Kafa Amfiye Kabin Tercih Ederken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Merhabalar,

Benim pek araştırma fırsatımın olmadığı bir konu kabinler. Biraz bakınıyordum hem sizlere sorayım bilgi edineyim hem de forumda böyle bir başlık olsun faydalı olabilir dedim.

Ben Blackstar HT5RH almayı düşünüyorum kafa olarak. 1x12 kabin ya da olmaz derseniz farklarıyla ilgili biraz daha bilgi edinebilirsem 2x12 bir kabin düşünüyorum. Nasıl olur iyi ya da ihtiyaca göre seçilmiş bir kabin sese nasıl etki eder? alırken nelere dikkat etmeliyiz? bu işle ilgili en iyi marka sizce hangisidir? bunlarla ilgili biraz bilgi paylaşırsak süper olur benim için.

Ben genelde sert tonlu alternatif rock yapmak için kullanacağım amfi ve kabini ama clean ve overdrive parçalarda var. ya da parçaların ara kısımları clean ya da overdrive'a kaçıyor.

mesela 1x12 mesa bir kabin nasıldır?

saygı :)
 
Valla çok güzel yazmışsın abi düzeltmeye kıymadım. Yine de birkaç ekleme yapayım. Kabin ağacının (tersini söyleyen birkaç kişide olsa) genel görüş sounda etkisi olmadığı yönünde. Rezonansa girmeyen herşey makbuldür ki en makbulu plywood. Sounda etki eden asıl durum kabin ölçüleri ve hoparlörün frekans cevabı.
Bunun dışında 1x12 kabinlerin hacimsiz olduğunu da eklemek lazım. Nekadar zevke göre değişsede en makbulu vintage 30 lu bir 2x12 kabin edinmek. Manyetikte hb-jazz, dinamik mikrofonda sm57 nasıl klasikse 2x12, 4x12 vintage 30 da öyle.
 
...
1- Alacağın kabinin empedansı, en azında kullanacağın kafanın empedansı ile aynı olmak zorunda. Kabinin empedansı daha yüksek te olabilir, sakıncası yok. Yani 8 ohm çıkış empedansına sahip bir kafaya toplamda en az 8 ohm empedansa sahip bir kabin alman gerek. 16 ohm empedansa sahip olursa ne olur? Hiçbir şey. Ama 8 ohm kafaya 4 ohm empedanslı veya 16 ohm kafaya 8 ohm, 4 ohm kabin takarsan sonuç bu kez "Güm!" olur. Amfinin çıkış trafosunu Karacaahmet'e gömer, kırkında da helva dağıtırsın artık. Trafolar da amfinin en pahalı parçasıdır.

Bu yüzden tüplü amplifikatörleri speaker (yük) olmadan çalıştırmıyoruz. Ama çıkış tüplerine ve çıkış trafosuna (OT) gelecek zarar bakımından (ses açtıkça trafonun primerinde görülecek yüksek flyback gerilimleri gibi teknik konulara girmeyeceğim elbette) istenen empedanstan daha yüksek empedansta takmanın daha büyük risk taşıdığı, dolayısıyla da daha düşük yükün nispeten daha güvenli olacağı kanaatindeyim. Tabii yine de en iyisi, yük empedansı ile amplifikatörün istediği/ayarlandığı çıkış empedansının aynı olması.
 
Detaya girme desem olmaz, gir desem olmaz, kısaca şöyle diyeyim o zaman. Elektronik bilgisi yüksek mühendis arkadaşlarım daha yüksek empedansta kabin takmanın sakıncası olmadığını söylemişlerdi. Sebebi ise (mesela) 8 ohm'luk amfiden çıkış yükünün 16 ohmdan, 8 ohm kadar kolay geçebileceği idi. Bunu gayet sade biçimde yazdım ki nedenler nasıllar kalmasın kafada. Arada senin bilgini sınamak veya küçümsemek gibi bir niyetim de yok, yanlış anlaşılma olmasın. "Daha büyük risk" sözünün üstüne basman dikkatimi çekti. Bu bir düşünce midir, bir hakikat midir, madem bir soruya cevap arıyoruz, kafalarda soru işareti kalmasın derim.
 
