Oyun (Progressive Rock) - Ankara
- Konuyu açan sator
- Başlangıç tarihi
çok keyifli bir gece geçirdim, umarım daha güzel makanlarda da dinleme fırsatı bulurum sizi.. cuma görüşürüzz :!: ..
Dün iyiydiniz. Sakarya mekanımtırağında bize bu müziği ve çabayı dinlettiğiniz için teşekkürler. Sizi sadece 3 kere izledim ama dün gerçekten başka geldi bana. Klavye ve geri vokal (!) inanılmaz geliştirmiş, ilerlemiş. Sahne yüzü, duruşu, ritmi gayet keyifliydi. Amatör ruhun emek ve zaman harcadığında (tabi boş değilse şartıyla 
) parıl parıl çaldığına şahit olduk bi kez daha.
Yeni bas gitaristinizi de ilk kez dinledim. Ona da kolaylıklar. Elinden gelenin en iyisi için uğraşıyor. Panik olmasına gerek yok
Prog. geldiğinde gonga kaçan metalci ve de gotikçi(!) tyfasına da selamlar. Enchant'la orada da karşılaştık, her zamanki gibi.. Bi ben GERÇEKTEN keyif alıp kafamı tutamadım, herkes pek ciddi maşallah!
Nasıl derler.. Elinize ağzınıza sağlık.
) parıl parıl çaldığına şahit olduk bi kez daha.Yeni bas gitaristinizi de ilk kez dinledim. Ona da kolaylıklar. Elinden gelenin en iyisi için uğraşıyor. Panik olmasına gerek yok
Prog. geldiğinde gonga kaçan metalci ve de gotikçi(!) tyfasına da selamlar. Enchant'la orada da karşılaştık, her zamanki gibi.. Bi ben GERÇEKTEN keyif alıp kafamı tutamadım, herkes pek ciddi maşallah!
Nasıl derler.. Elinize ağzınıza sağlık.
Ben ilk defa odtu rock senliginde izlemistim ondan beri takip ediyorum ve sizin prog. rock da en basarili grup oldugunuzu dusunuyorum..Cunku yaptiginiz muzige o kadar deger veriyosunuzki nerdeyse orjinal album kayitlarini aratmayacak derecede basarili caliyosunuz..Grupta herkes gorev adami gbi yani aranizda cok gusel bi uyum var herkes gorevini cok iyi yapiyor..Sahne durusunuz oldukca sevimli ,davulun tusheleri de gayet guzel hissediliyor,zaten klavyecinin enstrumaniyla olan iliskisi cok hos, dans eder gibi caliyor Esatla tanistim ve onu da cok begeniyorum Ian Anderson'la rahat atisir bence
Kısaca ben sizden daha buyuk seyler bekliyorum yolun bence buyuk bi kismini asmissiniz..Bence artik bi demo vakti geldi, ben gayet basarili olacagina eminim..
Sizinle calmak oldukca keyifliydi umarim bundan sonra ki konserlerde de birlikte sahne aliriz,basarilar..
Esatla tanistim ve onu da cok begeniyorum Ian Anderson'la rahat atisir bence Kısaca ben sizden daha buyuk seyler bekliyorum yolun bence buyuk bi kismini asmissiniz..Bence artik bi demo vakti geldi, ben gayet basarili olacagina eminim..
Sizinle calmak oldukca keyifliydi umarim bundan sonra ki konserlerde de birlikte sahne aliriz,basarilar..
- Konu Sahibi Konu Sahibi
- #109
Çok sağolun arkadaşlar. Salı günü harika vakit geçirdik. Uzunca bir zamandır bu kadar kalabalık bir seyirci topluluğuna çalmamıştık.. Acaip gaza getirdiniz bizi .. Apoplexy ve Alearmoni, harikaydınız, teşekkürler!!..
Bu arada başından beri dediğim gibi, istediğimiz kadar iyi değiliz ve olamayacağız. Önemli olan da bu arayış galiba..
Grup olarak ufak bir yaz tatili vermeye karar verdik, ama tatilden önce bir konser vermeden de edemedik:
(Konser bu salı (11.07.2006). Saati değişebilir..)
