Albüm Yapmak Ve Sonrası Üzerine...

Pişmanlık değil fakat nedenini bilmediğim bir küslük içerisindeyim çünkü müzikten kazanamıyorum. Normal işte çalıştığım dönemde ilk albümü takiben hemen ikinci albümün kayıtlarını da bitirmiştim. Sesimle, bestelerimle ilgili aldığım tüm olumsuz-yapıcı geri bildirimlere rağmen bu yolda devam etmek isteği var içimde doğrusu. Yorum için teşekkürler.
Rica ederim ama eğer içinizde hala umut varsa devam edin bence. Sonunda ayakta kalan müzisyenler yılmayanlar olacaktır bana göre. En azından iz bırakıp gitmek lazım bu dünyaya ha beğenen olur beğenmeyen olur ama iz bırakmak bence güzel olanı. Saygılar, sevgiler.
 
bu konuyla ilgili söyleyecek çok şeyim var ama kısa keseceğim. tabi ki eleştirileri dikkate alın tabi ki kendinizi belli aralıklarla ölçün biçin. neredeydim nereye geldim deyin? yerinizde mi saymışsınız yoksa ilerlemişmisiniz bir bakın. duruma göre kısa dönemli bir hedef belirleyin asıl hedefe doğru giderken onu bir basamak yapın kendinize. konu müzik ise eğer farklı türlerde müzikler dinlemeniz kendinizi bu anlamda sınırlamamanız üretim sürecinizde aklınıza gelen işleri çok daha iyi, verimli ve orijinal şekilde enstrumanınız vasıtası ile sese dönüştürmenizi sağlayacaktır diye düşünüyorum. ürettiklerinizi tekrar gözden geçirmekten kaçınmayın. onlar ilk ürettiğiniz haliyle sizin çocuğunuz olabilirler ama çocuklarınızı terbiye etmeniz gerekir gibi düşünebilirsiniz :) içinize sindirin o şarkıları, aceleye getirmeyin. bitirirken söylemek istediğim ise bütün bunları yaptıktan sonra insanların ne dediklerini pek umursamayın onlar derler. önce bir kim olduklarına bakın gerekirse umursarsınız o ayrı :)
 
Yorumlar için teşekkür ederim. Albümden para kazanılmayacağını sanırım biliyordum ama bir albüme sahip olmak nasıl bir gaz veriyorsa artık haybeye işimizden ayrıldık! İşten ayrılmak hesapta yoktu. Düşüncemde ise yakın bir zamanda ikinci albümü çıkarmak sonra üçüncüyü hazırlamak vardı. Sağlam adımlar atmadım ya da deyim yerindeyse eşeğimi sağlam kazığa bağlamadım. Tüm bu süreç için "olmayınca olmuyor" diyebilir miyiz? Yoksa zamanla borçları ödeyip, hazırlamış olduğum ikinci, kısmetse 3-4-5. albümleri çıkarmaya devam etmeli miyim?
Ben bir müzisyen değilim ama müziği seven ve amatörce uğraşan biriyim, yazdıklarınızdan da etkilendim açıkçası. Eğer sizin yerinizde olsaydım pes etmezdim, tabi buradaki kastım müziği bırakmamalısınız anlamında, albüm planlarını biraz erteleyebilirsiniz. Maddi açıdan bazı şeyleri yoluna koymak amaçlı alternatifler düşünür ve bunu uygulardım örneğin ayrıldığınız iş gibi bir iş arar yada yapabileceğim başka şeyleri göz önüne alırdım, müziği bırakmak sizin maddi sıkıntılarınızı düzeltmeyecek ki. Sadece ekipmanınızdan elde edeceğiniz parayla, bazı faturalarınızı ödeyeceksiniz. Bu şekilde elde edeceğiniz gelir belki tüm borçlarınızı öder belki de bir kısmını, ama geçici bir çözüm olacağı kesin kanımca. Sonrasında ne olacak ?
Düzenli bir gelir elde etmeye çalışın ve sonrasında hayallerinize adım adım ilerleyin, direkt olarak koşarsanız tökezlemeniz normal. Zaten her konuda da böyle değil mi, sadece müzik olarak ta algılanmamalı, neyle uğraşırsanız uğraşın merdivenleri teker teker çıkmak zorundasınız aksi durumda ya çabuk yorulur yada düşersiniz.
Hele ki yukarıda bazı arkadaşlarımın belirttiği gibi, birçok insanın aynı çaba içinde olduğunu yani rakibin çok fazla olduğunu, Türkiye gibi bir ülkede yaşadığımızı, ekonomik şartları ve sorumluluklarınızı unutmamalı ve hayallerinizi buna göre şekillendirmelisiniz, özetle hayaller de gerçekçi ve ulaşılabilir olmalı. Yani bu ülkede bir Satriani olmayı beklemeyin, teknik olarak olsanız bile yaptığınız iş öyle aman aman rağbet görmeyecek ve Satriani gibi kazanamayacaksınız. Rağbet gören şeyler yapmak istiyorsanız da kendinizden ödün verip, "O şimdi asker canı neler ister" diye şarkılar yapacaksınız.
Tercih sizin...
 