Bu yüzden tüplü amplifikatörleri speaker (yük) olmadan çalıştırmıyoruz. Ama çıkış tüplerine ve çıkış trafosuna (OT) gelecek zarar bakımından (ses açtıkça trafonun primerinde görülecek yüksek flyback gerilimleri gibi teknik konulara girmeyeceğim elbette) istenen empedanstan daha yüksek empedansta takmanın daha büyük risk taşıdığı, dolayısıyla da daha düşük yükün nispeten daha güvenli olacağı kanaatindeyim. Tabii yine de en iyisi, yük empedansı ile amplifikatörün istediği/ayarlandığı çıkış empedansının aynı olması.

Yüksüz çalıştırırsan flyback gerilimi falan değilde, yük olmayınca lamba yüksek akım çeker ve anot, trafo primerleri üzerinden beslendiği için primer sargilari yanabilir. Aynı şekilde düşük yük empedansı bağlarsan lamba yine hesaplanandan yüksek akım çeker ve yine primer sargilari yanabilir. Yüksek empedans bağlandığında ise anot akımı düşük olur ve trafo üzerinde risk normal şartlardan bile daha düşük olur. Fakat transfer edilen güç düşer ve harmonik distorsiyon artar.
 
Son düzenleme:
Estağfirullah :) Yanlış anlaşılma olmasın, ben de elektronik mühendisiyim :)

Ben de elbette bilgi sınamaya yahut bilgiçlik taslamaya çalışmıyorum da, büyük yük takmanın küçük yük takmaya göre daha riskli olduğu kanaatindeyim, onu belirtmek istedim. Bunun da nedeninin, çıkış sinyali yükseldikçe çıkış trafosunun primerindeki flyback geriliminin, büyük yükte daha büyük olacağı, bunun da tüplere ve çıkış trafosuna zarar vereceğini düşünmem. Ama elbette daha detaylı araştıracağım.
 
Bilen adam ekleme, düzeltme yapsın yahu, başımızla beraber. Hem bilen adamlar arkadaşlarımız olur, yedirmeyiz :)
Öyle düzenli, okunaklı yazılmış hakikaten ucundan eklemek bile ahengi bozar diye çekindim yoksa sizlerden şüphemiz yok. Ama kovalandigimiz yerler oldu bilirsin. Max güç transferini bilmeyen adama bukadar basit bir teoremi anlatmak için bile takla atmamiza rağmen, o prof biz cahil olduk :D
 
Estağfirullah :) Yanlış anlaşılma olmasın, ben de elektronik mühendisiyim :)

Ben de elbette bilgi sınamaya yahut bilgiçlik taslamaya çalışmıyorum da, büyük yük takmanın küçük yük takmaya göre daha riskli olduğu kanaatindeyim, onu belirtmek istedim. Bunun da nedeninin, çıkış sinyali yükseldikçe çıkış trafosunun primerindeki flyback geriliminin, büyük yükte daha büyük olacağı, bunun da tüplere ve çıkış trafosuna zarar vereceğini düşünmem. Ama elbette daha detaylı araştıracağım.

Flyback gerilimi neden oluşsun ki burda, herhangi anahtarlama veya anahtarlamalı güç kaynağı topolojisi yok. Ne düşündüğünü merak ettim, nedir tehlike arz edebilecek durum?
 
Sıfıra yakın elektronik bilgisi olan biri olarak şöyle bir şey sorsam, kabine bağlı olmayan lambalı amfinin çıkışına takılı havada öylece duran bir jak olsun. Bu durumda amfi sonsuz ohm direncinde bir şeye bağlı olmuş gibi kabul edilemez mi ?
 
Sıfıra yakın elektronik bilgisi olan biri olarak şöyle bir şey sorsam, kabine bağlı olmayan lambalı amfinin çıkışına takılı havada öylece duran bir jak olsun. Bu durumda amfi sonsuz ohm dğereinde bir şeye bağlı olmuş kabul edilemez mi ?

aynen öyle.

Flyback gerilimi neden oluşsun ki burda, herhangi anahtarlama veya anahtarlamalı güç kaynağı topolojisi yok. Ne düşündüğünü merak ettim, nedir tehlike arz edebilecek durum?

Kast ettiğim flyback konvertör değil, yanlış anlaşıldım sanırım, kusura bakmayın.

