Barış Manço

yya barış manço bende çok özel bir yere sahip bir çocuk programı vardı ve ben küçükken hep ona katılmayı istemişimdir :) onu hala çok seviyorum vefat ettiğini öğrenince çok üzülmüştüm müzik için çok önemli isimlerden biriydi o gitti ama şarkıları hala dinleniyor onun gibi sanatçı olmak vardı öldükten sonra bile şarkıları dinleniyor...
 
Kedi erişemediği ete mundar dermiş arkadaşlar. Barış Manço, Cem Karaca, (allah uzun ömür versin) Erkin Koray bu ülkeye eşi zor gelecek adamlar. Cem Karaca ile Barış Manço birbirine düşünce yapısı olarak zıt insanlarda ama bir radyo programında "uzun ince bir yoldayım" ı beraber okudular. Tüyleriniz diken diken olur. Onlar herşeyden önce "adam gibi adam" ve "müzisyen gibi müzisyen"lerdi. Bunu söylemek bir yerde acı çünkü onları takip eden, en azından "bu adamlar ne yapmaya çalışmışlar, Türkiye'de neyin temelini atmışlar" diye durup düşünmek gerekiyor kanaatimce. Saygılar.
 
talos demiş ki:
Kedi erişemediği ete mundar dermiş arkadaşlar. Barış Manço, Cem Karaca, (allah uzun ömür versin) Erkin Koray bu ülkeye eşi zor gelecek adamlar. Cem Karaca ile Barış Manço birbirine düşünce yapısı olarak zıt insanlarda ama bir radyo programında "uzun ince bir yoldayım" ı beraber okudular. Tüyleriniz diken diken olur. Onlar herşeyden önce "adam gibi adam" ve "müzisyen gibi müzisyen"lerdi. Bunu söylemek bir yerde acı çünkü onları takip eden, en azından "bu adamlar ne yapmaya çalışmışlar, Türkiye'de neyin temelini atmışlar" diye durup düşünmek gerekiyor kanaatimce. Saygılar.

Radyo programından emin değilim (10 yılı aşkın süredir radyo dinlediğim yok, gerçi Barış Manço öleli 8 sene oluyor ama ondan önce de pek dinlemezdim; zaten o kadar radyonun hangi birinde olacak!) ama Barış ile Cem uzun ince bir yoldayım'ı Barış'ın son yıllarında yaptığı akşam kuşağı programında (sanırım adı 4x21 doludizgin'di) birlikte söylemişlerdi... Bu bağlamda Cem'den önce aynı programa konuk olup Dağ ve Çocuk'u söyleyen (arada Barış'ın klavye sololarına parmak atmasını da unutmayalım!) Moğollar da gayet hoştu.
Bu arada Barış ile Cem'in "düşünce yapısı" olarak farklı olduklarını hiç sanmıyorum; politik olarak belki "görünürde" farklı idiler, ama her ikisinin de geçirmiş olduğu değişimler göz önüne alındığında bunun dahi önemi yok. Dediğin gibi her ikisi de "adam gibi adam"dı... Temellerini attıkları şeuylere gelince... ne yazık ki onlar çoktan yıkıldı, üstünde kurtlar çakallar uluyor! ayrıca müziksel anlamda yaptıkları şeylere de, kimseyi gücendirmemek için isimlerini veremeyeceğim bazı çakallar sahip çıkıyor... çok acı.
 
12 OCAK 2007 CUMA SAAT 23:30-04:00 Arası Pena programı YÖN FM 96.6 da Barış Manço'nun 64.yas etkinlikleri kapsamında guzel bir program olacak.


isteyenler www.yonfm.com.tr adresindende programı canlı dinleyebilecek.

Barış Manço nun bilinmeyen yonleri şarkıları ve coverları yer alacak.

Barış Manço rock derneği başkanı olarak bende programda anılarımı paylaşacağım.
 
bilek demiş ki:
talos demiş ki:
Kedi erişemediği ete mundar dermiş arkadaşlar. Barış Manço, Cem Karaca, (allah uzun ömür versin) Erkin Koray bu ülkeye eşi zor gelecek adamlar. Cem Karaca ile Barış Manço birbirine düşünce yapısı olarak zıt insanlarda ama bir radyo programında "uzun ince bir yoldayım" ı beraber okudular. Tüyleriniz diken diken olur. Onlar herşeyden önce "adam gibi adam" ve "müzisyen gibi müzisyen"lerdi. Bunu söylemek bir yerde acı çünkü onları takip eden, en azından "bu adamlar ne yapmaya çalışmışlar, Türkiye'de neyin temelini atmışlar" diye durup düşünmek gerekiyor kanaatimce. Saygılar.

