Crossfire

Albümün BLUE JEAN, ROCK STATION ve YUXEXES kritikleri çok güzel.
Satışlarda da firmanın beklemediği bir rakama ulaşılmış.
Destek için herkese teşekkürler.

Albümü Ankara'da bulabileceğiniz noktalar da arttı bu arada.
Dost Kitabevi (Karanfil Sokak), Hayri Plak (Karanfil Çarşısı), Shades (Tunalı Pasajı), Diaposon (Kuğulu Park)
Rock Store (Engürü Pasajı), Zıd Müzik (Kök Çarşısı)
Çok yakında DNR ve Ada Müzik mağazalarında...

Albümü yaşadığınız ilde bulamıyorsanız, [email protected] adresine mail atın. Online satış başlamıştır.

Ayrıca albümü bulamayanların şikayetleri için telefon numarası, Atlantis Müzik: 0216 414 4323
 
crossfirenet.com'daki kayit videosunda Kerem'in caldigi solo cok hosuma gitti.. bi kutlim dedim burdan goremiyorum sizleri :x

Agression Treaty :beer
 
Kerem ile birlikte pazar günü konserdeydik. İzledik cereyanlı kopuzcuyu.
Şu konserler de olmasa eş dost buluşamayacağız. Epey tanıdık vardı pazar günü, ortam çok güzeldi.
 
kalipardi demiş ki:
ankara ünide sizleri izlemek isterdik,gelecek yıl gelin ve ayıbınızı unutturun,hadi görüşürüz

Böyle bir şans tekrar tanınır ve bu defa etkinliği gerçekleştirenlerce gereken özen gösterilirse
tabii ki CROSSFIRE grubu da üzerine düşenden fazlasını yapacaktır.
"Seneye görüşmek üzere Ankara Üniversitesi" diyerek bu konuya nokta koymak isteriz... ;)
 
Crossfire, yazın çıkacağı büyük festivallerden sonra eylül itibariyle sadece Ankara değil, birçok kentteki müzikseverlerin kafalarını kopartacak.
İple çekiyoruz... :metalhead :metalhead :metalhead :metalhead :metalhead :metalhead :metalhead
 
NIGHTWOLVES forumunda CROSSFIRE grubunun tarzı ile ilgili albümü alıp, konserlere gelenlerin değerlendirmelerini merak ettiğimiz bir konu açıldı.
Metal TR ve TurkRock gibi üye katılımı çok yüksek olan başka forumlarada da aynı soruyu sorarak, dinleyenlerin grup ile ilgili yorumlarını almak istiyoruz.
Bu konuda siz de fikir beyan ederseniz seviniriz...


CROSSFIRE ile ilgili en büyük tartışma konularından birisi kuşku yok ki grubun tarzı...
Kimi dinleyiciler "böyle thrash mi olur" derken, kimileri de "thrash metalin en iyi örneklerinden" diyor. Ayrıca bu müzikal yapının Amerika'da "power" olarak değerlendirilmesine karşın, Avrupalıların bu tarz grupları "thrash metal" olarak kabul ettiklerini biliyoruz.

Siz bu grubu nasıl değerlendiriyorsunuz, ne gibi kıstaslarınız var bu konuda?
 
Crossfire'ın Aggression Treaty isimli albümünü aldım, keyifle dinledim. Kısıtlı imkanlara karşın, başarılı bir iş çıkarılmış. Emeği geçen herkesi, özellikle de aşağı yukarı prodüktif işlerin çoğunu üstlenmiş Kaya'yı (soyadını hatırlayamadım şimdi, özür dilerim kendisinden.) tebrik ediyorum. :) En son aldığı yerli metal albümü Almora'nın ilk albümü olan birisi olarak, fazlasıyla tatmin olduğumu belirteyim. ;)

Albüm veya Crossfire'ın müziği tam anlamıyla klasik Bay-Area ya da Alman thrash'ine benzemiyor açıkçası. Daha çok thrash-power desek yeridir. Yani bir Iced Earth gibi. Iced Earth'ü hiç sevmem, ama Crossfire'ı tuttum. :)

Albüm tam anlamıyla bir riff şenliği. Yine tarza uygun, -çok sıradışı ya da "cathcy" olmasa da- güzel sololar var. Davul performansı (anladığım kadarıyla canlı kaydedilmiş ki bu da ayrıca takdir ettiğim bir nokta.) gayet başarılı, tonlar düzgün. Bir heavy metal albümünden beklenileni veriyor. Ülke şartlarına göre değerlendirecek olursak, çok çok iyi.

