Babel / Babil

Valla filmi izlediğimde şunu söylemek geldi içimden, senin ilk filmin" Paramparça:Aşklar,Köpekler " olursa, bundan sonra 21 Gram da yapsan Babil de yapsan biraz zor. Kötü filmdi demiyorum kesinlikle, hatta kendi içinde çok güzel tespitleri, mesajları olan bir filmdi. Ayrıca oyuncu koçlarını, Inarritu'nun oyunculuk yönetimini ve de tabii ki oyuncuları kutlamak gerekir. Bence oyunculuklar oldukça başarılıydı çünkü. "enchant" nickli arkadaşın da dediği gibi ilk filmin yanına yaklaşamaz ama yine de görülesi, izlenilesi bir film.
 
inarritu gibi bir yönetmenin kötü bişey yapıcağını beklemeden gittim.. gerçekten de sonuç mükemmel bir film olmuş.. arkadaşlar, amores perros ve 21 gram ile karşılaştırmışlar babeli.. bence bir yönetmen eski filmlerini taklit ederse ki inarritu bunu yapmıyor, o yönetmenin sonu popcorn sinemasına kayar yavaştan.. inarritu her filminde kendine bişeyler katıp, sanatına bişeyler koyup filmini yapıyor.. artık da kült bir yönetmen sıfatıda kazanmış oluyor aslında bu filmle..

aslında burada "Guillermo Arriaga"yıda ismini söymeleden edemiycem.. senaryoları çok insancıl ve dram kokan acı var.. inarritun filmlerinin yanı sıra tommy lee jones filmi olan "Three Burials"in senaryosuda çok ii işlenmiş bir konuydu..

yabancı filmde en güçlü oscar adayım babel.. almadovarı sollarsa ki geçtiğimiz yıllarda almadovar oscar aldı, sıra inarritu de diye düşünüyorum..
 
yönetmenine güvenerek izledim filmi...şekil yine aynı,birbirinden habersiz,uzak fakat birbirine bağlanmış hayatlar...eski filmleriyle ister istemez bir karşılaştırma yapılıyo,paramparçadaki hayatlar birbirine fazlaca geçmişti,ordaki hayatları birbirinden ayırdetmek zordu..babel'de ise bu hayatlar birbirinden biraz daha uzak,daha bağımsız işliyolar,filmin başında da hepsi ayrı ayrı gösteriliyo zaten...sadece ufak bağlar var birbirini tutan...
yine de kötü bir film değildi...kesinlikle izlemeye değer bence
 
yelkenim_dusoldu demiş ki:
arkadaşlar, amores perros ve 21 gram ile karşılaştırmışlar babeli.. bence bir yönetmen eski filmlerini taklit ederse ki inarritu bunu yapmıyor, o yönetmenin sonu popcorn sinemasına kayar yavaştan..

pop-corn sinemasına kaymak öyle olmaz bence bu bir. ikincisi de neyle karşılaştırsaydım ki Babeli, tabii ki yönetmenin eski filmleriyle karşılaştıracağım. öte yandan zaten her yönetmenin kendine has bir tarzı vardır. O tarz aynı zamanda yönetmenin hangi hikayeleri daha iyi anlatacağını da belirler(bence). misal Türk Sinemasında da "Aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni" diye bir film vardır biraz da bu olayla ilgili olan. Konumuza dönersek Inarritu'nun yönetmenliğinden zaten şüphe etmiyorum ama diğer iki filmden çok da farklı bir şey göremedim ben. Ağırlıklı kullanılan yakın planlar ve insanın başını döndürürcesine kullanılmış omuz çekimleri. Zaten, bazen olayların içinde bazen de elinde olmadan gelişen olayların karşısında bireyin düştüğü durumları anlatan bir yönetmen için bireyin psikolojisini yakın planla anlatmaktan daha doğal bir şey olamaz. Inarritu'nun bunu daha sonrakilerden önce keşfetmesidir onu kült yönetmen yapacak olan faktörlerden biri. Ayrıca seyirciyi de bizzat dramanın içine çekmektedir omuz kamerası çekimleriyle. Sanki o koşuşturmacanın içinde sen de varmışsın gibi hissettirmeyi çok iyi beceriyor. Oyunculuk yönetimini zaten söylemiştim önceden de. Babel kesinlikle kötü film değil tabii ki de ama şimdi elinizi kalbinizin üzerine koyun. Amores, Perros mu Babel mi?
 
