Kayıt Yaparken Nelere Dikkat Edilmelidir?

Kayıt yapmakta deneyimli arkadaşlar bilgilerini ve tecrübelerini paylaşbilirse çok iyi olur :) Bir müzisyen kayıt esnasında nelere dikkat etmelidir? Hücum kayıt ve kanal kayıt'ın incelikleri, avantaj ve dezavantajları nelerdir? Ses seviyelerinde ve ekipmanlarda nasıl bir ayarlama yapılmalıdır? Bunlar dışında ekstra bilgilerinizide paylaşırsanız çok iyi olur.

Benimde bir miktar tecrübem olmasına rağmen benden bi kaç gömlek üstün arkadaşların tecrübelerinden birşeyler kapabilir miyim diye düşünüyorum, ayrıca bu işe yeni başlayacak arkadaşlarada bir çeşit yol gösterici olsun...

Müzik teknolojileri bölümünde mi açsam burda mı açsam çok kararsız kaldım ama buranın daha uygun olduğuna karar verdim bu başlık için. Çünkü o taraf işin biraz daha stüdyo ekipmanı kısmı, ben enstruman ve müzisyen kısmıyla ilgileniyorum. Teşekkürler...
 
Şöyle bir incelik vererek başlayayım;

özellikle tek gitarlı kayıtlarda ve sololarda, alınmış bir kaydı sağ ve sol olarak stereo farklı iki kanala kopyalayıp, aralarına 3-5 milisaniyelik bir fark vermek (delayden gayrı) sese muhteşem bir hacim kazandıracaktır, kulak ilüzyonlarından bir tanesi. Bu özellikle parçayı kulaklıkla dinlerken kendini acayip belli eder. Neden bilmiyorum çoğu Türk grup bunu bilmiyor ya da uygulamıyor demolarında hatta albüm parçalarında. gitarlar ortadan ve derinlerden gayet hacimsiz geliyor ne yazıkki.

Kayıt için tepki süreleri farklı iki amfi sağ ve sol olarak ayrı ayrı bile kullanılsa, bu bahsettiğim yöntem hem çok daha kolay hem de çok daha etkili olacaktır.

Tecrübem doğrultusunda söyleyebilirim ki baslar ve davullar için pek işe yaramıyor. Frekansla alakalı olsa gerek, ses tizleştikçe kendini daha çok belli ediyor bu olay. Tabi ki eski ve yaygın bir teknik ama, ilk petrucci'den okumuştum ben bunu. :p

Genelde kayıt alırken sadece gitar için iki sağ iki sol bir orta olmak üzere 5 track açıyorum ben mesela. leziz oluyor. deneyin, kulaklıkla dinleyin farkı hissedin :)
 
PhoibosApollon demiş ki:
Bir de şunu ekleyeyim optimum ses seviyesi genelde 80-88dB arasında olmalıdır diye biliyorum ben, yamuluyor olabilirim.

Bana da hep -1dB civarı tutmam söylendi, bunu yamulmayan bir arkadaş netleştirebilirse iyi olur. Bizi de yamulmaktan kurtarsın lütfen :)
 
her şeyden önce akortlara çok dikkat edilmeli diye düşünüyorum, hücum kayıtlarda parça aralarında, kanal kayıtlardaysa artık ne kadar üşengeç olduğunuza göre belli aralıklarla akort kontrol edilmelidir, hatta ve hatta gitarların ve bassın akortu aynı aletle yapılmalıdır ki iki farklı tuner farklı sonuçlar ortaya çıkarabiliyor.

hücum kayıtta ufak metronom hataları gözardı edilebilir, aşırıya kaçmadığı sürece tabii, ama kanal kayıtta böyle bi şansınız yok :) bazı stüdyolarda hücum kayıtlarda gitarlar vokal ve davul farklı odalarda oluyor, ama bence tercih sebebi değil, sonuçta hücum kaydın kalitesi biraz da grubun becerisine göre değişiyor, netekim aynı stüdyodan çıkan çok berbat hücum kayıtlar da gördüm kanal kalitesinde olanlar da.

