organizatörün çilesi...
ben diyorum ki; bu tip işlerde "organizatör" olayı bikaç sene önce çıktı. ondan önce gruptan bir kişi giderdi, mekanla konuşurdu. iş yapılırdı. atla deve değil. afiş bastırıp kapıda bilet kesmek organizatörlük değil.
hiçbir barda da kırılan dökülenin parası ödenmemiştir. çünkü bu mekanlarda normalde de her gün bişeyler kırılıp dökülür. bilmeden konuşan yok burda. ilk konsere 8 yıl önce nüansta çıktım. ilk organizasyonu da 6 yıl önce "avizeli düğün salonu"nda düzenledim. yani işlerin nasıl yürüdüğünü biliyorum. hiçbir zaman da organizatörüm demedim. sadece sevdiğim gruplarla birlikte çıkıp çalmak için yaptım.
ama görünen o ki, amacın kendi çevrende eğlenmek, güzel vakit geçirmek. tebrikler olsun diyorum. durumlar da böyleyse, bar sahibinin biraz daha üstüne gidebilirsin. 7.5 giriş varsa ordan en az 3.5 almalısın. özellikle pazar günü meteliğe kurşun atıyordur. bu konserler adamın canına minnet. tuvaleti bilmemneyi de ödeme. (mekan işletme biçiminden anlaşılacağı gibi) bu adamların genelde ulusta hırdavatçı dükkanı da var, kırılanı döküleni bedavaya yaptırırlar. doğru düzgün para kalırsa, yemekten fazlasını da verebilirsin gruplara.