Biraz da Felsefe...

dulchase demiş ki:
-PRaXiS- demiş ki:
Msn'de felsefe :LOL:

Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
hegel yazına baktımda; oradaki efendiyle bu sistemdeki efendinin doğayı dönüştürmesinde bir bilinçsizlik söz konusu değil bunu bilip işçiyi kullanma sıdır ki o işçinin ne düşündüğünü neler yapabileceğini tahmin ettiğinden her türlü engeli onun önüne koyarak (tam bir burjuva) kendi varoluşunun seçkinliğini ve soyluluğuyla beraber efendiliğini sürdürmesine çıkıyor.
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
efendi kölenin insansal gerçekliğini ve saygınlığını BİLİR FAKAT TANIMAZ
Drunken Sailor:
işte varoluşsal çelişkiside orada gündeme geliyor..
Drunken Sailor:
bilip-tanımak tek bir kavramdır bu arada..
Drunken Sailor:
hem biliptanıyor..
Drunken Sailor:
hemdeğer vermediği bir düzeyden bunu bekliyor..
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
hayır bilir fakat o gerçekliğini sağlaamsında onun önüne çıkar
Drunken Sailor:
o yüzden dünya 1efendiler arası bir çatışma oalrak düzenleniyor..
Drunken Sailor:
tarihte buna göre yazılıyor
Drunken Sailor:
ideoloji işte orada engel oluyor..
Drunken Sailor:
Hegel'e göre sonunda..
Drunken Sailor:
köle kendi geçekliğini farkedecek ve efendiyi yokedecektir..
Drunken Sailor:
efendi-köle kavramının kendiyle beraber..
Drunken Sailor:
işte bu da "diyalektik oalrak aşma" kavramıdır
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
tamam köle olayına bir şey demiyorum da efendi olayı biraz düşündürüyo beni.
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
efendi onun insansal gerçekliğini ve saygınlığını bilmesine rağmen önüne engel koyar ve gerçekleşmesini engeller
Drunken Sailor:
yani?
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
ama hegel de
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
tam tersi
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
çıkmış.
Drunken Sailor:
hyr..
Drunken Sailor:
efendi asla kleyi bilip tnaımaz..
Drunken Sailor:
insansanl bir gerçeklik değildir..
Drunken Sailor:
kölenin efendiye göre insanlsal gerçekliği..
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
tamam bende günümüz efendisine uymuyor diyorum
Drunken Sailor:
EFendiyi tanıyıp ona hizmet etmesinden ibarettir
Drunken Sailor:
aslında uyarlanabilir..
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
günümüz efendisi burjuva tanır insansal gerçekliğini fakat işine gelmez
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
en geller.
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
ben uyarlayamadım
Drunken Sailor:
eğer efendi, köleni,n geçrekliğini tnaısaydı efendi köle ayrım olmazdı
Drunken Sailor:
bu anlamda..
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
ben bilir fakat o ayrımı sağlaması için onu yokmuş gibi gösterip engeller
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
diyorum
Drunken Sailor:
yok efendi bunu kendi hakkı olduğunu iddia eder..
Drunken Sailor:
onu tanıması için bi neden yoktur..
Drunken Sailor:
soyluların, soyluluğnu kanına atfetmesi gibi.
Drunken Sailor:
efendi de efendiliğini, prestij kavramına yükler..
Drunken Sailor:
orası daha geniştir..
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
tamam da bu kölenin insansal egrçekliğini bilmediği anlamına gelmez
Drunken Sailor:
efendinin nasıl efendi olduğu olgusu
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
.
Drunken Sailor:
insansal gerçeği ne kölenin?
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
