Agnostizm

Bite_the_Pain demiş ki:
agnostik kişi utangaç idealisttir...

Agnostizmi, ateist ama söyleyemiyor şeklinde algılamak, anlayamamak demek olur. Aksine herhangi bir inançtan uzak durma girişimidir. Buna ateizmde dahil. Yani bence utangaçlıkla alakası olmayan bir idealistliktir.
 
Tanrı ne vardr ne de yoktur..Ne ateistim ne de tutucu bi insanım..Her hangi bi işin yolunda gitmedigi sırada allahı reddetmem yada hersey süperken allah var demem..Her zaman sorular....Agnostik bi insanın düşüncesi bunlar olsa gerek ..
 
bana kalırsa,tanrı ile insan arasında bir aracı kurum yoktur.insan düsünce yoluyla tanrının varlıgına ulasabilir ve kendi inanc sistemini yaratabilir.böylece geleneksel ve sacmasapan ibadet sekillerinden,yasayıs tarzlarından,dogmatizmden arınır.
 
Herkes inancını bilir!

Agnostizm korkaklık bence.İşine gelince var da diyebilir.İşine gelince yokta olabilir.Bu basit bir kaçıştır.Bence her insan inancını bilir,agnostist insanda biliyordur ama kıvırma politikası yapmıştır :) :roll:
 
tam olarak yolunu bulamamış olan kişilerin çıkarttığı bir yargı sanırım bu.
tanrının varlığını yok sayamıyor ama kesin var da diyemiyor. kesin bir yargıya varamamışlık durumu...
 
Aynı şeyleri tekrar tekrar yazmak mı gerek.. Agnostzm bir inanç değil, bilimsel düşüncedir. Tanrının var olduğu yada olmadığının ispatlanmadan kabul edilemeyeceğini söyler..
 
kimse neyin gerçek olduğunu bilmiyor.dinler var, inanıyorum deyip kestirip atmak kolay bir yol .böylece rahat ediyorlar ve pekçok kafa karıştırıcı soruyu görmezden geliyorlar.dinlerin en büyük çekim noktası insanların korkularıdır.insan evrende yalnız olmaktan korkar,yaşamının bir anlamı olmadığını düşünmekten korkar.sığınacak bir yer arar.
 
agnostisizm tanrının varlığına işaret eden bütün olguları inkar eder ama tanrı yoktur demez. tanrı var mı ya da yok mu tarzı sorularla ilgilenmez. agnostisizm , bu soruları sormanın mantıksızlığına veya mantıklılığına bakmaz çünkü agnostisizme göre bu sorulara cevap vermek mümkün değildir. agnostik bir kisi 'allah ım sen var mısın yokmusun bilmiyorum ama gotum sıkıstıgı zaman sana dua ediyorum' demez.. bir din değildir cunku butun dinleri inkar eder, herseyi kadere tanrı ya yormaz.. ben yolda bir kopegi gorup ona yiyecek veriyorsam ya da bir dilenciye acıyorsam onu tanrı icin değil içimdeki adelet ve vicdanım için yapıyorumdur.. tanrı varsa da ona ibadet ve kolelik edeceğiz diye birsey yoktur..
 
din kültürü ve ahlak bilgisi sınavına çalışırken ezberlemen gereken gereksiz bir konudan başka bir şey değil ki gözümde..
 
revolte demiş ki:
Doğu felsefesinde de agnostizme rastlamaktayız. 11. yy. da yaşamış İranlı şair Ömer Hayyam'ın aşağıdaki dörtlüğü, uzun felsefi yazılardan çok daha etkili şekilde agnostizmi anlatmıyor mu?

Varlığın sırrı saklı senden, benden;
Bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben.
Bizimki perde ardında dedikodu:
Bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben

Bu şiirden farklı anlamlar çıkabilir. Ömer Hayyam Müslüman'dı. Sadece Yunus gibi sorguladığı bazı şeyler vardı...(Geçmiş zamanın hikayesi yanlış bir kullanım oldu gerçi..)
Anladığım kadarıyla agnostisizm direkt olarak Felsefeyi devre dışı bırakır... Tembeller için iyi bir felsefe...
 
revolte demiş ki:
Bite_the_Pain demiş ki:
agnostik kişi utangaç idealisttir...