. Almak çok kolaymış ama satmak değil çünkü yarı fiyatına bile gitmiyor. İlk albümü kaydettiğim ilk elektrik gitarımı Antalya'da tanımadığım bir genç arkadaşa hediye ettim. Çünkü kimse 100 TL bile vermedi. .
Ampli. satıyorsun, resim rica ettim. Bu kadar basit bir şeyi bile yapamadın. Eğer her konuya yaklaşımın böyle ise, çok doğal, ne müzikte başarı ne kazanç ne de satış bir şey gerçekleşmez ki be dostum...
 
Müzikten Para Kazanıp hayatımı idame ettiriceğim dediğiniz noktada pop/arabesk rock falan gibi müzik yapmanız gerekmektedir. Bunu yapamam diyorsanız o halde hiç uğraşmayın çünkü iyi müzisyen bu ülkede en fazla saygı görür :D Başka da bir getirisi olmaz bana göre ama yine de siz bilirsiniz.
 
işe tekrar dönebilme şansın varsa tekrar dön derim sonuçta boşluk kadar kötü bir şey yok boş kalma kafa meşgul olsun
hayallerinden vazgeçme ama öncelik sıralarını degiştirebilirsin bu sayede bıkmaların ve içe kapanmaların olmaz işinde iyi olmayı hedefle bilmem daha iyi bir araba almak olabilir vs müzigi de sana kalan zamanlarda yaparak ilerlemeye çalışırsın ben müzik okuyorum ama illada hayatımı müzikle kazancam demiyorum sonuçta türkiyede sanatın degeri meydanda kendimizi kandırıp hayaller aleminde yaşamaya gerek yok
 
İnsan müzik yapmaya ya da bırakmaya karar veremez ki…
Zaten içinde müzik varsa her şart altında müzik yaparsın. Kendini tutamazsın, kimse de tutamaz.
Önce evde arkadaşlarınla takılırsın, yarım yamalak çalarsın. İzbe stüdyolara gidersin, karşılıksız sahnelere çıkarsın ve benzerleri. Çünkü esas olan müzik yapmanın verdiği hazdır.
Günün birinde ''Ne verdim, ne alıyorum'' hesabına giren biri bence tam olarak müzisyen değildir. Müzikten alınan en büyük mutluluk müziğin kendisidir.
Geri kalanı boş laf...
 
İnsan müzik yapmaya ya da bırakmaya karar veremez ki…
Zaten içinde müzik varsa her şart altında müzik yaparsın. Kendini tutamazsın, kimse de tutamaz.
Önce evde arkadaşlarınla takılırsın, yarım yamalak çalarsın. İzbe stüdyolara gidersin, karşılıksız sahnelere çıkarsın ve benzerleri. Çünkü esas olan müzik yapmanın verdiği hazdır.
Günün birinde ''Ne verdim, ne alıyorum'' hesabına giren biri bence tam olarak müzisyen değildir. Müzikten alınan en büyük mutluluk müziğin kendisidir.
Geri kalanı boş laf...