eşitlik olgusu diyebilriim günümüz için.
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
ve özgürlük
Drunken Sailor:
burjuva hukukunun ..
Drunken Sailor:
hukuki eşitlik ekonomik bilip-tanımayla aynı etkiyi göstermiyor ama
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
ben hukuki eşitlikten bahsetmiyorum ki
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
bu komünist biçimdeki eşitlik ve özgürlük olgusu
Drunken Sailor:
olm öyle bir bilip tnaıma olsaydı neden kominizm olmasın
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
efendi kölenin bu durumunu bilir ve onla eşit olmamak için kendi özgürlüğünün onlarla sınırlı kalmaamsı için kölenin eşitliğe ve özgürlüğüne geçişini bilir ama buna onay yada izin yada vermez engel olur
Drunken Sailor:
hyr..
Drunken Sailor:
öyle bir "iyi niyet " bulunmaz asla..
Drunken Sailor:
insanlar eşit değildir..
Drunken Sailor:
bir burjuva bir işçiyi..
Drunken Sailor:
işçi oalrak bilir..
Drunken Sailor:
oınun dışındaki hiç bir insanal özelliği siklemez
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
orkun sen burjuva nın işçiyle eşit olabileceğini ve aynı özgürlüklere sahip olabileceğini bilmeyen bir burjuva gördün mü en azından komünizmden haberdarlar değil mi?
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
ben bundan bahsediyorum
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
bunu bilir ama siklemez
Drunken Sailor:
ewt..
Drunken Sailor:
aynen öyle..
Drunken Sailor:
böyle birşey akıllarının ucundan geçmez..
Drunken Sailor:
bilip-tanıma tek başına bir kavram..
Drunken Sailor:
anlatamıyom..
Drunken Sailor:
kitapta yanımda değil açılayamıyom..
Drunken Sailor:
anladım senin demek istediğini şimdi
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
orkun bilip tanıma olayıyla dediğmin alakası yok bilinçsizlik olduğu kadar bilinçlilikde vardır
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
efendinin köleye olan
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
hakimiyetinde
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
ve bu hakimiyetine aşık olduğu içindir ki siklemez köleyi sadece o olmak ister
Drunken Sailor:
efendi bilip tnaıdğını gösteriyor sadece..
Drunken Sailor:
yoksa bilip tanımıyor köleyi..
Drunken Sailor:
göstermeliktir onun "bilinç"i
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
orasıne bir şey demiyorum
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
zaten
Drunken Sailor:
yani,..
Drunken Sailor:
bak bi dur..
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
ama hegel le ilgili yazdığında bu olgu eksik
Drunken Sailor:
efendinin çıkmazı şudur..
Drunken Sailor:
hem kölenin sırtından geçi,niyor..
Drunken Sailor:
hemde onun insanla gerçeğini reddediyor..
Drunken Sailor:
yani kendisne mutlak bağlılık içerisinde kalmasını gerektiğini iddia ediyor..
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
evet fakat bunu neden yaptığının bilincinde
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
hegelde bu bilinci göremedim
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
yazıda
Drunken Sailor:
bilincinde değil işteee..
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
ya efendi bilincinde işte onunneden kölesi olması istediğini ve öyle kalmasını istemesinin
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
nedenini.
Tanrı! Azrailimi dişi gönder! Ölümle sevişeceğim!:
en azından benim efendi diye gördüğüm şuanki burjuva bunun bilincinde ve her geçen gün kendi hakimiyeti için dahada işçileri uyuşturuyorlar. (Bilinçli olarak)