Şunu demek istiyorum: İyi bir tüplü amplifikatör %100 empedans eşitsizliğini (Aşağı veya yukarı yönde) tolere edebiliyor halihazırda. Bunu düşük seste ben de test ettim 50W amplimde, ampli hâlâ canavar. Ama yüksek seslerde yansıma riski, istenenden yüksek yük empedansı durumunda daha fazla olacak, ki empedans eşitlemenin yüke aktarılan sinyali maksimize etmek dışında geri yansımayı da (Flyback derken bunu kast etmiştim) düşürmek gibi bir amacı var. Şöyle de bir örnek vereyim: Fender'in bir modelinde sanırım speaker yokken çıkış kısa devre yapılıyordu jaktan. Ha bu iyidir demiyorum elbette. Ama benzer şekilde, antbalci ağabeyin dediği durum (sonsuz yük), geri yansıma riskini maksimize edecektir. Yani demek istediğim, yük empedansı, amplinin istediğinden yukarı gittikçe, çıkış sinyali de yükseldikçe, geri yansıma riski artar kanaatindeyim. Yarın yine de daha detaylı araştıracağım.

Gerçekten burda %100 doğruluk ispat etmeye veya bilgiçlik taslamaya çalışmıyorum, yanlış anlamayın. Sadece bu şekilde düşünüyorum. Dediğim gibi, daha detaylı araştıracağım.
 
Son düzenleme:
Kabinin direncinin yüksek olmasında mahsur yoksa, ve boştaki jak, sonsuz direnç demekse,o zaman kabine bağlı olmayan lambalı amfileri yakan şeyin başka bir şey olduğunu düşünüyorum.
Işin özü aslında reflected impedance olarak literatüre geçmiş, çıkış trafosunun çevirme oranından gelen bir şey. SS amplifikatörlerde bu durum yok, çünkü onlarda çıkış trafosu gerekmiyor (En azından kendi tasarladığım düşük güçlü push/pull çıkışlı audio amplilerde kullanmıyordum). Yükü büyük takarsanız düşük ses alıyorsunuz, sorun yok.
 
Bu yüzden tüplü amplifikatörleri speaker (yük) olmadan çalıştırmıyoruz. Ama çıkış tüplerine ve çıkış trafosuna (OT) gelecek zarar bakımından (ses açtıkça trafonun primerinde görülecek yüksek flyback gerilimleri gibi teknik konulara girmeyeceğim elbette) istenen empedanstan daha yüksek empedansta takmanın daha büyük risk taşıdığı, dolayısıyla da daha düşük yükün nispeten daha güvenli olacağı kanaatindeyim. Tabii yine de en iyisi, yük empedansı ile amplifikatörün istediği/ayarlandığı çıkış empedansının aynı olması.

@izzzyy varken haddimize dusmez ama ben de kendi dusuncemi soyliyeyim, itirazi olanlari zaten guzelce dinleriz, istediginiz kadar acimasiz olabilirsiniz basim ustune birseyler ogrenelim yeter.

Burada forumca anlasmamiz gereken bir temel konu su belki, hoparlor bagli degilken bu durum; cok yuksek empedansli hoparlorun baglanmasina mi karsilik gelir cok dusuk empedansli hoparlorun baglanmasina mi? Yani hoparlorun hic baglanmadigi durum 0 ohm'a mi sonsuz ohm'a mi karsilik geliyor amfi acisindan bakarsak? Bu buyuk bir kafa karisikligi. Kelime anlamina bakinca yuksuz calistirmak sanki 0 ohmluk bir hoparlor takmakmis gibi algilaniyor bir defa.

Eger hoparlor baglamaz iseniz, amfiden disariya hic bir guc transferi olamaz, bu asikar. Simdi bunu bir kenara koyalim. Ote yandan kisisel gozlemlerimizden bile biliyoruz ki hoparlorun empedansi arttikca volume de azaliyor. Bunun sebebi de isigin yansimasi ile ayni aslinda diye dusunuyorum, bu arada benim argumanlarim tamamen elektromanyetik dersi ustunden, amfi kismindan bosuna saldirmayiniz cunku yarisi bosa gider yanit veremem. Eger hoparlorun empedansi yuksek ise amfinin besledigi sinyalin bir kismi geriye yansiyacak. Empedanslar tutuyor ise bu gucun tamami hoparlore aktarilacak(maximum power transfer). Bu arada empedans kelime anlami olarak frekansa bagli direnc demek, zaten birimi de ayni. Bunun direncten ayri olarak zikredilmesinin sebebi induktor gibi duz akima direnc gostermeyen elemanlarin, akimdaki degismelere karsi yani alternatif akima direnc gostermelerinden kaynaklaniyor (kapasitor ise tam tersi duz akimi gecirmezken frekans arttikca empedansi dusuyor). Neyse, eger transmission line (bunun turkcesi ne acep bilmiyorum) ile bir karsilastirma yaparsak en basit hali ile elektromanyetikten biliyoruz ki amfiden hoparlore giderken geri yansima R= (Z_hoparlor-Z_amfi)/(Z_amfi+Z_hoparlor) olurdu. burada Z empedans demek. Demek ki hoparlorun empedansi yukseldikce geri yansima artiyor. Yukun olmadigi durum aslinda sonsuz direnc anlamina geliyor yani sinyal tamamen amfiye geri yansiyor, zaten gozledigimiz de bu. Sinyal geri yansiyinca da bu trafo ustunde surekli enerji birikmesi demek halbuki bunu dagitacak bir mekanizma trafo ustunde yok.