kanal kayıt sırasında bana kalırsa gruptan bir başka kişi ya da grubun tamamı yanınızda olmalı, sonuçta dinleyen kişi çalana göre daha kritik düşünebiliyor.

panlama için en iyi yöntem artık nası bir sistem kullanıyorsanız, iki amfi birden, ya da linedan, her nasılsa, önce bir sefer kaydedip sağa ya da sola panlayıp, başka bir kanala aynısını çalıp diğer kanala panlamaktır.

yukarda belirtildiği üzere bir kanalı kaydedip sonra "duplicate" ederek farklı yönlere panlamak ve aralarına 0.35 sn. gibi bir delay koymak çok daha kolaydır fakat her şeyden önemlisi yapaydır. bu yüzden farklı kanala tekrar çalmak daha güzel olur.

bu panlamanın da bir ayarı vardır tabi, eğer şarkınız radyolarda ya da televizyon kanallarında çalacaksa mantıklı olan %70-80 civarlarında panlamaktır, bunun haricinde birini tam olarak sağa birini de tam sola vermenin sakıncası yok, fakat %100 yatırırsanız mono bir sistemde gitarlar biraz saçmalar, televizyonda videonuz falan yayınlanırsa da izleyenler sadece bir kanaldan gelen sesi duyar. sade L ya da sadece R diyelim. metallica'nın st. angerdan çıkardığı bir videoyu izlerseniz ne dediğimi anlayacaksınız, ya da %100 yatırılmış bir kaydı tek kulaklıkla dinleyin.

EQ ayarlarının önemi had safhadadır, 1K, 5K, 16K vs. her frekansın tonu değiştirmekten ziyade önemleri de vardır şayet birkaç kanalın aynı frekansını artırırsanız ve pan olarak da çakışıyorlarsa ortada bir patlama olacaktır. zaten böyle bir şey olmasaydı mastering çok önemli bir olay olmayacaktı :)

bass kaydı alınırken tonlama tiz olmalıdır, en azından bizim oralarda öyle yapılıyor, tek başına dinlerken abi bu çok tiz deseniz bile parça içinde dinlediğinizde daha temiz ve daha parlak geldiğini göreceksiniz. burada tonlamaların esasen parça içinde önemli olduğuna da tekrar değinmiş oluyoruz.

yeteri kadar uzun oldu şimdilik.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #8
Birde yaptığımız kayıtlarda şunları gözlemlerim:

- Delay, chorus gibi efektlerde kanal kayıt sırasında anlayamadığım bi şekilde bir dengesizlik varken hücum kayıtta bu dengesizliğin olmaması

- Hücum kayıtta vokalistimizin gaza gelip daha ruhlu ve canlı söylerken kanal kayıtta çok sıradanlaşması (bu kişiden kişiye değişir tabi)

- Hücum kayıtta davuldan tam verim alamamamız, patlamalar, boğukluklar vs... (sanırım bu da kişiden kişiye değişir)
 
belki de modulasyon efektleri hücum kayıtta kulağa pek batmıyordur. ya da kanal kayıtta efektleri çalarken koyuyorsanız parametreler ve metronom arasında bir uyuşmazlık olabilir ya da efekt levelı çoktur.

vokalist olayı nedense hep öyle oluyor, şu ana kadar dinlediğim amatör grupların kanal kayıtlarının %90ında bu durum var nedense tek başlarına girince vokalistlere bir haller oluyor :p benim grubumun kayıtları için de aynı şey geçerli.

hücum kayıtta davulun tonlanması gerçekten büyük sorun evet iyi bir nokta. kanal kayıtlarda davul tonlaması saatler alabiliyor, hatta albüm kayıtlarında günler sürebiliyor. hücum kayıtta ise genelde vakit (genelde) kısıtlı olduğu için ve kanal kayıta göre temizlenmesi zor olduğu için ekstra problemler de çıkıyor. ama tabi kişiden kişiye göre de değişebiliyor dediğim gibi kanal gibi hücum kayıt alan gruplar var, fakat genelde çok problemli yine de.
 