Buradan sonra Orkun netten koptu. Devamı gelecektir, bekleyiniz :D ;)

Bu yazıyı sonuna kadar okuyana bende Trump Towerdan bir daire
 
bilinki yazılmış düşünülmüş şeyler boş tur ve yalan
yaşantınızda yalanlarlaboğuşursunuz
 
felsefeyle sofinin dünyasiyla tanistim..günlük hayatin kosturmacasinda nedenini ve amacini bilmedigimiz o kadar çok sey yapiyoruz ki...hayata gelmemizin amaci sadece savrulup gitmek ve baska insanlarin yasam tarzlarina,onlarin önerilerine göre yasamak degil.hayatin ne oldugunu ancak bu girdaptan basini kaldirip bakan ve düsünen insan bulur..durup düsünmek lazim...
 
kanpara demiş ki:
bilinki yazılmış düşünülmüş şeyler boş tur ve yalan
yaşantınızda yalanlarlaboğuşursunuz

aslında boş değildir..sonuçta tarih var...

yapılanların ve yazılanların pratik hayatta bir karşılığı var.bunlarda toplumsal işleyişin içinde aktif rol alıyorlar...tüm tarih sınıf savaşımlarıyla geçiyorsa ve bu konuda da felsefe yazıları,metinleri,parşömenleri varsa,bunlar boş değildir...
yalan yaşantı?..nesnel gerçekler ortadadır...yalan yaşantı sadece bir söz sanatı olarak kalır tarihin nesnel yüzünün karşısında..
 
sokrates in savunması!!! tanrım nasıl bir kitap tı o öyle!!! öyle bir savunma ki, karşınızdakini asla mahkum edemezsiniz tabii eğer birazcık olsun erdem, cesaret, bilge kavramlarına inanıyorsanız...
Neden bu kavramlar hep insanların kafasını karıştırırdı ve rahatsız ederdi, gerçi hala daha öyle, hiç bir ilerleme yok insanlığın beyninde belki???!!!
"Artık ayrılmak zamanı geldi, yolumuza devam edelim: Ben ölmeye, siz yaşamaya. Hangisi daha iyi? bUnu tanrıdan başka kimse bilmez."
 
Layne_Staley, kısaca can mı desem... Ben en-masse'den Still_Death. Felsefeyi böyle tek bir başlık altında yüzeysel bir şekilde toplamaya çalışırsan sadece entel görünmeye çalışmış gibi görünürsün. öncelikle felsefeyi temel hatlarıyla bir öğren filozoflar ne demiş, kim neyi savunmuş, bir hele kavramları öğren, terimleri öğren sonra savunduğun filozofu bul ve ona göre düşüncelerini belirt. böyle tek bir başlıkla işin içinden çıkılsaydı yüzyıllardır süre gelen ve hala son bulmamış tartışmalar olmazdı.
al sana örnek,

Demokritos öne sürmüştür ki, maddenin yapı taşı atomdur ve atomun bir rengi bir kokusu ve bir ısısı yoktur, fakat biz duyularımızla maddeleri renkli kokulu, sert ya da yumuşak, sıcak ya da soğuk olarak algılarız, bu da duyularımızın bizi yanılttığını gösterir. Yani doğru bilgi yoktur.

al bu ilkçağda söylenmiş bir şeydir ve şu devirde bile buna cevap bulunamamaktadır bilim adamları tarafından. Gel de delirme şimdi.
 
Layne_Staley,
nerden başlanmalı? gibi bi soru sormuşsun yanlış anlamadıysam ;)
ben Uludağ Üni.de Felsefe öğrencisiyim.Bu bölüme çok isteyerek ve kendimce bir şeyler bildiğimi düşünerek geldim.Hazırlık sınıfı bitti..1. sınıfa başladık ki....tam anlamıyla çuvalladım!!. :kafaat Halbuki ne çok şey biliodum aklımca :oops:
Felsefenin şurasından başlanmalı burasından tutulmalı gibi bir şey yokmuş bunu gördüm.Gördüm ki ben doğru bildiğim bi çok şeyi ne kadar da yanlış biliomuşum. :bilmem Öncelikle çok ciddi bi kavram karmaşası yaşadım..Okuduğum hiç bişeyi anlayamıodum artık.
Türkiye'de sistematik felsefe dersleri veriliyo.Yani felsefe tarihi kronolojik olarak inceleniyo.(ki ben de acayip düzen hastası olan biri olarak) Bu işi tuttum tam manasıyla ;)
Sokrates'in Savunması'nı okumuşsun..Bence gayet iyi bi başlangıç.Ancak felsefe dünyası ööle derin ki,tahmin edersin,sanırım önce her türden bişeyler okuyup,sonra hangi alanın en çok ilgini çektiğine karar verip,bu anlamda bişeyler üretmiş filozoflara odaklanabilirsin.Üretilen tezlerin anti-tezlerini incelemeyi de unutma sakın her şeyin daha anlaşılır ve kalıcı olması adına..(arkadaşça bi tavsiye,ukalalık olarak algılanmasın ;) )
Ve bence hiçbi zaman gerçekten bildiğini düşünme!! :)
hadi kolay gelsin hepinizeee :elsalla
 