Tanınan bir profesyonel bir müzisyen olmanız nedeniyle zaman zaman bu forumdaki yazılarınızı okuyorum.
Ama açıkçası zaman zaman çok yargılayıcı ve yukarıdan konuştuğunuzu görüyorum. "Keşke daha gerçekçi ve somut şeylerden bahsetse" dediğim de oluyor.
İnsanların hayalinin peşinden gitmesi güzel, bu başlığı açan arkadaş da ZATEN ÖYLE YAPMIŞ. Ama maddi sıkıntı yaşıyor. Belki ahkam kesmek ve yargılamak yerine, siz ona nasıl başarılı olabileceğine dair daha somut önerilerde bulunabilirsiniz ?

"Günün birinde ''Ne verdim, ne alıyorum'' hesabına giren biri bence tam olarak müzisyen değildir." gibi sözlerinizi de çok rahatsız edici bulduğumu belirtmeliyim. Kimin "tam", kimin "yarım" müzisyen olduğunu sizin ya da bir başkasının belirleyebileceğini düşünmesi beni oldukça rahatsız etti doğrusu.
Sizin tecrübenizdeki birinin diğer müzisyenlere bu kadar tepeden bakan bir tavrı olmasını çok yadırgadım.
Bu noktada şunu sormadan da edemeyeceğim: Sadece istediğiniz (ve tüketim müziği olmayan) tarzları icra ederek ve başka hiç bir kaynak olmaksızın Türkiye'de yaşanabileceğini düşünüyor musunuz ? Eğer yanıtınız evet ise, öyleyse rica ediyorum bu konuda biz cahilleri bilgilendirin.
 
Tanınan bir profesyonel bir müzisyen olmanız nedeniyle zaman zaman bu forumdaki yazılarınızı okuyorum.
Ama açıkçası zaman zaman çok yargılayıcı ve yukarıdan konuştuğunuzu görüyorum. "Keşke daha gerçekçi ve somut şeylerden bahsetse" dediğim de oluyor.
İnsanların hayalinin peşinden gitmesi güzel, bu başlığı açan arkadaş da ZATEN ÖYLE YAPMIŞ. Ama maddi sıkıntı yaşıyor. Belki ahkam kesmek ve yargılamak yerine, siz ona nasıl başarılı olabileceğine dair daha somut önerilerde bulunabilirsiniz ?

"Günün birinde ''Ne verdim, ne alıyorum'' hesabına giren biri bence tam olarak müzisyen değildir." gibi sözlerinizi de çok rahatsız edici bulduğumu belirtmeliyim. Kimin "tam", kimin "yarım" müzisyen olduğunu sizin ya da bir başkasının belirleyebileceğini düşünmesi beni oldukça rahatsız etti doğrusu.
Sizin tecrübenizdeki birinin diğer müzisyenlere bu kadar tepeden bakan bir tavrı olmasını çok yadırgadım.
Bu noktada şunu sormadan da edemeyeceğim: Sadece istediğiniz (ve tüketim müziği olmayan) tarzları icra ederek ve başka hiç bir kaynak olmaksızın Türkiye'de yaşanabileceğini düşünüyor musunuz ? Eğer yanıtınız evet ise, öyleyse rica ediyorum bu konuda biz cahilleri bilgilendirin.

Amacım yargılayıcı olmak değil, öyle algılanıyorsa üzülürüm. Beni yakından tanıyanlar da sandığınız kişi olmadığımı bilirler.