Ses seviyesi kayıtta 0 db yi vurduğunda "clipping" - çatlama meydana gelir seste. Bu yüzden "mix" esnasında en fazla -6 db bırakılır. Mastering esnasında bu -6 db lik fark "headroom" kapatılır.
 
kayıtta;
davulda problem varsa, mikrofonlar düzgünse, davulun tonları da iyiyse; problem davulcudadır. herkes alengirli atakları öğrenir ama net ve düşüp kalkmadan çalmak; tuşeyi düzgün kullanmak iyi davulcunun erdemlerindendir. temiz çalınmış bir davul 2 track bile olsa(1.kanal kros 2. kanal geri kalan herşey) güzel equalizer ve reverb ayarıyla, oradan harikalar çıkarabilirsiniz.

gitar için de benzeri şeyler geçerli. ne yapacağını kesin bilmen gerek. örneğin ritm kanalını çalıyorsun; evde tek başına çalarken sağ elinle araları bolca dolduruyo olabilirsin; mesela reggae ve ya funk tarzı ritmlerde. fakat bunlar kayıtta çok fazla gelip davulu, ritmi karıştırabilir. gitarın esas duyulması gereken şeylerini açmana izin vermeyebilir. bu yüzden, grup çalışmalarında, provalarda, her enstrumanın sesini tek tek dikkatlice dinlemek lazım. benim amatör gruplarda gördüğüm, genel olarak, herkes doğru akoru basıyorsa tamam. halbuki ritm gitar çok önemli bir konudur. gitardan çıkan her sese dikkat. bu arada sürekli çalınan bir akustik gitarın pena sesiyle birlikte arkada perkusyon gibi bir etki bırakıp ritmi zenginleştirebileceğini de bilmeyenlere, unutanlara hatırlatayım. işte demek istediğim tam da bu; o çık çıkı çık.. mute sesleri, aslında müzikte gitardan çok perkusyon gibi duyulur. onun için çalındığı yerler çok önemlidir. canlı çalarken sağ elinizi gelişigüzel sallayarak sözümona bir doluluk veriyor olabilirsiniz, ama kayıtta onların hepsi ritmle üstüste gelmezse; rahatsız edici bir durum ortaya çıkar.

solo gitarla ilgili birşey söylemiyorum. onlar ukaladır zaten yapacaklarını yapsınlar.

hücum-kanal kayıt olayına gelince... şu an stüdyolarda böyle bir şey olduğu kesin ama ben böyle bir ayrım bilmiyorum. şu an stüdyolarda hücum kayıt diye yapılan şey, mikrofonları yerleştirip, ayarların yapılıp, record'a basıp, adamın çekip gitmesi. yani özensiz, öylesine kayıt. bu kayıt ancak, grubun kendi dinleyip, şarkılarını bir de dışarıdan duyup fikir almaları için faydalı olabilir. böyle yapılmış kayıtlarda iyiye yakın birşey çıkabileceğini sanmıyorum. çıkarsa da şanslı bir tesadüftür. böyle tek seferde alınmış bir kayıdı; kulağınıza iyi gelse bile; örneğin bir barda çaldığınızda %99 kötü sonuç alacağınızı garanti ederim.

bütün enstrumanların aynı anda çaldığı bir kanal kayıt da olabilir. herşey aynı odadaysa sesler çok fazla birbirine girer. farklı odalardaysa; net olarak birbirlerinden ayrılırlar. benim tercihim eğer herkes için ayrı oda yoksa; önce ritm kısmını tek seferde alıp (gitar-bas-davul) sonra soloları almaktır. (gitar-vokal-herkimse) vokalin cılız gelmesi; amatörlüğündendir, onu yenmesi gerek, kanal kaydın suçu yok.

şimdilik aklıma gelenler bunlar. önce enstrumanları temiz, net çalın; sonra kayıttan medet ummayın.
 
Geri
Üst