.. Apoplexy ve Alearmoni, harikaydınız, teşekkürler!!.. Bu arada başından beri dediğim gibi, istediğimiz kadar iyi değiliz ve olamayacağız. Önemli olan da bu arayış galiba
.. Grup olarak ufak bir yaz tatili vermeye karar verdik, ama tatilden önce bir konser vermeden de edemedik:
(Konser bu salı (11.07.2006). Saati değişebilir..)
Selamlar,
Dün akşam izledim sizi sonunda. Takdire değer bir çaba içerisindesiniz. Hernekadar Jethro Tull son yıllarda (sık sık gelmeye başlayınca Türkiye'ye) hatırı sayılır genç dinleyici artışı yaşasa da repertuarın tamamını düşündüğümde seçilen parçalar cesurca sayılır. Bu parçaları çalmak da dinlemek de keyifli. Ekip (dün Esat'la da konuştuğumuz üzere) oldukça yeniymiş. Bu yüzden teknik olarak değerlendirmek çok anlamlı değil. Bi süre sonra herşey yerliyerine oturacaktır. Artık daha sık gidip izleyeceğim için bazı yorumlarımı direk paylaşırım zaten.
Yalnız kafama takılan bi nokta var. Bu girilen yolun nereye ulaşacağını merak ediyorum. Olayın parmakla sayılır bi dinleyici kitlesine sıkışıp kalma handikapı var. Bunun olmaması için neler yapılabiliri düşünmek gerekiyor. Eski progresifler tamam ama yeniler neler yapıyor. Siz neler yapacaksınız. Bana yolun sonundaki ışık bu gibi görünüyor. Acilen beste yapma antremanlarına başlayın derim dün konuştuğumuz gibi. Çünkü kendini teknik olarak geliştirmenin tek yolu başkalarının parçalarını sahnede çalmak değil sanki (bu başkaları çok çok sağlam guruplar da olsa). Şu SSK'nın dehlizlerinde büyük hayallerle yola çıkmış ama cover bataklığına saplanıp kalmış ne guruplar var benim hatırladığım. Onlardan olmazsınız diye ümidediyorum.
Son olarak sahne üstünde istenen ses dengesini tutturmak için baya uğraşmak gerekiyor. Hep yaşanan bi durumdur. Fülütçü sesini ayarlayamaz. Ayarlasa da dışardan nasıl duyulduğunu anlayamaz. Çünkü fülütün akustik sesi kulağının dibindedir. Bi başkasına da veremezsin ki çalsın sen dinle tamam de. Esatın bu konuda bi teknik geliştirmesi gerekiyor bence. Neyse dahasını bi dahaki programınızda konuşuruz. Söyleyeceğim bi sürü yapıcı eleştirim var. İyi yoldasınız.
Sevgiler saygılar
Erdinç
Dün akşam izledim sizi sonunda. Takdire değer bir çaba içerisindesiniz. Hernekadar Jethro Tull son yıllarda (sık sık gelmeye başlayınca Türkiye'ye) hatırı sayılır genç dinleyici artışı yaşasa da repertuarın tamamını düşündüğümde seçilen parçalar cesurca sayılır. Bu parçaları çalmak da dinlemek de keyifli. Ekip (dün Esat'la da konuştuğumuz üzere) oldukça yeniymiş. Bu yüzden teknik olarak değerlendirmek çok anlamlı değil. Bi süre sonra herşey yerliyerine oturacaktır. Artık daha sık gidip izleyeceğim için bazı yorumlarımı direk paylaşırım zaten.
Yalnız kafama takılan bi nokta var. Bu girilen yolun nereye ulaşacağını merak ediyorum. Olayın parmakla sayılır bi dinleyici kitlesine sıkışıp kalma handikapı var. Bunun olmaması için neler yapılabiliri düşünmek gerekiyor. Eski progresifler tamam ama yeniler neler yapıyor. Siz neler yapacaksınız. Bana yolun sonundaki ışık bu gibi görünüyor. Acilen beste yapma antremanlarına başlayın derim dün konuştuğumuz gibi. Çünkü kendini teknik olarak geliştirmenin tek yolu başkalarının parçalarını sahnede çalmak değil sanki (bu başkaları çok çok sağlam guruplar da olsa). Şu SSK'nın dehlizlerinde büyük hayallerle yola çıkmış ama cover bataklığına saplanıp kalmış ne guruplar var benim hatırladığım. Onlardan olmazsınız diye ümidediyorum.
