Hidroelektrik Santralleri Ve Suyun Satılması

Yalnız ne pataklamışsın o günden beri girememiş foruma. Bu arada güzel pataklamışsın. Yani iyi pataklamışsın.

Rahmetli motorcu abilerimizden birinin bir lafı vardı, gerçi trafikte söylemişti ama zihniyet aynı, 'eline odun alsan bunları dövmeye başlasan orman biter, bunlar bitmez'.

Çabuk lîsân ve üslûp öğreniriz, ustasından öğreniriz elhamdülillah :D
 
Konu diriltilmiş fakat biraz asıl nokta kaçırılarak sanırım. Artvin iline bağlı hopa ve arhavide olan sele sebep olan asıl neden bu HES denilen nalet iştir. Şöyle açıklayalım durumu. Bu HES'ler bir derenin üzerine yapılıyor ve en az 2 adet her bir dereye belli aralıklarla oluyor. Fakat normal HES'lerden farklı olarak bu barajlar çok küçükler. Fazla su barınamadığı gibi çok fazla alüvyon ve toprak taşıyan Karadeniz dereleri çok çabuk bir şekilde barajları doldurmaya başlıyor. Bu barajlar set görevi görüp suyu biriktiriyor. Fakat derinlik az olduğu için ani yağmurlarda taşmalar oluyor ve bu biriken suyu tahliye edecek kapaklar maalesef çok küçük baraj boyutundan dolayı ve buna bağlı olarak HES ler patlama yapmakta. Sonuç olarak biriken su normalden çok çok daha kuvvetli bir şekilde akıyor ve bir anda dere yatağından çıkıp yollara ve oradan merkezlere akıyor. 4 gündür bir çok yere ne elektirik nede su verilebilmekte. Şimdi bir kaç arkadaş maalesef bu adamlara müstehak diye düşünebilir. Ama Rize halkı bu barajlar yapılırken çok direndi. Babam AKP savunucusu olmasına rağmen o bile derelerin bu hale getirmesine karşıydı. Ama gerçekten elden bir şey gelmiyordu engellemek için. Adamların yaşlı ninelerin üzerine dozer sürmeye çalışan insanlara ne desen engelleyebilirsin ki. Oy vermeselerdi diyorsunuz da daha elektronik ortama bile geçilemediği bir sistemde ve insanların gözlerinin televizyon ve internet aracılığıyla karaltıldığı bu memlekette ne kadar düzgün düşünen insanlar bekleyebilirsiniz ki. Ben AKP ye verilen oyları savunmuyorum. Ama bu ülkeye her türlü kalkınmasına yardımcı olan vatandaşında oradaki insanında esnafında böyle bir şey kesinlikle haketmediğini düşünüyorum. Sırf oylardan dolayı ya da görüşlerden dolayı ayrımcılık yapmak bu ülkeyi bölmekten başka hiç bir halta yaramaz. Zaman yardım etme, propaganda yapmama zamandır. Lütfen sağ duyu ile yaklaşalım. Bu yaşananları kimse haketmedi...
Selametle...
 
Bence de konu biraz kaymış gibi. İlk video'da hocanın laf anlatmaya/bilgisini aktarmaya çalıştığı kesim, Karadeniz'de AKP'ye oy atanlar. Yine HES'lere direnenler de onlar. Ama, karşılarında küresel sermaye var. Bir Alman şirketi 40 tane HES'i sadece 1,5 milyar euro'ya kapatmış hem de üstüne buzdolabı takası önerilmeden ! Buranın suyu, elektriği, varsa; değerli madeni, taşı altının bile hakkını alıyor. Sudan elektrik üretip kalanını paketleyip satıyorlar. Konunun başındaki, ilk videoda anlatıldığı gibi. 4000 'e yakın HES planlarınıyor 2023'e kadar ve henüz işin başındayız. İşin içine milyar dolar-euro girdi mi insanın canının kıymeti kalmaz. Soma'da geç kalındığı gibi değil henüz HES meselesi. Soma, Manisa'ya bağlıdır. Manisa'da belediyeleri MHP aldı(seçmen chp'li olmadığı için chp'ye gitmedi.) Uzun süredir akp kaybetmiyordu Manisa ve ilçelerinde. Zaten seçimden sonra cb ve çevresi Manisa'ya çok sinir olmuş. Soma'da işler farklı. Adamların elinden tarım arazilerini aldılar, zeytinlikler alındı. Bunlar sökülüp termik santral ya da kömür ocağına döndü. Kömür ocağında da 1500-1800 tl ye çalıştırdılar sıfır önlem ile. Burada tamamen denetim zaafiyeti, hatta cinayet var. Firma da suçlu. Olan oldu, katiller de belli. Ama, artık buradaki insanların çalışabilecek iş sahaları kalmadı. Mecbur yine madene inecekler ya ineceksin ya banka borcu boğazına bıçağı geçirecek ya da açlıktan öleceksin ya da göç edeceksin. (göç ? nereye?) Bir süre sonra ne olursa olsun tekrar madenler açılsın demelerin sebebi bu. Bu insanlar orada çiftçilik-hayvancılık yapıyordu. Başka da yapacakları bir şey yoktu. Toprak gidince hayvancılık öldü (hayvanı sürebilecek alanları yok) tarım zaten bitti. Eee, zamanında satmasaydınız diyebilirsiniz lakin aynen HES hikayesindeki gibi milyar dolarların döndüğü çark var. Şirketlerin sahibinin akp'li olup olmamasını bırak, meclis'te adına çalışan milletvekili kontenjanları var geçmişte ve şimdi sabancı koç'un olduğu gibi. Şimdi tersine başka bir paritye oy çıksa el değiştirse bile değişebilecek bir şey kalmamış. Katilinden merhamet beklemek için oy verdiler işin aslı bu.

