Mühendislik eğitimi almış herkes, salt "örnekleme" dendiğinde
dijital örneklemeyi anlar. Analog örnekleme diye bir şey mi var? Kavramları doğru kullanın. Lütfen.
Şimdi burada iki ihtimal var:
1) Amplifikatörün hoparlör çıkışından aldığınız sinyalin düşük genlikli bir kopyasını, haricen güç kuvvetlendiricisine sokarak istenilen güçte (misal, 40W) dışarı veriyorsunuz.
2) Amplifikatörün hoparlör çıkışından aldığınız sinyali, direk kullanarak istenilen güçte dışarı veriyorsunuz.
Her iki durumda da aletin giriş empedansının 4, 8 veya 16ohm olacağı aşikâr. Güç kuvvetlendiricileri, girişteki uzun kuyruklu devre sayesinde yüksek giriş empedansına sahiptir, bu yüzden girişten akım (dolayısıyla güç) çekmez. Yani amplifikatörün hoparlör çıkışından aldığınız sinyali doğrudan güç kuvvetlendiricisine giremezsiniz. Dolayısıyla,
- 20W çıkış gücünü, amplifikatörün hoparlör çıkışından, tasarladığınız düşük giriş empedanslı alete gireceksiniz.
- Güç kuvvetlendiricileri girişten güç çekmeyeceği için, giriş gücünün neredeyse tamamını bir yerlerde bir şekilde harcayacaksınız. Bu da 20W gücün havaya gitmesi, elinizde de sadece sinyalin gerilim olarak genliğinin kalması demek.
- Sonra bu sinyali, kendi güç kuvvetlendiricinize sokacaksınız. 40W üretmek için -pratikte en fazla %60 verimle çalışan AB sınıfı push/pull güç katı tasarladığınızı düşünürsek- güç kaynağından en az 65W çekeceksiniz
(Besleme trafosundaki kayıpları da sıfır kabul ediyorum yalnız).
Yani 25W güç katında harcayacaksınız, 20W da girişte harcayacaksınız. Ve sonra da aletin
ısınmadığını söyleyeceksiniz. Bakın... Övünmek gibi olmasın ama, ben otomotiv standartlarına uygun %87 verimli 140W DC/DC konvertör tasarladım ve ürünü Mercedes Benz, Volvo, MAN gibi firmalara hâlâ satıyoruz. Şasesi, kanatlı yapıda alüminyum ve siyah eloksal kaplı. Dolayısıyla içindeki epi topu 1 tane MOSFET, bir tane schottky diyot, bir tane de toroid bobin için en optimal soğutmayı sağlıyor. Buna rağmen, 140W tam güç çıkışta 140*0.13 = 18W devrede harcanıyor ve alet gayet de güzel ısınıyor. Sizinki 45W gücü fuzuli harcadıktan sonra nasıl ısınmıyor, hayret edilecek bir şey. O zaman ya şase çok büyük (dolayısıyla ağır), ya da fan kullanıyorsunuz.
Ürün ne olursa olsun, cihazın güç verimi alakasız bir konu olamaz! Ürününü pazarlayan birinin "güç verimi çok alakasız burda" demesi gerçekten çok talihsiz. Hem tüplü amplifikatörler ile konunun ne alakası var Allah aşkına? O zaman ben de
"Beyaz eşyalarda niye A, A+ gibi verim sınıfları var. Nasıl olsa soğutuyor, donduruyor da, bana ne harcayacağı güçten" diyeyim, hoşunuza gider mi? Siz 20W gücü 40W seviyesine çıkarmak için 85W harcıyorsunuz (Fanı yok sayıyorum. Oysa 12V/200mA fan kullansanız 2.5W daha harcadınız. Oh, mis!). Veriminiz 20/85 = %24. Oysa piyasadaki tüplü amplifikatörlerin verimi %30-40 civarı
"O zaman tüplü amplifikatör de kullanmayalım" diyorsunuz da, tüplü amplifikatörlerden bile verimsiz bu alet yahu
Devreniz amplifikatörün hoparlör ucundan aldığı gücü bir şekilde düşürüp yeniden kuvvetlendirip dışarı veriyorsa, renklendirmemesi OLANAKSIZ. Bir kere, düşürmek için tel sarımlı (wire-wound) direnç kullandığınızı düşünelim. Sarım olduğu için bobin etkisi yapar. Bu da yüksek frekanslardan tıraşlayacağınız anlamına gelir. Lamba, ampul gibi şeyler kullansanız kezâ öyle. Taş direnç kullansanız, bunların seri kapasiteleri var, düşük frekanslardan tıraşlayacağınız anlamına gelir. Trafo kullansanız kaçak reaktanslardan kurtuluşunuz yok. Sinyali minimum derecede renklendirecekseniz eğer direk pre katından giriş almanız lazım. Son olarak, "Tasarladığım ürünümün üzerinde bass ve treble ayarları var" demişsiniz. Eğer sinyali renklendirmiyorsa, bunlar ne?
Valla herkes ürün yapıyor, satıyor, kusura bakmayın da. Akıl edemiyoruz yani. Daha doğrusu, aklımız almıyor.
Yukarıda saydığım her şey bu ürün için de geçerli.