Radyo programından emin değilim (10 yılı aşkın süredir radyo dinlediğim yok, gerçi Barış Manço öleli 8 sene oluyor ama ondan önce de pek dinlemezdim; zaten o kadar radyonun hangi birinde olacak!) ama Barış ile Cem uzun ince bir yoldayım'ı Barış'ın son yıllarında yaptığı akşam kuşağı programında (sanırım adı 4x21 doludizgin'di) birlikte söylemişlerdi... Bu bağlamda Cem'den önce aynı programa konuk olup Dağ ve Çocuk'u söyleyen (arada Barış'ın klavye sololarına parmak atmasını da unutmayalım!) Moğollar da gayet hoştu.
Bu arada Barış ile Cem'in "düşünce yapısı" olarak farklı olduklarını hiç sanmıyorum; politik olarak belki "görünürde" farklı idiler, ama her ikisinin de geçirmiş olduğu değişimler göz önüne alındığında bunun dahi önemi yok. Dediğin gibi her ikisi de "adam gibi adam"dı... Temellerini attıkları şeuylere gelince... ne yazık ki onlar çoktan yıkıldı, üstünde kurtlar çakallar uluyor! ayrıca müziksel anlamda yaptıkları şeylere de, kimseyi gücendirmemek için isimlerini veremeyeceğim bazı çakallar sahip çıkıyor... çok acı.

http://www.youtube.com/watch?v=SVvFJilvjas
baris manco ve cem karaca beraber: uzun ince bir yoldayim...
 
onunla tanışmayı çooook isterdim ama malesefff olamadı.eminim çoğu insanın da isteğidir bu ona değer weren insanları görmek çok mutlu edio beni :D :D
 
Ölümünün 8'inci yıl dönümünde saygı ve sevgiyle anıyoruz allah rağmet eğlesin mekanı cennet olsun dün atv'de haberlerde gösterdi seni hiç unutmayacağız.
 
Gerçek sanatçı denir böyle has insanlara. Hem memleketini seven, hem de bize dünyayı ve insanları tanıtan biriydi. Kim sevmez ki onu. Çocukluğumuzun ve gençliğimizin eğitmeni.
 
Dağlar Dağlar
Ellerimle büyüttüğüm
Solar iken dirilttiğim
Çiçeğimi kopardın sen
Ellere verdin

Dağlar dağlar
Kurban olam
Yol ver geçem
Sevdiğimi son bir olsun
Yakından görem

Kuşlar ötmez güller soldu
Yüce dağlar duman oldu
Belli ki gittiğin yerden
Kara haber var
 
Onun hakkında yazmak istediklerimi yazmaya kalksam asla tam anlamıyla yazamam. O yüzden sadece şimdilik aklıma gelenleri hızlıca yazıyorum.

Bana göre;

Türk Müzik Tarihi'nin en iyi müzisyeni. Eğer böyle bir kavram olursa Türk Müziği'nin ilk ve tek cumhurbaşkanı olan kişi.
(Öldükten sonra evinin duvarına yazılan "ATATÜRK BİR SEN İKİ" ifadesi böyle düşünen başka kişilerin olduğunu da gösteriyor. Nedense böyle bir düşünceye sebep olan bir kişilikti. Sağlığında kendisi de cumhurbaşkanlığına aday olmak istiyordu.)

Türk Müzik Tarihi'nde en sevdiğim şarkıyı yazan ve seslendiren kişi. (Gülpembe)

Türk Müzik Tarihi'nin en iyi ve geniş bir kitleye göre dünya müzik tarihinin sayılı (yapıldığı döneme göre değerlendirildiğinde) Rock şarkılarından birini yazan ve seslendiren kişi. (Dönence)

İstatistikleri bilmiyorum ama belki de Türk Müzik Tarihi'nin en iyi çıkış yapan şarkısının söz yazarı ve bestecisi (Dağlar Dağlar)

Yine istatistiklerden haberdar değilim ama tahminimce Türk Müzik Tarihi'nin en çok ödüle sahip müzisyeni (150'nin üzerinde ödülü var)

Türk Müzik Tarihi'nin şarkıları en geniş kitlelere yayılan müzisyeni .(Fransızca ve İbranice gibi çeşitli dillerin de dahil olduğu birçok dile şarkıları çevrilmiştir)

Ölümünden "önce" ve "sonra" sevenlerinin gösterdiği sevgi ve ilgiye bakılırsa Türk Müzik Tarihi'nin "belki de" en çok sevilen ve ilgi duyulan müzisyeni.



Hayatım boyunca en sevdiğim müzisyen.


....

Uzayıp gider bence.
 
Diğer forumlarda, özellikle yabancı kaynaklı rock bölümünde tartışmalar genellikle "eser" üzerinden gitmesine rağmen; burada muhabbetin genellikle sanatçıların kişiliği üzerinde döndüğünü esefle farketmekteyim. Bu nedenle özellikle progressive rock başlığına katılan arkadaşların yaptığını yapıp (ki bunu King Crimson başlığında daha önce kendim de yapmıştım...) Barış Manço'nun müzikal yaşamını eserleri bağlamında elimden geldiğince tanıtmaya çalışacağım...

Barış Manço'nun müzikal hayatıyla ilgilenen çoğu kişi, en azından eline "Ful Aksesuar '88 Manço: Sahibinden İhtiyaçtan" albümü geçmişse, bu müzikal hayatın 1958 yılında başladığını bilir. En azından Barış abimiz bunu böyle iddia ediyordu ;) (gerçi 1970 yılında yayınlanan Dağlar Dağlar'ın kapağındaki "10. Yıl" ibaresi ile 1980 yılında yayınlanan "20. Sanat Yılı Disco Manço" kasedinin adı bu iddia ile açık çelişki oluşturuyor ama neyse...) Bu iddianın temelinde, okulu Galatasaray Lisesi'ndeki "üst devresi" Erkin baba'nın '50'li yılların sonunda verdiği konserlerden etkilenen Barış abimizin de eline gitarı, önüne mikrofonu alıp sahneye çıkması olduğunu biliyoruz. Ayrıca müzikal anlamda kendini nasıl geliştirmiş olursa olsun, 1962 yılına kadar bilindik herhangi bir kayıt yapılmadığı da bilgilerimiz arasında. Peki 1962 yılında neler yayınladı Barış Manço?