Şimdi uzun uzadıya yazayım madem; benim son zamanlarda çok sık karşılaştığım ve insanların kafasında düzeltmek istediğim bir mevzu var. Şöyle ki, müzik yapanların belli bir yüzdesi müzik yaparak ve başka bir kaynak olmadan (aynen dediğiniz gibi) yaşamak istiyorlar. Ancak maalesef bu mümkün değil, Türkiye'de de dünyanın herhangi bir yerinde de…
Bu yaşam şeklinin adı ise ''ünlü olmak'', ancak o zaman başka bir kaynak olmadan yaşanabilir. Şimdi, müziğe evvelemir ''ben bundan yaşamımı sağlayayım'' diye bakmamak lazım. Çünkü aslında sadece müzikten yaşayabilen mutlu azınlığın ulaştığı yere giden yol ile sizin seçtiğiniz yol o zaman ayrı düşüyor.
Sadece müzik ile yaşayabilen insanların geçtiği yolu incelerseniz, onların baştan müzik yapabilmek için başka binbir (belki de çoğu kişinin tenezzül etmeyeceği) bir takım işleri mecburen yaptıklarını göreceksiniz. Bu, meşakkatli bir yol, benim demeye çalıştığım ''müzikten geçimimi sağlayamadım, bırakıyorum'' düşüncesi baştan yanlış. Müzik bir geçim sağlama yöntemi değil. Ancak belli bir noktadan sonra müzik yapmanın yan ürünlerinden biri, artık başka bir iş yapıp geçim sağlamak zorunda olmamak.
Ben aradaki bu farkı dile getirmeye çalışıyorum.
Bunu yapmamın amacı ise ancak böyle bakarak müzik yapmaktan keyif alınacağını bilmem ve diğer müzik yapanları da ciddiye almam.
Dediğiniz gibi gerçekten tepeden bakan biri olsam 50 yaşımın arifesinde dil dökmeye kalkışmam sanırım.
Diğer ''üstten bakanlar'' gibi dost meclisinde ahkam keserim, öylesi daha kolay olur.

Bu arada ''tanınan ve profesyonel'' bir müzisyen olarak bugüne kadar müzikten kazandığım tek kuruş olmadı, tam tersine üste başkalarının araba ev gibi ''gerçekçi ve somut'' şeylere harcadığı ve başka kaynaklardan yarattığım paralar harcadım.
Sizce bu hayallerinin peşinde gitmeye bir örnek değil mi?
Bu durumda hayallerinin peşinden gidenleri yargılamam da saçma değil mi?

Müzikten beklentinin geçim sağlamak olması beni kırıyor.
Çünkü olmayacak duaya amin, ayrıca yaklaşık 35 yıl bu beklentide olmadan müzik yapmaya çalışan bir sürü müzisyene de kusura bakmayın biraz saygısızlık.
Günümüzde hemen hemen herşeyin paraya endekslenmesi, ve yukarda sözünü ettiğim durumlar yüzünden ben konserlerimi giriş bedava yapıyorum. Ama maalesef yeni takım tel alıyorum, dinleyiciye saygımdan ''başka kaynaktan kazandığım paralarla aldığım amfi vs. bir takım aletleri de taksiye atıp taşıyorum. E mirasyedi de değilim. Ama yakınmıyorum ''cepten 200 kaat harcadık, hiç bir şey gelmedi'' diye.
Müzikten de soğumuyorum. Soğuyanı da ömrüm boyunca anlayamam kimse kusura bakmasın.

Sonuç olarak, artık bu sitede ''ahkam'' kesmeyeceğim.
Sizlere birbirinizi yargılamadığınız günler dilerim.

TANJU EREN
 
Konunun başka yerlere gitmesi kaçınılmaz oluyor her nedense. Başlığı açan insan için yardım elinden çok kişiselleşmeye meğilli ahlaki ve öğretici eğitim programlarına dönüyor her yazılan. Müzisyenlerin, müzikle uğraşanların çekişmesi bitmez bu normal ve anlaşılabilir hatta bunu sanat desek genellesek daha doğru. Ama sizin gibi olmayan başka birisinin neler yaşayacağını nasıl öngörebiliyorsunuz hayret ediyorum ki bu ülkede aynı koğuşta askerlik yapana 2 insanın bile askerlik hayatı bambaşkayken. Ben de kendimce senelerdir bu işleri kovaladım. Belki bu forumdaki insanlar kadar seviyem olmayabilir bilgi, çalım, tecrübe vs ama bilinen tek şey insan sadece do notasına basarak 10 dakikalık bir beste de yapabilir ve bu ona ait biricik bir eserdir benim gözümde. Birbirimize yardım etmeyi, gel bak bir de şöyle dene demeyi öğreneceğimiz günleri görmek dileğiyle. Saygılar.
 