Son olarak sahne üstünde istenen ses dengesini tutturmak için baya uğraşmak gerekiyor. Hep yaşanan bi durumdur. Fülütçü sesini ayarlayamaz. Ayarlasa da dışardan nasıl duyulduğunu anlayamaz. Çünkü fülütün akustik sesi kulağının dibindedir. Bi başkasına da veremezsin ki çalsın sen dinle tamam de. Esatın bu konuda bi teknik geliştirmesi gerekiyor bence. Neyse dahasını bi dahaki programınızda konuşuruz. Söyleyeceğim bi sürü yapıcı eleştirim var. İyi yoldasınız.
Sevgiler saygılar
Erdinç
Ses düzeninin istihap haddi mi budur, yoksa halden anlayan dj Akif’imizin elinden gelen mi budur; bilmiyorum. Bu Salı, dış provakeleri saymazsak, neredeyse yıllardır birlikte çalar gibiydiniz. Geçen konserde “metronomu getirsene” , “repertuarla ilk tanışmam da” türü aksaklıklar vardı ama sanki ruh daha bir..
Sonuçta bir sürü açıklama ve manasız sıkıntı gerektiren, nitelik ve nicelik açısından popülaritenin rüzgarına kapılmayan bir şey yapıyorlar: Progressive. Hem de 70lerin soundu söz konusu ki; 2 katı zor, içinden D.T. geçmiyor mesela tanıdık bile değil..
Bunu yaptıkları yer belli, yıl belli, her şey değişti. Kime, neyi sunuyorsun? Biz, grup şöyle, mekan böyle diyoruz. Dinleyici gruba ne katıyor? Ne kadarız?
Valla, elinize sağlık. Hem dün ne öğrendim? Önce ‘merhaba’ de, sonra mikrofon sorunsalını paylaş…
dj Akif’imizin elinden gelen mi budur; bilmiyorum. Bu Salı, dış provakeleri saymazsak, neredeyse yıllardır birlikte çalar gibiydiniz. Geçen konserde “metronomu getirsene” , “repertuarla ilk tanışmam da” türü aksaklıklar vardı ama sanki ruh daha bir.. Sonuçta bir sürü açıklama ve manasız sıkıntı gerektiren, nitelik ve nicelik açısından popülaritenin rüzgarına kapılmayan bir şey yapıyorlar: Progressive. Hem de 70lerin soundu söz konusu ki; 2 katı zor, içinden D.T. geçmiyor mesela
tanıdık bile değil..Bunu yaptıkları yer belli, yıl belli, her şey değişti. Kime, neyi sunuyorsun? Biz, grup şöyle, mekan böyle diyoruz. Dinleyici gruba ne katıyor? Ne kadarız?
Valla, elinize sağlık. Hem dün ne öğrendim? Önce ‘merhaba’ de, sonra mikrofon sorunsalını paylaş…
Erdinç saol yorumların için.Tabi ki yapıcı eleştirlere ihtiyacımız var,biz de söylenilen şeyleri doğru bulursak düzeltmek için elimizden geleni yaparız.Yolcu'da iyi bi ses düzeni kurmak için elimizden geleni yapıyoruz ama istediğimiz verimi alamıyoruz,bu genel olarak bizden kaynaklanmıyoCover olayına gelirsek grup daha çok yeni.Ben gruba katılalı bir ay oldu,cover yaparak birbirimize alışmamız lazım ki bişeyler üretmeye başlayalım haksız mıyım?Ki ben 4.konserden sonra alışmaya başladığımı hissettim çünkü gerçekten kolay değil yaptığımız müzik.Bişeyler oturdukça beste çalışmalarına da ciddi olarak başlıycaz.Bu yaz sonuna kadar başlamayı umuyorum ben..