Tarih: Cmt 03.01.2004 1:55 tarihinde açmışım bu başlığı, tahmin edersin ki nympha kendi adıma ufak tefek gelişmeler gösterdim, en azından 1 yıl içinde merak ettiklerimin peşinden gittim. tabi şöyle bir gerçek var ki, felsefe sonu olmayan birşey ve sanırım kim ben bitirdim bu işi derse kendi bir hatanın içinde bitmiş demektir, yani öyle bir arzum yok, aşmış falan olmak da istemiyorum, kendini tatmin etmek mi dersin, ya da daha geniş pencereler bulmak mı dersin dünyaya bakmak için mi dersin bilmiyorum ama ben bir şekilde merakımı gideriyorum ya da bilmiyorum işte benden zeki insanların düşüncelerini çıktıkları yerleri, noktaları falan görmek hoşuma gidiyor...

laflarını kesinlikle ukalalık olarak nitelendirmedim okurken bile, aksine çok teşekkür ederim. doğrusu benim felsefe eğitimiyle bir alakam yok, ya da akademik olarak böyle birşey düşünmüyorum... yine de biraz kişilikle alakalı falan olacak sanırım ama elimdeki hiçbirşeyin yeterli olmadığını düşünürüm ben, o yüzden asla ben çok şey biliyorum artık diyemeyeceğim :)

yeniden teşekkürler...
 
Bilmiyorum içinizde okuyanlar var mıdır?Platon Devlet kitabının 10. bölümünde -Er Mitosu- bir savaşta ölüp diğer dünyaya giden ve orada iyi ve kötü insanların nasıl cezalandırıldığını ve ödüllendirildiğini görüp daha sonra tekrar dünyaya gönderilen bir er'in insanlığa anlattıklarından bahsetmiş.Ayrıca büyük dinlerde olan cennet-cehennem,kader,irade özgürlüğü gibi konular da mitolojik bir dille anlatılmış.Tüm hikayenin sonunda şöyle bir mesaj var,dünya hayatlarında sadece ve sadece felsefenin eşliğinde yol alanlar diğer dünyada nihai amaca,sonsuz mutluluğa erişirler..iki dünya kavramından algıladığınız her ne olursa olsun ;)
descartes de şöyle bir şey söylemiş zamanında;
"kafası boş olanlar,ancak boşluğun felsefesini yaparlar"
ne kadar dışında olursak olalım bir şekilde hayatın bir yerinde de olsa muhakkak giriyoruz felsefenin dünyasına..
hepinize huzurlu yolculuklar..
 
devlet guzeldi ya
ama sokrates daha dogrusu platon hafif faşistmiş galiba

üç beş kere çıktı böle misal bunların utopyasında engelli cocukları toplumdan uzaklastırıyolardı. belirli sınıfların belirli sınıflardan insanlarla evlenmesi falan filan.

bi de şey geyiği vardır.

sokrates yaşamadı platon'un yarattığı ideal insandı

ne diyosunuz
 
Gündüz Vassaf - Cehenneme Övgü kitabini öneririm.Belki baslamak icin degil ama belirli bir derinlige sahip.Hem elimizin altinda adam gidip soru tartaklamasi yapabiliriz.
 
İnsan felsefeyle kendine sorular sormaya başlamakla tanışır. Sonra da bu sorularına cevap arar, kim bu konuda ne demiş, bilim bu denenleri desteklemiş mi bir araştırır. Buna göre de dünya görüşünü, hayat felsefesini belirler.
İnsanlar genelde felsefeyi kafa karıştıran, anlaşılması zor olan birşey sandıkları için okumaktan kaçıyorlar. Aslında oldukça anlaşılır ve yorumlanır birşey. Sorun kavramları bilmemekte. Veya kavram kargaşaları içinde olunması. Eğer kavramların anlamları öğrenilir ve kargaşalardan kurtulunursa anlaşılmayacak birşeyi yok.
Bir de her felsefe doğru diye birşey yok. Felsefe fikir yürütmedir. Tutarlı olması, getirdiklerinin çelişmemesi ve soruları yanıtlamadaki sınırının genişliği onu değerli kılar.
Mesela Nietzsche'yi ne kadar sevsem de çelişkiler içindedir. Netlikten çok buhulu bir kafası vardır.
Bir kitap da ben önereyim: Bryan Maggee - Yeni Düşün Adamları
 
Selam dostlar..!