Bence, albümün tamamlanmasının hemen ardından artık işin sanat noktası bitiyor ve işletme/ticaret noktası başlıyor. Bir CD, mp3 vs. heykel gibi bir sanat objesi değil bir üründür ve içeriği elle tutulmasada (sanat değeri ne derece güçlü olursa olsun) bir tüketim ürünüdür.

Bir ürünü satmanın yoluda herkesin az-çok bildiği pazarlama ile olur. Genel sorun çoğu müzisyen albüm sonrası bu aşamayı kaldıramıyor, suçlamamak lazım çünkü bütün düşünce ve bakış açısı bir anda bambaşka birşey oluyor. Bu nedenle prodüktör veya menajerler var, evet onlar hakkında dolu korku hikayesi gezer (çoğuda muhtemelen doğrudur) ve kazançtan pay alırlar ama eğer o müzisyenin buna ihtiyacı varsa kullanmalı yoksa kar edeyim derken yokoluş yaşanıyor.

Tatsız şeyler bunlar tabii ama yapmayanda yok gibi; mesela Megadeth, Dream Theater...bir facebook sayfalarına bakın fanlarının istediklerini veriyorlar gibi görünür evet ama yaptıkları reklam ve pazarlamadan başka birşey değil. Steve vai bence aralarında bu konuda en iyisi;

http://www.favorednations.com/category/news/

Zappa'nın ona en büyük tavsiyesidir müziğini kendisinin satmasını ve bunu yapmakla kalmadı mesela şirketi müzisyenlere ihtiyaç olan gruplarda iş bulur ve komisyon alır, ibanez veya Carvin'le anlaşmalarını saymıyorum bile onu zaten çoğu müzisyen yapıyor. Metallica'yı unutmamak lazım tabii aynı durumdalar, filmler falan...

Tabii bunun ardı konser beklentisi ama konseride işte (lokal değilde biraz daha büyük projelere geçiş) bu pazarlamayla oluyor. Müzik güzelse gerisi kendinden olur diye birşey yok yani, sen müziğini birşekilde dinlet beğenildikçe gerisi geliyor. Müzik iyi/kötü kısmıda önemli değil yeterince dinletilirse zaten bir yüzdeden dinleyiciler çıkıyor. Bir albümü tamamlamak daha işin en başı aslında...
 
Geçen gün, bu konuyu okuyup etkileyici olduğunu söyleyen bir arkadaşla tanıştım. Hafızası, ilgisi, sohbeti beni çok mutlu etti. Konunun ilk ana başlığıyla çelişiyor olabilirim mazur görün. Müziği bırakmıyorum!

Ders bölümünde yeni bir ilan açtım. Yaptığımın, yapmak istediğimin sizce olumlu olumsuz taraflarını, bu başlığa uzun cevaplar yazan arkadaşlardan ya da konuya yeni dahil olacak olan arkadaşlardan öğrenmek istiyorum.


İlanın kopyası:
Piyasanın tüm kaypaklığına inat herhangi bir ücret talep etmeden gitar dersleri vermekte ve müzik danışmanlığı yapmaktayım. Bir önceki ilanımın silinmesi için konu ve mesajda düzenleme yapacağım. Akla gelebilecek olan bir takım soruların yanıtını da yazıyorum:

-Neden ücret talep etmiyorsun? -Bu işi para için yapmıyorum!
-Çok mu zenginsin, babadan kalma bağ, bostan, ev, arsa mı var? -Hayır değilim. Babam emekli. Annem ev hanımı.
-Akıl sağlığın yerinde mi? -Çok şükür yerinde.
-Neden senden ders alalım? -Almak zorunda değilsin.
-Sen kimsin? -Referans olarak albümümü göstereyim, umarım yeterli olur:


M.G. – İsimsiz İlk Albüm | Arpej Yapım

*Şehir değişikliği mümkün değildir. Seyahat olabilir hatta gönül ister her bir şehire gideyim, ufakta olsa faydam dokunsun, deneyim ve birikimlerimi paylaşayım ama zaman, mekân, ulaşım sorunsalı ortaya çıkıyor.
*Yaşadığım ve barındığım şehir Kocaeli/İzmit-Merkez için geçerlidir.
*Çok fazla telefon çağrısı oluyor bu yüzden mesajlara kesin dönerim!


0533 034 41 22
M.G. | Facebook
[email protected]
facebook search: M.G.
 
Son düzenleme:
Başımdan geçen benzer bir durumu anlatayım;
8-9 yıl önce şehir dışında yeni bir işe başlayalı 2 ay olmuştu müzisyen bir arkadaşım arayıp -"albümlü olan bir grubun 2. albümünü çıkarıyoruz. gitarist lazım Gel sen de dahil ol sponsor, konserler, klipler, organizasyonlar hazır". demişti. gerçekten de öyleydi ve kayıt aşaması başlamıştı bile. Düşündüm en az 5 yıllık plan yaptığım yeni bir şirketteydim, eğer ayrılırsam bu proje benim buradaki kazancımı garanti edermiydi? kariyer olarak da geriye düşmek söz konusuydu. ama belki işler iyi giderse ömrümü hep müzikle geçirebileceğim bir fırsat ta vardı önümde.
karar veremedim ve işime devam etme kararı aldım. albüm tamamlandığında ise gittiğim lansman konserine sadece 14 biletli izleyici gelmişti. Devam eden süreçlerde de yeterli başarı sağlanamamıştı malesef.
 
Bazı söyleyeceklerim önceden söylenmiş olabilir. Müzikten gelir elde etme umuduyla, hiç bir garanti olmadan işinden ayrılmak en baştan yanlış olmuş. Çünkü ilk etapta bir gelir elde edilmez, sadece kendini göstermiş olursun, müzik sektörü büyük kumar. Yıllardır, kendi bestelerimi yazar, çalar, kaydederim. Üniversiteyi bitirdiğimde yine aklımda sadece müzik vardı ancak hayatımı neyle kazanacağıma da karar vermem gerekti. Fransızca Öğretmenliği mezunuyum, atamamız yok, karşıma ilk çıkan fırsat olan katiplik sınavına girdim, kazandım, halen de katip olarak devam ediyorum, aklımda yine müzik var, bunun için görüşmelerim var, planlarım var, fakat iyi bir geliri garanti etmeden ne işimi bırakmayı ne de ara vermeyi düşünürüm. Zaten o an geldiğinde anlarsın. Bestelerimi dinleyen çoğu kişi iş yapacağını söylüyor, bunların arasında yapımcılar, besteciler ve stüdyo sahipleri de mevcut, ama dediğim gibi "o an" gelene kadar her zaman sabit bir maaş işe yarar.

Bazen vazgeçmek istersin, dershane zamanımda olsun, üniversite zamanımda olsun, "sen bu işi yapamazsın, boşa kürek çekiyorsun" gibi sözler duydum ama hiç bir zaman vazgeçmedim. Maddi sıkıntılardan dolayı enstrumanlarımı sattığım da oldu, ama sağolsun büyük bir medya şirketindeki saygıdeğer bir insan bana çok uygun fiyatlarla profesyonel ekipmanlar sattı. Ayrıca son 1 senedir de aldığım şan dersleri beni bir sonraki aşamaya getirdi.

Buraya kadar hiçbir maddi gelirim olmadı. Bundan sonra da belki olur, belki olmaz. Ama herşey kararlılık. O yapamazsın diyen insanların gün gelip de yüz ifadelerini görmek, haksız olduklarını göstermek.. İşte herşey bundan ibaret. Son ana kadar mücadele etmek.