Cover olayına gelirsek grup daha çok yeni.Ben gruba katılalı bir ay oldu,cover yaparak birbirimize alışmamız lazım ki bişeyler üretmeye başlayalım haksız mıyım?Ki ben 4.konserden sonra alışmaya başladığımı hissettim çünkü gerçekten kolay değil yaptığımız müzik.Bişeyler oturdukça beste çalışmalarına da ciddi olarak başlıycaz.Bu yaz sonuna kadar başlamayı umuyorum ben..Erdinç saol yorumların için.Tabi ki yapıcı eleştirlere ihtiyacımız var,biz de söylenilen şeyleri doğru bulursak düzeltmek için elimizden geleni yaparız.Yolcu'da iyi bi ses düzeni kurmak için elimizden geleni yapıyoruz ama istediğimiz verimi alamıyoruz,bu genel olarak bizden kaynaklanmıyoCover olayına gelirsek grup daha çok yeni.Ben gruba katılalı bir ay oldu,cover yaparak birbirimize alışmamız lazım ki bişeyler üretmeye başlayalım haksız mıyım?Ki ben 4.konserden sonra alışmaya başladığımı hissettim çünkü gerçekten kolay değil yaptığımız müzik.Bişeyler oturdukça beste çalışmalarına da ciddi olarak başlıycaz.Bu yaz sonuna kadar başlamayı umuyorum ben..
Cover olayına gelirsek grup daha çok yeni.Ben gruba katılalı bir ay oldu,cover yaparak birbirimize alışmamız lazım ki bişeyler üretmeye başlayalım haksız mıyım?Ki ben 4.konserden sonra alışmaya başladığımı hissettim çünkü gerçekten kolay değil yaptığımız müzik.Bişeyler oturdukça beste çalışmalarına da ciddi olarak başlıycaz.Bu yaz sonuna kadar başlamayı umuyorum ben..Eyvallah abi. Sonuçte kim ne derse desin doğru bildiğiniz yoldan gideceksiniz, gitmelisiniz de. O zaman istediğinize ulaşırsınız. Bu tür müziği seven biri olarak size katkım olursa ne mutlu bana. Kolay gelsin.
Erdinç
Erdinç
- Konu Sahibi Konu Sahibi
- #119
İzmirden herkese selamlar.. Kimse gelmesin arkadaş bu yana.. Sıcak.. Pişiyorum.. Allahtan annem eve klima taktırtmış da gün boyu biraz rahatlıyo insan. Ankaranın değerini bilin. Özledim bir günde .
Şimdii.. Son dönemlerdeki konserlerde, her ne kadar sahne performansı olarak öncekilerden biraz daha iyi görünmüş olsak da, müzik açısından aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Kendi adıma, çalışma ve özen eksiğimin olduğunu söyleyebilirim. Grup içinde de "nasıl olsa tatile gireyoz olee" tarzında bir cıvıma olmuş olabilir. Yaklaşık 3 haftadır stüdyoya gidemedik desem, bizim haftada 2 kere stüdyoya taşınan bir grup olduğumuzu bilen insanları şaşırtacaktır. Bunun da yaz ayı, yaz ayında grup elemanlarının yapması gereken bi ton iş ve gitmesi gereken yerlere bağlıyorum. Tuna'nın alışması için ona tanıdığımız zaman içerisinde bizim aylaklığa alışmış olmamız da olabilir. Neyse şu anda herhangi bir konser olanağımız yok ve 3 4 gün içinde "konseeer konserrrrrr" diye krize gireceğiz. E bu da doğal olarak bizi gaza getirecek. İşallah..
Salı günkü konserde sistemimde bir sorun vardı (mikrofon sorunsalı). Kulak içi monitör kullanmama rağmen sürekli feedback oluyodu. Bu durumu konserden önce özenle hazırladığım equalizer, ses ve delay ayarlarını acele acele tekrar ayarlayarak düzeltmeye çalıştık. Akif abi elinden geleni yaptı, ama gerçekten zor bi iş. Hatta müdehale ettikçe kötüye gitti. Gerçi benim sesimi açmaya çalışmak yerine diğer enstrumanların seslerini azcık kısıverse sorun kalmıyodu ama olsun :roll: . Normalde sahnede iki mikrofon kullanıyorum, ama vokali bol bir grup olduğumuz için yolcu da bize mikrofon yetmiyor. Yakın zamanda bir tane de SM 58 alıp sistemime dahil edeceğim.. Erdinç: Konserden önce mikrofonu kapıp sahnenin önünde sound check yapıyorum. Kulaklığa gelen ses değişmediği için sabit durmak gibi bir zorunluluğum yok. Bu şekilde ana sistemden sesin nasıl geldiğini duyabiliyorum. Bunu ayarını yaptıktan sonra mikrofonu yerine alıp sorun var mı yok mu denemesi yapıyorum. Feedback olmadan verebileceğim en yüksek ses ve en yüksek delay seviyelerine bakıyorum. 3 farklı delay ayarını da denedikten sonra bir iki defa daha kontrol ediyoruz. Herşey tamam deyip sahneden iniyoruz. Ama genellikle konser vakti gelip de elime flüdü aldığım anda o lanet sistem "viiiiiiii, voiiiiiii...." diye ötmeye başlıyor. Bunun sebebinin sahne arkasında ses emici hiç bir yapının olmamasına bağlıyorum. Ses yalıtımlı sahnelere de çıktık ve ses harika çıktı. Yine de çözülemeyecek bir sorun değil. Biraz sünger, biraz perde.. Alabileceğim her yardıma da açığım.