Sitenizde çok güzel bir konu açılmış felsefe....

Birileri çıkıpta felsefeyi açıklayacagı yerine kitap önermiş, saga sola veriştirmiş benim felsefem budur sunu severim v.s v.s....

Hatta hatta kimileri felsefeyi kötülemiş ki acıyorum hallerine...

Bir kaç dost felsefenin bazı akımlarını açıklamaya kalkışmışlar ama siteden atılmışlar acaba bendemi atılırım diyorum ki umurumda olmaz bir materyalist bildiklerini başkalarına aktarmalıdır kanısındayım...

Öncelikle felsefeyi sadece lise kitaplarından okumamak gerekir..

Felsefe;

İnsanların cevaplarını aradığı bazı temel sorular vardır.mesela;
Gerceği bilmek mümkünmüdür.
Bilim her şeyi açıklayabilirmi
Varlığın özü nedir.
Evrensel bir ahlak yasası varmıdır.
Dünyada ideal bir düzen mümkünmüdür.
Güzel nedir? neye güzel denilir.?
İyi kavramı herkes için aynımıdır yani gecerlimidir.
..............
..................
(bu örnekler çoğaltılabilir.)

felsefe bu tur sorulara cevap bulma eğilimindedir ki bu sorular günümüz toplumunda değişikliklere uğramıştır..Şimdi ise

acaba ev kirasını nasıl oderim..
cocuga ayakkabı alabilirmiyiz bu ay
patron maaşa zam yapsa felan....



Felsefe kelimesi yunanca kökenlidir.
PHİLOSOPHİA Kelimesinden kaynaklanır. Philia sevgi, sophia bilgelik veya hikmet anlamındadır.Yani bu kelimelerden felsefeyi yorumlarsak şu anlama gelir;
Bilgelik sevgisi


Yani felsefenin amacı;
Diger diğer alanlarda elde edilen bilgilerden yararlanarak temellendirilmiş, genel ve kapsamlı bilgiye ulaşmaktır.
Sıralayacak olursak;

# Yapılan akıl yürütmeleri ile ulaşılan sonuçlar birbirleri içinde yoğurularak en doğru bilgiye ulaşmak.
# Zihinde önceden bulunan bilgilerin üzerine tekrar dönerek bunları eleştirebilir.
# Mantık ilkelerini en üst seviyede kullanır.

Şimdilik özellikler bu kadar.
Devam edeyim;
Felsefenin konularına gelecek olursak;
Bilgi, Bilim, Varlık, ahlak, siyaset, estetik, din, v.b konuları ele alır.

kısacası felsefeyi begenmiyen insanlara rasyonalist düşünmeyi öğretir felsefe...

özllikleri...

1-Eleştiricidir.
2- Yığılan bir bilgidir.
3-Birleştici ve bütünleyicidir.
4- Sistemli ve tutarlıdır.
5-Evrenseldir.
6- her zaman soru sorma çabasındadır..


Benden de bir öneri...

Tarihsel materyalim i araştırın..En azından güzel günler için gelecek için..

Unutmayalım..

Güzel günler gelmez bize
biz güzel günlere yürümedikçe..

Saygılarımla...

Sümüklü bir çocuk
 
where is my mind?

benje felsefe şöle çıkar.kafadan kalpten vurur koyar gecirir oturtur.sonunda sölijen tek söz kalır where is my mind?oda kaosun başlangıcı olur..sonunda iki şee arasında çelişki çıkar dünya dönmüyo ve yoksa ben şizofrenmiyim.
 
Geri
Üst