1962: Do the Twist / Let's Twist Again
1962: Twist in USA / The Jet
1963: Çıt Çıt Twist / Dream Girl

thetwistty6.jpg


Barış Manço'nun kariyerinin en başında çıkardığı bu üç 45'liğin ortak özelliği, neredeyse her şarkının adında geçen "twist" sözcüğünün yanı sıra, okul arkadaşlarından oluşan "Harmoniler" grubunun eşliğinde kaydedilmiş olmaları. Bu grubun bugün açısından en enteresan özelliğinin de, son yıllarda çeşitli gazetelerde ekonomi yazarlığı yapan ünlü ekonomi profesörü Asaf Savaş Akat'ın saksofon çalmış olması! (Akat, Manço'nun Harmoniler'den önce yine okulda kurduğu ve kayıt yapmayan Kafadarlar kadrosunda da yer almıştır. Grubun diğer üyeleri : elektro gitarlarda Mehmet Şahinbaş ve Şanal Pınar, davulda Batur Pere ve piano ve basta yeralan Osman Önder idi. Kaynak: Münir Tireli; http://sonsuzmektup.blogcu.com/ANADOLU+ROCK/ )

liseorkestrasiap3.jpg


İşin doğrusu, o yıllarda esen twist rüzgarının etkisiyle biraz olsun popüler olabilmiş bu plakların müzikal anlamda Barış Manço'nun sonraki yıllarda yaptığı rock/pop tarzının hayranları açısından pek fazla birşey ifade etmediğini belirtmek isterim. Hatta Rock'n Roll'u Beatles ile aynı zamanda Türkiye'de başlatmış olan Erkin Koray'ın ilk iki 45'liği ile kıyaslandığında oldukça sıradan ve sönük kalıyorlar. Ancak Türk müziğinin bir devinin kariyerine giriş olmaları açısından tarihsel değerleri son derece yüksek tabi ki; hatta bu nedenle satan bulunacak olursa, bu plaklar fahiş ötesi denilebilecek fiyatlarla gidiyor. Ki yakın zamana kadar bu plaklardan yapılan kayıtları dahi bulmak neredeyse imkansızdı; mp3 teknolojisi ve internet sayesinde artık rahatlıkla ulaşılabiliyor ;)
Bu arada 6 parçadan adında "twist" sözcüğü geçmeyen tek parça olan "Dream Girl'in, çeşitli kaynaklarda Barış Manço'nun ilk bestesi olarak anıldığını da belirtmeliyim! ("The Jet"in adında da twist yok diyeceksiniz; ben de diyeceğim ki, bu parça kimi zaman "Jet Twist" adıyla anılırdı ;) )

1964: Baby Sitter/Quelle Peste/Jenny Jenny/Un Autre Amour Que Toi
1964: Baby Sitter/Quelle Peste
1964: Jenny Jenny/Un Autre Amour Que Toi

babysitteruk2.jpg


jennyjennyrj6.jpg


BabySitter.jpg


Çeşitli diskografilerde üç ayrı madde olarak yer almasına rağmen, 4'lü 45'lik plağın diğer iki plaktakilerle aynı şarkılardan oluştuğu anlaşılıyor; nitekim şimdiye kadar dinlediğim kayıtlar arasında kulağıma farklı gelen bir düzenleme olmadı.
Bu şarkılarda prodüksiyon kalitesinin birdenbire yükseldiği göze çarpıyor; bunun nedeni büyük olasılıkla plakların yurtışında (yanlış hatırlamıyorsam Belçika) kaydedilmiş olması, ve Barış Manço'ya Jacques Denjean Orchestra'nın eşlik etmesi. Ayrıca twist rüzgarı sönmüş (ya da Barış abimiz Beatles ve Little Richard gibi isimlerin öncülüğünü yaptığı Rock'n Roll'un parlak geleceğini keşfetmiş!) olacak ki, tarz da birden radikal şekilde twist'ten Rock'n Roll'a dönüyor. Düzenlemelerdeki nefesli grubu ağırlıklı senfonik orkestra ise adeta 12 yıl sonra gelecek olan Baris Mancho (Nick the Chopper) albümünün habercisi gibi. Plakların başka bir ilginç özelliği de, orjinali İngilizce olan 4 parçanın da Fransızca sözlerle söyleniyor olması! (Türkçe sözlü bir şarkı halen ufukta gözükmüyor....) En azından yazılış olarak orijinal adlarını koruyan Baby Sitter ve Jenny Jenny'nin dışında, "Quelle Peste" adlı parça "Poison Ivy"nin, "Un Autre Amour Que Toi" ise "Handy Man"in Fransızca versiyonları, nitekim 4'lü plağın kapağında bunlar parantes içinde belirtilmiş. Ayrıca kapakta Barış Manço'nun elinde gitarla afilli duruşuna dikkat!