Cover bence bir yol değil, gereklilik. Başarılı olmuş herhangi bir gruba baktığımızda da oluşumlarının ilk dönemlerinde ya beraber ya da farklı gruplarda cover yaptıklarını görürüz. Bahsettiğim gruplar 70 lerdeki progressive grupları. En basitinden Jethro Tull, Jethro Tull adını almadan önce, yıllarca bir sürü tanıdık blues ve jazz parçasını çalmış. Hatta bunların bir kısmını düzenleme olarak albümlerine koymuş... Bizim inancımız cover yapmaksızın bir yere gelemeyeceğimiz. Sonuç olarak, bu forum sayfasının da tanıklık edeceği üzere ilk konserini 5 ay önce vermiş bir grubuz. Çoğumuz hala daha enstrumanlarıyla boğuşmakla meşgul. Ben vokal yapmaya çalışıyorum, bir yandan flüdü geliştiriyorum; Zeynep piyanoya 10 ay önce başladı onunla cebelleşiyor, vokalini geliştiriyor; Doğuş sürekli yeni zil ve davul kombinasyonları deniyor, ritmini ve tuşesini geliştiriyor; Emre yeni gitar almak için işe girdi, sürekli gitar çalışıyor; Tuna gruba yeni girdi alışmaya çalışıyor... 5 ay önceki halimizle alakamız yok. Hala daha sabit bir performans tutturamadık. Eski stüdyo videoları var hatta bir ara gösterim gibi bişey yapabiliriz (acayip komik), onları izledikçe insan farkına varıyor. Deli gibi gelişmişiz ve gelişiyoruz. Bir ton eksiğimiz var. Bir ton hata yapıyoruz ve öğreniyoruz. Acelemiz yok. Eriyip gitmek gibi bir korkumuz da yok. Hazır olduğumuz vakit beste de yapacağız. Hevesli değiliz de demiyorum ..
Yaz yaz bitmedi arkadaş.. Hocus Pocus
Pişiyorum.. Allahtan annem eve klima taktırtmış da gün boyu biraz rahatlıyo insan. Ankaranın değerini bilin. Özledim bir günde .Şimdii.. Son dönemlerdeki konserlerde, her ne kadar sahne performansı olarak öncekilerden biraz daha iyi görünmüş olsak da, müzik açısından aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Kendi adıma, çalışma ve özen eksiğimin olduğunu söyleyebilirim. Grup içinde de "nasıl olsa tatile gireyoz olee" tarzında bir cıvıma olmuş olabilir. Yaklaşık 3 haftadır stüdyoya gidemedik desem, bizim haftada 2 kere stüdyoya taşınan bir grup olduğumuzu bilen insanları şaşırtacaktır. Bunun da yaz ayı, yaz ayında grup elemanlarının yapması gereken bi ton iş ve gitmesi gereken yerlere bağlıyorum. Tuna'nın alışması için ona tanıdığımız zaman içerisinde bizim aylaklığa alışmış olmamız da olabilir. Neyse şu anda herhangi bir konser olanağımız yok ve 3 4 gün içinde "konseeer konserrrrrr" diye krize gireceğiz. E bu da doğal olarak bizi gaza getirecek. İşallah..