Bu durumda biz, bu hantal muhalefet ile kendimizi savunamayız. Sivil toplum ile örgütlenip tıpkı bu konunun başındaki videoda olduğu gibi, işi bilenlerin dönen oyundan insanları haberdar edip çoğunluğu örgütlemesi gerekiyor. Unutmayın, Biz %99 onlar %1.. Bu ülkede 1950'lerden itibaren kaset hep başa sarar, değişen sadece kişilerdir. Afrika ülkelerinden hallice ne öldü, ne kaldı. Ne yandı ne pişti diye bizi yönettiler biz de gidip -x partiye oy verdi, aha işte bu oldu- dersek çözüm odaklı ve yapıcı bakmamış oluruz. Şu halde bile örgütlü olamadığımız için seçimden bu yana hükümet kurulamadı dolar-terör-ekonomi aldı başıunı gitti. Oysaki, %60 muhalefet vardı, yani sanılanın aksine; çoğunluk var ama birlik yok. Hantal muhalefet işini de konuyu günlük-kısır döngülü siyaset geyiğine çevirmeden iki örnekle anlatayım. Geçen gün Sümeyye'ye terör örgütünün birisini lideri evlilik mi ne teklif etmiş, bunu chp'li bir vekil olay yapmış. Sonra olay tamamen yalan çıkmış. Yav Allah'ınızı severseniz, 50 günde neredeyse 70 şehit, neredeyse 1000 terörist ama hepsi de bu toprakların evladı olan canlar gitti, gitmeye devam ediyor. Dolar olmuş 3, mutluluk endeksinde sondan 3. ülkeyiz. Gayri resmi rakamlarla tahmin edilen 5 milyona yakın Suriye'li işsiz güçsüz bir şekilde bize ihale olup bakmamız gereken bir nüfus sorunu varken. Bir derdimiz Sümeyye mi ? Bu mu muhalefet etmek ? Saray'da altın klozet var dediler yalan çıktı. Ne oldu ? Bu orada yapılan israfı, soygunu akladı mı ? tanesi 1000 tl olan bardaklar orada işte ? Neden altın klozet diyorsun, ağzına laf veriyorsun. Bir insan, danışmanlarını bu kadar aciz insanlardan mi seçer hep ? Son Sümeyye geyiğinde de danışmanları suçlu buldular. Daha kendi danışmanını seçememişsin. Partiden her kafadan bir ses çıkıyor 10 başlı ejderha gibi. Parti içi demokrasi derken apartman yöneticisini dinlemeyen apartman sakinlerinin durumuna döndü partinin içi. Daha geçen 70 küsür ilin başkanı seçimde o kadar çalışmaya, reklama rağmen yüzde 25 oy aldık diye memnun olamadılar haliyle ve hemen genel başkan ve kongre seçimi için imza verdiler. Erken seçimde de başarı olmazsa, chp yine kongre partisi olacak. (Geçmişi hatırlayın. Mafya mustafa sarıgül-Baykal kavgaları vs vs..)