1965 yılını ne tür aktivitelerle geçirdiğini bilmediğim Manço, 1966 yılında ağırlıklı olarak yabancı (yine yanlış hatırlamıyorsam Belçikalı) müzisyenlerden oluşan yeni grubu Les Mistigris ile yeniden sahneye çıkıyordu:

1966: Il Arrivera/Une Fille
1966: Bien Fait Pour Toi /Aman Avcı Vurma Beni

ilarriveraamanavciud8.jpg


Rock'n Roll tarzının devam ettirildiği bu iki plakta bu kez (yine Fransızca sözlerle) iki Barış Manço bestesi ile, çok ilginç bir şekilde iki halk türküsü yer alıyor. "Bien Fait Pour Toi" hepimizin bildiği düğünlerde çalınan "kızılcıklar oldu mu" adlı türküden başka bir şey değil! Nitekim bu türkünün orijinal hali de (tabi ki yine Rock'n Roll düzenleme ile!) Barış Manço'nun aynı yıllarda yaptığı iki farklı kayıtta karşımıza çıkıyor. "Il Arivera" adlı Fransızca sözlü beste "Ce Sera La Temps" adıyla iki farklı kayıtta '70'li ve 80'li yıllarda Kurtalan Ekspres eşliğinde yine söylenecekti (sözler farklı değil, nitekim her iki isim de şarkı sözlerinde geçiyor); gerçi Kurtalan'la yapılan ilk düzenleme, ilk adı "Barış Manço" olan, sonraki baskılarda ve CD olarak "Ben Bilirim" adıyla yayınlanan toplama kasette komik şekilde "Fransızca" adıyla yayınlanmıştı! Une Fille ise Barış Manço'nun romantik slow şarkılara ilk girişi olarak görülebilir; bu parça da 1989 yılında yayınlanan Darısı Başınıza albümünde, üzerine Türkçe söz yazılarak "Hatırlasana" adıyla görülecekti. (yine bu albümde bulunan başka bir elden geçirilen parçaya Baris Mancho albümünde değineceğim!)
Plak kapağında (çok büyük olasılıkla her iki plak için de aynı kapak kullanılmış) sol başta yer alan Barış Manço'nun saçlarının uzamaya başladığı görülüyor!

lesmistigris2pl3.jpg


Barış Manço'nun twist ve Rock'n Roll söylediği ilk dönemde kaydedilen 3 şarkı da farklı şekillerde piyasaya sürülmüştü: Harmoniler ile kaydedilen (http://anadolupop.fisek.com.tr/barismanco/index_ex5.html adresindeki kapsamlı diskografide 1962 tarihi verilmiş; yani Barış'ın ilk plaklarının prodüksiyonu sırasında kaydedilmiş) "Urfa'nı Etrafı Dumanlı Dağlar" (evet, bildiğimiz türkü!) ile yukarıda bahsettiğim Kızılcıklar'ın türkçe sözlü bir versiyonu, 1972 yılında Grafson tarafından yayınlanan "Karışık Aranjmanlar" adlı toplama tanıtım albümünde (http://sonsuzmektup.blogcu.com/ANADOLU+ROCK/ adresinde yer alan Münir Tireli'ye ait yazıda yıl 1978, albüm adı "Altın Aranjmanlar" olarak belirtilmiş; ki bu konuda Münir Tireli'ye daha çok itimat ederim...); Les Mistigris ile kaydedilen başka bir Fransızca şarkı "Je Te Retrouverais" ise Barış Manço 1972 yılında Sayan plak firmasından ayrıldıktan sonra korsan şekilde yayınlanan Fil ile Kurbağa 45'liğinin b yüzü olarak basılmıştı.
(not: Yani Kızılcıklar'ın Barış tarafından söylenen Türkçe sözlü versiyonu aslında Fransızca hali olan "Bien Fait Pour Toi"dan daha eski! Bu arada söylenen türkülere bakıldığında, bu şarkıların neden twist plaklarıyla birlikte kaydedilmiş olmalarına rağmen hemen plak olarak basılmadıklarına şaşmamak gerek!!!)

Yine Les Mistigris topluluğu ile kaydedilen "Bizim Gibi/Big Boss Man/Seher Vakti/Good Golly Miss Molly" dörtlü 45'liğinin ise başka önemli özellikleri var. Öncelikle Barış Manço'nun kendisinin "ilk bestelerim" olarak tanıttığı Bizim Gibi ile Seher Vakti adlı parçaları içermesi. (gerçi Les Mistigris ile yaptığı ilk plaktaki "Il Arrivera" ile "Une Fille"nin, hatta 3. plağında yer alan "Dream Girl"in de kendi besteleri olduğu düşünülünce, farklı zamanlarda "ilk Türkçe sözlü bestelerim" diye düzeltmişti!) Bunlardan "Bizim Gibi", "Bizim gibi... ayrılırlar..." sözleri ile biten ve 1983 yılında Kurtalan Ekspres ile bir "15. yıl" düzenlemesi yapılan bildiğimiz "Kol Düğmeleri"nden başka bir şey değil! Nitekim pu plak aynı şarkı sıralamasıyla, yalnızca bu parçaya "Kol Düğmeleri" adı verilerek, bu ve "Seher Vakti" yeniden yorumlanıp İngilizce parçalar olduğu gibi bırakılarak (Nitekim her iki plağın da plak firmaları ile numaraları aynı!), Barış Manço'nun bir sonraki grubu, 3 yıl boyunca Rock'n Roll ile birlikte yeni filizlenen Anadolu Pop mecrasını birlikte arşınlayacakları Kaygısızlar eşliğinde yayınlamış.
Les Mistigris ile kaydedilen plağın kapağında Barış Manço'yu bu kez ilk defa meşhur bıyıkları ile görüyoruz!