Yerli bir kaydı, demoyu ya da albümü dinlerken ilk dikkat ettiğim şey bas gitarın duyulup duyulaması olmuştur her zaman. Böyle "yanan" gitarlar arasında, bas gitarı hissedebilmek keyif verici. Kaldı ki, (Birkaç istisna haricinde bas gitarı duyamadığında mevcut albümü alıp kenara atan bir dinleyiciyim.) Avrupalı ve ABD'li türdeşlerinde dahi buna özen gösterilmediğini, bass'ın bariz şekilde dışlandığını görüyorum. Ve buradaki bass soundunu çok tuttum. Çalım çok sıradışı, özgün olmasa varlığını hissedebiliyorsunuz, işte bu güzel. Ton biraz Harris'in Precision'ını anımsattı ama yanılıyor da olabilirim.

Vokal, ülke şartlarında bulunması zor olan elementlerden biri. Özellikle iyisine rastlamak çok çok zor. Vokal performansı ülke şartları ve memleketin kültürel yapısı düşünüldüğünde epeyce iyi. Hafiften Murat İlkan'ı anımsattı bana -ki onu da çok severim- bu tarz müzik için biçilmiş kaftan Bülent. Ezcümle, başarılı o da. :)

Sunum çok başarılı. Kapak tasarımı gayet hoş, kitapçıktaki bilgiler doyurucu. Ekipman bilgisi verilmesi takdire şayan. Şarkı sözleri, şarkıdakiyle aynı. :) (Birçok yabancı grubun albümlerinde dahi şarkıda geçen söz ile kitapçıktaki arasında acayip farklar olabiliyor.) Ayrıca belirteyim, bu grubun logosuna bayılıyorum, tasarlayanın ellerine sağlık. :)

Sonuç itibariyle, yoğun emek harcanmış, gönül verilerek uğraşılmış, Türkiye sınırları dahilinde çıkmış -her yönüyle- en iyi heavy metal albümlerinden biri. (Abartmıyorum.) Tarzın takipçilerinin yanısıra benim gibi yerli grupların ne alemde olduğunu merak eden dinleyiciler için alınması gereken bir albüm. (Mümkünse orjinal elbette.) Abidik gubidik İskandinavyalı power metal gruplarına ilgi göstermekten vazgeçip kendi insanımızın yaptığı işlere de dikkat kesildiğimiz gün, şüphesiz ki, Crossfire adı daha da önem kazanacak. Gruba müzikal kariyerinde başarılar dilerim. :)



Haldun.
 
Jawbreaker demiş ki:
Yerli bir kaydı, demoyu ya da albümü dinlerken ilk dikkat ettiğim şey bas gitarın duyulup duyulaması olmuştur her zaman. Kaldı ki, (Birkaç istisna haricinde bas gitarı duyamadığında mevcut albümü alıp kenara atan bir dinleyiciyim.) Avrupalı ve ABD'li türdeşlerinde dahi buna özen gösterilmediğini, bass'ın bariz şekilde dışlandığını görüyorum.

E bir bassçıdan böyle bir laf beklenir :LOL:

Bass gitar ayrı bir tattır müzikte . Ritmle melodi arasında köprü kurar kaynaştırır.