ilk filmini izlediğimden bu yana hayranı olduğum inarritu; amorres perros ve 21 gram'ın ardından iletişimsizlik üzerine mükemmel bir destanla üçlemesini bitiriyor.
ayrıca her ne kadar popüler bir figür olsa da yaptığı işlerle(hem filmlerinde hem de diğer konularda) her zaman takdirimi kazanan brad pitt ise sanırım sinema tarihinin en iyi sahnelerinden birine imza atıyor bu filmle(telefonda oğluyla konuştuğu sahne).
filmin yarısında çıkan bir arkadaşımın eleştirilerine rağmen hiç şüphe etmeden gittim, sizde gidin tavsiye edilir...
 
selamlar...
bende filmin sanat boyutundan senaryosundan yönetmenin güzelliğinden bahsetmek isterdim ama açıkçası Pitt'i izlemek hiç bu kadar zevkli olmamıştı ve hiçbirzaman bu herifin yaşlanacağına inanmamıştım belkide bu yüzdendir beni çok etkiledi filmden çok pitt'i konuşmak isterdim ama... kesinlikle iyi bir film devletler arası insanlar arası kültürler arası ilişkilerin bu kadar güzel didiklendiği başka bir film bilmiyorum...
gerçi sinemaya tek başıma gitmiştim önce seansı açmıcaklardı sonra 2çift beni kurtardı ama onlarda daha yarı olmadan müstehcen sahnelerine dayanamadan çıktılar film bana oynadı kısaca:) olabildiğince detaylı izleyebildim kurgunun güzelliği arada bana memento'yu daha hatırlatmade değil!! şiddetle tavsiye edilir...
 
gonzalezin 3 filminide izledim en kötüsü de bu artık sitilide sıkmaya başladı evir çevir çek bazı sahneleri klasik oldu onları yeni filmine koymadan bırakmıyo ki bence artık güney amerikadan çıkıp kuzeye doğru kaymaya çalışıyo gibi gözünü oskara koydu galiba 21 gramda oynayan del toronun yerinede pitt'i koyup saçıyla makyajıyla ona benzetmiş ki en çok ses getiren filmine dönmeye çalışmış zaten stili kısır döndü artık bana film çekemicek gibi geliyo bu tarzda da çekerse pitt gibide yavaş yavaş gözden düşenleri toplamada kararlıysa olay bitmiştir...
 
Golden Globe ödüllerinde 7 adaylıkla başı çekiyor Babil..
En iyi dram (best dramatic picture diyor nasıl çevireyim bilemedim)
En iyi müzik ve en iyi senaryo
ayrıca Brad Pitt, Adriana Barraza ve Rinko Kikuchi de en iyi yardımcı oyuncu dallarında aday gösteriliyor
Tabi en iyi yönetmen dalında da Alejandro Gonzalez Inarritu
 
elot demiş ki:
gonzalezin 3 filminide izledim en kötüsü de bu artık sitilide sıkmaya başladı evir çevir çek bazı sahneleri klasik oldu onları yeni filmine koymadan bırakmıyo ki bence artık güney amerikadan çıkıp kuzeye doğru kaymaya çalışıyo gibi gözünü oskara koydu galiba 21 gramda oynayan del toronun yerinede pitt'i koyup saçıyla makyajıyla ona benzetmiş ki en çok ses getiren filmine dönmeye çalışmış zaten stili kısır döndü artık bana film çekemicek gibi geliyo bu tarzda da çekerse pitt gibide yavaş yavaş gözden düşenleri toplamada kararlıysa olay bitmiştir...
bu bir üçleme, konudan ziyade bir noktada keşişen hayatların anlatıldığı bir üçleme o nedenle aynı tarzda olması normal, bu tarzın sıkıcı gelmesi zevk meselesi. yeni filmlerinde benzer bir kurgu kullanacağını sanmıyorum.
ayrıca brad pitt konusunda biraz haksızlık ediliyor galiba, özel hayatı ne kadar göz önünde olsada bizim salça ünlülerimiz gibi davnmıyor asla, filmografisine bir göz atmak pekte gözden düşmediğini anlamak için yeterli olur.
 
