Match Point

Woody Allen'in son filmi
Başrollerde Scarlett Johansson , Jonathan Meyers , Emily Mortimor felan var.
İzlemedim ama merak ettim çünkü hiçbir şeyi beğenmeyen alin taşçıyan,ahmet hakan sevmişler bu filmi...
Emule dan indiriyorum...

2006 en iyi özgün senaryo dalında oscara adaymış
 
Ben izledim..ve filme sirf bir kac sahne yüzünden iyi diyebiliyorum..yani filmde bir söz gecmisti..türkcesi ansil bilmyiorum gerci ama demek istedigi tenisde mesela top agin üstüne gelir ve hangi tarafa düsecegi belli degildir..kendi tarafina düserse sansin yokmustur..ama öbür tarafa düserse sansin varmis..
ve filmde benim icin tam agin üstüne gelen top gibi..sonunda gelen bir iki sahne olmasa top karsi tarafa gecmezdi ve filme kötü film demek zorunda kalicaktim ama o sonda gelen bir iki sahne ne bilim ehrseyi degistirdi ve film bence cok zekice yapilmis diyebiliyorum..
izlemek gerek bence..
 
Kusursuz bir film, olgunluk dönemi başyapıtı o kadar diyeyim.Action meraklıları gitmesin sakın, gerçek sinemaseverler için çölde vaha gibi bu film.Mutlaka izleyin.
 
guzel basarılı zekice islenmis bi konu sıradan gibi gozuken ama olmayan son zamanlarda vizyona giren, sinema filmi sıfatına en cok uyan film bence
e woody allenın da bi farkı olmalı zaten
 
Oldukça değişik, zekice kurgulanmış bir filmdi. Film tenis temasıyla başladığında bu gereksiz bi detay gibi gözükse de sonlara doğru anlatılmak istenenle arasındaki bağlantı kuruluyor ve bu da beraberinde woody allen'ın kurgudaki başarısını kanıtlamış oluyor. Vizyondan kalkmadan görmenizi tavsiye edebileceğim bir film.
 
maç vuruşu esprisi zekice,zeka woddy allen'in diğer adı,aslında komedilerinin yanında bu film biraz sade kalmış ama senelerce maç vuruşunu lehte kullanmış w.allen'in bu sefer de topu yanlış tarafa atmadığı kesin...
 
woody allen'ın diğer filmlerini izlemişliğim yok bi karşılaştırma yapamam ama gerçekten çok ilginç bi konusu var.gerçekten ii bi film.bi kere şansın insan hayatındaki etkisi gerçekten de çok büyük.tenis topunun ne tarafa düşeceği bi tarafa adamın nehre fırlattığı yüzüğün demirlere çarpıp geri düşmesi ve bunun da adamı yakalanmaktan kurtarması gerçekten etkileyici olmuş.ayrıca woody allen filmde dostoyevskinin suç ve cezasına biçok yerde gönderme yapmış bayaa hoşuma gitti.
 
Kötülerin kazandığı nadir filmlerden... Çok çok iyi diyebileceğim bir film değildi, senaryonun da çok özgün olduğu söylenemez ancak şans, kader, hayatın kendisi ile ilgili konuların işlenişi güzeldi.

Hayatı çözmüşçesine söylenen bir kaç cümle vardı, ki filmin kilit noktalarının özetiydi aslında. Filmin başında "İyi biri olmaktansa şanslı biri olmak isteyen adam, hayatın anlamını çözmüştür" gibisinden bir söz vardı. Filmin sonunda 3 kat daha anlam kazanıyor örneğin ;)

Oyunculuk olarak Scarlett Johansson'dan çok Emily Mortimer'ı beğendim ben. Scarlett Johansson fettan kadın rolünde, "cazibeli" hatunu oynasa da filmin sonunda şanslı olan Emily Mortimer idi ;)

Müzikler güzeldi, Dostoyevski'nin kulakları bol bol çınladı ;) Sırf, iyiler kazanır herkes mutlu mesut devam eder sonlarının aksine gerçek hayatta kötüler kazanır, kendimizi kandırmayalım sonu için bile izlenebilecek sürprizli bir film.
 
woody allen ın oynamadığı woody allen filmlerini pek sevmem aslında ama bu film bir woody allen filmi olmaktan çok avrupa filmi edasıyla çekilmiş çok güzel film!!! hem dvd sini aldım hemde vcd sini!!
 
filmin adının neden match point olduğunu film boyunca düşünmüştüm ve son sahnelerde anlamıştım ,, gayet başarılı ve izlenesi bir film..
 
Woody Allen'ın bir röportajında filmi "en iyi filmim" şeklinde nitelendirmesinden sonra çok fazla beklentiyle gitmiştim. Durağan olacağına alıştırmıştım kendimi fakat yine de hayal kırıklığına uğradım. Film sonu açısından kayda değerdi, ortalarda sıkılmamak elde değildi.
 
Güzel film gerçekten. Kurgusuyla oyunculuğuyla keyifli.

-----spoiler-----
Gözüme çarpan tek tuhaflık Chloe ile abisinin saflığı oldu. Yani hiç mi kuşkulanmaz insan kardeşim Chris'le Nola'nın ilişkisinden. En basitinden operadayken Nola'nın telefon için çıktığı sahnede Chris de arkasından çıkıyor, yemeklerde bakışıyorlar, masa tenisi sahnesinde Tom geldiğinde nerdeyse birbirlerinin içine giriyorlardı. Bu kadar saf olmaz kimse, anca filmlerde olur işte.
-----spoiler-----
 
Geri
Üst