1967: Kol Düğmeleri/Big Boss Man/Seher Vakti/Good Golly Miss Molly

bizimgibifn3.jpg

koldugmelerionwu0.jpg

koldmeleriqq6.jpg


İşte yeni filizlenen Anadolu Pop akımına yön veren bir grup. Bu plağın iki farklı kapağından grup resmine yer veren kapakta, '80'li yılların türk pop müziğine damgasını vurmuş bir üçlünün iki elemanını görüyoruz: Mazhar Alanson ile Fuat Güner! Nitekim Kaygısızlar grubu Barış Manço'dan bağımsız olarak MFÖ'nün çekirdeğini oluşturmuştur. Ayrıca MFÖ'nün Ö'sü Özkan da, Manço'nun 4 yıl sonra kuracağı Kurtalan Ekspres'in ilk kadrosunda yer almıştır.

[düzeltme: Kaygısızlar elemanlarının fotoğrafı bulunan kapağın Kol Düğmeleri 45'liğinin kapağı olduğunu varsaydığım için bu şekilde yazdım; ancak http://anadolupop.fisek.com.tr/barismanco/index_ex5.html adresinde bulunan gayet kapsamlı ve sağlam Manço diskografisinde bu resim bir sonraki plak Kızılcıklar Oldu mu'nun kapağı olarak gösterilmiş. Bu kapağın kendisini Kol Düğmeleri plağının kapağı olarak gördüğüme neredeyse eminim; ancak o yıllarda sık sık yapıldığı üzere başka bir plağa daha giydirilmiş olabilir ;) (tıpkı yukarıda görüldüğü gibi 3 Harmoniler plağında ve 2 Les mistigris plağında da aynı kapakların kullanılması gibi) bu açıdan bir kusur ettiysek affola ;) ]

Kaygısızların Barış Manço ile kayıt yapan ilk kadrosunda Mazhar ile Fuat'ın yanı sıra (büyük olasılıkla plak kapağında gördüğünüz 4. kişi olan) davulcu Ali Serdar ile daha sonra uzun süre Kurtalan'da da yer alacak olan basçı Mithat Danışan da yer alıyordu. Sık sık değişen kadroda çeşitli zamanlarda şu isimler de yer almıştı: Ender Arol, Semih Oksay, Cenap Kıyıkoğlu, Fikret Kızılok (evet, birkaç yıl önce yitirdiğimiz, romantik şarkılarıyla tanınan ünlü şarkıcı/besteci Fikret Kızılok!)
Bu plakla Barış'ın Rock'n Roll serüveni bu kez parçaları özgün halleriyle söyleyerek devam etmekle birlikte, altyapısında Anadolu ezgileri bulunduğu belli olan iki beste ile kulvarını değiştirmeye başladığının sinyallerini vermektedir. (Gerçi "Seher Vakti"nin altyapısında belirgin bir "country/folk" havası sezilir, Kol Düğmeleri ise vals temelli bir bestedir)

1968: Kızılcıklar/I'll Go Crazy
1968: Bebek/Keep Lookin

bebeksgsn5.jpg



Bu iki plakta da bir önceki dörtlü plakta uygulanan formül uygulanmıştır: bir yüzde Türk kaynaklı bir parça (bu sefer her iki plakta da birer halk türküsü olarak tezahür etmiştir; her iki türkü de batı normlarıyla düzenlenmiştir), diğer yüzde ise standart bir Rock'n Roll parçası.

1968: Karanlıklar İçinde/Trip (To A Fair)
1968: Bogaziçi/Flower of Love - Kaygısızlar

flowerofloveon.jpg


[Yukarıda gördüğünüz kapak, üzerindeki yazıdan da anlaşıldığı üzere "Boğaziçi/Flower of Love" kapağı. "Karanlıklar İçinde / Trip" plağının kapağı ise, yukarıdaki ilk Kaygısızlar plağının kapağıyla ilgili yaptığım açıklamada belirttiğim adreste, yine aynı grup fotoğraflı kapak olarak gösterilmiş... Dediğim gibi, o yıllardaki "kapak kargaşası" düşünüldüğünde gayet normal bir durum!]

