Erkan Oğur

Kendisini tanıyan her müzisyenin gönlünün tahtında oturmas gereken herşeyden önce örnek insan, ve örnek müzisyen.

Tabi, böyle kendine has, böyle özel bir kişi olduğu için hakkında kulaktan dolma bilgiler alıp başını gidiyor.

Kendi perdesiz klasik gitarını yapmıştır, ama perdesiz gitarın mucidi değildir(keşke olsaydı).

Kendisi Ebowun da mucidi değildir. Malesef.

Kendisi kopuzun da mucidi değildir.

Ama bütün bu sayılanların hakkını sonuna kadar vererek çalar. Tüm bu sayılanlar onun kullandığı araçlardır.

Bunlar dışında enstruman yapımıyla ilgilidir, ve kendi icadı pek çok enstrumanı olduğunu biliyorum. Kopuz bunlardan bir ideğil ama, kopuz geleneksel bir çalgıdır, üstadın sanırım elazığda yaşadığı dönemlerde müzikle ilk haşır neşir olduğu enstruman olsa gerek.

Gitarla 20 yaş civarında tanışmıştır. Bu da bazı şeylerde üstün olmak için 6 yaşında o işe başlamak gerekmediğini, olayın azimde, kişilikte, tarzda bittiğini ıspatlamaktadır. (yine de çocukluğundan beri müzik içinde olduğunu unutmayalım)

Her insan evladı kendi kendinin erkan oğuru olabilir, yeter ki doğru yönde düşünsün, neden müzik yaptığını düşünsün, kötü yoldaysa samimiyetle kendine itiraf etsin, ve istediği yola koyulsun.

Çok kral adamdır.
 
bence türkiye'nin en kaliteli müzisyenidir kendileri, gerek müsikal açıdan,gerekse diğer müsisyenlerle ortak çalışmaları diğer meslektaşlarına örnek olarak alınmalıdır, ismail hakkı demircioğlu ile gayet ii bi ikili oluşturmuşlardır, kendilerinide canlı dinleyebilme mertebesine ulaştığım için şükredebilirm
 
Erkan Ogur....
Televizyondan gordugum kadarıyla cok mutevazi birisi.. bir insan bu kadar iyi muzik yapıp nasıl böyle mutevazi olabilir ?=))

hakkında cok seyler söylenior.. tabi benim icin en önemlisi Turkiye'de ilk perdesiz gitar çalan kişi.. Yanlıssam düzeltin lutfen..
 
en son akın eldes'in türlü albümünde vokaliyle çıktı karşıma olmaz böyle şey dedim.bir müzisyen vokal,türkü,caz,blues bu kdar iyi yapar anlayamam.türkiye'de benim için en iyi gitardır.
 
pyramind demiş ki:
Kendisini tanıyan her müzisyenin gönlünün tahtında oturmas gereken herşeyden önce örnek insan, ve örnek müzisyen.

Tabi, böyle kendine has, böyle özel bir kişi olduğu için hakkında kulaktan dolma bilgiler alıp başını gidiyor.

Kendi perdesiz klasik gitarını yapmıştır, ama perdesiz gitarın mucidi değildir(keşke olsaydı).

Kendisi Ebowun da mucidi değildir. Malesef.

Kendisi kopuzun da mucidi değildir.

Ama bütün bu sayılanların hakkını sonuna kadar vererek çalar. Tüm bu sayılanlar onun kullandığı araçlardır.

Bunlar dışında enstruman yapımıyla ilgilidir, ve kendi icadı pek çok enstrumanı olduğunu biliyorum. Kopuz bunlardan bir ideğil ama, kopuz geleneksel bir çalgıdır, üstadın sanırım elazığda yaşadığı dönemlerde müzikle ilk haşır neşir olduğu enstruman olsa gerek.

Gitarla 20 yaş civarında tanışmıştır. Bu da bazı şeylerde üstün olmak için 6 yaşında o işe başlamak gerekmediğini, olayın azimde, kişilikte, tarzda bittiğini ıspatlamaktadır. (yine de çocukluğundan beri müzik içinde olduğunu unutmayalım)

Her insan evladı kendi kendinin erkan oğuru olabilir, yeter ki doğru yönde düşünsün, neden müzik yaptığını düşünsün, kötü yoldaysa samimiyetle kendine itiraf etsin, ve istediği yola koyulsun.