Bu ülkeyi yönetebilecek iki parti var öyle ya da böyle. Birisi akp diğeri chp. oy oranları bunu gösteriyor. Ama, chp'nin hali ortada. Akp'nin de hali ortada. İnsanları ya canavara mahkum edecekseniz, ya canavarı yenip yüzde 45 oy alan Ecevit gibi iktidar olacaksınız ya da insanları bilgiyle silahlandırıp bilinçlendirip self defence öğreteceksiniz. Var mı bunun başka yolu ? Sivil topluma kaldı bu iş. Kendi göbeğimizi kendimiz kesecez bu noktadan sonra bu partiler adam olana kadar. Bir yolu daha var, Matrix'teki Neo gibi Ajan Smith'in içine girip yok edeceksiniz. Akp'yi değiştireceksiniz. Bu, olur mu bilmiyorum. Ama Soma olayı ortada dururken, 70 şehit ortada dururken, Kocaman Suriye meselesi ve göçmen sorunu ortada dururken, dolar 3 olmuş-ekonomi durmuşken, bu malzemelerle köşeye çok güzel sıkıştırıp hesap sorulması gerekirken, bir derdimiz trollu Sümeyye haberi mi ? Çapın bu kadarsa istifa et abi, yapma o işi bırak yani. Saray'daki 1000 tl'lik bardak haramsa ki ne olduğu ortada, sendeki bu çap ile aldığın o maaş, başına geçtiğin umut verdiğin %25'in ve belki de ülke yönetimine gelme potansiyeli olan bu parti'nin dolasıyla bütün halkın hakkını yemen haram değil mi ? Çok şey yazılacak da bu güzel konunun hiç olmasını istemiyorum. Anlayacağınız, bu işe günlük siyasi bakışla bakmayın. Bu iş, partiler üstü. Ortadoğu'da En çok su kaynağı olan ülkeyiz hatta birçok ortadoğu ülkesinde nehir bile yok ve sularımız bize bile gelecekte yetmeyecek. En iyi 2050 diyorlar. Şu halde biz, HES ayağına suyu satıyoruz. Partilerin filan boşverin biz işimize bakalım. Bunlardan bir bok olmaz.
 
Son düzenleme:
Yazılanları tam olarak okuyamadım lakin genel yanılgı şu şekilde genelde; bir takım çevreler hidroelektrik santraller Dünya' nın en zararlı yapılarıymış tavrına sahip. Başka bir kesim ise bunun salt gelişme olduğu düşüncesine sahip. Bunların ikiside ciddi yanılgıdır. Özeti en başta yazayım okumak istemeyen özeti okuyup geçsin. HES lere karşı değiliz, Karadeniz' de HES adı altında yürütülen doğa katliamına karşıyız.

Yaygın olarak toplumdaki yanılgılardan bahsedelim;

-HESler doğaya çok zararlıdır.
Hayır, Hidrolelektrik santraller kurulum maliyetleri yüksek olmasına rağmen işletme maliyetleri çok düşük olan temiz ve iyi bir elektrik üretme yöntemidir. Lakin burda kurulan çevre ve yöntem çok önemli.

-Nükleer santraller çok zararlıdır ve Dünya' da vazgeçilmiş bir enerji üretme yöntemidir.
Hayır, Nükleer santraller Dünya' da en fazla tercih edilen santrallerdir ve hala kurulmakta olan santraller bulunuyor. Ayrıca bu santralleri geliştirmek için müthiş bütçelerdeki araştırmalar devam ediyor. Fransa füzyon santrali araştırmalarına milyarlarca euro ayırmış durumda. Eğer gerçekleştirilebilirse nükleer santrallerin tehlikeli kısmı tamamen uysallaşacak ve istendiği takdirde durdurulabilen birleşme reaksiyonları ile elektrik üretilecek. Birçok bilim insanına göre geleceğin enerjisi füzyon santralleri. Bu konuda en güvenilir kaynak sanıyorum bu; World Nuclear Association Yalnız burda eklemek istediğim Türkiye bir Nükleer santral işletecek bilgi dağarcığına ve iş ahlakına sahip değil.

-Rüzgar ve güneş enerjisi ile enerji ihtiyacımız karşılanabilmesine rağmen başka yöntemler kullanıyor.
Hayır, çalışmalar devam etmekle beraber rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji sistemleri günümüz enerji ihtiyacınız karşılamaktan çok uzak. Fazla ayrıntıya girmeden güneş panellerinin DC olması, bunu AC ye çevirmedeki yüksek yarı iletken eleman maliyeti ve güç sınırlamaları, depolama ile ilgili güçlükler güneş enerjisinin kullanımını sınırlıyor.
Rüzgar panellerinde ise yüksek harmonik içerik, yüksek filtre maliyetleri vs.. rüzgar enerjisinin kullanımını sınırlıyor.

-Yenilenebilir enerji kaynakları zararsızdır.
Hayır, o masum rüzgar panelleri bile hava akımını değiştiriyor, kuşların göç yollarını bozarak binlerce kuşun ölümüne sebep oluyor.
 
Geri
Üst