Bu kez formülde ufak bir farklılık görüyoruz: ilk plakta yer alan Rock'n Roll parçası bu kez Türkçe sözler kullanılarak ön yüze alınmış; diğer yüze ise grubun kendi Rock'n Roll denemesi, üstelik bu kez Psychedelia akımının etkisinde bir düzenleme ile konmuştur. Aynı zamanlarda kaydedilen "Suzanna" ile aslında "Trip"in daha hard rock ağırlıklı bir düzenlemesi olan "Fairground" isimli parçalar ise gün ışığını ilk kez Barış Manço'nun tek filmi olan Baba Bizi Eversene'nin müziklerinde görmüş, piyasaya ise Yeni Bir Gün albümünün Almanya baskısı kaseti olan "Sarı Çizmeli Mehmet Ağa" adlı kasette çıkmışlardır.
Diğer 45'likte bulunan şarkılar da bu albümle yakından ilgili: her ikisi de Barış Manço bestesi olan bu parçalar, psychedelia kulvarına daha derinden bir yönelim olup, Boğaziçi adlı enstrümantal, Flower of Love'a bir giriş niteliğindedir. Nitekim 10 yıl sonra her iki parça da tekrar elden geçirildiğinde Boğaziçi "Çoban Yıldızı" adıyla, Flower of Love ise Türkçe sözlerle "Bir Selam Sana Gönül Dağlarından "adıyla arka arkaya Yeni Bir Gün albümünde yer almışlardır. Parçalar arasındaki geçişin belirsizliği yüzünden albümün büyük kısmı Sarı Çizmeli Mehmet Ağa adıyla CD'ye aktarılırken ikisi tek parça olarak girilmiştir! (Türkiye'de yayınlanan bu Sarı Çizmeli Mehmet Ağa yukarıda bahsettiğim Almanya baskısı kasetten oldukça farklıdır. Almanya baskısında Bir Selam Sana Gönül Dağlarından'ın hemen ardından parçanın ilk hali olan "Flower of Love" orijinal kaydıyla konulmuştur...) Bu kaset/CD'den Yeni Bir Gün albümünü tanıtırken bahsedeceğim.

1969: Unutamıyorum / Runaway

Unutamiyorum.jpg


Yine Karanlıklar İçinde/Trip plağının formülünde bir plak: ön yüzü türkçe, arkası İngilizce, ve Rock'n Roll'dan psychedelia'ya geçiş tarzı müzik. Bu parçalardan Runaway de yukarıda sözünü ettiğim Almanya baskısı Sarı Çizmeli Mehmet Ağa kasedinde yer alıyor.

1969: Ağlama Degmez Hayat/Kirpiklerin Ok Ok Eyle
1969: Kağızman/Anadolu

Aglama.jpg

kagizmanon.jpg


Plak kapaklarında adları yazılı olmasa da, çeşitli kaynaklarda Kaygısızlar eşliğinde kaydedildiği belirtilen bu plaklar, Anadolu kökenlerine radikal bir dönüşü gösteriyor. Nitekim ilk plakta bir Türk Sanat Müziği düzenlemesinin yanı sıra türkü benzeri bir rock şarkısı yer alıyor (parçanın gerçekten türkü mü, yoksa türküye benzetilmiş Manço bestesi mi olduğundan emin değilim).
İkinci plak ise ismiyle bile "Anadolu"yu işaret ediyor. Yine rock tarzında düzenlenen Kağızman'ın yanı sıra, sonraki yıllarda çeşitli haber pğrogramlarına jenerik müziği olacak olan, Türk müziği kökenleri ile psychedelia'yı harmanlayan mükemmel bir enstrümantal olan "Anadolu", Barış Manço'nun yeni gelişen bu tarzı ne kadar başarılı temsil ettiğini ortaya koyuyor.
Kağızman adlı parça sonraki yıllarda (aslında birbirini tamamlayan) iki farklı düzenlemede daha ortaya çıkacaktı. İki yıl sonra korsan olarak yayınlanan "Dünden Bugüne Barış Manço" adlı LP'de ilk olarak gün yüzü gören düzenlemede, kavalla yapılan (Kirpiklerin Ok Ok Eyle'dekine oldukça benzer tarzda) bir açılışın ardından Barış Manço ilgisiz bir uzun hava okuyor ve gayet sert gitar - bas ve sürekli vuran davul eşliğinde orijinal Kağızman'ın son dörtlüğü olan "İstanbul'a ısmarladım saz gele" kısmı söylenerek parça bitiyor. '80'li yıllarda ilgisiz bir plak firması tarafından yayınlanan ve '68-'71 arası şarkılardan oluşan "İşte Hendek İşte Deve (Dağlar Dağlar)" adlı bir kasette ise (ki parça kasetin yalnızca bazı baskılarında bulunmaktadır! Aynı zamanda, yiner Harika tarafından basılan ve aynı kasetten şarkılar içeren, halen piyasada veya 2. el olarak bulunabilecek olan "İşte Barış, İşte Erkin" adlı acaip bir CD'ye de alınmış...) aynı sert gitar - bas ve batarya tarzı vuran davullu düzenleme ile, parçanın yalnızca ilk üç dörtlüğünün söylendiği bir başka Kağızman versiyonu yer almıştır! Yani, son kasetteki düzenlemenin arkasına toplama albümdeki düzenlemeyi eklediğimizde, arasına uzun hava karışmış hard rock tarzı "extended" bir Kağızman versiyonu elde ederiz!
(Bu kasedin az bulunan bu enteresan baskısında ayrıca daha önceki kaset baskılarında bulunmayan Seher Vakti'nin Kaygısızlar düzenlemesi ile Dağlar Dağlar'ın 2. versiyonu yer almaktadır. Sayan plak tarafından daha önce yayınlanan Dağlar Dağlar kasedinde ise Seher Vakti'nin Les Mistigris düzenlemesi ile Dağlar Dağlar'ın 1. versiyonu, yani a yüzü yer almıştı)