Yakın zamanda demolarımı iyi bir referans aracılığı ile büyük bir müzik şirketine gönderiyorum, kader diyelim.. Vazgeçmek yok. Yeteri kadar zamanı feda etmezsek, denedik de diyemeyiz. Başarılar diliyorum..
 
Türkiye' de asla albümden bu saatten sonra para kazanılamaz dostlar. O iş 90ların sonunda bitti. Konser verip biletleri satmak ve mekana iyi bir ciro bıraktırmaktan başka da yol yok. Ben senelerdir bu işin içindeyim İstanbul, Ankara. Alet edevat almak, müzik bilmek, iyi icracı olmak hatta besteci olmak yetmiyor bu iş için. Hobi aşamasından ötesini görmeniz imkansız. Bu işin içinde musluğun başında adamlar var ve asla paylarını kimseye yedirmezler benden demesi. Eğlenmenize hoşca vakit geçirmenize bakın derim aksi takdirde hayattan soğursunuz. + akoru dizip detone vıyaklayan fenderliler ortalığı ele almış çünkü. Daha da yozlaşacaktır eminim. Neyse benden bu kadar. Saygılar.
 
Türkiye' de asla albümden bu saatten sonra para kazanılamaz dostlar. O iş 90ların sonunda bitti. Konser verip biletleri satmak ve mekana iyi bir ciro bıraktırmaktan başka da yol yok. Ben senelerdir bu işin içindeyim İstanbul, Ankara. Alet edevat almak, müzik bilmek, iyi icracı olmak hatta besteci olmak yetmiyor bu iş için. Hobi aşamasından ötesini görmeniz imkansız. Bu işin içinde musluğun başında adamlar var ve asla paylarını kimseye yedirmezler benden demesi. Eğlenmenize hoşca vakit geçirmenize bakın derim aksi takdirde hayattan soğursunuz. + akoru dizip detone vıyaklayan fenderliler ortalığı ele almış çünkü. Daha da yozlaşacaktır eminim. Neyse benden bu kadar. Saygılar.
"+ akoru dizip detone vıyaklayan fenderliler ortalığı ele almış " İşin özeti bu...
 
Nasıl bu hale geldi bu iş anlamak güç gerçekten ülkede son 13 yıldır her alanda ciddi bir erozyon, bir baştan savmalık var. Sosyologların falan bu işe bir el atması lazım ki anlayalım ne oluyor böyle. Rock müzik elitlerin eline geçti resmen elitten kastım baba parası yiyen ve cebinnden para verip albüm yapan tipler, yeteneği olduğundan veya iyimüzik yapabildiğinden değil. İyi müzik ne derseniz bana göre dünya normlarında kabul görendir. Bizimki sadece Türkler arasında kabul görüyor bunun iyi müzikle alakası yok bence.
 
Nasıl bu hale geldi bu iş anlamak güç gerçekten ülkede son 13 yıldır her alanda ciddi bir erozyon, bir baştan savmalık var. Sosyologların falan bu işe bir el atması lazım ki anlayalım ne oluyor böyle. Rock müzik elitlerin eline geçti resmen elitten kastım baba parası yiyen ve cebinnden para verip albüm yapan tipler, yeteneği olduğundan veya iyimüzik yapabildiğinden değil. İyi müzik ne derseniz bana göre dünya normlarında kabul görendir. Bizimki sadece Türkler arasında kabul görüyor bunun iyi müzikle alakası yok bence.
Son dediğinize daha fazla katılamazdım. İyi müzik dünya normlarında kabul görendir. Elbette yanına eklemek de gerekir, bu müzikler İngilizce olduğunda daha kolay kabul görüyor. Diğer avrupa dillerinde ise tek tük, istisnai durumlar olabiliyor.. Türkçe dilindeki müzikler ne denli kaliteli olsa da kabul görmeyebiliyor diye düşünüyorum..
 
Geri
Üst