Bass gitar duyulmuyor deyince Geezerla Ozzy arasında geçmiş bir olayı anlatayım . Seyircilerden biri soruyor "sahnede müzik gürültülü mü?" diye Geezer cıkıp "bass değil!!!" diyince Ozzy "Amerikada konser verirken bir gün annem aramış ve Geezer a bassın sesini kısması söylemişti." İngiltereden duyuyorlarmış :D

Şaklabanlık bir yana Crossfire a başarılar diliyorum. En kısa zamanda albümlerini alacagım . Zaten gözüme kesitiryordum da mali durum sıkışıktı. Sevgiler , Başarılar

Cem
 
bu kritikleri okudukça daha da alasım geliyo albümü.ben balıkesir/altınoluk'ta oturuyorum. albümü buranın en büyük kitap/kasetçisine sordum ,yok dedi. ama getirtiriz dedi. cuma günü gelir büyük ihtimalle dedi. Ama sizin dağıtım konusunda firma ile sorun olduğunu filan duydum.(mail ile) buraya gelmesi zor mu? gelir mi? istek yapacakmış dükkan..
 
Jawbreaker demiş ki:
Albüm tam anlamıyla bir riff şenliği. Yine tarza uygun, -çok sıradışı ya da "cathcy" olmasa da- güzel sololar var.

Haldun yazında katılmadığım tek nokta burası, ben özellikle Kaya "Sevinç"İn ;) sololarının çok akılda kalıcı olduğunu düşünüyorum, şarkıları ilk dinlediğim günlerde sololarını çook uzun bir süre içimden mırıldandım, okulda yolda falan :)
 
Ya aslında bu "tarz değerlendirmesi" işi ticari bir olay ve firmalar ile bu işi ciddi yapan yorumcuların işi. Temelinde grubun tanıtımı var çünkü. Dinlememiş insanlar için bir fikir edindirme çabası...

Yine de acaba dinleyiciler nasıl görüyor grubun tarzını diye merak ediliyor işte... :LOL: Ben o yüzden sormuştum. Kendi yorumumu da o yüzden yazdım bu doğrultuda... Sizin fikirlerinizi de merak ediyorum. ;)
 
Crossfire her elemanıyla mükemmel bir grup ama özellikle Can'ı ağzım açık dinliyorum her seferinde. Pek çok metal çalan davulcunun yaptığı gibi basit dörtlükler altına 16lık kicklerle kaytardığını hiç görmedim, hep beklenmeyeni vermeyi başarıyor; ve de tekniği müziğiyle çok iyi beceriyor. Dikkatli inceleyin, bir şeyler kapmaya çalışın derim bu adamdan. Gözümüzün önündekiler dururken yabancılardan övgüyle söz edip duruyoruz, özellikle davul konusunda bu daha da bariz ortada; 24 sayfa yazıda pek rastlamadım bu adamdan bahsedeni. Fazlasıyla konuşulmayı ve takdiri hak ediyor bence.
 
Can ve Kerem kardeşler gerçekten çok iyi iş çıkartıyor Crossfire içerisinde. Yaşları da göz önüne alındığında gerçekten daha da fazlasını verecekerleri kesin. Beşli Brothers rullzzzz...

İlginç evet, gerçekten de Can hakkında fazla bir şey konuşulmuyor. Belki de gerek olmadığı için. Adamın aynası ortaya koyduğu iş...
Yalnızca müziği ile değil olaya yaklaşımı ve profesyonel, hatta kimi zaman yakın çevresini canından bezdirecek kadar profesyonel yaklaşımı ile de ara sıra küfretsem de her zaman takdir ediyorum bu adamı. Bir de liseden beri aynı okuldayız (3 yıl lise + 1 yıl açık + 6 yıl üniversite) ve gelişimi görerek (grup gözlük zamanları) diyebiliyorum ki, çoookk iş çıkacak bu elemandan...

İşin kötü yanı pek bilinmez bu arkadaş. Konserlerde en arkada durmanın kötü yanı da bu olsa gerek. Resmini bile bulamadım nette buraya koymak için..
line_can.jpg

Yenilenen sitede bu Can'avara biraz daha ağırlık verilmeli resim anlamında.
 
Geri
Üst