Kaygısızlar dönemine ait (sonradan) ortaya çıkan son parçalar, iki yıl sonra Moğollarla yaptığı bir plağın b yüzü olarak yayınlanacak olan "Ay Osman" (ki gerçekte çok erken bir dönemde yapıldığı belli oluyor), yukarıda bahsettiğim, Barış Manço'nun Sayan plak firmasından ayrılmasından sonra korsan olarak basılan Fil ile Kurbağa 45'liği (ki bu parçanın sert düzenlemesi, o zamana kadar diğer Manço parçalarında rastlanmamış olan bayan vokalleri ve ortasında kısa bir bölümde yer alan orkestral düzenlemesi ilginçtir) ve yine aynı plak firmasının korsan olarak kotardığı "Dünden Bugüne Barış Manço" albümünde yer alan, "Bebek" adlı türkünün 45'likteki altyapısı üzerine İngilizce sözlerle söylenmiş "Lory" adlı parçadır. Bu parça sözlerdeki ufak değişikliklerle "Lonely Man" adıyla, 1976 yılında yayınlanan "Baris Mancho (Nick the Chopper)" albümünde de yer alacaktı.

Barış Manço 1970 yılında, kendisiyle Avrupa'da kariyer yapmak için maceraya atılmaya yanaşmayan Kaygısızlar ile yollarını ayırarak, bir İngiliz, bir Amerikalı, bir Tunuslu ve bir Belçikalıdan oluşan müzisyenlerle plaklarda adı geçmeyen "Ve" adlı grubu kurdu. ("Barış Manço Ve" olarak da geçiyor; ayrıca belli ki bu dörtlüden biri plak kayıtlarında yer almamış! İsimler aşağıda...)

1970: Derule/Küçük Bir Gece Müziği

Derule.jpg


Bu plak, Jonathan Glemser, Onkhan Tunca, Mounir Ghattas ve Barış Manço'dan oluşan Ve grubu ile piyasaya çıkarılan ilk çalışmadır. (Jonathan Glemser'in adı "Baris Mancho (Nick the Chopper)" albümünde de şarkı yazarları arasında yer alır) A yüzünde bilindik bir karadeniz türküsü rock versiyonuyla yer alırken, B yüzünde ise bu sefer klasik müzikle deneyselleşen bir Barış Manço görürüz. Hatta plağın göbeğinde "Wofgang A. Mozart'ın katkılarıyla" deyip, altında grup elemanlarının adları yazar! Aslında bir derece haklı bir tespit, çünkü parçanın ortalarında Wah Wah gitarlardan duyulan bildik "Eine Kleine Nachtmusik" teması dışında, Mozart'ın bildiğimiz Küçük Bir Gece Müziğiyle pek de alakası yoktur! Ancak "Barış Manço Ve"nin asıl büyük çıkışı bundan sonra geliyordu:


1970: Dağlar Dağlar 1 / Dağlar Dağlar 2

DaglarDaglar.jpg


İşte Barış Manço'nun asıl çıkışı, belki de Türk pop müzik tarihinin en çok satan plağı. Manço'nun kendi ifadesine göre, her iki yüzünde de aynı şarkı olduğundan plak aylarca şirkette beklemiş ve gençlerin talebi üzerine çıkarılmış. Gerçekte her iki düzenleme de oldukça farklı olmasına rağmen (A yüzünde yer alan ve genel olarak daha çok bilinen düzenlemede yalnızca Barış Manço'nun akustik gitarı ile Cüneyd Orhon'un kemençesi yer alır; diğer yüzdeki parçada ise gitar-bas-vurmalı çalgılardan oluşan ve adları plağın göbeğine kısaca Jonathan / Onkhan / Mounir / Barış olarak yazılan grup eşlik eder) iki versiyon belki de farklı plaklarda yayınlansa daha iyi olabilirdi... Parça daha bir kaç kez elden geçecekti!

gruphgx1.jpg


Bu grupla kaydedilen bir başka parça, ana melodisi Dağlar Dağlar'ın enstrümantal yorumundan oluşan ve doğaçlamalarla zenginleştirilen "Bolu Dağları", 1980 yılında Almanya'da yayınlanan "Sarı Çizmeli Mehmet Ağa" kasedinde gün yüzü görecekti.

Dağlar Dağlar plağının ardından Ve grubunu da dağıtan Barış Manço, iki yıldır öncülüğünü yaptıkları Anadolu Pop akımıyla ortalığı kasıp kavuran Moğollar'la bir araya gelir ve oldukça iddialı (fakat ne yazık ki içini dolduramadıkları) sözlerle "Mançomoğol" (veya farklı kaynaklara göre "Mançomango" ya da "Mançomongol") adlı bir "grup" oluştururlar...