Hoparlor empedansi cok kucukse sinyalin hoparloru kisa devre olarak gecmesi olabilir gozledigimiz sey. Bunun lambalara olan zararini az bucuk kendimce ve belki de yanlis olarak ongorebiliyorum ama trafoyu patlatacak bir durum yok gibi.
Bence ikisi de tercih edilmez tabi. Ama buradaki en buyuk cikarim cok yuksek empedansli hoparlor ile yuksuz yani hoparlorun hic baglanmadigi durumun ayni olmasi, dusuk empedansli durum ile yuksuz durumun degil.

Buna benzer bir argumani mesaji yazarken @antbalci beyin de kullandigini gordum. Demek ki @izzzyy'nin bizi dove dove ogretmesi lazim, o vakit buyrun efendim. Dinliyoruz.
 
Son düzenleme:
aynen öyle.



Kast ettiğim flyback konvertör değil, yanlış anlaşıldım sanırım, kusura bakmayın.

Şunu demek istiyorum: İyi bir tüplü amplifikatör %100 empedans eşitsizliğini (Aşağı veya yukarı yönde) tolere edebiliyor halihazırda. Bunu düşük seste ben de test ettim 50W amplimde, ampli hâlâ canavar. Ama yüksek seslerde yansıma riski, istenenden yüksek yük empedansı durumunda daha fazla olacak, ki empedans eşitlemenin yüke aktarılan sinyali maksimize etmek dışında geri yansımayı da (Flyback derken bunu kast etmiştim) düşürmek gibi bir amacı var. Şöyle de bir örnek vereyim: Fender'in bir modelinde sanırım speaker yokken çıkış kısa devre yapılıyordu jaktan. Ha bu iyidir demiyorum elbette. Ama benzer şekilde, antbalci ağabeyin dediği durum (sonsuz yük), geri yansıma riskini maksimize edecektir. Yani demek istediğim, yük empedansı, amplinin istediğinden yukarı gittikçe, çıkış sinyali de yükseldikçe, geri yansıma riski artar kanaatindeyim. Yarın yine de daha detaylı araştıracağım.

Gerçekten burda %100 doğruluk ispat etmeye veya bilgiçlik taslamaya çalışmıyorum, yanlış anlamayın. Sadece bu şekilde düşünüyorum. Dediğim gibi, daha detaylı araştıracağım.

Tamam şimdi anladım demek istdiğini fakat yanlış açıdan bakıyorsun. Reflected impedance dediğin; yükün manyetik kuplaj sayesinde sekonderden primere yansıması, bu olmasa zaten güç aktarımı olmaz, yansıma riski tabirini nasıl kullanirsin ve bu nasıl bir risk olusturur?
 
Son düzenleme:
Kabinin direncinin yüksek olmasında mahsur yoksa, ve boştaki jak, sonsuz direnç demekse,o zaman kabine bağlı olmayan lambalı amfileri yakan şeyin başka bir şey olduğunu düşünüyorum.
Çıkış ve yük empedans oranı(damping factor) belli bir seviyenin üzerine çıkınca trafo doyuma girer. Yani onunda sakincali olduğu değerler var. Diğer mesele de su şekilde; trafo olmayan yuku yansıtmaz bu sebeple primer sagilarindan yuksek akım geçmeye devam eder.
 