Agnostizmi, ateist ama söyleyemiyor şeklinde algılamak, anlayamamak demek olur. Aksine herhangi bir inançtan uzak durma girişimidir. Buna ateizmde dahil. Yani bence utangaçlıkla alakası olmayan bir idealistliktir.

arkadaşım bu kadar mı yanlış anlaşılır...

bence "idealist" ne demek onu araştırman lazım...
 
inanmak için mucizeler bekleyen insanlar, bi neden bekleyenler aslında ne beklediklerini kendileri de bilmezler yaşayalım ölelim bakalım ne olur o zaman düşünürüz diyen düşünce...
 
Tanrı'nın varlığına ya da yokluğuna dair somut, elle tutulur bir kanıt olmadığı sürece (ki şu anda da yok, nereden belli bu düşünceyi desteklediğim acaba? :) ) bu sorunun geçerli olmadığını savunur agnostizm. İşin sonunda, karşıma köktendinci birisini ve ateist, tamamen bilim savunan birisini alıp ömrüm boyunca tartışabilirim, fakat bir cevaba ulaşılamaz. Şu anda bile karşılaştığım pek çokları bana kalkıp da Tanrı'nın varlığı ile ilgili kanıtlar sunabilir, ben de yokluğuna dair kanıtlar sunabilirim. Uzar gider bu...
 
agnostizm mantığıma çok yatkın bir görüştür.

teist agnostik ve ateist agnostik olarak ikiye ayırır bazı uzmanlar bunu.

ben şahsen bunuda mantıklı bulurum bi teist agnostik olarak:)

teist agnostiklere göre tanrının varlığı ve yokluğu konusunda kesin bişey söyleyemezken, olduğu görüşü akla daha yatkındır.
 
Agnostik düşüncede tek gerçek görünendir. Görünmeyenler, 1000'lerce yıl önceden gelenler ki özellikle dini akımlar, ortaya cıkış bicimleri "tek gerçek görünen" olayına ters düştüğü için reddedilmekle beraber canlıların ve cansızların ortaya cıkış olayına net bir sonuc koymamayı amaclar. Belki de bu yuzden bir insan icin nötr olarak beynini kullanarak ortaya cıkarttıgı tek düşüncedir agnostizm... Çünkü onun için gerçek görünendir, görünen de insandır. Bu yüzden bir agnostik, yaşadığı anı nötr şekilde yorumlayabilir, hayatı adına daha sağlam adımlar atabilir, insanı insan oldugu icin sever, sevebilir... bir amacı, bir cıkarı olmadan. Ayrıca yaşadığı anı çok sorgulayarak bu düşüncede kendini bulmuş insanların ben boyut zekası ve yaratıcılık baglamında ekstra özellikleri olduğuna da inanmaktayım. Malum, "beyin çalıştırdıkca gelişir.", anne-baba mirası düşünceler ile değil...
 
tepki olarak doğan tüm inanış sistemleri bence temelden zayıftır...
agnostizm de bir tepkidir, kendi tarafını ayırmıştır, ortada bir savaş olurken seyredenler agnostiklerdir, ne yengi ne yenilgi bilecekler...

ben dört duvar arasında bir yazılı kağıt buldum diyen teist, o kağıdı sen yazdın diyen ateist ve onları izleyen agnostikler...

bana somut bir kanıt verin...

veremem çünkü kanıtın somut tarafı sensin, bizzat sen tanrının somut kanıtısın, ve evren tamamen somut olmadığı için evrenin kanıtı da tamamen somut olamayacaktır, çünkü tanrıdan oluşan evren, onu kapsayan tanrının küçük bir parçasıdır...

biz tanrının yani sonsuzluğun içindeki sonluluklarız, sınırsızlığın içindeki somut sınırlılıklarız, büyük ışığın küçük gölgeleriyiz ve ona dönme eğilimindeyiz...

pan-enteizm düşüncesine bir bakın derim...



yüzyıllardır bu panteizm etrafında dönüp duran bir "tasavvuf" edebiyatımız var onu düşünün derim...

çünkü bu adamlar hiç yoktan uydurmamışlar düşüncelerini, bir yerlerdn ilham almışlar, tıpkı ilk insanın bir şeylere tapma ihtiyacındaki gibi...

güneşi görüp ona tapma ihtiyacı duymuş,çünkü onu çeker, korktuğundan değil ona bağlı olduğundan, maddeye tapan insan, ilk insanlar aynı zamanda tanrının bir parçasına taparlar, çağlar ilerledikçe insanın bilinci artmış ve panteist düşünceyibulmuşlar...


bir bakın derim...
 
ben saçma buluyorum

ay var var,yok sanırım off ben bilmiyorum olabilir de olmaya bilirde.

yok abi böyle bişey ya Tanrının varlığını kabul edersin yada yok dersin nedir bu çelişki arada kalmışlık
 
Geri
Üst