kesinlikle katılıyorum,
çok fazla gündemde belki ama Brad Pitt sadece görünüşüyle gelmedi buralara, Twelve Monkeys'i, Kalifornia'yı, Tibet'te Yedi Yıl'ı izlemeni öneririm elot
 
Sanother demiş ki:
elot demiş ki:
gonzalezin 3 filminide izledim en kötüsü de bu artık sitilide sıkmaya başladı evir çevir çek bazı sahneleri klasik oldu onları yeni filmine koymadan bırakmıyo ki bence artık güney amerikadan çıkıp kuzeye doğru kaymaya çalışıyo gibi gözünü oskara koydu galiba 21 gramda oynayan del toronun yerinede pitt'i koyup saçıyla makyajıyla ona benzetmiş ki en çok ses getiren filmine dönmeye çalışmış zaten stili kısır döndü artık bana film çekemicek gibi geliyo bu tarzda da çekerse pitt gibide yavaş yavaş gözden düşenleri toplamada kararlıysa olay bitmiştir...
bu bir üçleme, konudan ziyade bir noktada keşişen hayatların anlatıldığı bir üçleme o nedenle aynı tarzda olması normal, bu tarzın sıkıcı gelmesi zevk meselesi. yeni filmlerinde benzer bir kurgu kullanacağını sanmıyorum.
ayrıca brad pitt konusunda biraz haksızlık ediliyor galiba, özel hayatı ne kadar göz önünde olsada bizim salça ünlülerimiz gibi davnmıyor asla, filmografisine bir göz atmak pekte gözden düşmediğini anlamak için yeterli olur.

salça olayına katılıyoum ama gözden düşüyo yani bred abimiz kabullenmesende böle arkdaş bi insanın geçmişinin güzel olması geleceğinin sönmesine engel değil ki..
stili beni sıktı ki bide kamera açıları,sahne geçişleri üç filmdede ortak bi çok sahne bulabilrsin dedim yani üstüne bişey koymuyo baya sıktı bence birazda kolaya kaçıyo...
 
beni sıktı deyince olay bitiyor zaten bahsimiz sanat ve beğeni göreceli bunun üzerine yorum olmaz, konu olarak diğer iki filmden daha doyurucuydu aslında, belki üçleme ters olsaydı önce babil sonra 21 grams en son amorres perros şaheseri gelseydi sanırım babil daha çok sevilirdi.
 
İstanbul Kartal Belediyesi'nin Aylık Kültür Sanat Etkinliği çerçevesinde film gösteriminde bazı sahneler, ki o kadar büyütülecek birşey olmayan ve her zaman karşılaşabileceğimiz,makinist tarafından elle kesilmiş.300 kişiyle başlayan film 50 kişiyle bitmiş bu yüzden.
Nereye gidiyoruz anlamak mümkün değil...
 
son zamanlarda izlediğim en ilginç filmdi. çok değişik bir hikaye. insan hayatlarının birbirinden bu kadar alakasızken nasıl biranda içiçe geçtiğini gösteren mükemmel bir filmdi. brad pitt ve kate blanchett çok etkiliydi. tabi o sağır kıllı japon canavarını da unutmamak lazım adı herneyse.
 
bu kesişen hayatlar olayı beni hep etkilemiştir. önemli olan bence tarz değil hikayeleri nasıl bağladığı belki 21 gram kadar etkileyici değil ama son derece özel bir filmdi. insanların hayatları gittikçe daha çok bağımsız bir hale geliyor. ayrıca Babel sadece bireysel değil toplumsal olaylarada vurgu yapıyor.
 
kurgusu bana biraz geçen oscar'ı kapan crash filmini anımsattı kurgu dalında oscar'ı alabilir tabiiki..tutulursa devamıda gelebilir..(kurgunun) bir de sanki buram buram kuantum fiziği kokuyor..
 
Geri
Üst