Çok kral adamdır.

Kendisi perdesiz klasik gitarın mucididir,Bir Ömürlük Misafir albümünün
kapağındada bunu belirtmiştir.
 
Erkan Oğur'u ve perdesiz gitarı dinleyicilerle ilk buluşturan MFÖ nün Güllerin İçinden ve Bu Sabah Yağmur Var İstanbul da parçaları olmuştur.
Daha sonra Bülent Ortaçgil,Fikret Kızılok,İlhan İrem gibi isimlerle de çalışmıştır.MFÖ No Problem albümünde perdesiz gitarın yanı sıra elektrik gitarda çalmıştır,Yalnızlar Garı parçasının ilk versiyonunda elektrik gitarlar
Fuat Güner,Özkan Uğur ve Erkan Oğur üçlüsü tarafından icra edilmektedir.
Fikret Kızılok'un korsan yayınladığı Çekirdek Sanatevi kayıtlarını saymazsak ilk albümünü 1994 yılında yurt dışında yayınlanan Fretless albümüdür.
 
erkan oğur türkiye'nin yetiştirdiği en iyi müzisyenlerden biri onu erkan oğur yapan sadece perdesiz (sonsuz perdeli) gitarı değildir onu o yapan yaşadıkları ve elazığ dır...
 
''Müzikte ulaşılacak en son nokta sessizliktir'' lafıyla herşeyi açıklayan büyük üstad Müzisyen.
 
5 yaşında keman, cümbüş ve değişik sazlarla müziğe başladı..
9 yaşında ilk kemanını yaptı..bügün bile çaldığı bir çok alet kendi yapımıdır..(ama bildiğim kadarıyla birkaç sene enstrüman üretmeyi bıraktı)
17 yaşında gitarla tanıştı, türk müziği seslerine olan ihtiyacı gitarın perdelerini sökmesine, perdesiz(ama bir anlamda sonsuz perdeli) gitarı bulmasına neden oldu..Gittiğim bir atölye çalışmasında yaptğı araştırmalar sonucu perdesiz gitarın daha önce de(yanılmıyosam 18. yüzyılda) bulunduğunu ama kullanımının zor olduğu için unutulduğunu söylemişti..Yani bir anlamda perdesiz gitarı icad etmekten öte ona yeniden hayat verdi..
üniversite de fizik okudu, bir ara konservatura girse de "benim öğrenmek istediğim bu değil" diyerek kısa bir süre sonra ayrıldı..(zaten her zaman en önemli okulum elazığ idi der)
çekirdek sanat evinde fikret kızılok ve bülent ortaçgille çalıştı, perdesiz gitarı tanıtmak için 94 de fretless(sadece yurtdışında yayınlandı) 96 da bir ömürlük misafiri çıkardı.Bu arada "eşkıya"nın müziğiyle görece şöhrete kavuşsa da bunu kullanmaya tennezzül etmedi..
ondan sonra unutulmaya yüz tutan "dede bağlama" kopuz üstüne yoğunlaştı..türk müziğinin en kaliteli örneklerini i. hakkı demircioğlu ile bizlere sundu..
ünlü duduk üstadı djivan gasparyan la beraber "fuad"ı çıkardı..
ondan sonra telvin trio adlı tamamen doğaçlamaya dayalı bir grup kurdu..konserlerden önce "elimizden geldiği kadar çalmaya çalışcaz bişeyler" dedi,dinleyen herkesi adeta "kilitledi"..
bu grupla olan müziğini telvinlerle(tassavfuta halden hale geçiş) en güzel müziğe:temkihe(mutlak sessizlik) ulaşmak olarak nitelendirdi..
günümüzde insanlar gitar virtüozü diye michael angelo, malmsteen gibi ruhsuz, egoist ama hızlı gitaristelere taparken, o kendine hala "orta halli bir müzisyenim" diyor..
kendisiyle bir çok tanışma imkanı bulmama rağmen belki korku belki hayranlıktan karşısında ağzımı bile açamadım :(
bilmeyenlere kayıtlarından çok konserlerini öneririm çünkü virtüözlüğünü ve alçakgönüllülüğünü orda daha rahat görebilirsiniz..
 
Geri
Üst