Selam 🙂
Bir sitede görüp çok hoşuma giden bir yazıyı sizlerle paylaşmak istedim.
Nereye açacağımı da bilemediğim için başlığı, genç grupların ve müzisyenlerin en çok uğradığı bu bölümü seçtim.
Sevgili moderatörler gerekli gördükleri yere taşıyabilirler.
Umarım faydalı olur 🙂
Bir sitede görüp çok hoşuma giden bir yazıyı sizlerle paylaşmak istedim.
Nereye açacağımı da bilemediğim için başlığı, genç grupların ve müzisyenlerin en çok uğradığı bu bölümü seçtim.
Sevgili moderatörler gerekli gördükleri yere taşıyabilirler.
Umarım faydalı olur 🙂
SevgilerDoruk Somunkiran demiş ki:1. Kendinizi tanıyın
Müziğinizin güçlü yanları nedir? Sizi diğerlerinden farklı yapan sey? Sözlerin çarpıcılığı? Bestelerin akılda kalıcılığı? Grubun sahne performansı? Virtüözlük?
2. Parçalarınızı seçin
Birinci maddede belirlediğiniz güçlü yanlarınızı en iyi şekilde yansıttığına inandığınız üç parça seçin. Kaynaklarınızı az sayıda parça üzerinde yoğunlaştırmakla olayı kontrol altına alıyorsunuz.
3. Düzenleme yapın
Seçtiğiniz parçaları sıfırdan bir daha düzenleyin. Düzenleme sırasında birinci maddede belirlediğiniz güçlü yanınız aklınızdan çıkmasın.
Çarpıcı olan şey sözlerinizse, düzenlemelere gereksiz gitar soloları koymayın. Yok gitar virtüözlüğünüzü vurgulamak istiyorsanıiz, sözleri kısa ve öz tutun. Eğer bir grupsanız, herkes birinci madde konusunda anlaşmaya varsın ve egosu büyük gelenler gidip kendi gruplarını kursun.
Unutmayın: karşınızdakinin ilk izlenimlerini oluşturmak icin yalnızca birkaç saniyeniz var. Bu saniyeleri gereksiz intro’larla ziyan etmeyin. Yaptığınız düzenlemenin her saniyesinin bir görevi olsun.
4. “Dört yeter” kuralı
Düzenlemelerinizde -standart bir pop veya rock düzeni icin konuşuyorum- bir solo enstruman (veya vokal), bir eşlik eden enstruman, bir bass ve bir de vurmalı çalgı (örneğin davul) yeterli olmalı. Yani toplam dört unsur. Bunun üzerine birşeyler eklemeye çalışıyorsanız işi karıştırmaya çalışıyorsunuz. Amaç dinleyicinin dikkatini dağıtmak değil, sizin kontrol ettiğiniz bir noktaya odaklamak. Yalın düzenlemelerde bu odağı nereye yerleştireceğinizi kontrol etmek çok daha kolaydır.
5. Veee, kayıt!
İster bir stüdyoya gidin, ister kendi olanaklarınızla kaydedin. Müziktek ailesinin yokluk içerisinde son derece güzel kayıtlar yapabilen üyeleri var. Para sizin, tercih sizin. Ama kayıt sırasında hedefiniz “temiz” bir kayıt olmalı. Kayıtta gürültü olmasın, sinyal seviyesi iyi ayarlansın, sesler aslına uygun şekilde kaydedilsin.
Herseyi efektsiz kaydetmeye çalışın. Gitaristlerin vazgeçemedikleri distortion ve chorus benzeri efektler olabilir, onlar olmadan çalamıyorlarsa ve bunlar parçanın vazgeçilmez unsuruysa bırakın oyle kalsin. Ama kayıtta reverb hiçbir şekilde kullanmayın.
6. Miksaj
Miksaj için genel bir şablon verilemez, ama mümkün olduğunca herşeyi efektsiz bırakmaya çalışın, yalnızca vokal ve solo enstrumana, bir de davul kullanıldıysa trampete sır kadar reverb verin. Destekleyici enstrumanları sağa ve sola pan edin.
7. Vitrin
Seçtiğiniz üç parçadan en çarpıcı olanını başa koyup bir CD yapin. CD’nin üzerine güzel bir CD label hazırlayıp koyun. Burada telefonunuz e-mail adresiniz de yeralsın, olur ya gönderdiğiniz kişi mektubunuzu ve CD’nin kutusunu kaybeder. Eğer biraz fazladan bütçeniz varsa, Epson’in yeni çıkardığı doğrudan CD’ye basan printer’lara da yatırım yapabilirsiniz, 99 dolara satılan bir tane var:
http://www.epson.com/cgi-bin/Store/consumer/consDetail.jsp?BV_UseBVCookie=yes&oid=37368464
Grubunuzla veya kendinizle ilgili bir özgeçmiş hazırlayın, mümkün olduğunca kısa az ve öz olsun, isterseniz resim de koyabilirsiniz.
Eğer sahne performansınız iyiyse, bir konserinizin video kaydını alıp göndermeyi de düşünün. Bu tür şeyler karşınızdakinin karar vermesinde önemli rol oynayabilir.
8. Hedef
CD’yi göndereceğiniz kişiyi doğru seçin. Yaptığınız tarz müzikle ilgilenen biri olsun. Mümkünse demoyu elden vermeye çalışın. Postayla gönderecekseniz kısa bir mektup koyup niyetinizi aktarın. “Müziğimle kendimi ifade ediyorum” veya “içimden geldiği gibi müzik yapıyorum” gibi benmerkeziyetçi ifadelerden kaçının.
Yaptığınız işi ciddiye aldığınızı, bunu geçici bir heves olarak görmediğinizi gösterecek bir izlenim vermeye çalışın. Sonuçta karşınızdakinden size yatırım yapmasını istiyorsunuz. Yatırım yapılacak kadar güvenilir olduğunuzu göstermek sizin sorumluluğunuz.
9. Üç ay geçtikten sonra 1. maddeden tekrar başlayın 😀