.25 + 4 M. + 3,5 M. = 13,75 M.
Fakat ,
Orhan ve Bienvenu takasta sadece 3,75 M. karşılığında verildiği söylendi.
Bienvenu ;
http://www.trthaber.com/haber/spor/bienvenu-fenerbahcede-8046.html
Orhan Şam ;
http://www.ntvspor.net/haber/spor-toto-super-lig/41580/orhan-sam-fenerbahcede


Neresinden bakarsan bak yinede (ülke içerisinde) en pahalı yerli ortasaha transferi oluyor sanırım .

Bu arada saymayı unuttuk Holmen'de geldi size .
Şahsen 3'lü orta saha tercihleri yapsam ;
Meireles , Alper , Emre
Mehmet Topal , Baroni , Holmen ,
Selçuk , Salih , Mehmet Topuz olurdu.

Şimdi farkettimde ;
Yobo , B. Alves , Kadlec ,
Meireles , Holmen , Baroni ,
Kuyt , Sow , Webo , Stoch , Krasic

Eğer saymayı unuttuğum yok ise 11 yabancılı bi kadronun yabancı statüsüne karşı çıkmasıda gerçekten garipmiş .
Bumu yabancı statüsüne göre planlama yapıyoruz dedikleri ?
 
Takas olayına ve Bienvenu+ Orhan alınırken ödenen miktar ile gönderilirken hesaplanan ederleri konusuna girmiyorum. Oyuncunun katkısına göre değişen göreceli miktarlar çünkü onlar. Takımda 11 yabancı var, biri gidecek diye o yüzden diyorum işte. Bizimkilerin karşı çıktıkları statü değil. Aslında sorduğun soruyu kendin cevapladın. Oy birliğiyle herkesin kabul ettiği statüye göre plan yapıp Alper gibi adama o paraları ödedikten sonra "biz değiştirelim bunu" düşüncesine karşı çıktılar. Alper Potuk gibi daha önce pazarlık masasından kovulmuş adama o paralarla tekrar teklif yapılmasının nedeni o statünün bir yıl önce kabul edilmiş olması.

Belki farkında değilsiniz ama Salih Uçan da o statüye geçişten sonra aynı planlama çerçevesinde alınmış bir oyuncu. Sezer de öyleydi ama olmadı. Daha önce de yazdım, şahsen yabancı sınırına karşıyım ama kulübü kendine göre haklı buluyorum. Şu durumda Fenerbahçe'ye tepki gösterenlerden sadece bir kişi çıksın "bizim kulüp geçen sezon bunu nasıl imzalamış" desin alkış tutayım. Nasıl oluyor da bir yıl önce imzalıyorlar, sonra birden coşuyorlar bu kurala karşı onu anlamıyorum abi. O zaman neredeydi akılları acaba?

Son 10 yılın 9'unda yabancı sınırlamasına karşı çıkmışsın ama olmamış. En sonunda baktın olmuyor yerlilere yönelip kademeli olarak kadroyu revize etmeye çalışıyorsun ama hop birileri atlayıp bunu da değiştirmeye çalışıyor. Tabi ki karşı çıkarsın. Asıl bu kurala imza atıp umarsızca kadrosunu pahalı yabancılarla şişirenler düşünsün şimdi. Alper Potuk o yüksek rakama rağmen iyi transferdir. Aynı Selçuk İnan transferindeki gibi hem iyi bir oyuncuyu takımına katmış oluyorsun, hem de rakibin o oyuncuyu alıp daha da güçlenmemiş oluyor.

Aha hep unutuyorum editi: Bütün bunların yanında Fenerbahçe son yıllarda ettiği zararlara, borcuna harcına rağmen mali olarak en güçlü kulüptür. Ya artı bakiyededir ya buna en yakın kulüptür çok uzun süredir. Arada sırada transferde biraz açılmayı göze alması şaşırtmamalı.
 
Kademeli kadro revizesinden bahsedersen o işin içinden çıkamazsın o olay her kulüp için aynı oranda zaten geçerli .