1971: İşte Hendek İşte Deve/Katip Arzuhalim Yaz Yare Böyle

HendekDeve.jpg


Bu plak aslında "bakalım neler çıkarabiliriz" gibi düşüncelerle yapılmış gibi görünüyor; çünkü her ne kadar Barış Manço bestesi olarak belirtilse de, "İşte hendek İşte Deve" aslında Moğollar'ın bir buçuk yıl önce yaptıkları "İmece" parçasında arada çeşitleme olarak kullandıkları bir Elazığ halayına dayalıdır (ortasındaki gitar solodan bahsediyorum; parçanın 15 yıl sonraki düzenlemesinde bu sololar klavye ve nefesli sazlarla, Mançoloji albümündeki son versiyonunda ise sazla yapılmıştır); Katip Arzuhalim Yaz Yare Böyle ise daha önce Selda Bağcan'ın söylediği bir parçanın, Murat Ses'ten org çeşitlemeleri üzerine Barış Manço'nun okuduğu nispeten ilgisiz bir şiirle renklendirilmiş versiyonundan başka birşey değildir.
İşte Hendek İşte Deve'nin asıl radyo için hazırlanan ve çok sonraları Almanya'da basılan "İşte Barış İşte Manço" adında bir CD'ye dahil edilen, Cahit Bekay'ın sazıyla renklendirdiği versiyonu ilginçtir. Tabi Kurtalan Ekspres elinde, farklı doğaçlama sololarla bambaşka bir şarkıya dönüşen "15 yıl sonra" versiyonunu da saymak gerek...

1971: Binboğanın Kızı (Moğollar) / Ay Osman (Kaygısızlar)

BinboganinKizi.jpg


Çok iddialı "Mançomango" topluluğu, asıl gücünü (ne yazık ki yalnızca bir yüzüne katkıda bulundukları) bu plak ile göstermiştir. Cahit Berkay'ın psychedelic gitarı; Murat Ses'in deneysel tınılardaki orgu ve doğaçlama soloları; Engin Yörükoğlu'nun sonraki yıllarda belirginleşecek caza ilgisinin sinyallerini veren davulu, Taner Öngür'ün "Anadolu" tarzı bası ve Manço'nun olgunlaşmaya başlamış vokali... Sonuç: Türk müziğinde o yıllarda bir 45'lik için alışılmamış uzunlukta (yaklaşık 6 dakika) muhteşem bir parça.
Ay Osman ise yukarıda belirttiğim gibi Kaygısızlar'ın ilk dönemlerinden kalma bir parça. Fikret Kızılok'un 1967 yılında yayınlanan ilk plağında yer alan Ay Osman ile tamamen aynı tarzda, hatta Barış Manço'nun solo vokali olmasa neredeyse ayırt edilemez. Nitekim arka planda Kızılok'un sesi de duyuluyor (veya ben öyle sanıyorum!)
Bu arada ne Moğollar'ın, ne de herhangi bir elemanının adı veya resimleri, sanırım Moğollar'ın halen farklı bir plak firmasına bağlı oluşları yüzünden, telif hakları vs. nedeniyle plaklarda yer almaz.

1971: Dünden Bugüne Barış Manço (albüm)

dundenbugune.jpg


1972: Fil İle Kurbağa (Kaygısızlar) / Je Te Retrouverais(Les Mistigris)

FilileKurbaga.jpg



Tüm "iddialı" konuşmalarına rağmen birliktelikleri 1 yıldan kısa süren Barış Manço ile Moğollar'ın ayrılmasının ardından, plak firmasını da değiştiren Barış Manço, ağırlıklı olarak Kaygısızlar'dan ve o yıllarda müzik yarışmalarında bol miktarda ödül toplayan Kadıköy Ticaret Lisesi elemanlarından ilk Kurtalan Ekspres kadrosunu toparlarken, Moğollar ise Paris'in yolunu tutup kendilerine oldukça prestijli bir ödül getirecek olan deneysel bir albüm kaydetmeye koyulmuşlardı. Kurtalan Ekspres ile yapılan herhangi bir kayıt Manço'nun yeni firması Türküola (bir yıl sonra Yavuz Plak'a dönüşecekti) etiketiyle yayınlanmadan, eski firması Sayan, Manço'nun kaydedip firma arşivlerinde bıraktığı biri Les Mistigris, diğeri Kaygısızlar dönemine ait iki parçadan bir 45'lik, yasal olarak yayınlanan bazı 45'likler ve yine kaydedilip kasalarda kalmış bazı kayıtları derleyerek de toplama bir albüm piyasaya çıkardı. Barış Manço buna sert tepki gösterip her iki plağı da toplattı; ancak geç kalmış olacak bu plaklar bir şekilde geniş kitlelere yayılmıştır. Yine de Barış Manço her iki plağı da kendi diskografisinde saymıyordu...

1972 yılında Kurtalan Ekspres adlı klasik grubunu kuran Barış Manço, ölümüne kadar (çeşitli kadro değişiklikleri ve kimi zaman grubun neredeyse hiç yer almadığı albümlerle de olsa) bu grupla olan beraberliğini sürdürmüştür. Yine de tek bir "Kurtalan Ekspres dönemi"nden bahsedilemez, özellikle gruba yön veren elemanların etkisiyle Kurtalan Ekspres'li yıllar da çeşitli dönemlere ayrılabilir. Bu dönemlerden sonraki mesajlarımda bahsedeceğim...

[edit: link vererek resim yüklememe yaptığı yardımdan ötürü benayevsen'e teşekkürlerimi sunuyorum ;)]
 
Geri
Üst