Tamam şimdi anladım demek istdiğini fakat yanlış açıdan bakıyorsun. Reflected impedance dediğin; yükün manyetik kuplaj sayesinde sekonderden primere yansıması, bu olmasa zaten güç aktarımı olmaz, yansıma riski tabirini nasıl kullanirsin ve bu nasıl bir risk olusturur?

Yansıma riskinden kastım şu: Empedans uyumunu, amplifikatörün istediği yükten büyük bir yük bağlayarak bozma esnasında, primere yansıyacak yüksek flyback geriliminin tüplere ve daha ekstrem olarak OT sargılarına (bu ihtimal, tasarıma bağlı tabii) zarar vermesi. Tabii daha yüksek yük bağlama durumunda daha yüksek flyback gerilimi endüklenecektir primerde. Ama daha önce de dediğim gibi, yük empedansının frekans ile bir miktar değiştiğini düşünürsek, günümüzün iyi amplifikatörleri zaten %100 oranında uyuşmazlığı (aşağı yönde [örneğin 8 ohm çıkışa 4 ohm bağlama] ve yukarı yönde [örneğin 8 ohm çıkışa 16 ohm bağlama]) tolere edebiliyor. Asıl risk, yüksek ses durumlarında daha belirgin hale geliyor kanımca. Kast ettiğim buydu.
 
Son düzenleme:
Yansıma riskinden kastım şu: Empedans uyumunu, amplifikatörün istediği yükten büyük bir yük bağlayarak bozma esnasında, primere yansıyacak yüksek flyback geriliminin tüplere ve daha ekstrem olarak OT sargılarına (bu ihtimal, tasarıma bağlı tabii) zarar vermesi. Tabii daha yüksek yük bağlama durumunda daha yüksek flyback gerilimi endüklenecektir primerde. Ama daha önce de dediğim gibi, yük empedansının frekans ile bir miktar değiştiğini düşünürsek, günümüzün iyi amplifikatörleri zaten %100 oranında uyuşmazlığı (aşağı yönde [örneğin 8 ohm çıkışa 4 ohm bağlama] ve yukarı yönde [örneğin 8 ohm çıkışa 16 ohm bağlama]) tolere edebiliyor. Asıl risk, yüksek ses durumlarında daha belirgin hale geliyor kanımca. Kast ettiğim buydu.

Flyback gerilimi diye birsey yok burda, unut onu bunda br anlaşalım. Ayrıca primerde gerilim enduklendigini nerden çıkarıyorsun, yok böyle birşey.
 
@izzzyy bey, sen gramere, noktalamaya dikkat eden adamsin, abdestin besmelen yerinde, ustelik latinize harflerlen soldan saga Turkce yaziyorsun, biz de okuyoruz, lakin yetismek, anlamak ne mumkun. Manyetik dersinde soyle atlara damga vurduklari metal catallar gibi basit sekiller ile empedans eslestirmeyi yuk transferini filan anlattiklarinda anliyordum ben; lakin ustte yazilanlari vodka gibi 3 kere filtreden gecirsem bile gene basmiyor kafamiz, biz de mecburen sahibinden.com daki Ibanez ilanlarina donuyoruz. Icmiz rahat olsun diye uygun cikisa uygun bir kabin takip gerisini de elektrikcilere birakip, biraz da ahiret kazanmak icin calissam daha iyi. Simdi tam bu sopa yeme, itilip kakilma hissimizi anlatmasi acisindan Sener Sen'i ornek verebilirim, sen forumun nazirisin bu durumda, (youtube deki videonu basligi sacma tabi ki onu kast etmiyorum aman ha)

 
Yahu flyback ile SMPS topolojisi (self-oscillating vs.) kast etmiyorum, vakti zamanında empedans eşitleme transformatörleri ile ilgili okuduğum bazı yabancı kaynaklarda söz konusu gerilim için "flyback" tabiri geçiyordu, uygun Türkçe karşılık bulamadım, öyle devam ettim :) Flyback demeyelim de, spike diyelim; endüklenen demeyelim de "görülen" diyelim :) Anlatılmak istenen belli nihayetinde: Düşük yük bağlanırsa, trafo primerinden ve tüplerden yüksek akım geçecek, yanma riski artacak, ömür azalacak; yüksek yük bağlanırsa trafo primerinde yüksek gerilim görülecek, tüplere ve bir ihtimal OT ye zarar verecek. Hatta ark yapıp tüp soketlerine dahi zarar verebileceğini okumuştum sanırım.
 
Son düzenleme:
Geri
Üst