Bence camia olarak gözden kaçırdığınız 10M. zarardan daha büyük bir zarar kalemi her kulüp kapısında transfer sezonu açıkken zaten var.
Sen 10 Milyon verdin diye statüyü reddediyorsun ama 10 milyon 'nun 4 misli'ne eş değer 4-5 yabancı oyuncun tüm sezon tribünde oturacak veya sudan ucuz fiyatlara başka kulüplere gönderilecek.
O yüzden uydurulan alper'in maliyet bahanesi beni pek ikna etmiyor açıkcası .
Mesela ,
Sanırım şuan bi sağ bekiniz yok , onu nereden alacaklar ?
Yine Türk oyuncuya bayılacaklar dünya parayı yada bir yabancı daha dahil edip 12 yapıcaklar .
Sırf 10m.€ 'luk zarar kalemi için kafadan 4 yabancı + muhtemel yeni Türk oyuncuların abartı ücretleri kadar zararın olacak .
Statü gelseydi ,
Alacağın her Türk oyuncu için daha az vereceğin 1-2 M. abartı bedel ortadan kalkacaktı.
Ayrıca dilediğin oyuncuyu daha ucuz maliyetlere planlarına dahil edebileceğin için Alper'in zararını kısa sürede örtecekti.
O yüzden pek inandırıcı değil .

Planlama dediğin şeyden bahsedebilmen için ilk 11'ini zaman içerisinde ağırlıklı Türk alternatifler kurup ona göre oluşum yapmış olman lazım.
Transferlerinize bakınca bırak planlama yapmayı tam aksine Türk oyuncuların bol olduğu yerlere Türk oyuncu alındığını ,
hatta yabancı transferinin her sezon ağırlıkta olduğunu kendinde görebilirsin.
 
Ben transferlere bakmadan da söylüyorum sınırlamayı gereksiz bulduğumu. "Sağ bekiniz yok" derken en iyi yerli sağ bek olan Gökhan Gönül'ün yedeği yok demek istedin sanırım. Onu da Mehmet Topuz yapıyor artık, Orhan Şam'dan iyi yaptı en azından.

Ben kulüp avukatı değilim. Mevcut sınırlama olmasa neler olabileceğine dair defalarca yazdım zaten fikirlerimi. Burada sadece kulübün tutumunda kendince haklı gerekçeler olduğuna dair yorum yapıyorum. Yabancı transferi yapılıyorsa kural kanun ne ise o kontenjan dahilinde elbette alınacak bu adamlar. Belli bir kamp süresinden sonra bir kişi kontenjan dışında kalıp gönderilecek. Kadro revizesi olsun, planlama olsun farketmez. Bu takım son yıllarda rakibe kaptırdığı Selçuk İnan hariç gelecek vaadeden yerli orta sahaları alıyor mu, alıyor. Biraz ondan bahsediyorum ben.

Kanımca rakiplere göre Fenerbahçe rakibi güçlenmesin düşüncesiyle bu olaya karşı çıkıyor. O zaman yukarıda yazdığım gibi yıllar yılı Aziz Yıldırım "yabancı sınırlaması kalkmalı" derken "11 aslanla oynarız" ajitasyonunu yapma sebebi de malum. Bence camia olarak gözden kaçırdığınız kulübünüzün bu kurala güle oynaya evet deyip imza atması ve ayağını yorganına göre uzatmaması. Bunun mali külfeti Fenerbahçe'den bile daha olumsuz etkileyecek belki Galatasaray'ı. O yüzden hatayı biraz da kendi içinizde aramanız gerekir.

Benim gözümde bu kararın altına imza atan herkes uzun vadede başarı yerine küçük hesaplar peşinde günü kurtarmaya uğraşıyordur.
 
Bak mesela Serdar Kesimal ve Orhan Şam da var. Yaşlandım hep sonradan geliyor bunlar aklıma :D

Bu adamlar alındıkları tarih itibariyle 25 yaş ve altı, kulüplerinde çıkış yakalamış kaliteli oyuncular. Sonraki dönemde takıma katkıları oldu olmadı o tartışmaya açık elbet. Transfer edilme sebepleri ilerleyen yıllarda kademeli olarak azalacak yabancı kontenjanı. Orhan Şam'ı aldığımız paraya eloğlu gitti Eboue'yi aldı. Ben plan yapmıyor olsam ben de gider o paraya Eboue ayarında bir adam alırdım misal. Gittik Orhan'a verdik aynı miktarı. Mehmet Topal'a onca para vermek yerine Appiah gibi bir adam daha bulurduk. Planlama dediğim bu işte.

Şöyle alt alta yazsak:

Serdar Kesimal
Orhan Şam
Hasan Ali Kaldırım
Salih Uçan
Mehmet Topal
Alper Potuk

Bu oyuncuların hepsi sözünü ettiğimiz nedenlerle transfer edildi. Sadece Alper'e indirgemeyin planlamayı ve yabancı sınırı tartışmasını. Orhan Şam ve Eboue çerçevesinden bakın bir kez de.
 
Geri
Üst