Salı günkü konserde sistemimde bir sorun vardı (mikrofon sorunsalı
). Kulak içi monitör kullanmama rağmen sürekli feedback oluyodu. Bu durumu konserden önce özenle hazırladığım equalizer, ses ve delay ayarlarını acele acele tekrar ayarlayarak düzeltmeye çalıştık. Akif abi elinden geleni yaptı, ama gerçekten zor bi iş. Hatta müdehale ettikçe kötüye gitti. Gerçi benim sesimi açmaya çalışmak yerine diğer enstrumanların seslerini azcık kısıverse sorun kalmıyodu ama olsun :roll: . Normalde sahnede iki mikrofon kullanıyorum, ama vokali bol bir grup olduğumuz için yolcu da bize mikrofon yetmiyor. Yakın zamanda bir tane de SM 58 alıp sistemime dahil edeceğim.. Erdinç: Konserden önce mikrofonu kapıp sahnenin önünde sound check yapıyorum. Kulaklığa gelen ses değişmediği için sabit durmak gibi bir zorunluluğum yok. Bu şekilde ana sistemden sesin nasıl geldiğini duyabiliyorum. Bunu ayarını yaptıktan sonra mikrofonu yerine alıp sorun var mı yok mu denemesi yapıyorum. Feedback olmadan verebileceğim en yüksek ses ve en yüksek delay seviyelerine bakıyorum. 3 farklı delay ayarını da denedikten sonra bir iki defa daha kontrol ediyoruz. Herşey tamam deyip sahneden iniyoruz. Ama genellikle konser vakti gelip de elime flüdü aldığım anda o lanet sistem "viiiiiiii, voiiiiiii...." diye ötmeye başlıyor. Bunun sebebinin sahne arkasında ses emici hiç bir yapının olmamasına bağlıyorum. Ses yalıtımlı sahnelere de çıktık ve ses harika çıktı. Yine de çözülemeyecek bir sorun değil. Biraz sünger, biraz perde.. Alabileceğim her yardıma da açığım.Cover bence bir yol değil, gereklilik. Başarılı olmuş herhangi bir gruba baktığımızda da oluşumlarının ilk dönemlerinde ya beraber ya da farklı gruplarda cover yaptıklarını görürüz. Bahsettiğim gruplar 70 lerdeki progressive grupları. En basitinden Jethro Tull, Jethro Tull adını almadan önce, yıllarca bir sürü tanıdık blues ve jazz parçasını çalmış. Hatta bunların bir kısmını düzenleme olarak albümlerine koymuş... Bizim inancımız cover yapmaksızın bir yere gelemeyeceğimiz. Sonuç olarak, bu forum sayfasının da tanıklık edeceği üzere ilk konserini 5 ay önce vermiş bir grubuz. Çoğumuz hala daha enstrumanlarıyla boğuşmakla meşgul. Ben vokal yapmaya çalışıyorum, bir yandan flüdü geliştiriyorum; Zeynep piyanoya 10 ay önce başladı onunla cebelleşiyor, vokalini geliştiriyor; Doğuş sürekli yeni zil ve davul kombinasyonları deniyor, ritmini ve tuşesini geliştiriyor; Emre yeni gitar almak için işe girdi, sürekli gitar çalışıyor; Tuna gruba yeni girdi alışmaya çalışıyor... 5 ay önceki halimizle alakamız yok. Hala daha sabit bir performans tutturamadık. Eski stüdyo videoları var hatta bir ara gösterim gibi bişey yapabiliriz (acayip komik
), onları izledikçe insan farkına varıyor. Deli gibi gelişmişiz ve gelişiyoruz. Bir ton eksiğimiz var. Bir ton hata yapıyoruz ve öğreniyoruz. Acelemiz yok. Eriyip gitmek gibi bir korkumuz da yok. Hazır olduğumuz vakit beste de yapacağız. Hevesli değiliz de demiyorum ..Yaz yaz bitmedi arkadaş.. Hocus Pocus
Eyvallah Esat, şimdi sen bu kadar eğitici öğretici bi yazı yazınca haddimi aştığımı hissettim. Bi konuyu da unuttum. Başkasının yürüdüğü yol en garantili yoldur. Bieşyi daha unuttum. Herkesin müzik yaparkenki çıkış noktası farklıdır. Yani amaç demeyelim de müzikle ilişkisi, müzik yapmakla ilgili yaşadığı tatmin duygusu. Artı koşulları vesaire... Bunların hepsini unutarak ve haddimi aşarak gurubunuza yönelik cover-beste ve de sound konularındaki öneri ve eleştirimi azıcık geri alıyorum. Hepsini almak mümkün değil laf ağızdan çıktı bi kere. İyisiniz, süpersiniz. Daha iyi ve daha süper olmanız dileğiyle.
Erdinç
Erdinç